01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

PSİ KOLOJI HAFTANIN GÜNDEMİ nasıl etkiliyor? Dr. Selami Aksoy Dr. ArifErtürk reud mutluluğu şöyle tanımlar: Çalışmak ve sevmek. Gerçekten de yetişkinlik çağında görülen ruh sağlığı sorunlarının önemlı bir kısmı; uygun bir iş ortamının olmaması, ekonomik sorunlar ve toplumsal değişim etkenleriyle yakından ilgilidir. Günümüzde hızla artan ekonomik sorunlar, iş olanaksızlıklan ve sosyal güvence eksikliğinin önemli bunalımlara neden olduğu kabul edilmektedir. İşsizliğin ruh sağlığında ne derece bozulmaya neden olduğunu bir işsizin dilinden dinleyelim: G İşsizlik ruh sağlığını F "işe gidiyormuşum gibi her sabah 6'da kalkıyorum. Önceleri kısa zaman içinde bir iş bulabileceğimi sanıyordum. Ancak iki yıl geçti ve hâlâ bir iş bulamadım. Bu durum beni korkutuyor, kendime güvenimi yitiriyorum. insanlar ne zamandan beri işsiz olduğumu sorduklarında, acaba yalan mı söylesem diye düşünüyorum. İşsizken kendimi suçlu gibi hissediyorum. işimi kaybettikten sonra bütün gün uyuyordum. içimden hiç bir şey yapmak gelmiyordu. Gün boyu ortalıkta dolaşıyor, bazen patlayacak gibi oluyordum. Çok karamsar olmuştum, kendimden çok utanıyordum...." Yaklaşık iki yıldan beri işsiz olan bu adamın söyledikleh işsizliğin ruh sağlığını nasıl olumsuz yönde etkilediği konusunda birçok ipucu vermektedir: Güne ve saatlere uyumun bozulması, sosyal ve kişiler arası ilişkilerin, sosyal ve mesleki konumun, amaçların... bozulması gibi. Yapılan araştırmalarla işsizliğin ruh sağlığını nasıl bozduğu anlaşılmayaçalışılıyor. Bu konuda ilerleme kaydedilirse, günümüzün yüksek işsizlik ortamında, işsizlerin ruh sağlığının bozulması önlenebilecektir. işin maddi yararlarından başka, insan üzerinde olumlu etkileri vardır; günlük yaşama uyum, mesleksel ve sosyal ilişkiler, sosyal saygınlık kazanma, bir kimlik sahibi olma gibi. Bu etkenlerin insan ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkileri açıktır. İşsiz kişi, paranın yanında bu kayıpların da farkındadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda, psikolojik testler yardımıyla da çalışmanın ruh sağlığı üzerinde olah olumlu etkileri kanıtlanmıştır. İşsizlik oranının artması, gelirlerin düşmesi, maddi sorunlar... ruhsal bozukluki ların artmasına, toplumsal endişe ve kaygının doğmasına neden olmaktadır. Warr, işsizlerin ruh sağlığını bozan dokuz etken saptamıştır: 1) Parasızlığın neden olduğu sıkıntılar. 2) Sosyal ve çevre ilişkilerinin kısıtlı olması. 3) Çalışmanın verdiği itici gücün yitirilmesi. 4) İşsiz insanın önemli kararlar alamaması. 5) Çalışmayla kazanılan becerilerin yitirilmesi. 6) Korkutucu ve gurur kıncı davranışlara muhatap olmak. 7) Gelecek kaygısı, geleceği karanlık görme. 8) Diğer insanlarla sağlıklı iletişim kuramama. 9) Sosyal konumun alçalması. Işsizleri en çok etkileyen olay da, devamlı iş istemek zorunda kalmalandır. işsizlikte yaş da önemli bir handikaptır. Yetişkin insanjar işlerine ve çevrelerine çok bağlıdırlar. İşsiz kalmak daha gençleri ve yaşlıları o kadar etkilemez. İşsizlik orta yaştaki bir kişinin ruh sağlığını altı ay süreyle önemli ölçüde etkilemektedir, daha sonra ise ruhi durum stabilize olmaktadır. Yine düşük sosyoekonomik düzeydeki insanlar işsizlikten daha çok etkilenmektedirler. işsizliğin en az etkilediği bir grup da anneler ve özellikle genç annelerdir. İşsizlikten en çok etkilenen bir diğer grup ise, ruhsal yönden incinebilirlikleri fazla olan duyarlı insanlardır. Korkutucu, pis ve az para verilen bir işten kurtulanlar ise işsiz kaldıklarına sevinebilmektedirler. işsizliğin, bütün işleri çekici kıldığı doğru değildir. Bunun dışında da işsiz kaldığına sevinen insanlar vardır. İşsizliğin olumlu etkileri olarak söylenebilecek bu durumlarda kişiler işleri dışında bir uğraşla daha çok ilgilenmektedirler; resim yapmak, bahçeyle uğraşmak, evde çocuklarıyla ilgilenmek gibi... Yapılan araştırmalar işsiz kalan insanların para kaybından çok, çalışmanın kazandırdığı diğer katkılardan mahrum kaldıklarına üzüldüklerini ortaya koymuştur. İşsizliğin neden olduğu olumsuz etkileri azaltabilecek çareler aranmaktadır. ideal olan, herkese ücretli bir iş verebilmektir. Ancak bu çoğu zaman mümkün olmadığına göre, çalışmanın sağladığı tatmini verebilecek altematif yollar aranmalıdır. öncelik, insanları kötü işsizlikten kurtarmak ve iyi bir iş sağlamak olmalıdır. Bu mümkün olmadığında, daha iyi işsizlik şartları sağlanmaya çalışılmalıdır. Toplum ruh sağlığını bu derece kötü yönde etkileyen işsizlik konusunda gerekli önlemlerin alınması ruh sağlığı açısından koruyucu olacaktır. • Faydalanılan kaynaklar: 1) Brltlsh Medlcal Journal Kasım 1985 2) Comprehenslve tertbook of Psychlatry 3) Ruh Sağlığı ve Bozukluklan, Prof. Dr. O. Oztürk ünlük basında veya haftalık/aylık yayın organlarında, bilim haberlerine yer vermek ve bilim dünyasında olan bitenleri ayrıntılarıyla okura duyurmak alışkanlığı ne yazık ki henüz yerleşmedi. "Okuru fazla ilgilendirmeyeceği" düşüncesiyle olsa gerek, ajanslardan akan bilimle ilgili haberlerin kaderi, eğer tek bir sütunda veya kısa haberlerde bile yer bulamamışsa, çöp sepetlerine atılmaktır. Bilim haberlerine bütün yayın organlarında geniş yer verildiğini görmek bizleri sadece sevindirir. örneğin Radyo2'de haftada bir yayımlanan "Bilimin Işığında"programı gibi. Sayın Solmaz Serdaroğlu'nun hazırladığı, çarşamba günleri 18.30'da yayımlanan, "Bilimin Işığında" programını zaman ayırıp dinlemeyi bütün okurlarımıza salık veririz. İstanbul Haliç'in pis sularını ve kentin bir kısmının kanalizasyon atıklarını Marmara 'nın dip akıntılarına veren sistemin çalışmaya başlaması ile dergimizde uzun süredir yayımladığımız "Denizlerimiz Tartışması" pratikte somut bir görünüm kazanacak. Deniz bilimcilerimiz büyük bir ilgiyle, pis suların alt akıntıyla Karadeniz 'e ulaşıp ulaşmayacağını, sistemin Marmara Denizi'ni daha da kirletip kirletmeyeceğini izlemeye başladılar. Sayın İlham Artüz, bu sayımızda bir okurumuzun sorularını yanıtlarken, yine endişelehni dile getiriyor. Biz, denizlerimiz üzerinde yaptığımız yayınlarda, uygulamaya konan sistemin aksayabilecek yönlerine dikkatleri çekmeyi görev bildik. Kanalizasyon sistemi çalışmaya başladığına göre, artık umudumu? Marmara Denizi için duyulan endişelerin gerçeklik kazanamamasında Yoksa İstanbul için daha büyük sorunlar ve kayıplar/a karşı karşıya kalacağız demektir. Haftaya buluşmak umuduyla... O K U R D A N Kornerden gol nasıl atılır? "Kornerden nasıl gol atılır?" yazınızı ilgiyle okudum. Bu yazının bazı noktalanna açıklık kazandırıp düzeltmek ve Sayın Galip Büyükyıldırım'ın sorusunu cevaplandırmak isterim. Önce şunu belirtmekte yarar görüyorum. "Dönen cisimler dönme eksenlerinin yönünü korumaya çalışırlar." (jiroskop örneği). Bu yönün korunması günümüz teknolojisine büyük yararlar sağlamıştır. Bu sayede uçakların, füzelerin ve uzay gemilerinin yeri (standarf bir noktaya göre x, y ve z olmak üzere) oldukça nossos olarak hesaplanabilmektedir. Ayrıca gemilere konan büyük jiroskoplar cjemı/erın yalpalamasmı önlemekfedır. Mermilerin dönmesi de bunlann doğruliularının korunmannı sağlar. Fakat bu dönme ekseninin yönünün, yörünge ile aynı doğrulruda olmasını gerektirmez. (Bir cisim 3 tür dönme hareketi yapabilir, kendi ekseni etrafında bir x'e göre, bir y'ye bir de z koordinatına göre dönebilir.) Merminin dönüs ekseninin doğrultusuyla aynı yönde olması pratiklikten ötürüdür. Buna dünya güzel bir örnek olusturur. Ekseni düzlemiyle 67"'lik bir eğim oluşturan dünya, kendi etrafında döndüğünden ötürü bu durumu koruma çabasındadır. Eğer dönen cisme r uzaklıktaki bir nokta merkez olmak üzere F kuvveti etki ederse bu cisim için 2. bir eksen söz konusudur. Bu yüzden cisim 1. ve 2. eksenin vektörel bileşkesi yönüne sapma eğilimindedir. BİZE Arabalarda bu durumun güzel bir örneği vardır. Arabanın tekeneklerinin eksen yönü değişmedikçe bunlar da arabaya bir kuvvet uygulamaz. Ama yönleri değiştiği zaman, yani araba sağa veya so/o döndüğünde diğer fekerlek merkez olmak üzere tekerleğe uygulanan kuvvete dik olacak sekilde 2. bir eksen oluşur tekerlek yukarıya kalkma eğl'.iminde olur. Hatta diıeksiyon çok kırılıp, hız da arttırıldığında araba 2 tekerlek üstüne dahi çıkabilir. Tabii ki yatay atışta böyle bir noktanın olmaması, topun yönünün değişmesine neden olamaz. Yani dönen topun yönünü değiştiren bu kuvvet değildir. Aslında bu konu fizikçileri uzun süre meşgul etmiş bir konudur ve açıklaması da dönen topun çevresinde yaptığı hava akımları ile açıklanmaktadır. Dönen topun alt tarafındaki hava akımı daha hızlı olacağından basınç düşük, üst taraftaki akım daha yavaş olacağından basınç yüksek olacak ve bu farktan ötürü top hafifçe sapacaktır. Uzay KIRBIYIK BANDIRMA Cumhuriyet Blllm Teknlk • No 74, July 30 1988 • Publisher by Cumhuriyet Matbaacılık and Gazetecilik T.A Ş. • Founded by Yunus Nadl 1924 • Publisher • Nadir Nadi • Editor in Chief: Hasan Cemal • General Manager: Emlne Usaklıgll • Managing Editor: Okay Gönensln • Editor: Orhan Bursalı. • Pace EdıtorTüles Hasdemlr.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle