01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Eö I Tl M TIP VE SAGLIK TUS örneği tüm alanlara Kertenkele tozuna yaygınlaştırılmalı Baştarafı 1. Sayfada nabilirler. 4. Bir örnek: Toplam 6 hukuk fakültemizin (bunlara ilaveten 2 tanesi de kurulmak üzere) her yıl verdiği binlerce hukuk mezunu, piyasanın hukukçuya doymuş olması nedeniyle uzmanlaşmak isteyecekler ve ÖSYM'ce düzenlenen "Hukukta Uzmanlık Sınavları" (HUS)'na katılacaklardır. Tercih liste|erine çeşitli hukuk fakültelerinin yüksek lisans programlarını kodlayacaklardır (tıpkı ÖSYS gibi). Ve sınav sonucunda kazananlar, kazandıkları hukuk fakültelerinin yüksek lisans programlarına yerleştirileceklerdir. Tabii, aynı şekilde "Hukukta Asistanlık Sınavları" (HAS) da düzenlenebilir. Ve keza, bunlar aynı sınavda birleştirilebilirler. Bu takdirde, adaylar asistanlık ve master olmak üzere iki ayrı listede tercihlerini yapabilirler. 5. Lisansüstü sınavlarının merkezi sistemle test usulü yapılmasının yadırganacak bir yanı yoktur. Zira aynı yüksek öğretim sisteminin lisans düzeyine öğrenci alınması, merkezi sistemle test usulü (ÖSYS) ile olmaktadır. Lisansüstü düzeyinde de merkezi sistemle test ulusü ile öğrenci kabul edilmesi, lisans düzeyinde ÖSYS ile öğrenci kabul eden mantığın bir uzantısıdır. Bugün ÖSYS'ye kimse sınav eşitliği açısından karşı çıkmamaktadır. Zira, ÖSYS olmasaydı, üniversiteleri, bugünkü kazanan öğrencilerin değil; fakültelerdeki hocaların yedi sülale akrabalarının çocuklarının kazanacağı kolaylıkla söylenebilir. 6. Merkezi sistemle yapılan test sınavının yukarıda açıklanan faydaları yanında üniversiteler arasında karşılaştırma yapma olanağını vermesi bakımından da çeşitli faydaları vardır: Bir kere, üniversiteler arasında yarışma ortamı yaratacağından eğitim kalitesinin yükselmesine sebep olur. Ikinci olarak, taşra üniversitelerinde yapılan eğitimin kalitesini ortaya koyar (4). Üçüncü olarak, öğretim üyelerinin parttime, fulltime olmalarının eğitim kalitesini etkileyip etkilemediğini ortaya çıkarır (5). Ve nihayet, diğer bir yararı da taşra üniversitelerinde bulunan başarılı öğrencilerin büyük şehir üniversitelerine geçişine imkân verir. kaldırdığı için eleştirilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, kamü gorevlilerinin seçilmesinde liyakat esası geçerlidir. "Aslstan seçme özgürlüğü" diye bir özgürlük olamaz. Bu olsa olsa, "torpll yapma özgürlüğü"nün kibarcasıdır. 4. Diğer yandan TUS, hocaları hiç tanımadıkları, hiçbir zaman anlaşamayacakları kişilerle çalışmak zorunda bırakması açısından da eleştirilmiştir. Bence bu, olumsuz değil; tam tersine olumlu bir şeydir. Bu, yukarıda olumsuzluğu açıklanan hoca ile asistan arasındaki tabiiyet ilişkisinin kırılmasına yol açacaktır. r D 1. Bu konuda bkz. Zeki özcan, "Sınıf Ünlverslteslnden Halk Üniversiteslne", Forum 1968 XX, Sa. 338, 8.1718; Rona SEROZAN, "Ünlverslte, Politlka, özerkllk", Mukayeseli Hukuk Araştırmaları Derglsi, 1971, Sa.5, 8.7583, Hüseyin BATUHAN, "Üniversitelerimizin Akademik İç Yüzü", Yenl Dergl, 1969, Sa. 59; Server TANİLLİ, Uygarlık Tarlhi, Say Kltap Pazarlama, İstanbul, 1981, s.380. 2. Zeki HAFIZOĞULLARI, "Hukuk öğretlminde Test Mümkün Müdür?", A.Ü. Hukuk Fakültesi Dergisi, C.XXXIX, Sa. 14, s.2023. 3. 1 Kasım 1985,,25 Temmuz 1986, 24 Eklm 1987 ve 4 Nlsan 1988 tarihll Resml Gazeteler. 4. örneğin, TUS'ta beklenllenln akslne blrçok taşra tıp fakültesi başarılı olurken, İstanbul Tıp Fakültesi 8'inci, Ege Tıp FaküKesl 12'nci, İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 17'ncl olmuştur. (Cumhuriyet Billm Teknlk, 7.5.1988). Tahir HATİBO£LU ise, Dicle Üniversitesi ömeğlnden yola çıkarak, diğer fakülteler Içln de benzer sınav yapılsa, bu üpiversltanin başarısız sonuç elde edeceğini ileri sürmektedir. (Cumhuriyet, 4 Temmuz 1988). 5. Örneğin, TUS'ta istanbul fakültelerinin başarısız olmasının nedeni olarak, bu fakültelerdekl öğretim üyelerinin çoğunun parttime olduğu, çalışmalarımn ağırlığını, öğretlmden çok özel muayenehanelerine verdikleri ilerl sürülmüştür. Aksi görüş içln bkz. Hasan YAZICI, "lhtlsas Sınavı Yetersizdir ", Cumhuriyet Bilim Teknik, 14 Mayıs 1988. 6. Cumhuriyet Bilim Teknik, 14 Mayıs 1988. 7. Gencay ŞAYLAN, "Hangl Tıp Fakültesi Daha Başarılı?", Cumhuriyet Bilim Teknik, 7 Mayıs 1988. 8. Aktaran: Gencay ŞAYLAN, agy. 9 Hasan YAZICI, agy Baştarafı 1. Sayfada "Gerçekten Inanılmaz bir şeydl. O ÇlnII birkaç parmak darbesiyle dizimdeki dayanılmaz acıyı saniyeler içlnde dlndirdl. Geriye ne tek bir sızı ne de bir çürük kaldı." Gitaristın dizindeki yarık izi, bu şiddetli çarpmayı hatırlatan tek delildi. 'Okus pokus' mu, yoksa 'mucizevi' bir tedavi yöntemi mi? Açıklamakta güçlük çektiğimiz olayları tanımlamak ıçın kolayca sığındığımız sözcükler bunlar. Ancak Çinlilerin bin yıllardır uyguladıkları bu tür mucizevi ve gizemli ilkyardım yöntemlerinın gerçekten işe yaradığını ınkâr etmek mümkün değil. Çinliler için söz konusu yöntem geleneksel bir sanat niteliğinde ve bu işle uğraşanlar da "Qlgong" sanatına vakıf ustalar. Qıgong, Çincede bedenin Qi (Ki)'sıyle uğraşmak anlamına gejiyor. Qi, her insanın bedeninde akıp duran bir yaşam kaynağı. Bu yönlemin geleneksel yorumu, Qigong ustalarının insandaki Qi enerjisini parmaklarının ucunda toplayarak bunu hastaya akıtmak ve böylelikle hastalığı iyileştirme gücüne ve yeteneğine sahip olmaları. Söz konusu sanat ya da yetenek çok az sayıda insanın sahlp olduğu ve babadan oğula geçen bir aile mesleği. Hastalarına ölçülebilen yöntemlerin ve gözlenebılen olguların ışığı altında yaklaşan Batılı hekimler için bütün bu anlatılanlar güvenılirlikten oldukça uzak şeylerdi ve kimi doktorlar gülümsemekten kendıni alamıyordu. Çin felsefesi ve tıbbının temel direklerinden biri, iki karşıt kutup olan, fakat aynı zamanda birbirini tamamlayan bir sistem oluşturan Yin ve Yang. Yin sakinleştirici, edilgen kutup. Yang ise buna karşın etken, başlatıcı veya dönüştürücü kutup. Çin'deki geleneksel yoruma göre, hastalık durumu, Kiakımındaki ve YinYang güçlerinin dağılımındaki dengesizlikten ilerı geliyor. Bunlar arasındaki denge durumu ise insanın sağlığını koruyor. Ayrıca her hastalık, on iki "Işlev çemberi"n den birini ya da birkaçmı tehdit etmekte, bozmakta. Bu çemberlerin her biri, belirli birorganın adını taşımakla birlikte söz konusu çemberin bozulması, her zaman bu çemberin adını taşıdığı organın bozukluğu olmayabiliyor. Sözgelimi karacığer çemberindeki bir bozukluk, gerçekte bir "karaciğer hastalığY'yla tümüyle ilgisiz bir hastalık da olabiliyor. Çinli doktor hangi ıçlev çemberinin bozulduğunu nasıl saptıyor? öncelıkle hasta uzun uzun sorgulanıyor; uykusundan beslenmesine kadar hastanın yaşamının her alanı hakkında bilgi ediniliyor ve hasta daha sonra sıkı bir gözlemden geçiriliyor. Doktorun en önemli yeteneği, hastanın verdiği her yanıtı, önemli bir ipucu olabıleceği varsayımıyla dikkatle değerlendirmek ve bunlardan bir sonuç çıkarmak. Hastanın anlattıklarından ve bedenındeki bulgulardan toplanan bilgiler doktoru belirli bir işlev çemberinin bozukluğuna yöneltiyor sonuçta. Özetlersek, doktorun ilk adımı sorgulama, ikinci adımı gözlem, üçüncü adımı ise dokunma. Dokunma aşamasında en ilginç konu, nabız tanısı. Batı tıbbından farklı bir sınıflama ile, Çin tıbbında tam 28 çeşit nabız türü var. Bu üç adımın sonunda teşhis mozayiğinin parçaları tamamlanmış oluyor. Eczane mi, büyücü evi mi? Çin tıbbında hastalık tanımları oldukça değişik. örneğin "grip" olarak adlandırdığımız soğukalgmhğında, Çin yorumuna göre, dıştan gelen bir "rüzgar" özellikle akciğer işlev çemberini bozmaktadır. Bu çemberde Yang enerjisine duyulan gereksinim artmıştır ve vücutta akan Oi'nin ihtiyaç duyulan yere yöneltilmesi, akışının düzenlenmesi amacıyla bedenin belirli noktalarına ığneler batırılır. Akupunktur birçok Batılı uzman larafından "her derde deva" bir yöntem olarak görülmekteyse de, gerçekte ağrı dindirme dışında başka alanlarda pek kullanılmıyor. Hastalıklara karşı başlıca silah, yıne doğal ılaçlar: 1977'de Çin'e basılan bir ilaç endeksinde, 5700 den fazla doğal ilaç maddesinin adı var. Çin eczanelerı de bildiğimiz eczanelerden çok, bir büyücünün evine benziyor. Kavanozlar dolusu bitki ve kökten başka, kurutulmuş maymun, kertenkele ve çeşitli hayvan parçaları, çekirgeler, börtü böcekleri ile kısacası alışıldık eczane görünümünden çok değişik bir manzara karşılıyor bizi. Batılı bir doktorun dediği gibi "Çln'de tedavi amacıyla kullanılmayan bir madde bulmak zor." Tipik bir "doktor reçetesl" kurutulmuş bitki ve hayvanlardan oluşan 15 kadar değişik madde içeriyor Tarlfler ise gerçekten büyücü formüllerıne benziyor: "Üç tutam kertenkele tozuna bir çlmdlk çekirge kanadı karıştırılıp suda kaynatılır, sabah aç karnına Içlllr" gibi. Şifalı otlar, akupunktur ve Qıgong ustalarının mucizevi mahareti Çin tıbbının iki bin yılı aşkın birikimi ve bunun karşısında bilgisayarlı tomografileri, ileri teknolojinin ürünü ilaçları ve araç gereciyle çağdaş tıp. Çin'de vher ikisi at başı gidiyor. Tıp öğreniminde de öğrenciler kendi isteklerine göre "geleneksel" ve "Batı" tıbbı arasında bir seçim yapıyor. Hastalar da hastalıklarına göre bu iki dakJan birini seçiyorlar. Her iki sistem Çin'de ideal bir biçimde birbirini tamamlıyor. Çin tıbbının Batı tıbbından ayrıldığı noktalardan biri de ilaç anlayışı. Çinli "geleneksel" doktor "herkese" lyi gelmesi gereken "fabrikasyon" ılaçlara guvenmıyor ve her hasta için şifalı ot bileşimini ayrı ayrı hazırlıyor. Kuşkusuz Çin tıbbının da sınırları var. Sözgelimi antibiyotik kullanılması gereken birçok hastalıkta tedavi, Batı tıbbını izlemek zorunda. Bu ve benzeri durumlar nedeniyle Çin tıbbı, Batı tıbbının yerini alacak bir yaklaşımdan çok, onu tamamlayan bir sistem olarak kabul edilmeli. Çin tıbbı migren, uyku düzensizlikleri, hipeıiansiyon, kabızlık, bazı sindirim yakınmaları gibi "psikosomatik" bozuklukların tedavisinde başarılı sayılır. Bu arada, akupunkturun hangi yolla etkili olduğunu araştıran bilim adamları, söz konusu yöntemın insan vücudunda organizma tarafından üretilen ve ağrı dindirici özelliği olan morfın benzeri bir madde grubunun opiatların salınmasını arttırdığını göstermişlerdir. Böylece Yin ve Yang yorumunun da biyokimyasal temeli ortaya çıkmıştır. Qi denilen yaşam kaynağı ise biyokimya araştırmacılarının termınolojısınde "cAMP" (siklik adenozin mono fosfat) adındaki molekülden başka birşey değildir. Hücre içinde bulunan cAMP bileşiğı, hücrenin metabolizmasını yöneten, enerji depolayan, hormonların ve nörotransmiterlerin etki suresını uzatan bir maddedir. Araştırmacılara göre akupunktur cAMP yapımını arttırmaktadır. Ve cAMP gerçek anlamda bir yaşam kaynağı sayılabilir. Çin doktorlarının binlerce yıllık felsefi yorumu böylelikle hücresel düzeyde çağdaş tıp tarafından açıklanmış olmaktadır. (PM) . . III Diğer alanlarda da örnek teşkil etmesi açısından TUS hakkında yapılan tartışmalar: 1. TUS'a sınav adaleti bakımından öğrenciler tarafından tam bir destek verilmektedir. TUS'ta başarısız olan istanbul tıp fakültelerinden olan öğrenciler dahi TUS'u adil bulmaktadırlar. Örneğin, Hanzade Akdeniz (istanbul) şöyle demektedir: "Her şeye rağmen merkezi sınav sisteminden memnunum. Adaylar arasında eşitliğin sağlanması yönünden uygun bir sistem" (6). 2. Geçen merkezi sınav birincisi olan doktorun, daha önce üç dört kez sınava. girdiği, ancak sınav jürileri tarafından başarısız bulunduğu gerçeği (7), TUS'tan önce sınav adaletinin bulunmadığının bir göstergesidir. 3. TUS, "asistan seçme özgürlüğünü kısıtladığı, istenmeyen kişilerln mülakat yoluyla elenmesini" (8) ve "ustanın çırağı seçmek yetkisini" (9) ortadan Çin de bir eczane: Heçeteıer çoguniukia Oırçok şıraıı maoaenın Karışımınaan oiuşuyor. Hiç bızim eczanelere benziyor mu?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle