Katalog

Bu metni okurken 80486 tabanlı gelişmiş PC'lerin sadece çok kullanıcı sistemlerde kullanıldığı izlenimidoğabilir. En sık karşılaşılan kullanım alanı çok kullanıcı sistemler olmasına karşın, bu ufak devlerin aynı oranda kişisel bilgisayar uygulamasında rol aldıklarını gözlemliyoruz. Halen satılmakta olan yazılımınların çok büyük bir bölümü 8088 mikroişlemcisi ile çalışabilir. Ancak yazının başında söz konusu olan teknolojik kovalamaca sonucu özellikle mimarlık/mühendislik tasarım yazılımları yeni mikroişlemcilerin tüm özelliklerini sonuna dek kullanmaktadır. Yoğun grafik kullanımı içeren Bilgisayar Destekli Tasarım (CAD) yazılımlarının çoğu için, vektör veriden ekranda yüksek çözünürlüklü şekillere geçişte matematik yardımcı işlemci şart koşulmuştur. Bunun yanında, oyun programlarından profesyonel yardımcı yazılıma dek bir çok ürün verimi arttırmak için 80486'nın çok görevli yapısından yararlanmaktadır. en büyük nedeni şüphesiz ISA yoluyla uyumlu olmasıdır. ISA için tasarlanmış tüm kartlar EISA'da da kullanılabilir. Türkiyede üretilen ilk EISA bilgisayar olan ISTFRAME / ISTSERVER 4601E modeli IST laboratuarlarında yapılan değerlendirme çalışmalarının hemen ardından 1991 ortalarında pazara sunulmuştur. Bu olanağı yaratan da 4601E'nin kullanılagelen ISA uyumlu kartları kullanabilmesidir. yen bilgiler için ise manyetik şerit esaslı teyp birimleri günlük kullanımda yerlerini almışlardır • SCSI DISK CACHE KONTROLKARTI i Beklentilerin tersine IST Bilgisayar A.Ş.'nin sattığı ilk 4601E çokkullanıcı ISTFRAME veya ISTSERVER değil, bağımsız bir kişisel bilgisayar modeli olan CLASSIST 4601E olmuştur. Bunun temel nedeni müşterinin özel uygulamasının 64 MB ana belleğe gereksinim duymasıdır. 33 MHz hızında bir 80486 ve 256 KB cache belleği ile donatılmış 4601 E, ek karta gerek duymaksızın 64 MB'a kadar ana bellek destekler. SCSI "CACHING" CONTROLLER IST Bilgisayar A.Ş.'nin model 4601E gibi yüksek verimlilik için tasarlanmış bilgisayarlarının diğer bir standart özelliği, ve benzerleri karşısında rakipsiz kılan en önemli özelliği, sabit sürücü denetleyicisi olarak tüm cihazlara yüksek hızda erişimi denetleyebilen "SCSI Caching Controller" adı verilen özel bir ürünün kullanılmasıdır. ISTFRAME/ISTSERVER 4601 E, kullanıcının özel gereksinimleri göz önünde bulundurularak farklı donanımlar içerebilir. Bu donanıma 600 MB'a dek çıkabilen teyp yedekleme üniteleri, sayısı 8'e dek çıkabilen sabit sürücü, ek güvenirlik sağlayan yedekleme sürücüleri de dahildir. Model 4601E'nin denetleyicisine ufak bir aygıt eklenerek sabit sürücüyü "aynalamak" mümkündür. Aynalama yönteminde, sabit sürücünün bir kopyası başka bir sürücüde sürekli olarak bulundurulur. Herhangi bir sürücü arızasında denetleyici otomatik olarak ikinci sürücüden çalışmaya devam eder. Böylece sistemin devre dışı kalma zamanı sıfıra iner. Ayrıca istendiğinde birden fazla sürücü bir tek sürücü olarak sisteme tanıtılabilir. Yüksek sürücü kapasitesinin tek sürücüyle sağlanamadığı ortamlarda vazgeçilmez bir çözümdür. Tüm özellikler bir araya toplandığında ortaya birkaç yıl öncesinin mainframe'lerinden beklenen verimlilik çıkacaktır. ÖZETLE... Bilgisayar teknolojisi insan yaşamını kolaylaştırdığı oranda sistem sorumlularının yaşamlarını zorlaştırmaktadır. Kullanım alanına göre bazen büyük yatırımlar gerektiren bu sistemlerden verimli yararlanmanın yolu kullanıcının bu konuda bilinçlenmesidir. Artık günlük gazetemiz kadar yaşamımızın bir parçası olan DOS işletim sistemi bile yaygınlaşmaya başlayan MS DOS 5.0 modeli ile eski basit kalıplarından çıkarak kullanıcıya bellek yönetimi ve diğer konularda ilk bakışta karmaşık gelebilecek seçenekler sunmaktadır. Bilgisayarı en alt düzeyde kullanan kişilerin bile PCnin temel mimarisi, temel kavramlar, bellek çeşitleri ve çevre birimleri konusunda belirli düzeyde bilgi sahibi olması gerekmektedir. Çok kullanıcılı sistemlerin "plug and forget" (fişe tak unut) devri geçmiştir. Hernekadar modern işletim sistemi yazılımları sistem bakımını kolaylaştıracak ek yazılımlarla donanmış olsalarda sadece seçeneklerin çokluğu sistemin sorumlu bir kişi veya ekip tarafından sürekli denetlenmesini gerektirir. Bu konuda Türkiyede yazılım geliştiren şirketlere de iyi bir dökümantasyon hazırlama görevi düşmektedir. DİKKAT! Son olarak teknolojinin beraberinde getirdiği olumsuz bir aşamaya değinmek gerekir. Bu konu virüslerdir. Virüsler koşabilen (executable) bir yazılım içine bilinçli olarak gizlenmiş art niyetli yazılımdır. Böyle bir program koşturulduğunda, programın bazı bölümleri bellekte kalarak bir sonra koşan programlara kendilerini ekleme yoluyla çoğalmaktadır. Virüs konusunda yerli ve yabancı basında yazılan yazıların içeriği daha çok virüs çeşitleri ve korunma yazılımları olmuştur. Virüs yazılımını herkes yazabileceginden bu sorundan korunmamın tek bir yolu vardır: disketlere yazma koruması uygulamak ve orijinal paketi içerisinde sağlanmış lisanslı yazılım kullanmak. EISA Bilgisayar dünyası 32 bit'lik 80386 mikroişlemcisi ile tanıştığı zaman PC mimarisi henüz 16 bit'lik yollar üzerinde kurulu idi. Halen kullanılmakta olan ve kısaca ISA (Iridustry Standard Architecture) (ayza okunur) olarak bilinen bu mimari, 80386 ve 80486 gibi 32 bit'lik mikroişlemcilerin en önemli özelliğinden yararlanmamaktadır. Piyasaya 1990 yılı başlarında giren 32 bitlik genişletilmiş ISA; Extended Industry Standard Architecture EISA (iza okunur). standartının kısa zamanda yaygınlaşmasının Günümüzün dünyası kısaca hız devri olarak tanımlanabilir. Birkaç yıl önce sadece "mainframe'ierde görmeye alıştığımız hızda işlemciler artık masamızın üstünde yerlerini almışlardır. Hız sınırları zorlanırken eş güdümlü olarak bilgi miktarı da artmıştır. Bilgiyi oluşturan verilerin saklanması, ikincil bellek diye sınıflandırılan ve en iyi bilinen örneği sabit sürücü (hard disk) olan birimler üzerinde gerçekleşir. Bununla da yetinmeyip daha az alana daha çok veri saklamak amacıyla optik ROM Disk'ler, anında erişilmesi istenme