Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bl L İ M P O L İ T İ KA »0000 100*00 Şekll: 2 ^~ MMfl uoo ı s p . '' vuşo 10M 0 ' « VUN I1 1 •1 Sağlık bilimleri önde I » 140 : WT. 70 71 71 T7 n « m • • • Yeni verilerin değerlendirilmesiyle ülkemizde tüm bilimsel yazarların % 43'ünün sağlık bilimleri kesiminde yoğunlaştığı, bunun % 25 ile fennin, % 21 ile teknolojinin, % 3 ile tarımın ve °/o 8 ile de sosyal ve insani bilimlerin izlediği hesaplanmıştır. Bunun anlamını çıkarmak amacıyla, yeryüzündeki orantılar dikkate alınarak ve endirekt bir hesaplama yöntemi kullanılarak hazırlanan şema şekil 3'te sunulmaktadır. BiŞekil: 3 '< S A 6 L I K~ 200 Yadi büyük ülke hariç dünyada, dört Akdenlz ülkesinde ve memleketlmizde bllim, teknoloji, sosyal ve insanl blllmlerdeki toplam yazar sayısının seyri. Ordinatta hgarttmik ötçek kullanılmıştır W0 50 30 20 L F EN te eden yazar, o makaledeki (bir yöntem, istatistik, sonuç veya benzeri) yararlı bir bilgiye dikkat çeker. Çok sayıda site edilen bir çalışmanın, bilimsel araştırma yapımı üzerine anlamlı bir elkisinin varlığı kabul edilir. 1973 SCI verilerini derleyen bir çalışmaya (2) göre, o yıl bilım ve teknolojide dünyada yayımlanan makalelerin binde 0.34'ünün köken aldığı ülkemiz, bu açıdan 41 'inci sırada bulunuyordu. Aynı makalelerin 1973 ila 1978'i kapsayan 6 yıldakı sitasyonları eie alınınca, (Tayland, Uganda, Kenya ve Jamaika'dan da sonra) dört kademe daha aşağıda bir yer işgal ettiğimiz ve dünyadaki bilim sitasyonlarından binde 0.21 'lik bir pay aldığımız anlaşılıyordu. Türkiye'de tüm bilimleri ilgilendiren sitasyonlar üzerine başka bir çalışma bulunmamakla beraber, kendime ait üç çalışmadan ıkisı yalnız tıp, üçüncüsü ise sadece kardiyoloji sitasyonlarını konu almıştı. Tıbbi araştırmalarımızın sitasyonları 1976 ile 1984 arasındaki belirli altı senede dünyadan ortalama binde 0.42 pay alıyordu (3.4). Bu değerlendirmede, yabancı merkezlerde araştırmalar gerçekleştirip yurda dönenlerin dış çalışmalarına ait sitasyonları da ülkemiz kapsamındasayılmıştı, halbuki bunlar, az önce açıklanan çalışmada (2) araştırmanın yapıldığı ülke hesabına sayılıyordu. 30 60 Blllmde genel duzeylmlze kıyasla, başlıca bilim kollarındaki izatl durum. Keslntill çlzgiler, 197983'e ilişkin, kalın çizgiler 198485 yıllanna ait durumu temsll etmektedir. Logaritmlk ölçekli ordinatta blllmde genel düzeyimlz 100 ile simgelenırken, logaritmik olmayan abslste, başlıca bilim kollanndakı yazahanmızın tüm araştırıcılarımız arasındaki yazar payı gerçeğe uygun bir biçımde resmedılmiştir. fc kate almak isabetlidir: Biri, Türkiye'de yayımlanan bir tıp dergisinin (Turk. J. Pediat.) ilk kez bu rehberierin taradığı dergiler arasına girmesi olayıdır. Rehberde yer alan tıp araştırıcılarımızın % 10'unun bu Türk dergısi yoluyla rehbere geçtiği anlaşıldığına göre, etkısi sınırlı sayılabilir. İkıncı etken, rehberde önceleri yayımların sadece ilk yazarı ele alınırken, 1984 yılından itibaren tüm yazar adlarının hesaba katılması usulüne geçilmesidir. Bu hususlardaki gerçek payına rağmen, ülkemizde teknik branşlardaki araştırmalarda son yıllarda nispi bir gerileme olduğu çokça paylaşılan bir görüştür. Halbuki araştırmaların giderek sağlık bilimlerinde yoğunlaşması, gelişmişliğin tersi bir eğilimdir. Zira az gelişmiş ülkelerde araştırma etkinliğinin klinik ve hayati tıp bilimi çevresinde odaklaştığı bilinir (2). Tıp alanında arastırıcıların kurumlara göre dağılımında, Hacettepe Tıp Fakültesı tıptaki payını son yıllarda % 38e yükselterek ön sıradaki yerini korumaktadır. Onu istanbul Üniversitesi'nin iki fakültesi ( Çapa" % 21, Cerrahpaşa % 10) ve Ankara Tıp Fakültesi (% 8) izlemektedir. Çukurova Tıp (% 5 ile) bu açıdan son iki yılda ilk kez Ege Tıp Fakültesini (% 3) geçmeyi başarmıştır. Ülkemizdeki bilime kuşbakışı bakan bu yazıda, son yıllarda belıren şu önemli eğilimleri vurgulamak yerinde olur: 1. Türkiye'de bilim etkinliğidiğer ülkelere izafi olarakyavaş bir iyileşme sürecinden 1981 yılından itibaren saparak gerileme sürecine girmiş ve beş yıl içinde gücunü altıda bir oranında yitirmiştir. 2. Bu nispi gerileme özellikle fen, teknik ve sosyal bilimleri kapsamış ve bilimsel etkınlığimız azgelışmiş ülkelerdeki bilim hüviyetine bürünme doğrultusu na girmiştir. Bilim potansiyelimize yaklaşamayışı mızın nedenleri çok çeşitlidir ve konu il gililerce bilinmektedır. Ekonomik gücü müzün eksikliği on yıl öncesi için de hatta daha fazla geçerli olduğuna gö re, son yıllardaki olumsuz gidişi açıkla yamaz. Duygusal kişilerden oluşmami2 ve işbirliği kurmadaki noksanlarımız geçerliliği yıne şimdi artan değil, belk gittikçe azalan bir özelliğimizdır. Üste lik bu faktörler, çeşitli yönetim kademelerinde alınacak karar ve davranışlarla etkilenebilir. Ama ılgili kurumlardaki ele manlarımızı bir memur zıhniyetı içınde yalnız rutin işleri yapma görevinde tuttukça, bilimde diğer ülkelerin temposuna yetişmek mümkün olmaz. İlımde liyakat, ehliyet, çalışkanlık, yaratıcılık muhakkak baştacı edilmelidir. Bilimin en gerekli demirbaşı olan kütüphaneler ile ilmi dergi çıkarma faaliyetleri acınacak hale girmiştir. Ve nihayet bilim adamlarına kurumlarını idarede söz hakkı ve ilmi özgürlük tanımadıkça, hüsrana uğramaya mahkum olduğumuzu kabullenmeliyiz. Yetkililerin bu konularda ciddi ve samimi düzenlemelere gitmesi gereği kaçınılmazdır. D Prof. Dr. Altan Onat, istanbul Ünlvarsltasl Cerrahpasa Tıp Fakültoai öğretlm üyesldlr. Kaynaklar 1. Currant Content» Adrau Dlrectory (1884, 1985 Annuals). Instltute for Sclentlflc Information, Phlladalphla. 2. Garfleld, E.: Mapplng sclonce In the thlrld world. Sclencaand Publlc Pollcy. s. 112127, H U . 1983. 3. Onat, A.: Ü«t düzayda tıp araştırmalarımızın ulualararaaı sltasyon açısından değerlendlrilmesl. Cerrahpaşa Tıp Fak. Oerg. 15:113, 1984. 4. Onat, A.: 198384 yılları altaayon değerlendlrmeal ile Türk tıbbının blllme katkısı va bunun kaynakları. Cerrahpaşa Tıp Fak. Oerg. (baakıda) 1987. 5. Onat, A.: Türkiye'de üst düzeyde bllim ve tıbbın harltaaında 198485'tekl eglllmler. Türk Kardlyol. Dern. Arş. 15:176, 1987. lim genel düzeyimize kıyasla, performansımız tarım ile sosyal ve insani bilimlerde % 50 düşük, teknoloji ile sağlık bilimlerinde % 50 yüksek görünmektedir. Zaman içerisindeki değişimlere bakarsak, 1984'ten önceki döneme göre son iki yılda teknoloji, sosyal bilimler ve fen gerileme eğiliminde, buna karşılık tıbbın toplam içindeki payı artma trendini taşır görünmektedir. Bu noktada tıbbın son iki yılda payını arttırmaya yönelik iki suni etkeni dik Sonuç EN 6U.YU.K İ. BUCrÜN CAPoN DİYE A Sözkonusu rehberlere 1984 ve 1985 yıllarında geçen bilimsel yazarlarımızın %48'i Ankara'da, %31'i İstanbul'da yerleşikti. Araştırıcıların %41/2'u Gebze'den kaynakiamrken, (eskisine kıyasla) İzmir'in payı %5'e düştü, Adana'nın payı % 4'e yükseldi. Bilimin kurumlarımıza ve bilim koliarına dağılımı Kurumlarımız arasında en önde giden üçü, uzun yıllar hep Orta Doğu Teknik, Istanbul ve Hacettepe Üniversiteleri sırasını izliyordu. Son iki yılda önemli bir değişiklik meydana gelerek ODTÜ üçüncülüge gerilerken, Hacettepe Üniversitesi başa geçti (5). Bunda bir yandan ülkemizde teknik bilim araştırmalarındaki duraklamanın, öte yandan da son iki yılda tıbba ilişkin aşağıda döğinilecek iki gelişmenin rolü olsa gerek. Üç büyük üniversiteyi izleyen altı kururnumuz Ist. Teknik, Ankara, Boğaziçi Üniversiteleri, Marmara BEA Enstitüsü ve Ege ile Çukurova Üniversiteleri olup, her birinden arastırıcıların % 4 ile % 7'si kaynaklanmıştır. Geri kalan tüm kurumlar % 15'ik bir oran yaratmışlardır. KüvvenlLEtf, Nke Yic,iried KlUCl KAYAPAN 5 S l i İ KRAtl YILLAA V»LLA«I KuVALADI . K M l AkJMfi (O zAA/lAN K«AL DE4/LDI) DENEVECEK rAŞA<»6LMi*Tı. BİR 11