01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

EV R E YAŞAM ılları Çok çocuk mu, yeterli çocuk mu? Ailelere gerekli eğitim ve desteği vermek yoluyla, onlara istedikleri zaman, istedikleri kadar çocuk yapma ve istenmeyen gebelikleri önleme olanağı verilmeli... İsmail Mural Turkler yalnız yapmavnı iyi bildikleh şeyi yaparlar ve sonuç alınak isterler. Türk dostu ABD senatörü David Epstein u yaşlı gezegenimizin üzerindeki nüfusun artışına ilişkin savlar kabaca iki öbekte toplanabilir. Nüfus artışı üzerine f düşünenlerin bir bölümü, söz konusu olgunun ekonomik ve toplumsal kalkınmayı engelleyen en önemli faktör olduğunu; hızlı nüfus artışının gelirleri artmayan ve yetersiz teknolojiye sahip ülkelerle zengin ülkeler arasındaki uçurumu derinleştirdiğini; toplumdaki tüketici kesimin (014 yaş) hızla artışının üretime yönelik yatırımların yeterince arttırılamayıp kaynakları kamu hizmetine yönelik yatırımlara kaymasıyla ekonomiye yük getirdiğini; anaçocuk sağlığını ve diğer temel sağlık hizmetlerinin hızlı nüfus artışı yüzünden yetersiz kaldığını ileri sürmektedirler. Bunların karşısında olanlar ise nüfus artışının bir ulkenin en önemli yatırımı olan insan gücünü arttırdığını, ülkenin uluslararası platformda söz sahibi olmasını sağladıgını; fakirliğin kalabalık bir nüfusun değil, yanlış ekonomik politikaların sonucu olduğunu; nüfus planlamasının, gelişmekte olan ülkelerin nüfus artışını ve böylece güçlenmesini önlemek üzere uygulamaya konulan bir yarısömürgecilik yöntemi olduğunu savunmaktadırlar açıklanabilır. Salgın hastalıklar, savaşlar ve benzeri bırçok etken Anadolu insanını bin yıllardır çok çocuk sahibi olmaya yoneltmiştır. Bu olumsuz etkenlerin bileşkesi günümüzde de kişilerin çok çocuk sahibi olma eğilimini beslemektedir. Ancak sosyoekonomik koşulların değişimi, çok çocuklu ailelerin geçiminı olağanüstü zorlaştırdığından zaman içinde karşıt yönde bir bileşkenin, kişileri daha az sayıda çocuk yapmaya özendireceği de söylenebilir. Nıtekim kentlerde nüfus artış hızı kırsal kesimden düşüktür (Tablo: 1) S bir nüfus politikasıdır. Aile planlamasının anlamı, çocuk sayısını bilinçsiz olarak kısıtlamak değildir. Çocuk yapma konusunda aile özgürdür. Aile planlaması, ailelerin istedikleri zaman, istedikleri sayıda çocuk sahibi olma özgüriüğüdür. Kuşkusuz, aile planlamasının amaçlarının başında anne sağlığını korumak gelir. Sık ve çok çocuk sahibi olmak, kadının tüm sağlığını ve yaşam düzenini altüst eden, ona kadınlığını unutturan, onun her yönden gelışımını kostekleyerek anneyi "kuluçka makinesi" haline getiren bir durumdur. Türkiye'de yapılan araştırmalara göre her yıl yaklaşık 300.000 kadın, çocuk istemediği için düşük yapmaktadır. Bunlardan yüz bini ilkel yöntemlere başvurdukları ıçın ölmekte ya da sakat kalmaktadır. Ülkemizde 10 haftalık gebeliklere uygulanacak olan kürtaja ilişkin Kürtaj Yasası'ndan amaç, bu durumu önlemektır. Çok çocuklu ailede çocuk sağlığının korunması da tehlikeye düşecektir. Ayrıca çok çocuklu aılelerde ilk doğan çocuklar iyi eğitim görememekte, çünkü aile bütçesine katkıda bulunmak için küçük yaşta çalışmak zorunda kalmaktadırlar. Oysa belırli aralıklarla ve istekli olaraK doğurulan çocuk daha iyi bakılacak, aılenın ekonomik durumu dengelenecek ve çocuğun daha iyi bir eğitim görme şansı yükselecektir. mento sıkıntısı çekildi. Daha doğrusu yangını söndürmek için o kadar çok çımonto harcandı ki çimenlonun zerresi kalmamıştı ülkede. • Çernobil olayının insan sağlığına uzun vadell etkileri açısından değişik tahminler yapıldı. Sizin bu konudakl görüşünüz nedir? RAMBERG Bununla ılgilı olarak yapılmış çalışmaların tümünü okudum. Beni en çok şaşırtan şey Çernobil nedeniyle oluşacak kanserlerden ölecek ınsan sayısı tahminlerinin sıfırdan bir milyona kadar değışmesi: Kimi araştırmacıya göre ölecek insan sayısı sıfır, kimıne göre on bın, kımıne göre 200 bın, bir başkasına göre 500 bin. Bir kısmına göre de 1 milyon. Bilimsel tahminler arasındaki farklar bu kadar büyük. Bence bu tahminler bilimsel olmaktan çok, tahmini yapan kişınin nukleer enerjıye tavrını yansıtıyor. Yani uzmanların politik inançlarını. Ama gerçek olan şu: Çernobil'dekı radyasyondan etkilenen insan sayısı oldukça yüksek. Bundan doğan kanser vakaları da önümüzdeki 3040 yıl ıçinde ortaya çıkacak. ilk kanserlerı iso 1990yılında göreceğız. Hiroşima ve Nagasaki'den edindlğimiz bilgiler bunu gösteriyor. İlk kanser vakaları lösemi olacak. • Çernobil sonrası dünyadakl nukleer enerji sanayiinin durumunu nasıl özetlerslnlz? RAMBERG Nukleer sanayı çok kötü durumda. ABD'de 1970'lerin ikinci yarısından sonra tek bir yeni nukleer santral projesi yapılmadı Şimdi dünyadakı büyük ondüstriyel ülkelerden nukleer santral yapan bir tek Japonya kaldı. Ötekı ülkelerden Fransa, Hindistan ve Kore de nukleer santral planlamayı sürdürüyor. Ama hepsi bu kadar. • Ortadoğu'da nukleer santralların durumu nedir? RAMBERG Ortadoğu'da ulak reaktörler hariç, kımsenin nukleer santralı yok. Ama Türkiye gibi birkaç ülkenin buna ilişkin projeleri vardı. Şimdi pek bir kıpırtı yok bu konuda. Mesela Suriye, Çernobil olayından önce, Sovyetler'den Çernobil tipı bir reaktör ithal etmeyı planlıyordu. Olaydan sonra vazgeçti. Mısır sekiz tane büyük santral yapmak istiyordu. Planlanan sayı sonradan bire indi. Şimdi de finansman sorunları var. Yapabilecek gibi görünmüyorlar. Libya'nın ufak bir reaktörü var araştırma için. Libya nukleer santral yapmaya meraklı görünüyor. Ama endüstrıyel ülkeler Libya'ya bu konuda yardım etmeye pek meraklı değlller. iran'ın da bir ufak araştırma reaktörü var. Israil santral yapmak ıstıyor, ama onlar da şimdilik bir girişimde bulunmuyorlar. U İyi bir eğitim şansı Aile planlamasının başlıca amaçlarından bin de doğurganlık dönemindoki kadını sağlıklı gebelik ve doğum kontrolü konularında bilgili kılmak, anne babalara aile planlamasının ozünü kavratmak, yöntemleri konusunda bılgi vermektir. özellikle yeni evlilerin istedikleri zaman, istedikleri sayıda çocuk sahibi olma konusunda genellıkle aile büyüklerinin söz sahibi olması önlenmelıdır. Çocuk sayısına ilişkin kararların koca otoritesi ya da büyükbaba, büyükanne baskısıyla değil, karı kocanın görüşbırliğiyle alınması doğru olacaktır. Bu noktada kadının eğıtımlı olmasının önemi açıktır. Zaten kadının eğitim düzeyine koşut olarak çocuk sayısının azaldığı görülmektedır (Bkz.Tablo: 2). Dünya nüfusu on yıl ıçinde 4 milyardan 4.7 mılyara yükselmiştir. Bu gıdişle 2025 yılına kadar 8.2 mılyara ulaşacaktır. Şu anda dünya nüfus artışı yüzde 1 7 olarak kabul edilirse " bu, her yıl 83 milyon 'nsanın doğması, yani her yıl yeni bir Bangladeş'ın ortaya çıkması demektir. Ne ailelerin gereğinden fazla çocuğa ne de ülkemızin sefalete ihtiyacı vardır. Nüfusun hızlı artışıyla birlikte, işsizlığe yol açmadan, üretimde buna koşut bir artış olmakta ise yeni doğanların toplumsal maliyeti, bir süre sonra nüfus artışından ileri gelen toplumsal fayda ile telafi edilir. Ancak çalışma çağına girenler ış bulamıyorsa toplumsal maliyet katlanarak sürecektir. Türkıye'de ışsızlik oranı gitgide yükseldiğine göre hızlı nüfus artışının ülkemize yüklediği toplumsal maliyet artmaktadır. Nüfus artışının ekonomik sonuçlarını bir yana bıraksak bile söz konusu olgunun doğrudan nedeni olan "çok sayıda çocuk sahibi olma" durumunun ana çocuk sağlığını ne denli olumsuz yönde etkilediğinı unutmamak gerekir. Sağlıklı nüfus istemenin baş koşulu, nufus artış hızını düşürmektır. Sırf sağlık nedenleriyle bile nüfus planlamusı, daha doğrusu aile planlaması, bcnimsenmesinde bireylerin ve toplumun yararı olan Tablo ,1. Doğurganlığın bölgelere gbre dağılımı Ortalama çocuk sayısı BAIgslsr iç Anadolu Karadeniz Egu Marmara Akdeniz Ooflu Anadolu (GüneycloAu) Buynk kentler Ankara 3.3 Istanbul 2.7 Izmır 2 9 Kırsal 6.1 7.1 5.2 4.9 6.1 Kentsel Ve nüfus patlaması Hangi tarafı tutarsak tutalım rakamlardan kaçış yoktur. Dünya nüfusu bir patlama yaşamaktadır. Yirmi birinci yüzyılın başında "dünyalıların nüfusu" 7 milyar olacaktır . Ve nüfus patlaması, dünya kaynaklarının tükenmesi ve çevre kirliliği ile birlikte gelecek yüzyılın gündemini belirleyen üç büyük başlıktan bın durumundadır. Bu soruna merkantilist bir iyimserlik ya da yenıMalthusçu bir kötümserlikle yaklaşabıliriz. Ancak nüfus artışı karşısında keyiflenip "yüz milyonluk güçlü Türkiye, çok nüfus, vs." türünden savlarla ortaya çıkmak (ya da istatistikler karşısında paniğe kapılmak) yerine akılcı bir nüfus planlaması politikası izleyerek ailelere gerekli eğitimi ve desteği vermek yoluyla onlara ıstodıği zaman, islediği kadar çocuk yapma ve istenmeyen gebelikleri önleme olanağını tanımak gerekir Nüfus artışında etkili bazı faktörleri ele alalım. Kırsal kesimde nüfus artışının daha hızlı olrnası kişilerin tarlada çalışacak ucuz işgücii isteği, kalabalık ailelerin köydeki itibarı ve köy içi anlaşmazlıkların çözümündeki önemi, sosyal sigortatarın olmadığı bir dönemde, yaşlılık dönemınin bir sıgortası, dinsel inanışların gücü ve doğumdan korunma yöntemleri konusundaki bilgisizlikle 3.9 4.3 43 3.1 4.3 lablo: 2 Kadının eğitim du?eyi ve çocuk sayısı Eğitim duzeyı Çocuk sayısı Okuryazar değıı 42 Okuryazaı 32 İlk efiıtım 28 Otta euitim 20 Yuksek euitim 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle