24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PS İ K O L O J İ Askerler de kofltSr Saddam'ın kışılıgı Savaşta, askerlerin ruhsal etkilenmeler! S avaşa bağlı ruhsal bozukluklar ilk defa Binncı Ounya Savaşı sırasında tıp dünyasının ılgısını çekmışti Siperlerdekı çetln yaşama koşulları, sürekII ölüm korkusu, ılk defa bu savaşta kullanılan guçlü sılahların yarattığı şok etkısi gıbi sebeplerle askerlerde oluşan ruhsal bozukluklar yaygın olarak görulmuştü Bu bozukluklar hafıf bır btlınç şaşkınlığından başlayıp gerçeklıkle ılışkıyı derın bır kesıntıye uğratan şızofrenık reakslyonlar glbı ağır psikiyatrik tablolara kadar uzanıyordu Bazı askerler kısa surede kendıni toparlıyor, bazılarında ıse kalıcı ruhsal bozukluklar ortaya çıkıyordu Sevaş nörozlarıyla ılgılı ilk araştırmaları yapan uzmanlar bu bozukluğu erlerın yakınlarında patlayan mermılerin yol açtığı şıddetli hava sadmelerının beyınlerde neden olduğu sarsıntıya bağlamışlardı Birinci Dünya Savaşı yıllarında Thomas Salmon, cephede kurulan psikiyatrik sahra hastanelerlnde yaptığı Incelemede "bomba fokunu" tanımladı ve akli dengesl bozulmuş askerlenn tedavısıyle ılgılendı Bomba şoku ("Shell shock") adı verılen bu klınık tabloda, beyınde meydana gelen molekulsel sarsıntının ruhsal dengeyi bozduğu öne suruluyordu Yirmıncı yüzyılın başında geçerlı olan bu görüş, savaştaki ruhsal bozuklukları organik kökenlı bırer olay kabul edıyordu Sözkonusu organik yaklaşım kuşkusuz "kahramanhk" kavramının korunması amacını gudüyordu Askerler hıçbır zaman "korkak" olamazdı Bombanın sıkıştırdığı havanın yol açtığı fızıksel şok etkısı beyınlerde molekulsel bir "sarsıntı" yaratıyor ve ruhsal denge, fizıksel bır etkıyle bozuluyordu Dolayısıyla cephedekı kahraman askenn düşman korkusuyla panlğe kapılmadığı, aynen bedensel blr yaralanma glbi fiziksel blr travma sonuncunda aklını yltirdiğı kabul edılıyordu Toplum da buna karşılık olarak "beylnlerl sarsılmıs" bu kahraman askerlerden hakkettikleri şefkati eeirgemıyordu Savaş psıkozu vakalarının yüzde 80'ı kronık bırer akıl hastası olarak kalan ömurlennı akıl hastanelerinde tamamlıyordu Iklncl Oünya Savaşı, savaşa bağlı akıl hastalığı yönünden tam bır patlamaydı. Savaş dönernlnde 2 milyon Amerikalı erkek daha cepheye gönderilm^den önce yapılan psikolojlk test ve mulakatlarda ruhsal yönden askerliğe elverlşslz bulundu Savaş sırasında 850 bin asker aklı dengelerı bozulduğu ıçtn terhls edıldı Bu rakam, butun zorunlu terhıslenn (yaralanıtıa, sakatlanma gıbı sebepler) yüzde 40'ını oluşturuyordu Yıne ikınci Dunya Savaşı'nda Almanlar cephede savaşan askerlerde yorgunluk ve yıkımı önlemek amacıyla gelıştırdlklerı amfetamln'i kullandılar Bu uyarıcı madde askerlere geçicı cesaret ve fızıksel guç sağlıyordu Kamıkaze adı verilen ıntihar tsmail Murat uçaklarıyla saldıran Japon pllotları ıse geleneksel pırınç rakısı sakı ıle sarhoş olduktan sonra bu dönuşü olmayan yolculuğa çıkıyorlardı Sivil hedeflere yönelık bombardımanların kadınlarda yarattığı atres adetten kesilmeye sebep oluyordu (savaş amenoresı) İkınci Dunya Savaşı ayrıca taraflann birbırine karşı psikolojlk ve moral yıpratma propagandaları sürdürdüğu bir savaştı Savaşta kazanılan deneyım ve gereksinlmle Birleşık Devletlor'de savaşa bağlı ruhsal bozuklukların tedavı edlldiğı askerl ruh sağlığı kliniklerı kuruldu ikincı Oünya Savaşı'nın ardından varoluşçu psıkıyatrı, eleştirel bakışla konuya yaklaşarak, herkes gibı askerlerjn da korkmaya hakkı olduğunu ileri surmuştür Her Insantn, stres karşısında inşaat malzemelerinin yuklenme karşısında gösterdiğl gerilım ve eonunda kopma gıbı blr yıkılma noktası vardır Kışıflk yapısı, değer yargıları, kendınden beklenilen dırenme gücu, sorumluluk duygusu, ruhsal yuklenmenın şıddetı, yoğunluğu ve suresı, yıkılma noktasını ayarlayan bireysel öğelerdır Her duygu ve davranış gıbı korku da ınsanca bır özellıktır ve zekâsı Baştarafı 1. Sayfada Askerler de korkar Kişideki belirtiler Savaş norozunun başlıca bulguları hareket, gurultu, ışık gıbı çarpışma veya bombardıman sırasında yaşanan kötü olayIan anımsatan dış uyaranlara karşı kışıde aşırı duyarlılık kazanma, bu uyaranlara karşı tıtreme, çarpıntı, ıstenç dışı ırkılme, sıçrama ile yanıt verllmesi huzur suzluk, uykusuzluk ve kabuslardır Kalıtsal, kultürel etkenlerın savaş nörozunun oluşumunda payı vardır, fakat uzun sureli aşırı ruhsal ve fızıksel yuklenme, arkadaşların, önderlerın yıtımı ıle grup desteğınden yoksun kalma, dınlenme ve beslenme olanaklarının kısıtlı olması, savaşta stres ortamını guçlendirir Stresle karşılaşan bir kimsenın yıkıma uğrayacağı zaman, koşullar ve bu yıkımın derecesi bireysel degişkenlere bağlıdır Askerlerde sebep olduğu ağır bedensel ve ruhsal yıkımla Amerıkan toplumunda derin izler bırakan Vıetnam savaşından berl her bıreyln korkabileceği aşırı yuklenme ruhsal yıkıma uğrayabıleceğı bılımsel açıklık kazanmış bır gerçektır Savaş nörozlarının temelınde korkunun yattığı acımasız savaş ortamında ruhsal tukenışın başladığı yıkım noktasında utanılacak bir şey olmadığı ortaya çıkmıştır Savaş nörozu vakalarına (eskıden olduğu gıbı akıi hastanesıne göndermek yerıne) cephe gerlslnde bır hafta sureyle uyku ve ılaçla sakınleştırme tedavısı uygulanmaktadır ardından grup psıkoterapı sınde "savaştan korkma" konusunun ışlendıği grup terapılerınden sonra askerler yenıden görev yaptıkları bırlıklere yollanmaktadır Irak Devlet Başkanı 8 yıl Iran'la savaşmak yerıne, superlerarası yumuşamadan önce Kuveyt'ı ılhak edebılır ve karşısında da böyle bır uluslararası guç bulmazdı Aynı şekılde ağustosta Kuveyt ı ışgal etmeyı planlayan bır yönetıcı bundan ıkı ay önce kendısı ıçın buyuk stratejık öneme sahıp kuzey komşusunu su yuzunden tehdıt edıp o ulkenın başbakamm küçük düşurup gucendırıp ve karşısına alırsa bu tutumun hangı ycnu "zekı"ce bır davranış olarak yorumlanabılır? Modern psikolojinın getırdığı kavramlardan bırı "istlsmar adllmlş çocuk"tur (abused chıld) Bu tur çocuklar annebaba veya ken dılerını yetıştırenler tarafından baskı ve şıddetle buyutulurler Baskı ve şıddetle buyutu len çocuklar da yetışkinlıklerınde aynı yön temlerı uygularlar Saddam ın çocukluğunda sert mızaçlı amcasından dayak yıyerek bu yuduğu ve bir silah alarak evden kaçtığı bılınmektedır Suçlular uzerınde yapılan araştırmalar, bunların buyuk çoğunluğunun çocukluklarında evden kaçtıklarını ortaya koymuştur Bu sebeple krımınologlar "evden kaçma" eylemını "potansiy*l blr suçlu" davranışı olarak yorumlarlar Saddam devlet başkanı olduğu sırada konseyde bulunan 21 uyenın butünunu, ıkı yıl ıçınde tekerteker veya kuçuk gruplar ha lınde vatana ıhanet suçundan ıdam eftırmıştır Boyle bır tutum ve acımasızlık tlpik blr paronaya belırtısıdır Paranoyak kışılık yapısı nın onemlı özellıklerınden bırısı de megalomanı ve narsısızmdır Saddam, devlet tele vızyonundan gece gunduz kendısıne methıyeler duzdurtmekte şarkılar besteletıp şıır ya rışmaları açtırmakta ve kendısını Babll Kralı Nabukadanazar ın halefı olarak kabul etmektedır Saddam ın hıç kımseye guvenmeyen paranoyak kışılık yapısının önemlı göstergele rınden bırı de çevresındekı butun önemlı görevlere ve özellıkle guvenlıkle ılgılı görevlere ya kardeşlerını ya da doğum yerı olan Takrıtılılerı getırmesıdır Hasta mantığı ıçınde kendısinı ancak böyle güvende hıssetmektedır Saddam ulkeslndekı yabancıları rehıne sayarak savaş esırlerını kalkan yaparak dunya tarıhınde görulmemış bır çevre kırlılığı yaratarak ve savaşla ılgılı olmayan faktörler! savaşın ıçıne sokarak hıçbır ahlak ılkesıne bağlı olmadığını ortaya koymuştur Hıç şuphesız fırsat bulursa kımyasal ve bıyolojık sılahları da kullanacaktır Hem ış hayatında hem sıyasal hayatta her lıderın çevresınde onu tehdıtlerden koruyan bodyguard' ları olduğu gıbı canını sıkacak bılgılerden koruyacak mındguardları da (zı hın bekçılerı) vardır Zıhın bekçilerı bılgılerı ya lıdere ulaştırmaz veya bu bılgılerı onun ca nını sıkmayacak bıçımde fıltre ederler Zıhın bekçılerı farklı göruşten olanları susturur ve lıderı aleyhte bılgılerden korurlar Zamanla lıderın etrafında gerçek dunya dan farklı bır dunya ve akıl yurutme bıçımı oluşur Buna grupduşunme" groupthınk denır Kuba ya 1961'de yapılan başarısız Do Liderlertn zihin bekçilerl muzlar Körfozl Çıkartmaaı'ndan sonra Kennedy'nın danışmanlarından Arthur Schleslnger yazdığı kıtapta (1) çıkartma kararının alındığı toplantılarda karşı çıkmamış ve karara karşı kanıt ve ıpuçlarını değerlendirmemış olmaktan öturü kendısını affedemedığını söylemıştır Daha sonra bır sosyal psıkolog olan Jannls, bu olayı ıncelemış ve ılk kez yukardaki ıkı kavramı tarıf etmıştır (2) "Grup düşünma" surecının ışledığı toplantılarda rakıpler guçsuz akılsız ve acız gorunur gru bun kendı gucu ıse çok yuksek ve ustun olarak yorumlanır butun bılgı ve ıpuçları bu yönde değerlendırılır Cumhurbaşkanı Sayın Özal, "çevresındeki kişılerın Saddam'ı uyarmadığını, bu çevrede nıtelıklı ınsan bulunmadığını" ıfade etmıştır Sayın özal, Saddam'ın çevresıni değerlendırırken kendı gerçeklerınden yola çıkmaktadır Oysa Saddam'ın durumu bundan çok farklıdır Çunku paranoyaklar kendı referans sıstemlerı ıçınde yaşarlar ve çevrelerındekılere bunu kabul ettırırler Bu referans sıstemındekı çatlak ve çarpıklıkları görup dıle getirenler hayatlarını kaybettıklerı ıçın lıderın yakın çevresınde bulunanlar, buyuk çoğunlukla bir savunma mekanızmasının sonucu olarak kendllerlne sunulan ç«rçev«d« duşunmeye başlarlar Bunun sonucu olarak da dunyayı ve olayları farklı bır mantıkla algılamaları kaçınılmaz olur Bu durum da lıder kendısıne sunulan gerçekler dunyasında değıl kendısının çevreye empoze et tığı gerçekler dunyasmda yaşar Saddam'ın dunyayı 6 aydır meşgul etmesını O'nun zekasına ve buyukluğune kanıt olarak gösterenler vardır Oysa bu durum bır akıl hastasının elınde yuksek guçte bır pat layıcı ıle şehrın ışlek bir yerınde tehdıt savurmasına benzemektedır Hıç şuphesız çevrede çok sayıda insan birlkır ve bu kışıyı ıkna ya çalışır Bunun zekâ ve buyuklukle ılgısı yoktur , Geçmışte Agca ıçın d e ' zekı" denmiştı ikı defa tetık çekıp hayatının butununu cezae vınde geçırmenın neresinin "zekâ" olduğu nu o zaman da anlayamamıştım Daha sonra 32 Gün programında Ağca'nın bir şlzofren olduğu açıkça görulmüştü Unutulmaması gereken akıl hastalarının akılsız' olmadıklarıdır Bundan 10 yıl önce Jlm Jones adlı Amerikalı bır sahte peygam ber, yakalanacağını anlayınca kamptakı 450 kışıyı kendısı ıle bırlıkte ıntihar etmeye ıkna etmiştı Bazı akıl hastalan normalden daha "zekı" de olabılırler 1990 yılında butun dünyada yumuşamanın doğal uzantısı olarak "yaşanılan çevrenın korunması" ve "hayat kalıtesinın yukseltılmesı" yolunda çabalar başlamıştı Gerçekte çağdaş bır lıdere duşen bu çabalara destek olmak,' global duşunmek ve lokal davranmaktır" Saddam Huseyın'ın ıse boyle blr anlayışa ne kadar yabancı olduğu ortadadır Sonuç olarak söylemek gerekırse Saddam Huseyın acımasız gaddar kendısıne tutkun kendisinı dunyanın merkezı sayan ahlakı değerlerı olmayan cıddı akılyurutme kusurları ıçınde olan, şark kurnazlığı duzeyınde zekaya sahıp tehlıkelı bır ınsandır 1 Schlesınger A (1965) Thausand Days Nevv York Mc Graw Hıll 2 Janis I (1972) Vıctıms of groupthınk A Psychologıcal study of foreıgn polıcy desıcıons and fıascoes Boston Houghton Mıfflın (398399) 2047
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle