24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİR B İ L İ M D A L I B İ L G İ S A Y A R İ L E T İ Ş İ M Lazer Teknolojisi Lazerler çeyrek yüzyılı aşkın bir süredir teknlk alanların yanı sıra sanat dallarında da kullanılıyor. B ugun artık ceyrek yuzyılı askın bır gecm/se sabıp bulunan)ta: tazer, bılım ve fe/cnolo/ı dunyasında ayn bır uzmanlık alanı olusturuyor Kuramsal yanıyla doğrudan fızığın bırparcası o/on lazerler, uygulamaaa ıse bu alanın cok dısına tasıp basta kımya, tıp, bıyo/o/ı ve muhendıslık olrnak uzeıe bırçok teknık alanın yanı sıra muzık ve dığer sanaf dallanndo yaygın kullanım buluyor Lazer, kısaca, tek bır dalgaboyunda keskın ve gudu ısın demetı urefen bır aygıf Adını "\eght ampflıcatıan by STimulated Bmısson of radıaton" (uyanlmıs ısınım yayınımıyla ısık yukseltılmesı) sozcuklennın baş harflerınden alan lazerler genelde gorulebılır ısın demeflen, mazer denılen aygıtda mıkrodalga uretır Bilgisayara kulaklık takılıyor "Konuşabilmek", bilgisayar için çok önemli bir sorun değil, ancak "duyabilmek" sorunu çözülmeden, bilgisayarlar konuşamayacak. Sözcüklerin ses öğeleri bellekte depolanmış bilgisayarlar, duydukları seslere karşılaştırarak cevap veriyorlar. Şebnem Atıyas • nsanların konuştuklarını anlayabı• j len bır alet gelıştırılmesı oldukça H karmaşık, yığınla sorunu ortaya H çıkarıyor "Konuşabılme", bılgısaH yarlar açısından çok buyuk bır sorun değıl, ancak "konuşma" ozellığının en onemlı yanını oluşturan "duyabılme" sorunu çozulmedıkçe hıç bır bilgisayar gerçek anlamda "konuşamayacak". Sorunun onundekı en onemlı çıkmaz, konuşmacıların hiçbir sesi bir kez daha aynen çıkartamamaları. Sesın kalıtesı dahı kelımelerın özdeş vurularla soylenmesını engellemekte olayısıyla araştırmaların buyuk bır bölumu, bu çerçevede bır standartlaştırmaya gıderek ses ve kelımeler arasındakı bağlantıları ıncelemeye yoneldı Tabıı bu sorun, aksan, değışık ya da yanlış vurgulamalar gıbı yan etkenlerle daha da karmaşıklaşıyor Buna bır de aynı sesın farklı anlamlara gelmesı ve benzerı turden fonetık sorunlar eklenırse olayın karmaşıklığı bır olçude aydınlanabılır "New Scıentıst" dergısının aralık sayısında yayımlanan bır makale yukarıda bahsı geçen sorunların ne tur çalışmalarla çozulmeye çahşıldıklarını sergılemekteydı Bu makaleye gore sesîerı fonemlerınden çok daha ılkel bıçımlerde tanımlayabılen bır alet gelıştırılmeye çalışılmakta bır yapıda IBM'cıler aletı ofıs notları ve yazışmalarından derledıklerı 27 mılyon kelımenın ses aralıklarını araştırarak gelıstırdıler Ses daktilosu ış hayatında en çok kullanılan 5000 kelımeyı tanımlamayı hedeflıyor Ancak konuşmacı her kelıme sonrasmda bır sure durmak zorunda Sıstem araştırıcıları ulaştıkları sonuçların umut verıcı olduğunu söyluyorlar "Ses daktllosu"nun hata yuzdesi 20.000 kelimede6.3. Bu oran bır sekreterın yapacağı hata oranına gore halen yuksek actıvated databaseınquıry) adı verılen sıstemde konuşma "hangı trenı ıstıyorsunuz" gıbı bır soruyla Vodıs'ten başlıyor Sıstem, aldığı cevaptan hafızasında kayıtlı ıstasyonların ses benzerlıklerını karşılaştırıyor Bu sorular sıstemın ınısıyatıfı ıle devam edıyor Orneğın, "nerede bınmek ıstıyorsunuz'", "saat kaçta bınmek ıstıyorsunuz?", "nerede ınmek ıstıyorsunuz?" gıbı İlk Einstein uyardı Normalolarak ureten asımler, örneğın elektnk ampullerı her yana yayınım yapar Değısık dalgaboylan ve fazlardakı ışınlan bır nokfada odaklamak ya da keskın bır demet bıçımınde belırlı bır yonde doğrultmak olanaklı değıldır 8u ozellıklenn olanaklılığına ılk dıkkatı ceken Albert Eınsfeın olmuş, 1977'de, alomların cevresındekı elekironlann elektromanyetık bır uyarlamayla yuksek bır enerji duzeyınden daha aşağı bır duzeye ınmelerı sırasında bu uyarmayla aynı dalgaboyu ve fazla ışın e/de edılebıleceğını belırtmışfı g Her yüz sözcükte iki hata Bu sıstemın temel özellığı kelımelerı hafızada depolanmış ses öğelerıyle karşılaştırmak Ses öğeleri, fonemlerın parçaları ya da tumu olabılıyor Tabıı bu tur bır alet ayrıca bu ses ögelerinin hangi kaıdelerle bırleştıklerını ve kelımelerı oluşturduklarını "bılmek" zorunda Bır dığer teknık de "dınamik programlama" olarak bılınıyor "Dınamik programlama"nın temel özelliğı algoritmasının bırçok olasılığın ıçınden "en lyiyi" seçebılme çerçevesınde gelıştırllmiş olması örneğın hıç kimse bır kelımeyı ıki kez tıpatıp tekrarlayamaz Dinamik programlama, bu durumda hafızada depolanmış bır kelıme kumesınden soylenen kelımeye en yakın olasılığı seçme ılkesıyle gelıştırılıyor KISA ve ÖZ Bilimin ilgınç bır yanı var Gerçeğe bu kadar az yatırımla o kadar çok spekulasyon uretılebıliyor kıl Mark Twaln Matematlk bir Fransıza benzer. Ona söyledlğlnlzl kendl dlllne çevlrlr ve söyledlğlnlz blrdenblre bambaska bir sey oluverlr. Lazerin keşfine doğru 1950'lerde Sovyef/er Btrltğı'nde Bosov ve Prohorov, ABD'de ıse Tbvvnes basfa o/mo/c uzere bırcok arasfırmacının yenı kesıflerıyle bu doğrultuda onemlı adımlar atılmtstı Normal kosullarda atomlann cevrelerındekı yorungelerde bulunan elektronlar alt yorungeye cıkan elektron ıse genellıkle hızla yenıden eskı yorungeye doner, bu arada ener// farkına bağlı olarak belırlı bır dalgaboyunda elektromanyetık ısınım yayınımı gerceklestırır Bosov ve Profıorov, atomlann coğunu elektronlan yuksek ener/ı duzeyıne (yarıkararlı durumda) getırıp oraaa uzunca bırsure tutma yollannı gelıstırdıler Boylelıkle daha sonra bem /ı bır da/gaboyunda elektromanyetık uyarma yoluyla bu yankararlı atomlardan aynı dalgaboyunda ve aynı fazda ısınım yayınımı sağlayabılıyordu Bu yayınım bırı ısığı tumuyle yansıtan, dığerı ıse yarı gecırgen ıkı ayna arasında gudendırıp uzerınedusen ısınımın ufak bır bolumunu dısarı yansıtan ayna aracılığıyla guclu bıı ısın demef) olarak dısarı gondermek olanaklıydı Iste bu ılkeyle ca/ıson ılk mazer 1953'fe Tovvnes tarafından gerçekleştırıldı Amonyak molekullerınden yararlanan bu mazerı 1960'fayakutçubuklo ço/ısan ılk lazer ızledı Goethe Bütün bllimler ya fızıktır, ya da pul koleksıyonculuğu Lord Rutherford sa Nobel Odülü'ne o kadar yakındır. J.F. JollotCurie Bir deney kuramdan ne kadar uzak(1935 Nobel Klmya ödülü sahlbl) En önemli sorun 1970'lerın başında ABD Gelışmış Savunma Araştırmaları Projelerı Enstıtu, su (DARPA) mılyonlarca dolar ayırdığı ve bırkaç unıversıte ve kuruluşun da katıldığı araştırma çalışmasında en lyı aletın Carnegıe Mellon Unıversıtesı'nde yapıldığına karar verdı Pıttsburg Carnegıe Mellon Unıversıtesı'nde araştırmacılar satranç oynayabılen ve her yuz kelımede ıkı hata ortalamasıyla sessız bır odada beş kışılık bır grup arasındakı konuşmalardan sozcuklerı tanıyabılen bır alet gelıstırdıler Alete "Harpy" adı verıldı ' Harpy", sozcuklerı yakaladı, ancak normal bır konuşmayı anlama kapasıtesıne sahıp olamadı IBM'ın "ses daktilosu" da benzer "Tren kaçta kalkıyor?" Ingılız ıletışım konsorsıyumu Telekom, Logıca ve Cambrıdge Unıversıtesı'nın araştırmalarında dınamik programlama teknıklerı kullanılıyor Bu arastırmalar özellıkle bılgı merkezlerının sesle ıletışım kurabılme yeteneğı kazanmaları uzerıne yoğunlaşmakta Örneğın santraldan kayıtlı bır numarayı oğrenebılmek Şu anda ABD'de santraldakı şa hıs verdığınız numarayı termınalden bilgisayara sormakta ve bır kayıt bandı cevabı ıletmekte Dolayısıyla halen ınsan unsurunun önemli bır yerı var Telokom'un yapmaya çalıştığı "sesle çalışan" ve soruyu once sorup ısteyenı yonlendıren bır alet Örneğın tren saatlerı ıçın arandığında Vodıs (voıce hhm sam BIL KR U I BİLGİSAYAR MERKEZI I AIIITOL Khtl !|hanı Kıl 4 Fımuk bank uıııl Kıdıkot HAFTA ıçı tıalia sotıu ak BİLGİSAYAR KURSLARI AMSTRAD COMMODORE BILGISAYARLARI VE EĞITIM PROGRAMIARI 33B 13 42
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle