24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

D İ L B İ L İ M VE KÜLTÜR KONFERANS ca'da (Gurcuce, Megrelce, Lazca) sözcuklerın başına gelmektedır Ornek Gur "ğeğa anne, Rum "ğardelçocuk",Laz "ğoberıçıt, engel" Turk dıllerınden sadece Çuvaşça'da gorulen bu durumun, Yafettd dlllerden etkılenme olduğunu, N Y Marr orneklerle açıklamıştır 2. Ortak olan sözcukler: Bu alanda ıkı eğılımle karşılaşılmaktadır Bırıncı eğılım, akraba dıllerın konuşulduğu yorelerdeki ortak olan sozcuklerı yansıtmaktadır Ikıncı eğilım ıse, Rumca kokenlı bazı sozcuklerın tum bolgeye yayılması bıçımınde karşımıza çıkmaktadır Bu dıllere, Turkçe'nın arkaık sozcuklerinın de sıkça gırdığıne tanık olmaktayız Rusça sozcuklerın de bolgedekı dıllere gırdığını göruyoruz ko peşko",'zıpga Trabzon'da zıpka, Hemşıncede cıkva'V'plıtaLazcada pılıta, Hemşıncede pılta" gıbı Turkçe'nın eskı sozcuklerınden "okundu duğun davetıyesı", "ötuş gurultu, ses' ' yalağuz yalnız", "yennık hafif","sekmen ıskemle","tıngoz Kurnaz","tirmaç ıp", "arkuru yatay" yore halkının dılınde yaşamaktadır Bu bolgeye Danışmend ve Selçuklular zamanında yerleşen Oğuz boylan (ozellikle Çepnıler) aracılığıyla giren sozcuklerdır bunlar Ses ve sozcuk etkıleşımlerıne orneklerle açıklık getırmek ıstıyorum Bunu da Doğu Karadenız'ın temel tarım urunlerıne verılen adlar en az değlşime uğrayan sayılar, organ adları, akrabalık adları, temel fııllerle yapmak, en uygun yoldur Bılındıgı uzere, yağışın bol olduğu bu bölgedeozellikle 1950den onceen çok mısır ekılir Bunu karalahana, kabak, fasulye izler Sanayı bıtkısi olarak fındık, çay ve tutun eklllr Yaptığım araştırmaya gore, hakkında en çok sozcuk turetılen urun mısırdır Bunu fasulye, lahana ve kabak izlemektedir Mısırın herbır parçasma ve bununla yapılan yemeklere ayrı adlar verılmesı, Eskimolar'ın kar çeşıtlerıne 150 cıvarında ad vermesine benzemektedır işte orneklermıaır lazutı (Fındıklı), lazetsimındı (Gurcuce) laust (Hemşince), lazudd (Ermenıce) lazut (Vakfıkeblr), suban (Maçka) Mısırı bu bolgeye Lazlar getırdığı ıçın, "lazotu" anlamında kullanılmıştırgellsmemiş mısır koçanı: fıtre (ZiganoyMaçka), mançeya (Maçka) puskullu mısır koçanı: gogoş (Çarşıbaşı), gotoş (Tonya), hodoş (Akçaabat), roka (Fındıklı), godvan (Hemşince) taneslz mısır koçanı sugra (Maçka) mısır koçanı: pustuk (YavuzkoyÇarşıbaşı), kutun (Iskenderlı) kutunı (Rıze) mısır koçanının yapraklan fuça (Zıganoy, furça (Akçaabat), humıpuşa (Akçaabat), logofla (Maçka) "Fuçapuşa" sozcugu, Rusça da "puch olarak geçmektedır patiamış mısır: koça (Surmene), lanze (Çaykara), çadu (Maçka), çaklitavuk (Trabzon) mısır yemeklerl: 1 sımur (Maçka), cımur (Hemşince), çımur (Arhavı), 2 hoşmerı (Rıze, Trabzon) 3 gogıya (Zlganoy) fasulye: lobıya (Fındıklı), lamnıya (Maçka), lobıa (Hemşince), lovvbıa (Ermenıce), lobla (Gurcuce), mavromadı (Maçka karagözlu"), fazeolus (Rumca) barbunya fasulyesı anaba pahlısı (Maçka), anafa (Arsın) bezelye: hasıl (Trabzon), kulur (MaçkaArsın), nuhutı (Fındıklı) kuru fasulya badıs (Surmene) hombula lobıya (Fındıklı) fasulye yemeğl:1 sızoma (Maçka), 2 pazaresa (Çaykara) fasulye dalı: suzan (Maçka) fasulye koçanı: pılaçı (Pazar), patıc (Çaykara) lahana lu (Fındıklı), Pancar (Hemşince), kagamt (Ermenlce), kombosto (Gurcuce) lahana Içl: rısı (Maçka, Latınce "ruca") lahana köfcü: kotı (Trabzon) lahana yemegl: 1 yiğma (Maçka), 2 höliya (Maçka) kabak: felı (Lazca,Rumcadan geçmış), gogra (Gurcuce), kastanıya (Çaykara) kolokuvı (Yunanca), hak (Ermenıce) plşmiş kabak dlllml: felı (Çaykara), fılıs (Akçaabat), manat (Maçka) Karadenız ıklımınde çokça yetışen bogurtlen, çılek, erlk, elma ve ıhlamur gıbı bitkılerın adlarının da her dılde farklı bıçımde soylendığını, ama ortak kokene dayananların fazla olduğunu göruyoruz Arapça ' ıhlamur" sozcuğunden Turkçeye gıren bu ağaç adı, Pontus Rumcasındakı "felamur"dan Lazca ve Hemşınceye ' felamun" bıçımınde geçmıştır Gurcucede ıse 'çaçhvı"dır Bu bitkılerın meyvelerını toplamada kullanılan sepet lerın farklı adlarla soylenmesı, onemlı bır gerçeğı daha ortaya koymaktadır Meyve turu tarımsal uretımın, bölge halkının kultur dılının bu bakımdan zengınleşmesıne katkıda bulunduğunu, şu orneklerle açıklamak mumkundur "çıtalı sepet" (Çaykara) ' gudelıgırını' (Hopa), kalatıtıkınazanzapazha (Lazca), kalata (Gurcuce), gıdalçaçaman (Hemşince) kodolktoc (Ermenıce), kundul (Maçka) Sayıları, dıllerın yakınlıklarını ortaya koymak bakımından sıralamayı uygun gördum Dıllerın akrabalık ılişkılerı kendılığınden anlaşılmaktadır Organ adlannda da benzerlık dıkkatı çekmektedır dll: nena (Pazar) ena (Gurcuce), lızu (Hemşince), legsı (Ermenıce), ğlosa (Çaykara), glassa (Yunanca) ağız: pıcı (Lazca), pırı (Gurcuce), stoma (Yunanca) kulak: gucıucı (Lazca), gurı (Gurcuce), odı (Çaykara) odıuz (Yunanca) burun: çhındı (Lazca) tçvırı (Gurcuce) guduk (Çamlıhemşın), kıtgı duts (Ermenıce) göz: madaomadı (Çaykara), opı (Yunanca). tolı (Lazca), tvalı (Gurcuce) boğaz ğula (Çaykara), gelı (Gurcuce), ruba (Lazca), stedalafozlaruğ (Yunanca) Akrabalık adlan: baba: baba (Lazca, mama (Gurcuce), çırı (Çaykara), papopapos (Latınce), patır (Yunanca), papa (Rusça) Bu sozcuk Anadolu'dan butun An dıllerıne ve HamıSamı dıllerıne yayılmıştır Ebu (Arapça), abu (Akadça), peder (Farsça), vater (Almanca) dede: papuşpapulı (Lazca), babşıpapa (Gurcuce), babı (Hemşın), pap (Ermenıce), bobo (Çaykara), pappoz (Yunanca) Goruldugu uzere, baba ve dede adları değışık dıllerde anlam kaymasına neden olmuştur anne: nana (Lazca), nene (ÇarşıbaşıArsın), ğeğa (Gurcuce), mana (Çaykara), mama (Rusça), maiyema (Hemşince), mayı (Ermenıce) Riller gelmek: ela (PazarÇaykara), mohtı (Arhavı), mosvilı (Gurcuce), eguş (Hemşince) gale (Ermenıce), erhome (Rumca) kosmak: kapı (Pazar), gahtçeva (Gurcuce) tercuş (Hemşince), treho (Rumca) gülmek: cıscağus (Hemşince), cağrel (Ermenıce), zızına (Lazca), sicıli (Gurcuce), ğelo (Yunanca) Mlmek: gagebı (Gurcuce), kıdanuş (Hemşince) gıtnalkarjel (Ermenıce) Fııller bakımından Hemşıncede mastar ' uş" ıken, Ermenıcede "el" olmaktadır Sonuç olarak, Doğu Karadenız'de yaşamış ve yaşamakta olan dıllerın tabakalaşması ıle kulturlerın etkıleşımı bırbırıne koşut gelışmıştır Yukarıda verdığımız ornekler gostermektedır kı, bu bölgenın ınsanının dışarıda genel hatlarıyla hemen tanınmasının en onemlı nedenı, Doğu Karadeniz'ın hangı vadısınde yaşamış olurlarsa olsunlar ortak kulture ve psıkolojıye sahıp olmalarıdır Karadenızlı tıpolojısı uzerınde çalışma yapacakların bunu dıkkate almasında ve bolgedekı dıllerın anahtar sozcuklerı uzerınde durmalarında fayda vardır Balkan Fizik Birliği toplantısı özerine Doç. Dr. Nevzat Kavçar alkan Fızık Bırlığı 1 Genel Konferansı (BPU1) 2628 Eylul 1991 gunlerınde Selanık'te Macedonıa ve Arısto Unıversıtelerınde yapıldı Konferans, Balkan ulkelerınden tum fızıkçılere açıktı Fızığın tum dallarına ılışkın kuramsal ya da deneysel çalışmalar konferansın ılgı alanına gırıyordu Amacı, Balkanlar'dakı araştırma etkınlıklerının sunulması ve tartışılması, ayrıca katılanlar arasında bılımsel değışımın daha ust düzeye çıkarılması ıçın bır forum sağlamak bıçımınde saptanan bu konferansın oldukça başarılı geçtığı soylenebılır Çağrılı konuşmacıların yanı sıra şu ana değın yayınlanmamış bılımsel sonuçları rapor eden ve BPU1 Bılımsel Komıtesı'nce seçılen bıldırıler sozlu ya da poster olarak sunuldu Tum bıldırıler daha sonra konferans raporları olarak yayınlanacak Konferansta ele alınan konuların sınıflandırılması ve her bir alanda yer alan bıldırılerın sayısı aşağıdakı gıbıdır 1 Fızık eğıtımı, tarıhı ve felsefesı (34) 2 Akışkanlar ve plazma fızığı ıstatıstik fızlk ve termodınamik fızıkte matematıfesel yontemler (27) 3 Atom, molekul, çekırdek ve parçacık fızığı (33) 4 Yoğun madde fızığı, materıyal bılımı fızıksel kımya (198) 5 Enerjı araştırma ve çevre bılımlerı (40) 6 Bıyofızık, medıkal fızık ve bıyomedıkal muhendıslık (26) 7 Jeofızlk, astronomı ve astrofızık (55) 8 Elektronık, bılgısayar ve ıletışım bılımı (55) Ayrıca Balkan ulkelerınde Çevre So runları adıyla bır panel duzenlenmıştır Konferansa katılanların sayısı ulkelere göre ele alındığında 1 sırada Yunanıstan'ın, 2 sırada Bulgarıstan ın, 3 sırada Turkıye nın yer aldığı gorulmektedır Bıldırılerde adı geçen toplam araştırmacı sayısı 955'tır Bunlardan 41 ı Turk olup konferansa katılanların sayısı ıse 25'tır Ulkemızden pek çok araştırıcı, bıldırı yollamış olmasına karşın, malı olanaksızlık nedenıyle bu konferansa katılamamıştır kı bu durum, ulkemız bılımcılerı açısından çozumu ıvedı konuların başında yer almaktadır Bilımsel etkınlıklerın yanı sıra konferansta yer alan sosyal etkınlıkler Balkan halklarının ozellıklerinı tanımak yonunden çok yararlı olmuştur Konferansın Turk bılımcılerı açısından ozel anlamı ıse, Turkıye nın Selanık Konsoloslugu nun çok şırın bahçesınde yer alan Ataturk'un doğduğu evın gezılmış olmasıydı Bu arada, bızlere çok yardımcı olan ve hep bırlıkte unutulmaz bır akşam geçırmemızı sağlayan Selanık Konsolosluğu personelıne teşekkur etmek ısterız Balkan Fızık Bırlığı 2 Genel Konferansı'nın 1994'te Izmır'de yapılacak olması bız Turk fızıkçılerı açısından ayrı bır onem taşımaktadır 25017
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle