01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TIP TEKNOLOJJSİ EĞ İ T İ M erı la gezegenlerın bır kureye çakılı nesneler olamayacağını anladı Işte 1675 yıllarında Danımarkalı astronom Olaus Romer, Jupıter'ın uydularının hareketlerını ıncelerken çok ılgınç bır gözlem yaptı Bellı bır uydunun Jupıter'ın gölgesınden çıkması, kımı zaman 8 dakıka kadar erken, kımı zaman da 8 dakıka kadar geç oluyordu Cıddı bır gozlemcı olan Römer, en erken gelışın Dunya ıle Jupıter Guneş'e göre aynı tarafta, en geç gelışın ıse zıt taraflardayken olduğunu hemen anladı Buna gore, uydulardan yansıyan ışık Dunya'nın yörunge çapını 16 dakıka kadar bır surede aşmalıydı Dunya yörungesının o gun bılınen değerı ve yapabıldığı en kesın zaman hesabıyla bulduğu sonuç, sanıyede yaklaşık 200 bın kilometre kadar Bugun bılınen değere yakın ılk modern olçmeyı 1849'da Fızeau yaptı Otdukça uzun bır yoldan gelen ışığın yolunu çok hızlı dönen dışlı çarklarla kesıp açarak yaklaşık 300 bın km/sanıyelık değerı buldu Tekrar "yapı"ya donelım Evet, "ortam" sorusu Nevvton'u önde göturur"•n, 18 yy'ın sonlarında ingılız Thomas Young çok ınce ve çok yakın ıkı yarıktan geçen ışığın saçak saçak görulduğunu gözledı Arkasından Fresnel, Arago ve daha bırçokları ışığın da tıpkı Huyghens'ın Hollanda barajlarında gözledığı su daigaları gıbı gınşıme ve kırınıma uğradığını hem deneysel hem de kuramsal olarak ortaya koydular Huyghens maçı hukmen kazanmış gıbıydı, ama "ortam" sorunu çözulmuş değıldı Bu sorunu, ıkı yuzyıl sonra Albert Einstein, Iskender ın üordıon'dakı duğume yaptığı gıbı kesıp atacaktı Bız şımdı Huyghens'ın dalgalarına dönelım, ama ıstersenız bunu bır dahakı yazıya bırakalım Jupıter ın bır uydusu Gerçek beyinlere kıyasla, çok kaba ve basit olan bazı yapay beyinler uzun süre çaiışmaktadır. Çeviri: Murat Arın eyın, nörofızyologlar ıçın bır ka ra kutu" olmayı surduruyor Gırış lerın ve çıkışların bılindığı fakat gı zemlerle dolu bır alan Işlevlennın tumu (bellek duyular hareketlerın kontro lu çevreyle ıletışım) anatomık yönden çok kotu açıklanmış durumdadır Beyın kabuğunun ustundekı ozel alanlar (orneğın gorme alanı) belırlenmıştır ancak ıç ılışkıler çok yo ğun, bağlaşım duzeylerı çok zengın olduğundan sınır merkezlerınden ' soz etmek bu gun ıçin hayaldır Beynın bazı özellıklerı çok şaşırtıcıdır Yerıne geçme olayı' ve gerek sız ışlevler ornek olarak gosterılebılır Sınır yolları durdurulursa ölekı kollar bunlann yer lerını almak ıçın gelışırler o ana kadar ışlevsız olan ya da başka gorevlerı olan sınaps lar (ıkı sınır ya da bır kasla bır sınır arasın dakı bırleşme yerlerı) durmuş ışlevlerın ya pılması ıçın devreye gırerler Beyınde aynı ışı goren bırçok sıstem bulunmaktadır orne ğın komutlar tek bır sınır yolundan geçmez Sankı akılları karıştırmak ıstercesıne değışık yollar kullanırlar Butun bu nedenlerden dolayı yapay be yın gerçeğı karşısında basıt ve kaba kalmak tadır Fakat yıne bu basıtlık ddayısıyla gelıştırılen bazı yapay beyinler 10 ya da 20 yıl dır çalışmaktadırlar Doğuştan kusurlu olan bazı çocuklarda kafatası ıçındekı beyın omurılık sıvısının art ması nedenıyle beyındekı karıncıklar genış ler (hıdrosefalı) Basınç anlama yetısıne du zeltılemeyecek zararlar verır Oysa ucu ka rıncığa ulaşan bır borucuöun yerleştırılme sıyle bu sıvı çıkartılabılır Borucuk kafatası kemığıyle beyınden çıkar ve derının altından karına ıner Sıvı karınzarı boşluğuna akar ve burada emılır Bu sıstem çok kolay ve etkılı dır gelıştırıldığınden bu yana hıçbır değışık llğe uğramamıştır Yapay beyin ve gırtlak ne kadar mümkün? Bir başka dönem, bir başka üniversite Yasak kitapların ' okutulduğu, harçsız, akademik özgürluğün olduğu bir üniversitede okumak ister misiniz? Bır yıllık bır aradan sonra, ÖSYM'ye hazırfık çabalannın kızıştığı doneme yenıden gırıldı Eskı lıse mezunları ıle lıse son sınıf oğrencılerı unıversıte sınavlarma ha zırlanmaktalar Ve bu sınav hazırlığı kendılennı bır anlamda ABD'den Japonya'ya kadar değışık ulkelerde unıversıteye gırme çabası ıçınde olan genc/er/e bırleşTırmekte Bugun artık dunyanın hemen hemen her ulkesınde unıversıteye gırme (hele he/e ınsanın ıstedığı bır konuyu beğendığı bır unıversıfede okuyabılmesı) belır lı sınavlann ya da asamalann başarıyla geçılmesıne bağlı Ancak unıversıfeye gırış her zaman bu kadar zor değıldı Hatta geçmışte oyle bır donem vardı kı, bır oğrenanın ıstedığı unıversıtenın kapısından ıçerı gırıp, orada okumak ıstedığını soylemesı yeterlıydı Öyle kı, yeteneklı oğrencılerı çekebılmek ıcın kımı uoıversıteleryoğun çaba harcamak zorundaydılar Ancak unıversıte eğıtımının onemı ve bununla bırlıkte oğrencı sayısı arttıkca, gırış koşulları zorlaştı, bır tur sınav ya da deneme aşaması gecme gereğı yaygınlaştı ve oğrencılerın yaşamı gıaerek zorlaştı Sınava hazırlık sıkıntısı ıçınde olan oğrenc//en bır un/versıten/n çağnsını duyurmak ıstıyoruz YÖK'un egemen olduğu bır donemde bu unıversıte, yasak kıtapların okunabıleceğını belırtıyor Hem de harçsız, akademik ozgurluğun bulundu ğu, oğrencının el ustunde Mulduğu bır unıversıte Adı, Toulouse Unıversıtesı Ne var kı, dıl sorununu bır bıçımde çozup bu özerk unıversıteye gırmek ısteyeceldere kotu bır habenmız var, bu cağrı 1229 yılına aıt 'Kardınal Hazretlen, Papa'nm Fransa'dakı elçısı, bbyle guc/u bır gırışımın Tanrı ve Papa'dan sonrakı koruyucu ve kurucusu Toulousv'da oğrenım gore ceklenn tum gunahlannın affedıleceğını buyurdu Dahası, çorak ve verımsız afanları çapalayabılmenız ıçın Toulouse'dakı profesorler ahalının yaban otlarını, kısırlığm keskın dıkenlerını ve dığer engel /en sızın ıcın temızledıler Çunku burada dınbılımcıler kursulerınden çomezlennı ve kararsızlan eğıtır, dılbılımcıler kekemelerın dılını duzeltır, orgçular halkın kulağı nı orglarının tatlı sesîenyle dınlendınr, kı lıse hukukçuları Justınyen'ı yuceltır ve he kımler Gilenos'u oğretır Doğanın sınesını en derınlıklerıne kadar ıncelemek /steyenler Anstoteles'ın Pans'te yasaklanan yapıtlartnı dınleyebılır O halde neyınız eksık kalocak? iskolastık ozgurluk mug Kesınlıkle hayır Hıc kımseye Bağlı olmadan ozgurluğun taaını cıkaracaksınız Belkı de kızgın ayaktakımı nın hıddetınden ya da haksız bır prensın zulmunden korkuyorsunuz Korkmanıza gerek yok Masraflara gelınce, yukarıda soylenenlerle tarımda urun alamama olasılığının bulunmayışı sıze guvence vermelı Halkın nezaketı de gozardı edılmemelı Öyleyse, daha sözunu etmedığımız bırçok yararları da merak edıyorsanız, terk edın evınızı, atın sırt çantalarınızı omuzlarınıza ve .' D B Hastaların °/o 50 sınde lyıleşme gözlendı Fakat uyarıcılar zamanla yıpranmakta elekt rotlar kırılmaktaydı ve bu operasyonun tum tehlıkelerıne karşın hangı hastaların lyıleşeceğı onceden bılınemıyordu Dr Robert Heath ıse bu yöntemlerı beyınsel motorları kusurlu olanlarda değıl de psıkıyatnk tedavıde kullandı Zekâsı gerı kalmış ya da frontal (alın) beyın kabuğu zede lenmış (heyecanın kontrol merkezı) kışılerın beyıncıklennın yuzeyıne bır elektrıksel uyarıcı yerleştırdı Bu travmatık kışıler toplum da engelsız yaşıyorlardı Herkesın ıçınde soyunuyorlar ya da ışıyorlar ve bazen saldırgan oluyortardı çunku zevk merkezlerı zarar gormuştu Beynin elektrik sinyalleriyle uyarılması yasaklanmalı mı? Elektrik sınyallerının yardımıyla nörolojık uyarım beynın bazı alanlarının ışleyışını ha rekete geçırebılır, engelleyebılır ya da duzen leyebılır Eskıden kaderlerıne terk edılen hastalar bu bıçımde lyıleştırılebılırler Ancak bu prosedur deney aşamasındadır ve uygula nıp uygulanmaması konusunda tartışmalar surmektedır ABD'de yuzlerce hasta omurılık uyarıcı larıyla yaşamaktadır Beyınsel motorları kusurlu olanların, spazm geçırmış olanların ayakta durmaları yurumelerı, konuşmaları kaslarının hareketlerını duzenleyerek yemek yemelerı çok zor hatta bazen olanaksızdır Gergınlık tıtremeler ıstemlı hareketlerın yapılmasını önler Beyın kabuğu ıle motor sı nırı arasındakı motrıs zıncırden normal refleksler geçemez New Yorklu ıkı operatör Joseph VValtz ve Jules Davıs ıkıncı ve dorduncu omurgalar arasında, derının altına yerleştırılmış bır rad yo antenıne bağlanmış ve omurılik kanalına konulmuş elektrot demetleriyle omurılığı elektrıksel olarak uyarmayı duşunduler Derının altındakı verıcı duşuk kuvvetlı elektr k akımını frekansı ayrı ayrı belırlenebılen dort kanaldan elektrot demellerıne göndenyordu Jupıter'ın bır uydusu Olaus Römer'm ışık hızını ölçme yontemt Römer Jupıter'ın bellı bır uydusunun bu gezegenın golgesınden kımı zaman 8 dakıka erken kımı zaman da 8 dakıka geç çıktığını göz ledl Bu farkın, Dünya Ile Jüpiter'ın bir durumda Guneş e göre aynı anda dığer durumda da zıt yanlarda bulunmalarından kaynaklan dığını anladı Işığın Dunya nın yörunge çapı nı 16 daklkada aşması gerektlğlnl saptayan Römer, o gunku ölçumlerden yararlanarak ışık hızını sanıyede 200 bın kılometre olarak belırledı ABD dekı Cleveland Klınık Vakfı nın sentetık organlar bolumunde gırtlağın elektrik sel olarak uyarılması ustunde çalışmalar ya pılıyor Bu yapay organ bazı operasyonların ses ustundekı kötu etkılerını sılebıhr Soluk borusundakı ve ses tellerındekı bır anor mallık bazen solunum zorluğuna neden olur bu durum akcığerden değıl dar bır hava geçıdınden kaynaklanmaktadır Hastanın lyıleş mesı ıçın solunum borusunu genışletmek gerekır Operatorler genellıkle ses tellerının du ruşunu değıştırırler ya da boruyu yontarlar Sonuçta, hastaların ıvıleşmelerıne karşın, seslerı boğuk ve zayıf çıkmaya başlar Cleveland Klınık Vakfı ndan ıkı araştırma cı Sasumu Koneko ve Georges Jacobs solunum borusunu genışletmeden solunum zorluğunu lyıleştırmek ıçın ses tellerının genışletıcı kaslarını, devrenın açılışkapanış mekanızmasını yöneten gırtlak sınırının bır koluyla uyarmayı denedıler Kasların hare ketlennın hastanın soluma ritmıyle yapay olarak uyumunun sağlanması gerekmektedır Aygıt her bın bır akcığere yerleştırılmış ve uyarıcıya bağlanmış göğus empedansı nı ölçen elektrotlar halındekı ıkı yakalayıcıdan oluşur Empedans değışıklıklerının et kısıyle oluşan sınyalın soluk alma ya da so luk vermeolduğu belırlenır Buna göre uyarıcıya gırtlak sınırındekı eloktrota bır sınyal göndermesı emredılır Böylece, ses tellerı tam zamanında yeterınce havanın geçmesını ve normal solumayı sağlamak ıçın çekılırler sesın kalıtesını bozacak bır mudaha leden kaçınılmış olur Bu sıstem bugune kadar ınsanda denen memıştır fakat köpekte yapılan çalışmalar başarıyla sonuçlanmıştır (Sclence et Vle, Şubat 88) Gırtlak: Ses yapay olarak korunabilir mi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle