Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
U ZAY BİLİM KÜLTÜR Yıldızların yaşamı ve Güneş'in evrimi Genç dlyebileceğlmiz yıldızlardan olan Güneş'in henüz 4,5 mllyar yıl ömrü var. Sonra "beyaz cüce'ye dönüş sürecl başlayaoak. Öğr. Gör. Nilgün Kmloğlu Akyüzundekl yıldızlar gerek ışınımları açısından, gerek yuzey sıcaklıkları açısından bırbırınden farklıdırlar Orneğın bır kırmızı dev, ısmınden de anlaşılacağı gıbı, oldukça büyük yuzey sıcaklığı duşuk, dolayısıyta kırmızı gorunümludur (Betelgeuse, Aldeberan, Arcturus, Antares, ) Kırmızı devler normal bır yıldızın (Guneş gıbı) evrıminln daha sonrakı evresıdır Bütün yıldızlar ışımalarını Iç kısımlarında olan nükleer tepkımelere borçludur Bu tepkımeler 1930'lu yıllarda ılk defa H Bethe tarafından bulunmuştur Tepkımelere geçmedon önce yıldızın tanımını yapacak olursak yıldız, hıdrojen, helyum, karbon, oksıjen ve dlğer bildığımız elementlerden oluşan bır gaz küresldlr dıyebılırız Yıldızın ışımasını sağlayan tepkıme, hıdrojenin helyuma dönüşmesı ile oluyor Yanı dört hıdroıen atomu bir helyum atomuna dönuşur Yalnız bu tepkımelerın olması için yıldızın Iç sıcaklığının 10 milyon derece cıvarında olması gereklr Şu anda Güneş'lmlz Iç kısmında bulunan hıdrojenı yakmakla meşgul Elbette bu yanma anında bır mıktar enerjı açığa çıkıyor Işte bu enerjı sayeslnde Guneş ışıldıyor ve blzler yaşamımızı sürdüruyoruz Aslında bu ışıma 4 5 mllyar yıldır surmekte ve blr o kadar da sürecek Buluş yapmada ilk adım Buluşta genel kural, sorundan yola çıkmaktır. Çünkü buluş şan Içln değll, blr sorunu çözmek Içln yapılır. Vehbi Belgil G G Bir gram hidrojen helyuma donuştüğünde bunun 0 007 gramı enerjiye çevrılır Güneş'ın ışıma gücu saniyede 4x10" erg olduğuna gore, her saniyede 600 milyon ton hıdrojen helyuma çevrllmekte ve bu mlktarın 4 milyon tonu da enerjiye dönüsup bugünku ışınımı sağlayabilmektedlr Biraz önce kırmızı dev olarak bahsettlğlmiz yıldızlar da bır zamanlar Güneş gıbıydıler Hıdrojenin çoğu yanarak helyuma dönüştu ve bu arada ıç sıcaklık arttı Sıcaklık 50 milyon dereceyl aşınca bu sefer hidrojenln yanmasıyla oluşan helyum da yanmaya başlar Bu yanma sonucu karbon oluşur Işte bu sıralarda ışınım basıncı yıldızın genışlemesıne neden olur ve çapı oldukça artarak kırmızı dev evresıne geçer Sonuçta Iç kısımdakı helyum da yanıp tükendığınde, eğer yıldızın kütlesi Guneş kütlesınden (2xiO"gr) buyuk ıse ıç kısmının, yanı çekırdek kısmının çökmesıyle sıcaklık yenıden artar ve karbon da yanmaya başlar Karbon da tukendıkten sonra oksıjen, neon, magnezyum, sılıkon ve kukurt gıbl elementler yanmaya başlar ve merkezde demır elementı oluşana dek bu yanma Işleml devam eder Butun bu tepkımeler enerjı vermektedır Oysa merkezde demır oluştuğunda, demır çekirdeklerının bırleşmesı ıçın enerjı gerekır Dolayısıyla bırkaç saniye ıçınde demır tepkimeleri yıldızın sıcaklığının büyuk bır kısmını emer ve yıldız kendı üstune çökmeye başlar Çünku artık yıldızı çökmekten alıkoyacak bır termal ışınım basıncı yoktur Bu şekılde, demır tepkımelerının alamayacağı kadar fazla blr enerjl üretimı olur ve yıldız gerıde bır "nötron yıldızı" veya blr "kara delik" bırakarak patlayabillr Bu olaya "Supernova Patlaması" dıyoruz Bu evre yıldızın son yaşam noktasıdır Bütün bu tepkımelerın olabılmesı yıldızın kutlesının Guneş'ten buyük olmasına bağlı Uzayda büyuk kutlelı yıldızların sayısı az olduğu Içın bu olay Samanyolu'nda nadıren gözlenır Patlamanın şıddetı o kadar yüksektir ki yıldız gündüz bıle gözlenebılecek parlaklığa ulaşır Işte Guneş de böyle blr ortamda oluşmuş genç dlyebileceğlmiz yıldızlardandır Şu anda ıç kısmındakı hıdrojenın hemen hemen yarısını tuketmlş durumdadır Beş mılyar yıl sonra butun hıdrojenlnı tukettığlnde ışınım gücu şımdıkıne göre %50 artacaktır Çapı ise şlmdikı çapının (700000 km) 2 5 katı kadar olduğunda, yuzey sıcaklığı duşecek ve Iç kısmı bır gazdan çok metalı andıracaktır Dış kısımlar ışınım basıncı ıle ıç (çekırdek) kısımdan uzaklaşacak ve yuzey sıcaklığı duştukçe rengı kırmızıya dönecektır Nıhayet yarıçap Merkür'un bulunduğu yere ulaştığında (60 milyon km) Dunya'dan görulen kırmızı Guneş, gokyuzunun 1/3'unu kaplar duruma gelecektır Bu sırada yukselen ıç sıcaklık nedenıyle, bır gun ıçerisındekı helyum yanacak ve bu yanış kontrol edılemeyen bir nukleer patlamayı andıracaktır Bu anda yıldızın dış kısmı ayrılacak ve Içerde, ışmım gücu oldukça duşuk, çekırdek kısmı kalacaktır Sonuçta Guneş bır "Beyaz Cüce" olacaktır Yanı Guneş bugunkü çapından, Dunya'nın çapına eşıt bır beyaz cuceye dönüşecektlr Beyaz cücenın ısısı ve ışınımı yerçekım8el enerjiye bağlı olduğundan zamanla bu da tükenecek ve beyaz cüce soğumaya başlayacaktır Bellı bır sıcaklığın altına düştüğünde artık "alyah cuce" olacaktır kı bu da Guneş büyüklüğündekı ya da daha kuçük yıldızların son durumları olmus olacaktır D azetemızde bılım yazılarıma başladığım 20 Mart 1977'den bır sure sonra bır gun okurlarımdan bırı benı telefonla aradı Telefon Ankara'dan, havaalanındandı Okurum ıvedı bır ış ıçın benımle goruşmek ıstıyordu Gelmemesını onerdım kendısıne O ısrar edıyordu Konu, buluştu Yapmak ıstedığı buluşlarda kendısıne nasıl yardımcı olabıleceğımı oğrenmek ıstıyordu okurum Saat 4 ıçın anlaştık Geldı Tıp fakultesının ıkıncı sınıfından bır gençtı bu Kendı alanında buluş yaparak bılıme katkıda bulunmak, bunun ıçın de benden yol oğrenmek ıstıyordu O gunden sonra bu tur muracaatlar surdu Bunlar arasında, "devrı daım" makınesı ıle ılgılı olanlar çoğunluktaydı Bılıneceğı uzre, bu makıne bır kez çalıştırıldıktan sonra enerjı ıkmalı yapmadan sonsuza dek çalışacak bır araçtı (perpetual motıon) Boyle bır buluş yaptığını ılerı surerek gelenlere standart yanıtım şu oluyordu "Boyle bır şeyın olamayacağını bılım kanıtlamış bulunuyor Hatta, Ingılız ve Amerıkan patent ofıslerı bu tur muracaatları kabul bıle etmıyor. Somut bır örnek ıstıyorlar" "Devrı daım" makınesının neden olamayacağını anlatıyor, fakat hep şu yanıtı alıyordum "Bılım adamlarının olmaz dedıklerı bırçok şey zamanla olmuş Buna ne dersınız?" Benım son yanıtım da şu oluyordu "lyı, ama sız, olmazlık nedenlerını ortadan kaldıracak bır yenılık getırmemışsınız" ku buluş şan ıçın değıl, bır sorunu çözmek ıçın yapılır Butun ınsanlar ıçın baştan ben ılk sorun, doğanın olumsuz guçlerını olumluya çevırmek olmuştur Bunda en çok başarı gosteren ulke, en uygar ulke sayılmış Ornek vereyım Boşuna akan bır nehır doğanın olumsuz bır gucudur Karşıdan karşıya geçmeyı onler, taştığında tarlaları, ağılları, evlerı su altında bırakır, boğulmalara yol açar Ama butun bu olumsuzluklar, yaratıcı zekânın buluşları ıle önlenebılır, önlenmıştır de Kopru, geçışı sağlar, kanallar fazla suların azaltılmasını, kurak mevsımde toprakların sulanmasını mumkun kılar, boğulmalara karşı kayık, gemı, sal, kelek yapılmıştır Yıldırım, doğanın olumsuz bır gucudur Paratoner, bu olumsuzluğu kaldırmak ıçın bulunmuştur Mıkrop, vırus gıbı canlılar da doğanın olumsuzluklarıdır Hastalıklarla savaşım, bu olumsuzluğu kaldırmak demektır Kalemın gelıştırılmesının tarıhı, konumuzda bıze ışık tutabılır Ilk uygarlıklar, kalem yerıne çekıç ve kusku kullanmışlar Taş kıtabeler bunlarla yazılmış Taşı bol Mısır boyle yapmış Ama Mezopotamya'da taş az, kıl çok Bu zorluk, kıle sıvrı bır çubukla, çıvıye benzer yazılar yazıp kılı kurutmakla kaldırılmış Bu da zahmetlı ve çok zaman ısteyen bır buluş Derken, kaz tuyu ıle oncelerı papırus, sonraları derı, daha sonra da kâğıt uzerıne yazı yazılmış Montaıgne, Voltaıre, Goethe, Rousseau, Vıctor Hugo, Charles Dıckens, Tolstoy hep tuy ıle yazmışlar yazılarını Ancak, nufusun artması ıle herkese yetecek tuy bulma guçluğu karşısında kamışka lemler yapılmış Kamış ucunun ıkıde bır kutleşmesı guçluğu, ucu kamıştan ayrı yapmayı akla getırmış Ancak bununla da yetınılmemış, kalem ıle murekkebı bır araya getırme denenmış, boylece de once dıvıt, sonra hokka takımı, daha sonra dolmakalem bulunmuş Bugun, daha çok, "tukenmez' denen kalemlerle yazı yazıyoruz Bu arada tebeşır, fırça, kurşun harfler de kullanılmış Tebeşır okullarda, fırça, duvarlara, pankartlara, bez afışlere yazı yazmada kullanıhyor Ofset matbaa makınelerınde ışık harfler kullanıhyor Bılgısayarlarda da Bugun, sadece sozle değıl sesle de yazı yazılıyor Plaklara Ilk plaklarda kalem yerıne sıvrı uçlu ığne kullanılmıştı (gramofon ığnesı) Şımdı lazer ışığı ıle yazı ve ses yazılıyor Mors alfabesı pırıldakla yazı yazmayı mumkun kılmış Telgrafçılıkta kalem yerıne manıple ıle mıknatıslı bır demır haberleşmeyı sağlıyor Gemıden gemıye kol ışaretlerı ve flamalarla konuşuluyor Dılsızler, kalemle konuşma yerıne parmakla konuşuyorlar Sozun kısası şu Insanoğlu yazı ıle konuşma sorununu çözmek ıçın anahatları ıle bunları duşunmuş Bu arada radyo ve televızyonu da anımsatmakta yarar var Bu sozun bılımsel ozetı, haberleşme, yazışma sorununa ınsanoğlunun getırdığı çozumlerdır Yanı, hıcbır dönemde, "Kalem konusunda daha fazlası yapılamaz, bu ış burada bıter" denilmemiş, hep daha lyısı aranmış, yıne de aranıyor Işte butun buluşların hareket noktası bu oluyor' Sorunlara yenı çözumler bulma çabası. I , Yazı aracı sorunu Yeni başvurular 2 Mayıs 1987 tarıhınde başlayan dort sayılık yazı dızımden sonra buluş muracaatları c i t ı Bundan sadece mutluluk duyuyorum Çunku, son 600 yıllık tarıhımızde gençlerımız hep dıne, şııre, polıtıkaya ozendırılmış Kaldı kı bu alanlarda da, çevırı, çalma, taklıtten öteye bır varlık gösterılmemış "Çevırı çalma, taklıt" bugun de butun hızı ıle suruyor Bılım dıye sonsuz bır alanın varlığı kımseye gösterılmemış Kendılığınden bunun farkında olanların da kafaları ezılmış Bugun bu yontem devlet desteğı veya goz yumusu ıle suruyor Oysa bızı kurtaracak olan, bılım ve teknoloji Bunun da çağdaş olanı Gençlerımızde şımdı buna doğru bır gıdış var Hatta, bırçok bılım adamımız, ulkemızdekı kısırlaştırıcı ortamdan kaçıp dış ulkelerde başarı kazanıyor Buluşçuluğa ilk adım Gençlerımız, sozlu ve yazılı olarak hep şunu soruyorlar "Buluş yapmak ıstıyoruz Ne yapalım, ışe nereden başlayalım?" Ben bılım yazarıyım (scıence vvrıter), bılımsel buluşçu değılım Fakat hemen butun buluşların nasıl yapıldıkları konusunda fıkrım olduğundan gençlerımıze bu yolda onerılerde bulunabılırım Hatta, gençlerımızden once, bılım otorıtelerımıze de soyleyeceklerım var Bu da, yazı dızımde sozunu ettığım "buluşçuluk derslen"nın butun fakultelerımızde derhal başlatılması Ama yalnız muhendıslık fakultelerınde değıl, edebıyat, felsefe, sosyolojı, arkeolojı, antropoloji, hukuk, ıktısat gıbı laf bılımlerı fakultelerınde de okutulması Tabıı, her fakultenın konusuna gore, derslerde ağırlık, yoğunluk kaydırması yapılabılır Orneğın, antropolojı dersınde ağırlık kemık okuma, kafatası okuma, taş baltalardan anlam çıkarma uzerınde yoğunlaştırılabılır Buluşta genel kural, sorundan yola çıkmaktır Çun 13