Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyel C U M A R T E S I PARASIZ E K I SAYI.64 2 1 M A Y I S 1 9 8 8 İnsan enerjisi ölçülüyor İshal pldürücü olabilir. Hancji beyninizle düşunüyorsunuz? Nükleer enerji santralları bombalanırsa Çok çocuk mu, yeterli çocuk mu? Köpek çocuk topluma uyabilecek mi? Nişancı balık ve av silahı Zayıflar vereme daha çok yatkın erem hastalığının zayıflık ıle ıhşkısı uzun suredır merak konusuydu Amerlkan Denız Kuvvetlerine mensup 70 bın kışı arasında, yapılan ıncelemelerle yaşları 14'un uzerınde 1 717 655 Norveçlı uzerınde 819 yıl sureyle yapılan araştırmalar, bu hastalığa yakaianma tehhkesının uzun boylu ve zayıf kışılerde tıknaz kışılere oranla 45 kez daha fazla olduğunu ortaya koydu Demek kı ınsanın ıdeal ktlosundan yuzde 10 daha az ağırlıkta olmasıyla ıfade edılen zayıflık, verem ıçın cıddı bır tehlıke oluşturuyor Ote yandan şışma/ılık da kalp hastalıklarına yol açıyor Bu araştırmalar sonucunda, kalp hastalığı ya da verem tehlıkesı goze alınacak veya ıkı tehlıkeyı ortalayacak bır kılo tutturulacak Seçme hakkı sızın' (F.Y.) Tek başına orkestra Bilgisayarın müziğe girmesiyle, bir klavye kullanmasını öğrenebilen herkes bir orkestra gibl çalabilir. Çeviri: Belgin öz V M atıonal Instıtute on Alcohol Abuse and Alcoholısm" adlı Amerıkan kuruluşu, alkolızmle ılgılı olarak bugune dek yapılan ıncelemelerı kapsayan bır rapor yayımladı Bu rapora gore alkolıklerin çocukları, gözler ve hareketlerle daha uyumlu bir düzenleme kuruyorlar, ıçkıye barız bır şekılde dayanıklılar ve hıç ıçmeyenlere kıyasla alkole daha az hormonal reaksıyon gösterıyorlar Ote yandan, alkolıkler ve alkolık çocuklarının beyın dalgalarında aynı anormalhkler tespıt edıldı Butun bu belırtıler, alkolızmın kalıtımsal olabıleceğını duşunduruyor Ayrıca Isveç'te, alkolık olmayan çıftlerın alkolık babalardan evlat edındıklerı çocuklardan yuzde 35'ının sonradan alkolık oldukları saptandı Araştırmalar sürdurülüyor (F Y.) Alkolizm kalıtsal mı? ## N Alkol ve bebekler merıkalı bılım adamları alkollu ıçeceklerın ıçınde doğum oz'urlerıne yol açabılecek kımyasai maddelerın bulunduğunu ılerı surduler San Dıego'dakı Calıfornıa Unıversıtesının bır araşt'rmasında, alkolık annelerin bebeklerının % 44'unde ve hamıleliğı sırasında gunde ıkı uç kez ıçkı ıçen annelerın bebeklerının °/o 11'ınde gerı zekâlılık görulduğu açıklandı (N.A.) A uzık dunyası gıderek daha ucuz ve daha gelışmış elektro nık aletlerle dolarken, muzık yapmanın da yepyenı yöntemlerı ortaya çıkıyor ' Synthesızer' ve bılgısa yarlann bır arada kullanılması sayesınde ıs teyen her amator bır orkestranın muzığını yapabılecek Bu arada telefon aracılığıyla her an ses bankalarına bağlanabılmek de mumkun Muzık ve bılgısayar, artık el ele yuruyecekler Mıkrobılgısayarının önunde son kompozısyonunu hazırlayan Frederıc Mercıer ba terı, bas ve pıyano ıçın bır partısyon yazıyor Orkestranın seslerı, bılgısayara bağlı synthesızerlar tarafından uretılmekte Madonna'nın kompozıtöru Jacques Dutronc ve Eddy Mıtc hell ın eskı gıtarısllerı Frederıc Mercıer, ge leneksel muzık aletlerının yerlerını bılgısayar ve synthesızerlara bırakmış olduğu studyosunda, tek başına çalışan gunumuz muzıs yenlerınden bın Fakat yararlandığı teknolojı sadece profesyonellerın değıl, ılgılenen her amatorun de hızmetınde Bundan boyle bır klavyeyı kullanmayı oğrenen herkes başlıbaşına bır orkestra halıne gelebılır Bugun gerek evlerde ve gerekse kayıt studyolarında, gıderek daha gelışmış ve daha ucuz elektronık aletler kullanılıyor Gele neksel akustık aletlerle aynı ses verme nıtelığıne sahıp sayısal pıyanoları yaklaşık 15 bın FF karşıhgında elde etmek mumkun Bu arada akort yer ve ses sorunlarının da ortadan kalktığını unutmamak gerekır, çunku pıyanıst artık muzığını, kulaklıkları ıle yalnız kendısı dınlemektedır Aynı klavye ıle bır klarnet veya bır baterının, bır keman trıosunun ya da tum bır orkestranın sesını vermek de mumkundur Klavye bır bılgısayara bağlamr sa, olasılıkları sınırsız bır hale golecektır Muzık dunyasında bugun, elektronığın devrımı yaşanıyor Müzığı çalmanın, yazmanın uyarlamanın ve hatta dınlemenın yep yenı şekıllerı ortaya çıktı Klasık muzık de bu gelışmeden payını alacağa benzer Röson dorfer unlu konser pıyanolarından bın olan Imperıal'ın bılgısayarlaştırılmış bır tıpını ure terek en buyuk vırtuözlerın yorumlarının bıle aslına uygur, olarak çalınabıleceğını gosterdı Olay, yaklaşık on beş yıl kadar önco synthesızerların ılk ortaya çıkmasıyla başladı Bu aletler çeşıtlı elektrık sınyallerıyle oyna~ yarak yepyenı sesler urelılmesıne olanak verıyordu Fakat buyuk bır eksıklerı vardı Geleneksel muzık aletlerının karmaşık ses duzenlerının sağlanması mumkun olamamıştı ' Eşantıyonaj" adı verılen yenı bır yöntem, bu eksıklığın gıderılmesıne olanak verdı Burada sesler, tıpkı bır bılgısayarda olduğu gı bı kod numaraları (0 1) ıle tanımlanmaktaydı Boylece butun seslerın, sadece muzık aletlerınınkılerın değıl uretılebılmesı, ve tek bır klavye uzerınde, bır klaksonun, bır kuş cıvıl lısının, ınsan sesının kaydedılmesı, daha sonra bu kodlanan sesın gamın butun notalarında çalınabılmesı mumkun oldu Tencere ve motosıkletler ıçın konçertolar yazıl mayacağını kım soyleyebılır? Eşantıyonaj (or nekleme) ve sen'ez teknıklerı 5İD'lı yılların sonuna doğru Amerıkalı araştırmacı Max Mattews'un başlangıçta telelonık ıletışımde se sın kodlanması sorunlarına yonelık çalışmaları sonucunda ortaya çıktı 1964 y lında bır başka Amerıkalı Robert Moog ılk tıcarı synthesızerı yaptı 1980 lerde entegre devrelerın ortaya çık ması çok buyuk bır adım oldu Ve bunlar sayesınde basıt bır klavye boyunda ornekle yıcıler yapılabıldı Bunlardan bın olan Kurzweil 250'nın urettığı sesler ıle, kuyruklu bır konser pıyanosundan çıkan seslerı ayırt ede bılecek çok az ınsan vardır Yapımcısı Raymond Kurzwell körlerın okuyabılmesı ıçın karakterlerın tanımı ıle seslerın sentezını bır leştıren elektronık sıstemler gelıştırmekteydi Kör muzısyen Steve VVonder'ı da çok lyı tanıyordu "Neden kuyruklu bir pıyanonun sesini çıkarabllecek bir alet yapmıyorsun?" sorusu karşısında, bılgısayar uzma nı ışe gırıştı Pıyano sesını doğru olarak örnekleyebılmek hıç de kolay bır ış değıldı 88 tuşun her bın vuruşun şıddetıne göre belır lenen yaklaşık 50 tınıya sahıptt, bır sesin aşağı yukarı 1020 sanıye surduğu duşunulurse, tumunu stoklamak korkunç bır hafıza ge rektırecektı Raymond Kurzweıl'ın gelıştırdıfy ornekleme teknığı gerçeğe harfı harfıne sa dık kalmak yerıne notanın ılk anlarını (ınsan kulağının tınıyı tanıyabılmesı ıçın gereklı olan sanıyenın onda 58'ı) çoğu zaman başka sos ler tarafından bastırılan gerı kalan kısmından ayırarak sadece gereklı surelerın orneklenıp saklanmasına olanak vermıştır Synthesızerlar da sureklı bır gelışım ıçın de olup, 'frekans modulasyonu' adı verı len yenı bır teknık sayesınde akustık muzık aletlerının seslerıne yakın sesler uretebıle cek duzeye gelmektedır Bu tıp ılk sentR? leyıcı Japon Yamaha fırması tarafından ure tılmış olan ve bugune kadar 150 000 tant x> tan DX7'dır Frekans modulasyon , le keı dı sesını uretmek oldukca zordur vt mızıs yenler çoğu kez yapımcı fırma taralından saptanan seslerle yetınmek zorunda kalııiat Sonuç olarak da butun radyolardan çıkan "Yamaha" sesı, bu ışın cazıbesını bır ol çude yitirmesine yol açmaktadır 1982 yılında Amerıkan Sequentıal Cırcu't fırması tarafından uretılen mıdı adındakı alet (musıcal ınstrument dıgıtal ınterface) aletle rın aralarında ıletışım kurabılmelerıne ve on lara kumanda edebılecek her bılgısayard bağlanabılmelerıne olanak vermektedır Uy gun programlarla bılgısayar ekranında bır synthesızerın klavyesınde çalınan parçanın partısyonunu yazmak mumkun olacaktır Ya da aletın, ekranda yazılı notaları çalmdsı bag lanabılır Ve dolayısıyla bır kompozıtorun yapması gereken çalışma yepyenı bır yon kazanmaktadır Tempo değıştırmek keman yerıne bır saksafon koymak melodıyı bas ka bır ses perdesıne geçırmek, bılgısayar ıçın her şey mumkundur Kompozıtorun çalıştı ğı tempo veya tonalıte ne olursa olsun bıl Devamı 2. Sayfada Synthesizerlara kumanda otmek, sesleri bir ekran üzerlne yansıtmak, partısyonlar hazıılamak bilgisayarın kompozltöre tanıdığı otaaılıklardan yalnızca blrkaçı (Resimde JenLouıs Valero)