22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

K ALITIMBİ L İ M BİLİM KÜLTÜR Genetik parmak izi L Zanlılar arasında suçlunun tespiti kesinleşiyor. Yaratıcılık okulu için program Yaratıcı aydınlar yetiştirmek amacıyla üniversiteler bünyesinde iki yılık "yüksek okullar" kurulmalı. Vehbi Belgil ğrtlmde tek sorunumuz yaratıcı aydın yetiştırme sorunudur. Başka bir deyişle, sorunlara çözümler bulacaK aydın yetiştirme sorunudur. Bugün bu sorun çeviri, çalma ve taklitle, batıdan hizmet ve çözüm alma yolu ile çözümleniyor. Ticaret veya sanayi alanına yeni atıların aklına ilk gelen şey, yabancı firmalarla mümessillik, komisyonculuk, yatırım ortaklığı kurmak oluyor Bu tür ortaklıklar, aslında, yabancı firmanın üretmiş olduğu buluşu kullanma hakkını satın alma ortaklıklarıdır. Bilim kitaplarımız ya çeviri ya da çalma kitaplardır. Ustünde çevirinin adı yazılı olanlar çeviri, olmayanlar çalma. Türkçe sözlü batı müzigimiz çalmaya örnek gösterılebilir. Yazın yapıtlarımızın çoğu çalma, tarihlerimizin hemen hepsi çeviri. Oin alanında Gazali'den, mızraklı ilmihalden öteye geçemedik. Atatürk'ün yüzüncü doğum yılının kutlandığı sıralarda kitapçılanmız Lord Kinross'un Atatürk'le ilgili kitabmdan başka bir kitap gösteremiyorlardı yabancı turistlere. Onlar ise, ille de bir Türk tarafından yazılmış bir kitap istiyorlardt. Bu gidişe "dur!" demenin zamanı artık gelmiştir. Bunun yolu da yaratıcılık okullarından geçer. Bu konuda 2 Mayıs 1987 larihinde başlayan ve dört sayı süren dizi yazımda ana çizgileri ile açıklama yapmıştım. Dizi, ilgi topladı Ben asıl ilginin üniversitelerimizden gelmesini beklıyorum ve yaratıcılık okullarının kurulmasına önce oralarda başlanmasını öneriyorum. Bu okulların asıl geliştıkleri ülke ABD. Onlardan birinin programları alınıp bize uydurularak ilk adımlar atılabilir. Zamanla da bize özgü programlar hazırlanabilir eicester Üniversitesı'nden Dr. Alex Jeffrey kalıtsal bazı kan hastalıklarıyla ilgili araştırmalan sırasında, DNA kesitlerini incelerken, bir rastlantı sonucu bu yapıların kişiye özel olduğunu keşfetmiş, bunun üzerine çok geniş kullanım alanına sahip "DNA" testi diye bilinen bir yöntem geliştirmişti. Kan, tükrük, meni veya diğer dokulardan alınan örneklerdeki kişiye özel genetik yapının, röntgen filmine basılması şeklindeki test, parmak izinden farksız. Babalık ve mıras davalarının yanı sıra kredi kartlarında bile kullamlabilecek "genetik parmak izi" özellıkle ırza tecavüz ve cinayet suçlularının yakalanmasında, adli tıpta bir devrimı gerçekleştirebilecek nitelikte. ICI şirketi, testin dünya çapında ticari kullanım hakkını Dr. Jeffrey'den aldığını iddia ediyor. Bu yüzden Leicester polisince yapılacak ilk geniş çaplı uygulama, İngiliz İçişleri Bakanlığıyla ICI arasındaki sorunun çözümlenmesini bekliyor. Iki kız öğrencinin tecavüz edılerek öldürüldüğü Leicester cinayetinin aydınlatılması amacıyla üç komşu köydeki 1634 yaşları arasında 2000 erkeğe bu test uygulanacak. Ceset üzerinde saldırgana ait kan, tükrük veya meni kalıntıları, zanlılardan alınacak örneklerle genetik yapıları yönünden karşılaştırılacak. Yöntem sayesinde geçen yıl bir zanlı suçsuzluğunu ispatlamıştı. Dr. Jeffrey içlerinden birinın katil olduğu bilinen bir gruba testin uygulanmasıyla ırza tecavüz ve cinayet suçlularının % 100 güvenilirlikle belirlenebileceğini öne sürüyor. Acaba benzer teknikler yardımıyla olası psikiyatrik ve sosyal sapmaları henüz ana rahmindeyken belirleyerek "frontal lobektomi" (Beynin alın bölümünün alınması)ndan daha makul bir yöntem olan "gen aktarımı" ile tedavi etmek mümkün olabilecek mi? DNA testinin mucidi Prof. Jeffrey bu düşünceleri fazla hayalci buluyor. Bu yöntemle sadece iki noktanın aydınlatılabildiğini söylüyor: Birincisi kişinin özgün genetik yapısı, ikincisı aıle bağları. Yoksa bu testie kişinii tüm özelliklerini söylemek bir yana, karışım haline getirilen insan ve köpek örneklerini bile birbirinden ayırt etmenin güç olduğunu dile getiriyor. Hatta halen yaşıyor olsa dahi bir kaç kuşak gerıdeki bir kişiyle aynı soydan bir diğerinin ailesel bağlarını ortaya koymak olanak dışı. ICI sözcüleri, ticari hakların dünya çapında kendilerine ait olmasından başka, testin yüzlerce aşamasının ancak konunun uzmanı bıyolog ve gen mühendisleriyle gerçekleştirilebileceğini, diğer bir deyişle yalnızca kendi laboratuvarlarında yapılabıleceğini öne sürerken, Dr. Jeffrey bu konuda yorum yapmıyor. E Program denemesi Ben, ilk bir adım olarak, ömeğin Hacettepe, Ortadoğu Teknik veya istanbul Teknık ünıversıtelerınde, deneme biçiminde, ikişer yıllık "yüksekokullar" kurulmasını önerıyorum. Buralardaki başarıya göre başka üniversıtelerimızde de aynı yola gidılebılir. Dersler kürsü dersi ve uygulamalı ders olarak ıki yönlü okutulmalıdır. Kürsü derslerıne örnek olarak şunları önerıyorum 1) Mantık, 2) Felsefe ve tarıhı, 3) Bılım tarıhı ve Türk bilim tarıhı, 4) Kalkınmalar tarihi, 5) Buluşların nasıl yapıldıklarının örneklerle açıklanmaları, 6) Bilim ödullen tarıhı ve bunların etkileri, 7) Büyük bilim adamlarının yanılgıları ve bunların nedenleri, 8) Sibernetık ve bıyonık denen bılımler, 9) Bilim adamlarının yaşam öyküleri, 10) Günümüzün buluşları. Uygulamalı dersler için de şöyle bir program önerıyorum 1) Yazı veya kitap özetleme ve genışletme alıştırmaları, 2) Konu bölümleme, 3) Kompozisyon ve bılımsel yazı kompozisyonu, 4) Ünlü bilim adamlarına konferanslar verdirme, sempozyum, panel, açıkoturum konuşmalarını izleme, bunlar uzerınde tartışma, 5) Çevre ve fabnka gezılerı ve bunlar hakkında raporlar, raporlar üzerinde tartışmalar, 6) Sorun çözdürme alıştırmaları, 7) Dünya bilim dergılerını okuma ve ozetleme, 8) Ulusların bılimsel tarıhleri, 9) Bellı başlı buluşlar;n bilim adamlarınca neden ve nasıl yapıldıkları, 10) Bilgisayar, daktilo, mikroskop, büyülteç... kullanma. Pratik çalışmalar kursu derslerınden çok daha önemli Bugune kadar Türk eğitimınde, medrese yöntemı ile kürsü dersine ağırlık verilmişti. önemli olan ıse uygulama. Uygulamalı olmayan çalışma, bılimsel mastürbasyondur yanına ağırlık verilmesldir Bizde, yaşamöykülerinde bu nokta hep unutulmuştur. Bir bilglnin yaşamöyküsünde nerede doğduğu, kimınle evlendığı, kaç çocuğu olduğu önemli değıl Bu gıbı bılgiler bilimsel yaratıcılığa ışık tuttukları ölçüde değertaşır.Bu nedenle, bir buluşçunun öyküsüne başlarken, önce, bilime katkısının ne olduğu belırtılmelıdır Eğitimci, yanı buluşunu yapmaya yardımcı olan yasamı bundan sonra gelmelidir. Bir bilgin için, "Ayaklı kitaplıktı. şundan feyz aldı. şuna feyz verdi, padışahın baş muhasibi ıdı, meclislerde hep aranırdı..." gibi laflar utanç vericidir. Buluşların çoğunun büyük bilim adamlarmca önce Itlrazla karşılanması da önemli bir konudur. Burada önem, bilginin nasıl olup da yanıldığıdır. Orneğın, uzay çağının açılmasından bırikı yıl önce, uzaya gıtmenin olanaksız olduğunu bırçok bilim adamı öne sürmüştü. Auguste Comte, yıldızların neden yapılmış olduğunu hıçbir zaman anlayamayacağımızı söylemıştı. Çunku bir yıldıza gıtmenin olanağı o zaman için (1833) yoktu. Fakat, ıki yıl sonra ışık ayrıştırması ile mümkün oldu Sibernetık yapay zckâ bılımıdir Biyonik, canlı organlarının çalışma mekanızmalarını anlatır. Bu mekanızmaların sanayıye uygulanması ile bırçok buluşlar yapılıyor Ve nıhayet, günumüz buluşları, sozunü ettiğimiz yüksekokullarda günü gününe ızlenmelıdır. Butun dünyada her gün, büyüklu kuçuklü 2030 buluş yapılıyor. Uygulamalı dersler Uygulamalı derslerde yazı ve kitap özetleme çok onem taşır. Bırçok gençlerimızın yazı ozetleyemedıklerını yakından bılıyorum. Bunlar, bir yazıdakı ana fıkırler ile dolgu sozlerını ayıramayanlardır iyi yazılmış kitapların sistematiğinin kavranması, yanı nasıl bölümlendiğinin kavranması da çok onemlıdır. Bunda ılerı düzeye ulaşan öğrencı. verılen bir konuyıı rahatça bölümleyebilir. Akla uygun bir bölümleme, bılımde ilk adımdır. Tabıı, bunun ardından, bilimsel yazı yazma alıştırmalaıı yapılmalıdır Ünlü bilim adamlarına konuşma olanağı sağlanması da çok onemlıdır. Ben birçok kişiye çıkarılan davetıyelerde. konunun konuşmacı tarafından seçilmesınin ıstendığını bılıyorum Yanlış bir tutumdur bu Çağıran. çağrılanı neden ıstedığını kendisi bilmelidir Bu konuda genel kural bu clduğu halde bunun dışına da çıkılabilir. Bilginin kendı konuşma konusunu kendısının çızmesi kımı zaman daha uygun olur Sempozyum, konferans, panel izleme de çok yararlıdır. Ancak bunu kesınlikle yapamadığımızı gazetelerımızde çıkan özetlerden anlıyorum. Burada önemli olan, panelin hangı sorunu cözmek için, hangi konuya ışık tutmak için yapıldığıdır ve bölümleridir. Çok önemli bir sempozyuma katılan bir gazetecinin ertesi günkü haberınde, "Yunanlı delegeler Istanbul'u çok yeşil buldu" biçıminde bilgı vermesı konuyu hıç anlamarhış olduğunu gösterir. Uygulamalı bılgilerın bundan aşağısı, açıklamayı gerektırmeyecek kadar açıktır. Benim bu konuda son önerım, özellıkle Amerika'da bu tür okulların nasıl çalıştıklarının yerinde incelenmesi, hatta kabilse, ilk derslerın bu okullarcakı görevlılerce verilmesidir. [~l Biraz açıklama Okutulmasını önerdığım dersler zıhin açıcı nitelıktedir Mantık, doğru düşünme kuralları ile başlıca bilim dallarında gerçege ulaşma yoilarını öğretir. Felsefe, en buyuk zekâların nasıl yanılabildiklerını göstermesı bakımından onemlı. Dünya bilim tarihi, bılimlerin nasıl gelistiklerini gösterir Türk bilim tarıhı, bızim bu gelişme karşısında nasıl hareketsız kaldığımızı açıklar. Kalkınmalar tarihi, ulusların kendı coğrafi durumlarından nasıl yararlandıklarını gözler önüne serer: Örneğin, Batı, nehirlerinden.göllerınden, dağlarından, ovalarından... nasıl yararlanarak kalkınmasını sürdürdü? Bunlar kafayı açan konulardır. Buluşların nasıl yapıldıklarını anlatacak bir ders, ünlü bilim adamlarının yaşam öyküleri ile birlikte açıklandığında, buluşların sırlarını ele verir. Ancak, burada hep göz önünde bulundurulması gerekli husus, yaşam öyküleri anlatılırken, ışin masal yanına değil olay
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle