24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TTF B i L i M K Ü L TÜ R AIDS ve sivrisinekler HIV Çeviri: Asım Baykan ıçeren kanla beslenen sıvrısıneklerın vırusu sındırım sıstemlerınde çok kısa bır sure ıçın taşıdıklan Amerıkalı bılım adamlarınca doğrulandı Ne var kı, uzmanlar söz konusu zararlıların vırusu dığer organızmalara taşıdıklarına ılışkın hıçbır kanıt ya da en kuçuk bır olasıfık dahı olmadığını yıneledıler HlV'ün zararlılarla taşınıp taşınmadığının belırtenmesıne yönelık yapılan en son çalışmalar, deneylerını Florıda'da surduren entomolog Jaı Nayar'ınkıler Nayar araştırmalarını Bethesda Maryland'dakı BD Ulusal Kanser Enstıtusu ve Bıonetıcs Araştırma Şırketının ışbırlığı ıle gerçekleştırdı Varılan sonuçlar, yıne Bethesda'dakı Hastalık Kontrol Merkezı, Parıs Pastör Enstıtusu ve Afrıka'dakı vırologların daha önce ulaştıkları sonuçlarla aynı HIV ıletımınde zararlıların olası roluyle ılgılı kuşkular AIDS'ın Belle Glade Florıda'dakı hızlı yayılımıyla gundeme gelmıştı Son beş yılda 16 500 nufuslu kasabadan 76 kışı AIDS'e yakalanmıştı Ortaya çıkan 100 000'de 461 gıbı oran San Francısco ve New York gıbı yuksek rısk bölgelerındekı tehlıkelı yayılım hızına uyuyordu Bu noktadan hareketle bazı bılım adamları enfeksıyonun hızlı tırmanışından sıvrısıneklerın sorumlu olabıleceğı kuşkusuna kapıldılar Ne var kı, Hastalık Kontrol Merkezı, araştırmacıların bu yıl yaptıkları çalışmaların sonucunda karışık bır toplum yapısının yanı sıra kasabada ılaç kullanımı ve fuhuşun yaygın olduğunu belırledıler Aynı zamanda kasabadan çok sayıda kışı enfeksıyon duzeyı oldukça yusek olan Haıtı'den gelrıekteydı Dahası olgunların çoğu genç erışkındı ve çocuklarla ıhtıyarlarda hastahğa rastlanmamıştı Oysa durumdan sivrisinekler sorumla olsaydı bu yaş guruplarında da aynı oranda enfeksıyonla karşılaşılması gerekırdl Hastalık Kontrol Merkezınden vırolog Thomas Monath tahtakurularına HIV bulaştırdı ve bulgularının Nayar'ın ve Fransız araştırmacıların vardığı sonuçları doğruladığını açıkladı "Vırusun böceklerde uredığıne ve başka organızmalara taşındığına ılışkın bir kanıt yok" dıyor Monath Zararlılar vıruslerı ıkı yolla bulaştırabılır Bır olasılık mekanık bulaştırma, bır dığerı de hastalığın bızzat zararlıya bulaşması Bu durumda vırus, böceğın dokularında ve tukruk bezlerınde çoğalarak, zararlıların tükruğuyle dığer konaklara taşınır Ancak HIV yalnızca tahtakurularının ağız organında ve mıdesındekı konak kanında sınırlı kalıyor HIVun geldığı dığer ıkı retrovırus bu ıkı yoila bulaşabilır Enfeksıyon at anemısı (kansızlığı), sığır lokozısı (ak kan yapan dokuların çoğalması) "Bu ıkısınde özdeş yan, her ıkı hastalığı taşıyan kışılerın kanında bu vıruslerın çok aşırı mıktarlarda bulunması" dıyor Monath, eklıyor "Anemı ve lökozısının bu formlannın taşınabilmesı için her bır mılılıtre kanın bır mılyonun uzerınde vırus parçacığı ıçermesı gerekır Oysa AIDS'le bulaşık kan genellıkle ml'de olsa olsa 10 vırus parçacığı taşır " Ayrıca tahtakurusu gıbı bır zararlının mekanık olarak taşıyabıleceğı kan hacmı bır mılılıtrenın on beş bınde bırı Dığer bır deyışle (bu tur bır zararlının) bulaşmayı gerçekleştırebllmesı ıçın hasta kışıden bınlerce kez kan emerek her seferınde aynı kışıye taşıması gerekır Monath sağlık çalışanları arasında kaza sonucu kırlı ığnenın kendılerıne batmasıyla hastalananların, 1000 hastadan yaklaşık 3'unu oluşturduğuna ışaret edıyor Yaptığı hesaplara göre bır enjektör Iğnesı bır tahtakurusunun hortumundakı bulaşık kandan 140 kat daha fazla kan ıçerıyor Bır gazete haberınde, Nayar'ın HIV ıle fazlaca zengınleştırılmış kan ıle besledığı sıvrısıneklerde vırusun ıkı ıle uç gun canlı kalabıldığını açıkladığından soz edılıyor BD'den dığer bır HIV uzmanı Robert Gallo da sıvrısıneklerin enfeksıyonu insanlara bulaştırabıldığıne ılışkın kanıt olmadığını doğruladı (N«w Sctontlat) Canlılar İçin İhtira Beratı Alınabilir mi? Gen teknolojisi bazı hukuki ve toplumsal sorunlar doğurdu, laboratuvarda yaratılacak bir mlkrop, bir vlrus insanlığı tehdit eder ml? Vehbi Belgil Y enı buluşlarla ılgılı yazılarıma, gazetemızde 20 Mart 1977'de başlamıştım Sekızıncı yazım (1 Mayıs 1977) "Çağımızın En Buyuk Buluşu" başlıklı ıdi Bunda, kromozomlar ıçındekı genlerın Crıck, Wılkınson ve VVatson adlı bıkjınlerce 1953'te okunması konu edılmıştı Nobel Enstıtusu, buluşu 9 yıl sonra, 1962'de Tıp Ödulu'ne değer gormuştu Buluşun resmı ozetı şöyle ıdı "Deoksırıbonukleık Asıd'ın (DNA) molekul yapısının saptanması ve bunun canlılarda bılgı aktarma olayındakı anlamı " Başka deyışle, hangı genın hangı ozellığımızı belırledığının okunması ıdı Bana göre, "çağımızın en buyuk buluşu" okunanın yazılabılmesı ıdı japon yazısını okumayı öğrenen, yazmasını da becereceğıne göre, her genın hangı özellığı belirlediğinı öğrenen de bunları başka başka kombınezonlarda birlestırerek doğada olmayan canlılar yaratabılırdı Yarısı koyun, yarısı tıftık keçısı bir hayvan veya köku patates, ustü domates bir bitki (DoPates) gıbi Buluş, açıklandıktan 9 yıl sonra ödullendırılmıştı, fakat ılk uygulamaları ıçın bu kadar beklememıştı 70'lere gelındığınde uygulamalar o kadar ılerlemıştı kı, genetık bılgınlerı bırden dehşete duştuler "Meczup bır bılgın genlerle oynarken, kasten veya kazara, doğada olmayan, bu nedenle de nasıl savaşılacağı bılınmeyen bır mıkrop, bır vırus yaratırsa ınsanlığın halı ne olurdu?" Korkunun ecele faydası olmazdı, ama "korku"ya faydası oldu ve genlerle oynamaya bır sure ara verıldı Fakat bunun çozum olmadığı da bır sure sonra anlaşıldı Bırçok bılgın, "Insanlığa buyuk yararlar da sağlayabılecek bır buluş uzerındekı çalışmalar neden durdurulsun? Laboratuvartar sıkı guvenlık onlemlerı altında çalışabılır" dıyordu Bu duşuncelerle, araştırma laboratuvarları Amerıkan Sağlık Bakanlığı'nca 4 tıpe ayrıldı Dörduncü kumedekıler en tehlıkelı araştırmaların yapıldığı yerlerdı Buralardan dışarı hava çıkmaması ıçın dışardan ıçerıye hava verılıyordu Laboratuvarlara gırışte gıyılen gıysıler, gömlekler, eldıvenler, çıkışta ozel banyolarda bırakılıyordu Araştırmaların moratoryoma bağlanmasını ısteyen bılgınlerın tamamen de haksız oldukları soylenemezdı AIDS vırusu kendılerının korkularına en guzel örnektı 80'lerın başlarında bırden ortaya çıkan vırus dunyayı ateşe vermemış mıydı? Insanlık şımdı butun gucu ıle bununla uğraşıyor, fakat çare bulamıyordu Ama öte yandan, yasağın kalkmasını sağlayanların sözleri de yabana atılacak gıbı değıldı Insanoğlunun yapay olarak ortaya çıkardığı hıçbır canlı, doğanın zayıfı yok eden, sadece guçluye yaşam hakkı tanıyan genel yasasına karşı gelemıyordu Odalarımızı, lımonluklarımızı susleyen, seralarımızı dolduran çıçeklerle sebzeler, doğadakı yabanı yakınlarından gelıştırılmemışler mıydı? Bunlar, ancak bulundukları yerlerın kontrollu koşullarında var olabılıyor, açık havanın sert soğuğuna, fırtınasına yağmuruna, karına dayanamayıp kuruyordu Doğa turlerı acımasız bır boğuşmanın urunlerıydıler Laboratuvarlarda uretılmış turler ıse bır argo deyımımızle, "hanım evladı" turlerdı Bu nedenle, laboratuvar koşullarında turetılmış bır canlının bu koşulların sureklı bıçımde olmadığı yerlerde yaşamını surdurmesı olanağı yoktu Bu duşuncenın doğruluğu bugun aşağı yukarı kanıtlanmış gıbı Bu nedenle de Avrupa ve Amerıka'da, genler uzerınde çalışan bırçok muesseseler doğmuş, hucre muhendıslığı dıye de yepyenı bır meslek ortaya çıkmıştır Ancak hucre muhendıslığı, memur gıbı sadece emredılenı yapmıyor, yenı buluşlar da ortaya koyuyor Nıtekım bır fırmada çalışan Hındıstan asıllı bır bılgın, petrol yıyen bır tur mıkrop yapmıştı Patentını almak ıstedı Canlı, denızlerı kırleten petrol artıklarını yıyıp bıtırebılıyordu Gen muhendıslığı, böylece ıkıncı buyuk krızıne gırmıştı Patent Ofısı'nın olumsuz kararı uzerıne konu, Amerıkan Yuksek Mahkemesı'nın onune geldı Bu arada basında, hukuk çevrelerınde, sanayıde amansız tartışmalar da başlamıştı Buluş yapmış bır bılgının, bunun uzerındekı hakkı su göturmezdı Buyuk, kuçuk butun buluşlar hep patente bağlanmıştı Telgraf, telefon, elektrık ampulu, gramofon, radyo buna örnektı Ama bu hak, canlılara kadar uzatılmalı mıydı'' Bırısı beş bobreklı, uç kalplı, sekız gözlu bır ınsan yaratıp da bu fazladan organları satmaya kalkarsa devlet buna musaade etmelı mıydı'Sonunda bılgın, ıhtıra bera tını aldı 5 böbreklı, 3 kalplı, 8 gozlu ınsan, şımdtlık bılım kurgulara konu olacak fantezıler Fakat, hucre muhendıslığı yolu ıle bulduğu buluşla, kalıtım hastalıklarını lyıletecek hucre kombınezonunu hastaya aktaracak bır bılgının hastası uzerınde, bu tur patent hakkı olabılır mı? Boyle bır şey de bugun ıçın duşunulemez Aksı halde, Omer Seyfettınımızın 'Dıyet" öykusundekı gıbı bır durumla karşılaşılır ve bu da yenı "efendıler ve köleler" dıye ıkı sınıf yarabılır öykudekı, "Kolunun dıyetını ben verdım" dıyen kasaba karşı, "Böbreğının, kalbının, gözunun, pankreasının hastalığını ben geçırdım, sen benım malımsın dıyecek efendılerle, karşılarında sonsuza dek mınnet altında, başı yerde yaşayacak ınsanlar " Olmaz böyle şey tabıı Fakat yöntemın patentı pekâlâ alınabilir Amerıkan Yuksek Mahkemesı bugun boyle bır sorunla karşı karşıya Hayvanlar uzerındekı uygulama bıraz farklı "Falan tur ınekler benım patentım altında" denemez Çunku bunlar doğada var Ancak gen muhendıslığı yolu ıle daha çok sut, daha çok et, daha çok yumurta verecek şekılde yaratılmış bır hayvan uzerınde yaratanın hakkı neden olmasın? Konuşan aslan, sahıbını tersleyen kedı, kendı kendını temızleyen domuz da şımdılık bılım romanlarında mevcut Ama yarın bu aşamaya da gelınecek O zaman, bılgının beyın gucu, göz nuru, alın terının hakkı elbette yasalarla garantı altına alınacak 73 Patent hakkı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle