Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tl P MNEMONİK AIDS testleri °/o 100 güvenilir değil! Uzmanlar kusursuz bir testin olmadığını belirtiyorlar. AIDS virüsü, bazen bütün testlerden fark edilemeden geçebiliyor. Testlerin, hatta kan verme ilkelerinin gözden geçirilmesi gerekiyor. Bilgileri bellekte kolay saklama yöntemî Gerekll bilgileri, rakamları formülleri hemen ve kolayca kullanabilmek için mnemoîeknik 8lstemi gellştlrildi. Gündüz Artan K an ve AIDS'in ilişkisi artık zihinlerimize iyice yerleşmiş durumda. Yakın geçmişimizde kampanyalarla desteklenen kan bağışlarına bugün şüpheyle bakılıyor. Testlerin yeterince güvenilir olmaması korkuyu daha da arttırıyor. Hastalığın kan nakliyle aktarılabileceği, ilk olarak 1983 yılında, 2 yaşındaki bir çocuğun doğum sırasında verilen kan nedeniyle AIDS'ten ölmesiyle ortaya çıkmıştı. Bu olayla aynı zamanda, AIDS'in bir virüs olduğu da belirleniyordu. Virüslü kan ultrafiltrasyondan geçmişti. Ancak çok küçük bir virüs böyle bir filtreyi geçebilirdi. Bu ipucunu izleyen Fransız Prof. Montagnier ve arkadaşları, 1983'te virüsü bulabildiler. 1986 yılı sonlarında, Dünya Sağlık örgütü her hafta 200 yeni olayın görüldüğü ABD'de 27.000 hasta olduğunu açıkladı. Fransa'da binin üzerinde olay belirlendi. Hastalık çığ gibi büyürken, özellikle riskli gruplarda etkili oluyor: % 78 erkek homoseksüeller, % 5,8 uyuşturucu kullananlar (iğneyle). Ancak kan aktarımıyla AIDS'e yakalananlar da azımsanacak gibi değil. Rakam, pıhtılanma proteinleri alan hemofililerle birlikte % 4'ü buluyor. Hastalığa yakalanmış çocuklardan % 57'si virüsü annelerinden, geriye kalanlarsa kan naklinden alıyorlar. Bütün bu veriler, olayın boyutlarını iyice gözler önüne seriyor. ÂIDS'İ saptamak için yapılan ve serolojik denilen rutin ve onaylama testleri, virüsü değil, bağışıklık sisteminin ürottiği antikorları belirleyebiliyor. Testler bazen yanlış sonuçlar da verebiliyor. Örneğin, anodin proteinler, AIDS virüsünün proteinleri gibi viral oldukları için, organizma antikorlar üretiyor. Testte bu antikorlar belirleniyor ve kanı veren kişinin AIDS olduğu yanılgısına düşülüyor. Ya da virüs var olmasına karşın, kana karışmasından sonra çok az süre geçtiği için, organizma antikorları üretmeye başlamadıgından hastalık belirlenemiyor Bir başka durumda da hastalık çok yayıldığından, antikorlar savaşı kaybedip azaldıkları için test sonucu temiz çıkıyor. Bu testler arasında Elisa ve ımmunafluoresans testleri bulunuyor. Batı ülkelerinde yapıian VVestem Blood ve Ripa testleri, Elisa ve ımmunafluoresans rutin testlerini onaylamak için yapılıyor. Kesin sonuç veren AIDS testi, lenfosit kültürüdür. Bu işlem sayesinde kandaki az sayıda virüs çoğaltılıyor ve belirlenebilmeleri kolaylaşıyor. Uygulanması 1.5 ay süren, zor ve tehlikeli olan bu test ancak araştırma laboratuvarlarında yapılabiliyor. D O Fransa'da 1100yetlşkln AIDS'linin dağılımı Erkek homoseksüel ve biseksüeller % 68 Uyuşturucu kullananlar % 5,8 Uyuşturucu kullanan homoseksüeller % 1,9 Kan aktarımı % 3,6 Hemofilililer % 0,4 Nedeni anlaşılamamış olaylar (erkek) % 11,8 Nedeni anlaşılamamış olaylar (kadın) % 6,8 ğrenilen bilgilerin akılda tutulması ve gerektığınde kolayca anımsanması gerektir. Öğrendiklerimiz bellek yardımıyla akılda tutulur. insanda bellekten gizemli bir yeti yok gibidir. Yalnız belleğin kavradığı ve sakladığı şeyleri bilir ve onlarla düşünürüz. Çeşitli bilim kollarına ait ya da günlük yaşantıyla iigili olarak akılda tutulacak bilgileri, rakamları, formülleri, yeniden zihin çalışması ve işlemler gerektirmeden doğru olarak uzun süre bellekte saklayabılmenın güçlüklerini gören öğreticıler, belleğin işini hafifletecek sistemlere yöneldiler. Bilginin fikir çatısı Fransa'da AIDS'Iİ 200 çocuk, hastalığı nasıl kaptı? Anneden: Yüzde 57,1 Kan naklinden: Yüzde 28,6 Hemofililer: Yüzde 14,2 oğrenilen her bilgide, kolayca ezberlenecek, bellekte saklanabilecek bir fikir ve yöntem çatısı vardır. Bilgilerin, ilk bakışta sezilmeyen belleksel = mnemonique yönleri, işaret ve rumuzlarla formülleştirildiği ya da parmak hareketleriyle oyun haline getirildıği zaman bellekte kolayca saklandığı görüldü. Böylece hem kolay ve hızlı hem de öğrenılenleri uzun süre bellekte saklamayı sağlayan sistem, Mnemotechnique ortaya kondu. Pi sayısı örneği Geometride daire alan hesaplamalarının temel sayısı olan( 3 pi sayısını en kolay, en doğru şekliyle öğretmek için türkçesı "Akıllı insanlara yararlı bir sayıyı öğretmeyi ne kadar çok severim" olan "Que j'aime â faire apprendre un nombre utile au sage" cümlesi düzenlendi. Bu cümlenin sözcüklerindeki harflerin sayılan yan yana yazıldığı zaman 3,1414926524 sayısı yani (• pi sayısınının tamamı ve doğru şekli) elde edilmektedir. Bizde örnekler AIDS VİRÜSÜ KANDA NASIL ÇOĞALIYOR? Kana karışan virüs, etkinliğini akyuvarlar üzerinde sürdürüyor. İlk olarak RNA'ya saldıran virüs, daha sonra akyuvarın çeklrdeğine glrerek proteinler yoluyla çoğalıyor ve diğer akyuvarlara saldınyor. Bağışıklık sistemlnln vlrüse karşı ürettiği antikorlar saldınyı önlem&ye çalışıyorlar. . Bizim öğreticilerimizin buluşu olan Mnemotechnique örnekleri de vardır: Örneğin alfabemızin ünlü harflerini 29 harfin içinden seçebilmek ya da ünsüz harfleri sırasıyla düzenleyebilmek için kullanılan şu fprmül: A bcçd E fgğh li jklmn OÖ prsşt UÜ vyz 1414252523 Alfabemizdeki sert ünsüz harfleri bellekte kolayca ve uzun süre tutabılmek için "çift haseki paşa" sözünü hatırda tutmak yetmektedir. Bu sözün içindeki harfler (ç,f,t,h,s,k,p,ş) sert ünsüz harflerin tamamıdır. Yılın 30 günlük ve 31 günlük aylarını kolayca bellekte tutmak için basitbir parmak hareketini öğrenmek yeterlidir. Soi elimize, baş parmak açık kalmak üzere bir parmağı yumup birini açık bırakan şekil verdikten sonra baş parmaktan başlıyarak ve Marttan itibaren aylar sayılır. Yumulmuş parmaklara rastlayan aylar 30 günlük, yumulmamış parmaklara rastlayan aylar 31 günlük aylardır Şöyle ki: MART, Nisan, MAYIS, Haziran, TEMMUZ, AĞUSTOS, Eylül, EKİM, Kasım, ARALIK, OCAK Bu saymaya katılmayan şubat ayının 28 ya da 29 gün olacağı yılları bulmak için de basit bir bölme işlemini bellekte tutmalıdır. Son iki rakamı tam olarak dörde bölünen yılların şubat ayı 29 günlüktür. Son iki rakamı tam olarak dörde bölünemeyen yılların şubat ayı 28 günlüktür. D 11