25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM D Ü N Y A S I N D A N KISAKISA BİLİM POLİTİ KA Kısa ve öz sağlık haberleri • işçiler arasında psikolojik hastaların arttığına işaret edildi. Son bir yıl içinde Avrupa ülkelerinde psikolojik bozukluklardan dolayı doktora başvuranlar ve istirahate ayrılanların sayısında büyük artış var. Doktorlar buna neden olarak, aşırı gürültüyü, aşırı gözetlenme ve denetlenmeyi, idarenin işçilere karşı kötü davranışlarını, özetle işyerlerindeki çeşitli baskıları gösteriyorlar. Dünyada bilime katkımız düştü 1981 yılına kadar, on beş yıl içinde 1 basamak yükselebilmlşken son dört yıl İçinde 2 basamak kaybettik ve 43. sıraya düştük. Araştırıcı bakımından Hacettepe Üniversitesi, Ortadoğu Teknik ve Istanbul Üniversitesi'ni geçerek birinci sıraya yükseldl. Prof. Dr. Altan Onat ir ülkenin ekonomisini verimlileştirip kitlelerı refaha yöneltmede, askeri gücünü arttırmada bilimsel ve teknik araştırmaların rolü ınkâr edilemez. Bu nedenle Türkiye'de bilimin genel düzeyi ile zaman içindeki gidişini belirlemek önem taşır. Bilim ve tekniğin ülkemizdeki kurumlara ve bilim kollanna göre dağılımı İle bu dağılımdaki değişımleri izlemek de ilgi çekicidir. Böylesi bir değerlendirmeyi objektif biçimde gerçekleştirebilmek için büyük fırsatı, ünlü Institute for Scientific Information adlı kurumun yayımladığı Current Contents ve Citation lndex rehberleri yaratmaktadır. Anılan rehberlerdeki verilerin tahlili aracılığı ile bu yazıda, az önce sözü geçen konulara yönelik değerlendirmede bulunulacaktır. Araştırıcı sayısı bakımından dünyadaki payımızın gidişini incelerken, şu vakıayı hatırda bulundurmak isabetlidir. Bilimde en önde giden 7 büyük devlet (ABD, SSCB, İngiltere, Japonya, Federal Almanya, Fransa ve Kanada) yeryüzündeki bilimsel yazarların % 70'ini barındırmaktadır. Çok gelişmişlikleri nedeniyle, bu ülkelerin gelişme temposu artık tabiatiyle yavaştır. Türkiye'nin ayak uydurması gerektiği memleketler, anılan yedi büyük devlet dışında kalan ve sayısı 150'yi aşan ülkeler grubudur. Dünya biliminden halen % 30 kadar pay alan bu 150 küsur ülke, bizim yanımızda italya, Hindistan, Avustralya'dan Grenada ve Surinam'a kadar çeşitli büyüklükte devletleri içerir. Bu grubun araştırıcı sayısı bin olarak varsayılırsa, Türkiye'nin payı 1967'de 2.13'ten 1972'de 2.88'e, 1980'de 3.29'a yükselmiş, 1983'te2.96'ya, 1985'tede2.74'e düşmüştür (şekil 1). Diğer bir ifadeyle, |3.2 • Hemoroite karşı köpekbalığı ciğeri yağı ve bıra mayası özü yenmesi tavsiye ediliyor (Arztliche Praxis) B Araba telefonlarına kısıtlama Araba sürerken telefon kullanılmasının trafik güvenliği açısından tehllkell olduğu bellrtiliyor. • Yemek sırasında, lokmaların boğazda takılı kalmasının boğulmalara neden olduğu belirtildi. Sadece Almanya'da yılda 400 ölümün nedeni olarak belirlenen bu olaya, özellikle alkolün yol açtığı anlaşıldı. Kanda 1 oranında alkolün çiğnemeyi ve yutkunmayı engelleyebileceğıne işaret eden uzmanlar şöyle diyorlar: "alkol, yutkunma sırasında nefes borularının oiomatik kapanmasını önleyebilir." Böyle durumlarda lokmalar soluk borusuna kaçıyor. Tavsiye: Alkolü yemekten sonra alın. • Hamileliğin altıncı ayından itibaren kadınlar uzun süre ayakta kalmamalı, hele ayakta hiç çalışmamalı. Aksi takdirde bebeğin gelişmesi tehlikeye girer, erken doğum olabilir. Bazı ölü doğumların nedeni olarak da hamile kadınların ayakta çalışması gösteriliyor. isviçre'de yapılan araştırma, yasaların tezgâhtar kadınlar için öngördüğü günde en fazla dört saat ayakta kalmanın bile sakmcalarına işaret ediyor. rabada kullanılan telefonların ingiltere'de iyice yaygınlaşması ve araba sürerken telefonla konuşmanın trafikte birtakım tehlikeli sonuçlara yol açabilecek sakıncalar doğurması uzerıne, bu tıp telefon kullanımım kısıtlayıcı bir yasa tasarısı hazırlandı. Bu tasarıda, sürücülerin ancak acil durumlarda telefonu ellerinde tutarak konuşma yapmalarına izin veriliyor Acil durumlarda bıle arabanın yol kenarında durdurularak telefon konuşmasının yapılması öngörülüyor. Yurürlükte olan yasalar ise, sürücünün arabayı durdurmadan telefonla konuşmasını yasaklamıyor. Telefon üreticileri ise bu yasa tasarısına karşı çıktılar ve bugüne kadar bu tür telefon kullanımlarıyla ilgıli bir şıkâyetın gelmediğini ileri sürdüler A Öte yandan Britısh Telecom ile Securicor şirketlerinin yaptıkları bir araştırma, ingiltere'de araba telefonu kullanan 120.000 kişinın her hafta en azından bir iş günü kazandıklarını ortaya koydu. Kısıtlayıcı yasaların çıkması ile araba telefonlarının kullanımının azalmayacağı, çünkü yasa tasarısında elde tutulmadan kullanılan telefonların serbest olduğu bıldıriliyor. Mikrofonlu telefonlarda, sürücü güneşliğe takılı bir mıkrofonu kullanıyor. Bu tip telefonların elle tutulanlardan daha pahalı olduğu belırtiliyor 10 • Kafeln, büyük ölçülerde alındığı takdirde, hamile kadınlar ve bebekleri için tehlikeli olabilir. En fazla doz: 6 bardak çay, iki fincan neskafe veya üç fincan instant kafe. • Korkunç rüyaların mutlaka insanın büyük düşmanları olduğu veya yaşamının çok zor geçtıği dönemlerde ortaya çıkması gerekmiyor. Bu tür rüyaların nedeni daha çok, kişinin çok duyarlı olmasında aranmalı. Aerzte Zeitung, korkunç rüyaların, yaratıcılıkla da sıkı ilişkisi olduğunu yazıyor. U Bu konu iki açıdan incelenebilir: Biri araştırıcı sayısı, diğeri araştırmaların yankısı (yani bilime katkısı)... Araştırıcı sayısı önce ele alınırsa, bu hususta dünyadaki hem sıramızı, hem de payımızı bilmek gerekir. Elde en son mevcut 1985 yılı verilerine göre, Türkiye sözü geçen rehberlere bilim ve teknolojide 806 yazarla geçmiş ve ülkeler arasında 43'üncü sırayı almıştır. Daha kötü bir pozisyonda (54'cülükte) bulunduğumuz sosyal ve insanlık bilimlerindeki 33 yazarımız da katılınca, bilimler toplamında 43'üncü sıramız değişmemektedir (1)... Halen dünyadaki bu yerimizi nasıl karşılamamız gerekir? Bu doğal mıdır? Milli çjelir itibariyle dünyada yaklaşık 32'ncı sırada olduğumuz dikkate alınırsa, bilimdeki yerimizi hoşgörü ile karşılamamız güçleşir. Nitekim Finlandiya, Israil, Macaristan, Yeni Zelanda, Yugoslavya, Yunanistan, Romanya, Mısır, Şili, İrlanda ve Portekiz gibi ülkeler, bizden küçük bir ekonomiye sahip oldukları halde, bizden çok araştırıcıya sahiptir. Gerçekçi davranışla bilimde 43'üncülüğü kabullenmemiz gerektiği düşünülebilir, yeter ki iyiye doğru bir gidişin, izafi düzelmenin karineleri görülsün. Bu konuda yargıya varmak üzere, ülkeler sıralamasında son 19 yıldaki yerimize göz atalım: 1981 yılına kadar geçen 15 senede 42'ncilikten 41 'inciliğe, yani bir basamak yükselebilmişken, son dört yıl içinde iki basamak kaybederek (Suudi Arabistan ile Portekiz'in gerisine) 43'üncülüğe düşmemiz hayli acı ve düşündürücüdür. Dünyadaki yeri ve payı Şektl: 1 Za.o "2t »67' TO 72 7* n 7» 00 12 VMi büyük ülke dışındakl dünya ülkehhnin bütününs kıyasla, Türkiye'nin bllimsel yazar payındakl gelişme. son beş yılda gücümüzün altıda birinl yitirmiş oluyoruz. Şu halde, tedrici iyileşme sürecinde iken, gelişmekteki ülkelerin hızına kıyasla, bizim 1981'den sonraki yavaşlamamız sonucu, aradaki mesafenin açılma sürecine girmiş gibi görünmekteyiz (grafik 2'ye bakınız). Anılan grafikte ülkemiz dört Akdeniz ülkesi ile de karşılaştırılmaktadır. Bilimde Yugoslavya, Yunanistan ve Mısır ile aramızda mevcut mesafeyi kapatamıyorken, İspanya ile aradaki mesafe, eskisinden üç kat fazla açılarak uçurum halini almıştır. Atıf sayısı da düşük Bilimsel etkinliği adeta ölçmeye kalkışınca, araştırıcı veya araştırma sayısı yerine, onun önemini veya bilim toplumuna etkisini de içeren bir boyut olarak yankı göstergesi kullanılabilir. Bu da sltasyonlarla (atıf sayısı ile) ölçülebilir. Bir bilim adamı, belli bir makaleyi site edince, yaptığı araştırma için o makalenin anlam taşıdığını belirlemiş olur. Si
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle