Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
PS İ KO LOJ İ Saldırganlık: İnsanın içinde mi var? Savaş nedeniyle gündeme gelen yok etmeye yönelik saldırganlığı, insan, içinde, bünyesinde mi taşıyor, yoksa bu, dış etkenlerden kaynaklanan, savunmaya yönelik seçilmiş bir araç mı? Yankı Yazgan lirken boşaitması gereken yıkıcı bır öfkeyı de beraberınde tasıyıp getirmez Dönemın termodınamlk teorlleıinın etkısını taşıdığı öne surülen ("saldırganlık ıçgudüsu" kavramının da bır parçası olduğu) "Içgudü teor1sl"nı, Freud'un kendısı de spekulatıf bulduğunu ıfade eder Psıkanalıtık gözlemlerden çok, blyolojl ve fızıkten aktarmalara dayanan bu teorinın eleştırıcrierı, etolojıyı ve sıstem teorilennı sıkça kaynak göstenyoriar Hayvanların davranışlarını ınceleyen etolojının önde gelen ısımlerınden Konrad Lorenz, saldırganlık ıçgudusunun sadık savunucularındandır Ama bu duşuncesıne karşı sıkı blr muhalefet de söz konusu Daha 1950lı yıllarda, Soctt'un prımatlarda yaptığı çalışmalara bakılırsa, kışkırtıcı bır uyaran olmadıkça saldırganlık ortaya çıkmamakta Besın, su gıbı temel ıhtıyaçların eksıklığınde ılk adım (genellıkle) var olan kaynakların böluşumu Prımat gruplarında saldırganlığı kışkırtan başlıca olay ıse gruba 'dış müdahale'. bır yabancının gırışı Grubun ör gutlenışını ve duzenıni bozan olaylar saldırgan davranışları ortaya çıkarıyor Michael F. Basch, saldırganlığın savunmaya yönelik blr davranış olduğunu, temel bır ıçgudusel ıhtı yaç değıl, var olmayı surdurmeye yarayan bır araç olduğunu öne sürerken bu ve benzerı kanıtlara dayanıyor I nsanların, "içinde" olduğu ve olmadığı ıddıa edilen bırtakım kavramlar vardır "İçinde çalısma hırsı olmayan" öğrenci veya "Içinde Mİdırganlık, yıkıcılık oUın" adam, gıbısınden genellemeler bana doğuştan ıtıbaren var olan, bır çeşıt yazgı gıbı algılanan özellıklerı duşünduruyor Şu ara, savaş nedeniyle gundemde olan, "yok etnm* ve yönellk saldırganlığın" ıçımızde bır yerlerden kalkıp, yıne marıfetını gösterdığinden sıkça söz edılıyor Savaşları ızleyen dönemlerde bıllmsel hıpotezlerın çoğaldığına ılişkin verıler var mı bilmıyorum, ama Bırıncı Dunya Savaşı sonrasında bır yandan etkınlığı ve örgutluluğu artarken dığer yandan goruşlerını esaslı bıçımde yenıden gozden geçıren akımlardan bırlsı psıkanalız olmuştu Freud'un 1920'de ortaya attığı ölum içgudusu kavramı, 'revızyon'un önemlı parçalarından bırıydı Haz llkealnln öteslnde adlı kıtabında toparladığı yenı göruşlerı ıle Freud'un kendı hayatında o sıralar olupbttenler arasında bağlantılar ku, ranlar var Kımılerı savaşın yıkıcılığı ve ınsanların kendı kendılerını yok etme hususunda gösterdığı becerının etkısı altında kalan Freud'un ölum ıçgudusu kavramını ılerı surduğünden söz ederler Bır başka "bağlantılı açıklama gırışımı" ıse yakınlarının ust üste gelen ölumlermın etkısı altında kaldığı ıçın boylesı bır teorı oluşturduğu şeklındedır Ancak Freud'un o dönemdekı yazıları ve çalışmaları baştan sona ızlendığınde, dünyada olupbıtenlerden bağımsız bır gelışım çlzgisı sezılebılır Psıkanalız teorısmın öncekı versıyonunda 'varlığını surdürme içgüdü•u' şeklınde görulen kavramın, 'ölum ıçgüdüsü'ne dönuşmuş olduğu ve FreudVn bu değışıklığı nevrotık hastalarıyla surdurduğu tedavı ılışkılerınden çıkardığı sonuçlara bağladığı görulur 'ölüm IçgüdÜau' ve doğuştan beraberde taşınan saldırganlık ıçgudüsu kavramları, populer kullanımda, saldırganlığın Adeta meşrulaştırılması ve doğallaştınlması gıbı kanallara çekılse de Fraud'un, 1920'lerde böyle bır kastı olduğu pek taraftar bulan bır kanı değıl rumunun yarattığı savaş tehllkesinin önlen mesı ıçın çalışan bır arkadaşın aracılığıyla rastladım Freud ınsan ruhsal yapısının savaşı kaçınılmaz kıldığını öne surduğü ıçın eleştırılıyor, savaştan yana, gerıcı bır burjuva teorısyenı olarak damgalanıp, bır köşeye fırlatılıyordu Psıkanalızle daha fazla ılgılendiğım zamanlarda, Freud'un böyle kehanetlerde bulunup, bulunmadığını araştırmak ıçımden gelmedı Çok anlamlı ve yararlı da gözukmedı Bu lutuma bırkaç açıklama yapılabılır llk akla gelenı, bırden fazla duzlemde açıklanabılecek olayların, her şeyı açıklamaya kadır bir bılgı sıstemı tarafından ele alınmasını fazla 'ındırgemecı' bulmam ikıncısı (ve daha önemlı olanı) ıse Freud'un gellştirdığı teorlk yapının bırımlerınden, gunumuzde en az kabul görenının bu 'kehanete' kaynak sayılan ölüm içgudüsu olması Saldırganlığın bır ıçgudü, doyurulması ge saldırganlık kavramını kullananların göruşlerı de saldırganlığı elzem ve yıkıcı bır kimlıkten sıyırıyor Bu gruptan Henrl Parens bebeklerde yaptığı araştırmalarda, her turlu saldırganlığın (agresyon) tahnpkâr olmadığı, ustellk tahrıpkar sakjırganlıkların da tekduze bir Içgüdüsel karakter taşımadıklarını belırtıyor Saldırganlık dendığınde akla gelen, kelıme anlamının doğurduğu 'yıkıcılık, tahrıpkarlık' bıçımındekı saldırganlık kendılığınden, dur. duk yerde ortaya çıkmıyor Doğustan gelen, kalrtsal olarak var olan ıse saldırganlığın duygu duzeyınde yaşanması ve dışavurulması içın gereklı olan aisteml Bu sıstemı harekete geçiren, hoşa gıtmeyen çeşıtlı durumlar Engellenmeler, fizıkı actlar, kışılığe yönelik tecavuzler' (aşağılama, dalga geçılme gıbı) Saldırganlığın yıkıcı bıçımlerde ortaya çıkışına temel olan durumlar konusundaysa, farklı eğılımlerdekı psikanalıstler fıkır bırlıgı ıçerısındeler Anababa (ya da buyuten kışı) ıle ılişkinin kalıtesı Buraya kadar, saldırganlık ve yıkıcılık ustune psıkanalız kökenlı araştırmacıların bazı bulgu ve göruşlerınden söz ettım Blllm Teknlk'ı bırkaç yıldır ızleyenler hatırlayabıllrler, saldırganlık ve şıddetın beyındekı nörobıyotojık temellerı ustune çeşıtlı makaleler yayımlanmıstı Elektrıksel olarak uyarıldığında saldırganlığa ve şıddete yol açan beyın bölgelerlnın variığının, "şıddetten sorumlu yapılar" şekllnde yorumlanması ne ölçude doğru, kestırmek guç Psışık uyaranlarla da harekete geçebılen bır bıyolojik sıstemın olduğu bellı, ancak seçıcı, gereğınde ve buyuk olasılıkla bır 'şebeke'nın parçası olarak çalışan böyle bir sıstem, insanın "ıhtıyacını karşılamak ıçın" şıddet kullanan bır canlı gıbı değeıiendırme ıçın yeterli bir kanıt değıl Her ne kadar, böyle bır kısısel göruşun şıddet ve yıkıcılığın sıstematık olarak uygulandığı bır dönemde bellrtilmesı, ahlakı veya sıyası renkler taşısa da ındirgemecı ya da genellemecı görüşlerın yanında aşırı kaçmadığını düşünüyorum Psıkanalıtlk teorinın tek tek bıreyler ya da gruplar yanı sıra toplumlara ve toplumlararası ılışkılere uygulanmasının pek çok 'ıyı' örneğının bulunduğunu belırtmek ısterım Ancak psıkanalızın hızlı bır evnm ıçındekı bır teorl olduğunu gozden ırak tutamıyorum Içerdığı mıtolojilerden arınma sürecını henüztamamlamamışken, toplumsal kullanımındakı ıhtıyat payını yuksek bıçmek herhalde haksızlık olmaz Şiddetvekan dökmenin psikolojık temellerinı, psıkotojık (ve bılımsel) gerekçeler gıbı sunmak ya da kabullenmek ise haksızlığın ta kendısı olacaktır Böyle bır ıddıa, psıkanalızın daha çok yüzeysel ve "vulger" yorumlanyta bağdaşabılir ancak ü NOT: Yazının teorik yukü biraz fazla kaçtığı Içln kaynakça bildırıyorum i) Tomkins ve J Scott'un göruşlerı "Psychoanalysıs The vıtal ıssues, ed J E Gedo ve G H Pollack 1964'ten aktarıldı iı) H Parens'ın görüşleri ıse "Journal of Amencan Psychoanalytıc Assocıaton, 21 3460'tan ve "Psychoanalysıs The vıtal ıssues' dan aktarıldı iii) Michael F Basch'un göruşlerı ıse "Understandıng Psychotherapy, 1989" kıtabından ve "Psychoanalysıs as a scıence of communıcation, 1985" adlı yazısından aktarıldı Freud'un saçmalığı mı? Ama nedense, konuyla bfraz ılgılı olduğum dönemlerden kalma, boylesı bılgı kırıntılarını ben de taşıyorum Üçuncü Dünya Savaşı teorllerının tartşıldığı, bu duruma göre sıyası ve ıktısadı tahlıllerın yapridığı bır dönemde, Freud'a ılgı duyduğumu bılen bır arkadaşımın gösterdığı bır makalede, Fraud'un, 1930'larda, savaşın kaçınılmazlığını ınsan 'tabıat'ı uzerınden açıklamayı denedlğl anlatılıyordu Sınıflararası ılışkılerın zorunluluğu ıle ıç dunyalardakı ılışkılerın zorunluluğunun bır çakışması gıbı takdım edilen bu savaş kehanetlennden hıç hoşlanmamıştım Freud'un "böyle aaçma blr şey" söyleyeceğını kabullenmeyı ıstememıştım Freud'un "böyle" kehanetlerde bulunduğundan söz eden bır başka yayına, sıstemlerarası ve sınıflararası ılışkının o andakı du reken bır ıhtıyaç olduğu ınancı, Ortodoks ol mayan psıkanalıstlerın reddettığı görüşlerın başında gelıyor Her ne kadar, Freud'un hipotezındekı ölum ıçgudusu, organızmaya uymayan ölum bıçımlerlne karşı mücadeleyı doğurarak paradoksal bıçımde yaşamaya hızmet etse de tartışılan husus ölüm ve saldırganlık ıçgudusunun ne ıse yaradığından çok, varlığıdır yaç değıl, var olmayı sürdürmeye yarayan bır araç olduğunu öne sürerken bu ve benzerı kanıtlara dayanıyor "Bünye dışı" mı? Saldırganlıkaçlık kıyaslaması Klmı araştırmacılar, saldırganlığın blr Ihtıyaç olupolmadığı tartışmasında, açhk Ile kıyaslama yaparlar Açlık, duzenlı aralıklarla doyurulmalıdır Bu yapılmadığında pek çok metabolık değışıklık ortaya çıkar Bıreyın varlığı tehlıkeye gırer Oysa, saldırganlık doyurulmadığında boylesı değışıklıkler söz konusu olmaz Duzenlı aralıklarla karşılanması gereken bır ıhtıyaç değildlr Tomkins ve Basch gıbı araştırmacı ve psıkanalistler bu turden fıkır yurutmelerle, saldırganlığın kendı başına, guduleyıcı bır kuvvete safııp olmadığını söylerler Kısacası, ınsan dunyaya ge Içgudülerin en temel ve basıt basamağı oluşturdukları blr 'ruhsal sıstem' ıçındekı yerlerı, canlının ılkellığı ölçusunde değerlendırilıyor örneğın, bir balığın davranışlarındakı belırleyıci dış uyarandır Çünku balığın programlanışı, dıştan gelen duysal uyaranlar ve onlara karşılık olarak ortaya çıkan davranışlar şeklındedır Neredeyse otomatık olarak oluşan bu sureçle kıyaslandığında, daha gelışmış canlılann davranışlarındakı gudüleyıcının dıstan gelen uyaran değıl, o uyaranın oluşturduğu ıçsel değışıklık (affekt) olduğu gözlenır Içgudulerı, daha karmaşık etkileşım ve dönuşumlerın gerçekleşmesıne zemın oluşturan bıyolojik mekanızmalar olarak gören günumuzdekı psıkanalıstlerın önemlı bır bölumu ıçın saldırganlık, "bünyenln yaptığı" ve "zarurl" bır şey değıl Psikanalıstler arasında, doğuştan gelen bır 2046