24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

S AĞLIK PastörEnstitüsü kansermi"saçıyor?" ıle 1987 yılları arasında Fransa'nın unIU Paster Enstıtisu'nden yedi bllim adamı kansere yakalandı Nısan başında ıse bılım adamıarından bırı bu hastalığa yenıldı Kanser olaylannın alışılmanrıış bır şekılde çoğalması bır rastlantıdan mı yoksa ışyerınde henuz bılınmeyen bır rıskten mı kaynaklandığı sorusu, böylece yenıden gundeme geldı Yedı kanser olayının tek ortak yanı, bılım adamlarının hemen hemen aynı zaman dılımlerı ıçınde, aynı katta bırbırıne bıtışık ıkı laboratuvarda çalışmış olmaları Laboratuvarlardan bırınde, karacığer ıltıhabına neden olan bır mıkrop, "Hepatit B virusu" ıle "HumanPapillom" vırusu dıye adlandırılan sığıl vırusu uzerınde çalışılıyor 60 kışının çalıştığı bır yerde yedı kanser olayının ortaya çıkması, ustelık bu yedı kışının bırbırıne bıtışık ıkı laboratuvarda çalışanlardan olması ıstatıstıkı olarak alışılmamış bır tablo oluşturuyor Soz konusu olayın bır rastlantı olma olasılığı bır mılyonda bır Bunun yanı sıra dıkkat çekıcı bır başka ozellık de kansere yakalanan bılım adamlarının genç oluşu ve aılelerınde kanser olaylannın bulunmayışı Araştırmacılardan dordu, garıp bır kanser bıçımıne yakalandı Uçunde kemık kanserı tespıt edıldı, bırınde ıse bır lenfbezı kanserı Hastalanan araştırmacıların tumu genteknlk alanda çalışıyordu Gerçı gunumuzde bıyotıb alanında araşlırma yapıp da, kalıtımsal molekullerle uğraşmayan bılım adamı yok gıbı Pasteur Enstıtusu nde dıkkatler brr melez vırusune çevrılmış durumda Çunku bu vırus, ılk kanser olaylarının şımdı gosterdığı gıbı ınsanın kultur ıçınde barındırılan hucrelerıne de sızıp, tumor hucrelerıne donuşebılır Ancak ıçınde bır maymun tumor vırusu (SV 40) ıle Adeno vırusunun genlerı kombıne edılmış olan bu mıkrobun, laboratuvar koşulları dışında da ınsan vucudundakı hucrelere sızması pek mumkun gözukmuyor Kanser olaylarının sıklaşmasının nedenını saptamak ıçın enstıtunun yonetımı enstıtude 1971 ıle 1986 yılları arasında en azından altı ay çalışmış olan 4000 kışıye anket soruları gonderdı Boylece bılım adamlarının hangı laboratuvarda, hangı kımyasal maddeler, mıkro organızmalar ve genlerle çalışmış oldukları saptanmaya çalışılacak (Sn.) ISAAC ASİMOV YAZIYOR Son bulgular, Neandertal adamının da "konuşma kemiğine" sahip olduğunu gösteriyor. Çeviri: Fatma Artunkal onuşma yeteneğı, çeşıtlı karmaşık seslerı yanı hızla ve berraklıkla çıkararak bılgı ve soyut duşunce ıletme yeteneğı, sadece ınsana ozgu bır özellıktır Bızler bunu yapabılırız, ama, acaba bundan 50 bın yıl once, yanı "modern ınsan" (Homo sapıens sapıens) yeryuzu sahnesıne çıkmadan once de bunu yapabılen herhangı bır yaratık var mıydı') Pek çok antropolog, bu soruya "yoktu" cevabını vermıştır, ne kı şaşırtıcı yenı bır bulgu, cevabın pekâlâ "evet, vardı" olabıleceğını de akla getırıyor Yaşamakta olan en yakın akrabalarımız, buyuk maymunlar bıle konuşmazlar, daha da önemlısı, konuşamazlar Bır maymunun hançeresı ya da ses kutusu ve bunun cıvarı, maymunların bızım hızla çıkardığımız seslerı çıkarmasına elverışlı değıldır Basıt duşuncelerı aktarmaları oğretılmış olan şempanzelerle gorıller de bunu sadece ışaret ve jestlerte yapabılırler Içlerınde en zekı olanlan, en tıtızlıkle eğıtılmış olanları bıle ne kadar uçabıhyorlarsa o kadar konuşabılırler Çunku her ıkı ış ıçın de anatomık donammları yoktur Aynı şey ötekı hayvanlar ıçın de geçerlıdır Bızımkınden tamamıyla farklı gırtlak yapısına sahıp bazı kuşlara, mesela papağanlara da, bızım çıkardığımız seslerı taklıt etmelerı öğretılebılır, ne kı bunu hıçbır şey anlamaksızın yaparlar Yunuslar ıse, bızlerın çıkardığı seslerden de daha çok değışık ses çıkarabıldıklerı halde, onların bu seslerı ınsanlar gıbı konuşma amacı ıle kullanıp kullanmadıklarını bılmıyoruz Tabıı, bu, ınsanın atalarının ne zaman konuşmaya başladıklar, sorusunu hâlâ cevapsız bırakıyor "Modern ınsan"dan daha ılkel olan homınıdler, konuşabılıyorlar mıydı? Bundan 5 mılyon yılla 200 bın yıl kadar once yaşamış olan sahıden ılkel homınıdlerınaustralopıtesınler, homo nabılıs ya da homo erectusun konuşabılmış olmaları pek akla yatkın gozukmuyor En basıtınden, bunların beyınlerı yeterınce buyuk değıldı Boylece gerıye Neandertal adamı kalıyor Neandertal adamı, ılk kez bundan 300 bın yıl kadar once yeryuzunde gorulmuş ve 30 bın yıl oncesıne kadar da varlığını surdurmuştur iskeiet kalıntıları, Neandertal adamının bıze çok benzedığını gostermıştır, dolayısıyla Neandertal adamı, genellıkle "modern ınsan"ın bır alt turu olarak kabul edılır ve adına Homo sapıens neanderthalensıs denır Neandertal adamının beynı, bızımkı kadar buyuk, hatta bırazcık daha buyuktur, ama beynın çoğu arkadadır, onde ıse azı vardır bu, her ne demekse O zaman soru, Neandertal adamının konuşup konuşamadığı sorusudur Bu sorunun cevabı "hyoıd kemıgı"nde saklı Hyoıd kemığı, dılın dıbınde bulunan Ubıçımlı bır kemıktır ("hyoıd", Yunancada "Ubıçımlı" anlamına gelır) Hyoıd kemığı, başka hıçbır kemığe bağlı olmayıp, sadece hançereye ıkı gruptan oluşan 11 kuçuk kas ıle bağlıdır Bu 11 kuçuk kas, hançereyı yukarı aşağı doğru hareket ettırerek, çeşıtlı ünlu ve Insanoğlu ne zaman konuşmaya başladı? unsuzlerın bırbırının peşısıra hızla seslendtrılmesını sağlar Hyoıd kemığı olmasaydı, hançeremızı bu bıçımde hareket ettıremezdık, dolayısıyla hyoıd kemiğine "konuşma kemığı" adını verebılırız Bugune kadar Neandertal adamlarının ıskelet kalıntılarında hyoıd kemiğine rastlanmadığından, bu adamların konuşamadığına hukmedılmıştı Bırbırlerıyle lyı kötu bır ıletışım kurmuş oıabılırlerdı, ama bu, esas olarak ışaret ve homurtu yoluyla sağlanan bır ıletışım olmalıydı Ne varkı, bu tur delıllerden hareketle kesın sonuçlara varmak doğru değıldır Bır kere hyoıd kemığı, mını mını blr kemıktır, ola ola 2,5 cm kalınlığında olup ıkı dar çıkıntısı vardır ve başka kemıklere de bağlı değıldır Bır beden çuruduğunde hyoıd kemığı bedenden ayrılır, dolayısıyla ıskeletın çok ötesıne suruklenmesını ıhtımalı vardır Bulunan ıskeletlerde hançere kalıntısına da rastlanmadığına gore, Neandertal adamlarının kesınlıkle konuşmadıkları sonucuna varmak doğru olmasa gerek Derken 1989 nısan ayında Tel Avıv Unıversıtesı'nden Baruch Arensburg ve Fransa Bordeaux Unıversıtesı ıle Mınnesota Moorhead State Unıversıtesınden çalışma arkadaşları, şaşırtıcı bır bulguya rastladıklarını bıldırdıler Israel'de Mt Carmel Dağı'ndakı bır mağarada Neandertal adamlarına aıt ıskeletler bulmuşlardı ve bunların arasında tıpkı "modern lnsan"ınkı ıle aynı bıçım ve boyda bır hyoıd kemığı de vardı Kemığın yaşı, 60 bın yıl olarak tahmın edılıyordu Bu, Neandertal adamının anatomık bakımdan konuşma yeteneğıne sahıp olduğu anlamına gelmektedır Neandertal adamları, "modern ınsan" ıle, belkı de 50 bın yıl kadar yan yana var olmuşlardır, dolayısıyla kendılerınden daha ılerı olan bu kuzenlerınden konuşmayı öğrenmış olmaları pekâlâ muhtemeldır Itıraf etmelıyım kı, bu konuya özel bır ılgı duyuyorum Bılım kurgu yazarları, tarıh öncesı zamanları ışlemeyı severler, hele Neandertal adamına pek meraklıdırlar Çok yakın bır arkadaşım, Lester del Roy, 1939'da "Gun Bıttı" başlığını taşıyan haylı dokunaklı bır oyku yazmıştı, oyku, çevresındekı "modern ınsan"ların ınsanca gayretlerıyle hoş tutulan, ama sonunda içindekı ezıklık duygusuna dayanamayıp çunku en azından konuşmaktan acızdı kahnndan olen son Neandertal adamı hakkındaydı Ben bunu hıç kabul edemedım Bana hep öyle geldı kı, Neandertal adamı bıze bu kadar çok benzedığıne gore, konuşamaması mumkun değıldır Ve tuttum, 1958'de ben de bır öyku yazdım Oykumun adı "Çırkın Kuçuk Oğlan'" ıdı Öykude kuçuk bır Neandertal çocuğu gunumuze getırılır ve en az bızler kadar lyı ingılızce konuşmasını öğrenır Lester'le bu konuyu yıllardır usanmadan tartıştık durduk Şu hyoıd kemığının keşfı habennı kendısıne alıştıra alıştıra vermelıyım! U (Copyright LATS,) K Vücudun direncini güçlendiriyor hastalarının ruhı durumları ıle hastalıkların seyrı arasında bır bağlantı olduğu sanılıyor Hayata karşı olumlu bır yaklaşım ıçınde olan ve hoşgorulu davranabılen hastalar, daha dırençlı bır ımmun (bağışıklık) sıstemıne sahıpler Kalıfornıya Unıversıtesı'nden Laxdia Temoshok'a gore hastalıklarına rağmen olumlu bır tavır ıçınde olan ve duzenlı bedensel hareketler yapan hastaların, depresıt ve aktıf olmayan hastalara kıyasla daha sağlıklı bır ımmun sıstemlerı var Dallas'takı Texas Unıversıtesı'nden Karl Goodkln vucutlarında AIDS vırusune karşı antıkorlar tespıt edılen 40 eşcınsel erkeğı ınceledt incelemenın başında erkeklerın hıçbırınde AIDS semptomları ortaya çıkmamıştı Goodkın, enfeksıyonun teşhısı ıle ılk AIDS semptomlarının ortaya çıkışı arasındakı zaman parçasının en az streslı ve ruhı açıdan nıspeten ıstıkrarlı hastalarda, dığerlerıne oranla daha uzun olduğunu saptadı Antıkor teşhısının kendılerınde stres yaratan hastalarda ıse AIDS semptomları daha kısa surede ortaya çıkıyordu Mıamı Unıversıtesı'nden psıkolog Mıchael Antoni de vırusu taşıyan, ancak hastalık belırtılerı henuz ortaya çıkmamış 39 eşcınsel erkek uzerınde araştırma yaptı Aralarından bazıları ıkı haftalık bır Aerobık kursuna katıldılar 'Sporcuların" ımmun sıstemı, pasıf deneklere oranla daha sağlıklıydı" Toplantıda elde edılen netıcelerın bağlayıcı olmadığı açıklandı Ancak sayısal olarak daha buyuk hasta grupları uzerınde yapılan araştırmaların ıstatıstıkı verıler sağlayabıleceğı belırtıldı (s.n.) Ruh sağlığı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle