01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

FE LS E FE Y AŞ AM Çağdaş felsefenin Kas ağrıları, psikoişlevleri üzerine sosyal sorunlarımızın Çağdaş felsefi tutum, kesin ve nihai doğrular tanımaz. İşe, bütün kuramların ölümlü olduğunu kabul etmekle başlar. aynası mı? Doç. Dr. Mehmetl. Arman o Ismaıl Murat oğayı ve evrenı anlamada, varlık ustune bılgı edınme konusunda, deneyın ve aklın rolunu sorgula yan on yedıncı yuzyıl felsefesı, çağdaş felsefenin başlangıcıdır Felsefenin, ıçındekı metafızık öğelerden ve yönelımlerden arındığı olçude bılımselleştığını ve Yenı çağ'da başlayan bılımfelsefe karşıtlığının yerını yardımlaşmaya bıraktığını goruyoruz Bılım ve felsefenin uzlaşmazlığı Yenıçağ'dabaşlamıştırdedık gerçekten bu donemde ve sonrasında geleneksel felsefenin ve boyle bır felsefeye gereksınımı olmayan bılımın yolları ayrılmıştır Oysa gunumuzde felsefenin ışlevı, hem felsefecı hem de bılım adamı ıçın ortak geçerlılığe sahıp tek bır ışlevdır, şoyle kı felsefe bır ustdildlr, yanı bılımler ustu bır konuma sahıptır bılımlerın dıllerını ınceler, bılımın yapısını ıncelemede bılım adamlarına yardımcı olur Felsefecı, bılım adamının hızmetındedır Bununla bırlıkte felsefe Russel'ın tanımına gore "Henuz bılımsel olarak ele alınamayan butun konuları toplayan bir kavramdır." Jaspers de bu noktada Russel'e katı lıyor "Bllimin çozebildiğl sorunlar blrer felsefe sorunu olmaktan çıkar." öyleyse şunu söylemek mumkun Felsefe tekıl bılımlerın sınırında yer alan sorunları ınceler, örneğın ruhmadde ıkılığı' sorunu ya da 'canlılık sorunu, hem bıyolojı hem de felsefeye ılışkın sorulardır Buradan başlayarak çağdaş felsefenin ışlevlerını maddeler halınde sıralamayı dene yelım Yukarıda sozunu ettığımız ışlevı (1) felsefenin varsayım uretlci işlevl olarak adlandıralım Felsefe bılımlerının sınırında kı sorunları ele almakla mevcut bılımsel kuramlara eğılır, bunlardan yenı varsayım lar uretır Bu varsayım uretımı, doğa bılımlerı alanında olabıleceğı gıbı, sosyal bılımler alanında da daha lyı bır sosyal duzen ıçın modeller uretımı bıçımınde olabılır Kuşkusuz, felsefenin urettığı bu varsayımlar felsefecının duşlem ve yaratıcılığından kaynaklansa bıle ılgılı oldukları tekıl bılımler tarafından test edılebılmelıdır Soz konusu 'test edılebılırhk' kuramın yanlışlanabılırlığıdır, yanı yenı varsayım yada kuram karşısında eleştırel bır tavır alınması ve bunların sureklı sınanması dogmatızmden kaçınmanın yoludur Doğallıkla belırlı bır dısıplınde çalışan bılım adamla rı bırer felsefecı gıbı, kendı dallarmın sınır sorunlarına eğılebılırler (2) Felsefenin yöntemblllmsel işlevl: Felsefe, bılımın ve tekıl bılımlerın bılgı edınme yontemlerını ınceler, aynı zamanda kendısının bılgı sağlama yontemlerını de eleştırel gozle ele alır Bu amaçla mantık, semıotık, bılgı kuramı, ıletışım kuramı gıbı yardımcı dısıplınlerı kullanır (3) Sentez işlevl: Evrensel bılım olarak felsefenin bır ışlevı de çeşıtlı bılım dallarının sonuçlarını butunsel bır dunya göru şu bıçımıne getırmeye çalışır Boyle bır butunsel senteze erışme çabası, ılk fılozof lardan gunumuze felsefenin temel durtu lerınden bırıdır (4) Felsefenin eleştiri işlevi; Felsefe D "elıne aldığı her konuyu eleştıren bır dıldır", boylece duşunulmeden, ırdelenmeden kabul görmüş bir takım ılkeler su yuzune çıkar Her turlu dunya göruşu, teknık, ekonomı, bılım, sanat ve toplum kurumu bu eleştırının kapsamına gırar Egemen dunya göruşlerının sorgulanması bu eleştırel tuturnun başlıca ozellığı olmalıdır Tarıh boyunca felsefenin eleştırel tutumu nu koruduğu dönemlerde ılerleme göster dığını, bu tutumu yıtırdığınde donduğunu gormekteyız (5) Felsefenin değer koyucu işlevi: Toplumsal duzenin, değer dızgelerının, normların eleştırısı, yenı değer ve normlar (davranış bıçımlerı) uretılmesını gerektırır Daha lyı, daha ınsancıl bır toplum ıçın felsefe kural ve değerler uretmelıdır Bu bağlamda felsefenin utopik Işlevinden' soz etmek mumkundur Ne var kı bu normların koyulması utopyacıların sezgı ve duşgucune değıl, ılgılı bılımlerın (davranış bılımlerı, psıkolojı, toplum bılım etnolojı gıbı) sonuçları temel alınarak yapılmalıdır (6) Felsefenin düşünceyi eğitici işlevi: Duşunce eğıtımı, felsefe ve mantık eğıtımının urunudur Felsefe aynı zamanda bır konuşma ve duşunce dısıplını demektır, eleştiri dısıplını alçakgönulluluk ve hoşgöru gerektırır, ama hoşgöru yoksunluğuna dogmatıklığe karşı hoşgöruyu gerektırmez Çağdaş felsefenin ışlevlerınden ve bu ışlevlere sahıp bılımsel felsefeden soz açmışken onun "bılım felsefesı"nden ayrımını vurgulamak gerekır Bılım felsefesı, felsefenin yukarıda soz edılen yontembılımsel ışlevının kapsamına gırer Bılım felsefesı bılımın yapı ve ışleyışmı aydınlatma ya çalışır, onun mantıksal çözumlenme sını ustlenır Kesın ve nıhaı doğruları bulduğunu sa vunan felsefi eğılımlere ıhtıyatla yaklaşmak gerekır Çağdaş felsefi tutum, butun kurumların ölumlu olduğunu kabul etmek le başlar K urdun, kendı ışını kendısı yaptığı ıçın, "ensesının kalın" olduğu soylenır Bızı ezmek ısteyen otorıteye "kafa tutarız" Borçlu olduğumuz kışıye (gunumuzde olacak ış değıl ama ) karşı ıse "boynumuz bukuk"tur Bu halk deyışlerının muşterek yanı, dıkkat edılırse, boynumuzla, başımızla ve otorıte ıle ılışkılıdır "Baş" da yıne otorıteyı yansıtır Baş, beyını ıçerır, dolayısı ıle yonetendır Halk arasında, vucudun merkezının kalp olduğunun yaygın kabul gorduğu duşunulurse, baş ve boyunun otorıtenın merkezı olduğunu belırtır bır dızı halk deyışının varlığına şaşmamak elde değıl Bunun benzerı deyışler, dığer bırçok dılde de var Gunumuzde romatolog ve psıkologların gozlemlerı, ınsanların çözulmemış otorıte sorunlarının kendını sıklıkla baş boyun ağrısı şeklınde gosterdığı yonunde Şefıne kafa tutamayanın başı ağrıyor Ekonomık ya da sosyal nedenlerle boynu bukuk olanlar da boyun ağrısı çekıyor Bu tur psıkososyal sorunların organık yansıması sadece boyunla sınırlı değıl Ozellıkle, yumuşak doku romatızması adı venlen romatızma turlerının kokenınde ruhsal sorunların onemlı yerı var Kasların ve kas kırışlerının uzun sure aşırı derecede gergın kalması, bu tur romatızmalara neden olabılıyor Fıbrozıt adı venlen bu yumuşak doku romatızmaları sayıca çok yaygın, tum romatızmaların onemlı bır yuzdesını oluşturuyorlar Çok ılerlemeyen ve sakatlığa neden olmayan nıtelıkte olduklarından gozardı edılıyorlar zukluklarının da fıbrozıtlere zemın hazırladığı duşunuluyor Bunun dışında daha bır dızı faktoruı. bu tur romatızmaya yol açtığına ılışkın ıpuçları var Örneğın, fıbrozıtlılerde alerjı eğılımının sağlıklı kışılere göre çok daha sık olduğu goruluyor Bızım de bu yonde gozlemlerımız var Bu duşunceye göre, fıbrozıtlerın hıç olmazsa bır kısmı bır çeşıt yumuşak doku alerjısı olarak yorumlanabılır Hormon dengesızlıklerı (orneğın tıroıd hormonu azlığı) da suçlanan nedenler arasında Gevşeme gerilim Kas gerginliğinin nedeni Son yıllarda sosyoekonomık onemlerının anlaşılması ıle yumuşak doku romatızmalarının uzerıne yoğun olarak eğılındı Uzun süreli kas gerginliğinin nedeni olarak ön planda psişik faktörler suçlanırken, duruş ve hareket bo Yumuşak doku romatızmalarının, başta değındığımız, vucut bölgelerıne ılışkın psikosomatlk yönü, gerçekten ılgınç Bu nedenle, bu konuya bıraz daha gırmekte yarar var Insan, hatta tum gelışmış hayvan turlerı, sureklı olarak gevşeme ve gerılım kutupları arasında yaşarlar Gevşemenın en yoğun turu, uykudur Insan, uyku dışında da gevşeyebılır Bır kedı ıse ya avına atılmak uzere gerılmıştır, yemekte olduğu avını dığer hayvanlardan korumak ıçın gergındır Ya da karnı doymuştur ve hemen uykuya dalar Yaşantının ağırlığının fızık eylemden psışık eyleme donuştuğu uygar ınsanda ıse kas gergınlığı çoklukla gereksız bır ılkel durtudur Çoğu zaman da frenlenmeyı gerektırır Kızdığımız rakıbımı zı ısırmak ya da yumruklamak, gunu muz dunyasında savaşımı kazanmamıza değıl, kaybetmemıze neden olur Işte bu nedenle kızgınlıklarımız dışlerımızı ya da yumruklarımızı sıkmamıza yol açar Bu eylemler de yıne deyışlerde yer 1 bulmuştur "Bıraz daha dışını sık ', "Yumruklarımı sıktım ", agressıvıtemızı yalnız fızık olarak değıl, sosyal ve psışık açıdan da frenlememıze ılışkın ıfadelerdır Dışını sureklı sıkan kışılerde, çene eklem ve kaslarına ılışkın romatızmal yakınımlar gozlenır Psıkolog ve romatologlar, bel ağrılarının psikosomatlk açıdan cınsel sorunları yansıttığı kanısındadırlar Yıne, halk dılındekı "belıne sahıp olmak", "belını doğrultamamak" ıfadelerı, halkın bu ılışkılerı bızlerden once saptadığını kanıtlamaktadır "Dızlerının bağı çözulmek", "ayakları ıle yere basmak", bacaklarımızla gerçekçılığırr.ız arasındakı ılışkıyı vurgulayan deyışlerdır Bu konudakı sorunların da kendını bacak kaslarında göstermesı beklenır Böyle bır psıkoromatolojık topoğrafya bılgısının, her olgu ve ağrılı durumda geçerlı olmadığını burada vurgulamakta ozellıkle yarar vari Bılhassa, ruhsal ve cınsel sorunlarını yadsımaya eğılımlı bır toplum olarak, hıç kımsenın ağrılarını belırtmeye cesaret edemeyeceğı bır ortam yaratmak ıstemıyorsak I ] * Akdenlz Universltesl Tıp Fakultesi Fiziksel Tıp ve Rehabllltasyon Anablllm Dalı Başkanı ATTöe "Aman canım, yettı benden bahsettığınız. bıraz da başka bırmden suz edelım.'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle