Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ATOM TEKNOLOJİSİ UCUNCU KUSAK Amerika'da nükleer patlamanın biçiminl değiştirerek, radyasyon ışınlarını sadece belli hedeflere yönelten yeni ve üçüncü kuşak nükleer sllahlar gündeme geldi. Klasik nükleer silahların patlama sırasındaki enerjileri dairesel yayılır ve çevreyi etkilerken, üçüncü kuşak nükleer silahların yaydıkları çeşitli radyasyon ışınları, odaklaştırılacak ve farklı noktalara yönlendirilecek. Çeviren: Murat Arın 'lerin ilk yıllarında, Amerika silah laboratuvarlan çok üretkendi. Birinci kuşak nükleer silahları temsil eden fisyon bombalarında çok büyük ilerlemeler kaydetmekle kalmadılar, füzyonun patlayıcı gücünü hidrojen bombası yapımında kullanarak ikinci kuşak nükleer silahları da gelıştirdiler. 1950'lerin sonlarında, ABD'nin nükleer savaş başlıkları, Hiroşima ve Nagasakı'ye atılan bombalara çok az benzıyordu. Bugün, üçüncü kuşak nükleer silahlar gündeme geldi. Nükleer patlamanın biçimini değiştirerek, radyasyon ışığını ya da metal tane yağmurunu füze fırlatma tesislerine, havadaki füzelere ve uzaydaki uydulara yöneltecek silahlar geliştirilebilir. Yeni tip silahlar bugün kullanılanlardan, askeri etkinlik açısından, kurşunla barutun birbirinden farklı oldukları kadar farklıdırlar. Üçüncü kuşak nükleer silahlar, nükleer patlamadan elde edilen enerjiden yararlanarak, önceden belirlenmiş bazı enerji türlerinin etkilerini arttırabilirler. Üstelik, seçilmiş enerji türünün öldürücü etkileri, enerjinin bir noktaya yönlendirilmesiyle daha da yükseltilebilinir. Atom silahlarında "ft 1950 yıda nötron hızla birleşir. Fisyon modellerinin çok hızlı birleşimi, kimyasalpatlayıcı yüklerin ateşlenmesine neden olur. Füzyon patlamasını gerçekleştirmek çok daha karmaşıktır, çünkü aşırı yüksek sıcaklık (yüzlerce milyon derece Kelvin) gerekir. Bu yüzden.tek uygulanabilir yöntem, fisyon patlamasını bu sıcaklığa ulaşmak için kullanmaktadır. Nükleer patlamanın öldurücü etkile ri, çoğunlukla ikinci aşamada ortaya çı kar. Askeri nükleer patlamaların ateş leme sırasında oluşan basınç, yoğunlul ve birleşımıne göre etkileri farklıdır. Bı özelliklerdeki değişiklikler, uzaydaki, at mosfer, yeryüzeyinde ve yeraltında ya pılan nükleer patlamaların farklı sonuç lar vermesinin nedenldir. Farklı etkilerin kaynağı Etkisi 1000 kat artıyor Klâsik ve yeni nükleer silah karşılaştırması Enerji yayıiımımn kuiianım şekll, yeni kuşak nükleer silahları bugunkülerden ayırıyor. Halen kullanılan savaş başlıkları (üstte), enerjilerlni eşit uzaklıkta yayıyorlar. Bu nedenle, her enerji türü daireler halinde dağılıyor. Geleceğin nükleer silahlarının başlıkları ise (altta), enerjiyi değiştirip, yönlendiren sistemlerle donatılacak. Alttaki şekilde görüldüğü gibl. Patlayıcı enerji, mikrodalgalara dönüştürülüp hedefin üzerine odaklanabilecek. Bir birim alanda, sıradan nükleer silahların yarattığından 1000 kat daha fazla enerjiyi hedefe yönelten nükleer silahlar bütünüyle mantığa uygundur ve üretilebilir. Nükleer bombanın dışına yerleştırilmiş özel parçalar, patlamayla yayılan enerjiyi değişik biçime sokabilirler; nükleer patlamanın şeklini değiştirmekle de enerjinin yönlendirilmesi sağlanabilir. Eğer bu silahlar geliştirilebilirlerse, her türlü ortamda, stratejik ve taktik görevlerde (savunmada ve hücumda) kullanılmaları mümkün. Bugün kullanılan nükleer silahlardaki gibi, 3. nesil silahların patlayıcı enerjileri de fisyon ya da fisyon ve füzyonun birleşiminden kaynaklanıyor. Fisyon patlamalarını gerçekleştirmek kolaydır Bir mikrosaniyede (saniyenin milyonda biri) fisyon için gerekli maddeler (uranyum 235 ya da plutonyum 239) çok küçük hacimler halinde bir araya getirilirler. Boylece çok sa Uzay, boş olduğundan, patlamadan sonra ikinci bir reaksiyona girecek ortam yoktur. Boylece nükleer patlamanın ilk ürünleri (X ışınları, artıklar ve nükleer radyasyon) bir şeye çarpıncaya ya da dünyanın manyetik alanı tarafından yansıtılıncaya kadar, serbest yayılırlar. Eğer nükleer patlama, uzayda ancak dünyanın manyetik alanı içinde gerçekleştiyse, manyetik alanın dairesel hatlarına göre dik olarak yayılan artıklar, manyetik alanı bozacaklardır. (Şekil 1e) Daha sonra, kinetik enerjinin büyük bölümü elektromanyetik enerjiye çevrilecek ve birkaç yüz metreyle birkaç yüz kilometre arasında değişen dalga uzunluklarında radyasyon yayılacaktır. Böyle bir elektromanyetik güç (EMP) toplam enerjinin önemli bir bölümünü oluşturur ve atmosferden geçerek yeryüzüne yayılır. Üçüncü nesil sılahlarda atmosferdeki patlama yönlendirilebilir. Atmosferin yüksek kısımlarındaki patlamalar atmosferin üst katmanlarındaki patlamalarda da bir tür EMP oluşur. Gama ya da yüksek enerjili X ışınları, atmosferin yüksek tabakalarına çarparak, elektronların hava moleküllerlnden ayrılmalarma neden olurlar. Böylesine ani elektron yayılımı, büyük dalga elektrik akımına eşittlr. Akım, zamanla de Nükleer patlamaların farklı ortamlarda etkileri şöyle