Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YEŞİL SA Y F A Çevre koruma, gündemin başında Nükleer çöplere çözüm bulunamıyor. Avrupalılar nükleer enerji istemiyor. Arabalara katalizör takılıyor. İsviçre, ormanları kurtarmak için 3,5 milyar frank ayırdı. Derleyen: Dilek Zaptçıoğlu 986 yılında "çevre" ile ilgiti tüm diğer sorunları gölgede bırakan bir olay yaşandı: Sovyetler Birliği Çernobil Nükleer Santrah'ndaki kaza... Hemen her ülkede paniğe yol açan ve yalnız sade vatandaşlann değil, devlet yetkililerinin de çaresizlığıni gösteren kaza, insanlığı sanayileşme ve teknolojik geiişmeler hakkında bir kez daha düşünmeye sevketti. Aşağıda, 1986 yılında dünyada "çevre kirlenmesi"yle ilgili en çok konuşulan konulann kısa bir dökümünü sunuyoruz: 1 Nükleer enerji Geçen yıl yapılan araştırmalara göre, 26 ülkede 374 nükleer santral var, 175 santralın ise yapımı sürüyor. 1986 yılı başlanndan itibaren üzerinde en çok durulan konulardan biri, santrallann nükleer artıklarmın nasıl yok edlleceğiydl. Şubat sonlarında İngiltere Çevre Bakanı Baker, milletvekillerıyle görüşmeler yaparak arttkların gömüleceği bir yer aramıştı. pakat dört bölgeden parlamenterlerin hiçbiri nükleer çöpü kendi sınırları içinde istemiyordu. Aynı durum ABD için de söz konusu oldu. Enerji Bakanı Smith, 30 yıldır biriken 10 bin ton artığı depolamak üzere bir yer arıyor, Teksas'tan sonra Nevada ve VVashington eyaletlerinin de tepkisiyle karşılaşıyordu. Arıtım.tesisleri F. Almanya'yı da meşgul etti. Ülkenin güneyindeki Wackersdorf tesislerinin hizmete açılmasını protesto eden onbinlerce kişi polisle çatıştı, 30Q kişi ağır yaralandı. Nükleer enerji korkusu, 26 nisanda Çernobil Atom Santralı'ndaki dördüncü birimin de havaya uçması ve radyoaktif bulutların ertesi günlerde Orta Avrupa üzerinde görülmesinden sonra somutluk kazandı. Çemobil'den sonra özellikle sanayi ülkelerinde bir konu gündemden inmeyecekti: Atom eherjlslnden vazgeçmek... Öte yandan 1 ağustos günü bir açıklama yapan AET Nükleer Güvenllk ve Çevre Koruması Komisyonu Başkanı Davis, AET sınırları dahılınde yaşayan 320 milvon insamn, reaktörlerin güvenjlğl sağlanamadığı için nükleer tehlike altında olduğunu soylüyordu. Ağustos ayı sonlarında Çernobil kaasının Sovyetler Birliği'nde yarattığı ha. ar beltrlenmişti: Kazadan zarar gören Sovyet vatandaşlarının sayısı 75 mll yon clvarındaydı. Ilk 50 gün içinde 31 kişi ölmüş, 135 bin kişi başka yerlere taşınmıştı. Önümüzdeki birkaç yıl içinde yaklaşık 5 bin Sovyet vatandaşının kazanın aonuçları yüzünden hayatını kaybedeceğl tahmin ediliyordu. Çernobil, çeşitli ülkelerde halkın çoğunluğunda nükleer enerjiden vazgeçilmesl yolunda bir talep yarattı. F. Almanya'da yapılan kamuoyu yoklamalarında, yüzde 80 oranında "hayır" oyu saptanırken, Sosyal Demokrat Parti SPD, genel kurulunda nükleer enerjiden vazgeçme kararı alıyordu. Buna İsveç Başbakanı Carlsson da katıldı. Danimarka, 1985 yılında bütün santralları durdurmuştu, Hollanda'da Ise 1988 yılında aynı yola gidilecekti. isviçre ve italya, kararı halka bırakarak referanduma başvurulacağını açıklarken, İngiltere'de sendikalar ve Brezilya'da halkın yüzde 6O'ı "Santrallar kapansın" diycrdu ta yol açtığını saptamıştı. Geçen yıl "çevre korumacılar"ının başlıca konularından biri de, ormanların yok olmasıydı. Sanayileşme başladıktan yüz elli yıl sonra dünyadaki ağaçların yüzde 3.4'ünün öldüğü, 198286 yıllan arasında zararın yüzde 48 oranında arttığı belirlendi.Avusturya'dada Alpler'in yamaçlarındaki ağaçların üçte ikisinin öldüğü ve bu yüzden toprağın hızla erozyona uğradığı saptanmıştı. Avusturya'da ağaçları kurtarmak mümkün olamazken, İsviçre, dağlanndaki ormanların iylleştlrllmesi için 3.5 milyar isvlçre Frangı tutannda bir bütçe ayırdı. Kirlenme yalnız ağaçları değil, toprağı ve suyu da etkılıyordu. Örneğin F. Almanya'da toprakların yüzde 12.8'i biyolojik açıdan ölüydü. 1981 yılından beri günde 120 hektarlık bir alan betonla kaplanıyordu. 1986 yılında Avrupa'da en çok yankı uyandıran olaylardan biri de, 2 kasırnda isviçre'nin Basel kenti yakınlarındaki Sandoz fabnkasında meydana gelen yangın oldu. 1200 ton kimyevi maddenın yandığı kazada Ren nehrln Su kaplumbağalarının nesli tükeniyor. de hayat ölürken, içme suyu buradan sağlanan 20 milyon insanın da sağlığı tehlikeye girdi. Kazalardan biri de, 23 temmuzda Manş Oenizi'nde meydana geldi. Hollanda kıyılarındaki Den Helder kasabası açıklarında batan bir Inglltz slleblnden yayılan 355 ton kurşun, 70 ton arsenlk ve 5 ton kadmlyum sulara karıstı. Bir başka kaza, Bermuda Adaları açıklarında yaşandı. 8 ekim günü batan bir Sovyet atom demzaltısı, bütün çabalara rağmen çıkarılamadı. Bu, sulara gömülen üçüncü atom denizaltısı oluyordu ve reaktör mühafazaları zamanla paslanarak kmlacak, radyasyon sulara yayılacaktı... n Mutfakta seramik, plastik ve emayeye T Hava klrliliği özellikle büyük kentlerde sağlığı tehdit eden hava kirlillği, 1986 yılında yalnız Türklye'yl değll, dünyayı meşgul eden konulardan biriydi. Fransa, ocak ayında Strassbourg'un 1 metreküp havada 74 mikrogram kükürtdioksitle ülkenin en kirli kenti olduğunu açıklıyor ve yeni önlemler alıyordu. Kirlenmeye yol açan (aktörlerin başında, fabrika bacalannın yanı sıra egzoz borularından çıkan duman da vardı. isveç hükümeti 11 şubatta aldığı bir kararla, 1989 yılından İtibaren bütün arabalara katalizör takılmasını şart koştu. Avusturya, İsviçre, Norveç, Finlandiya ve Danimarka da, İsveç'in kararmı uygulayacaklardı. öte yandan kurşunsuz benzin, Avrupa ülkelerinde satışa çıktı. isveç'te bilim adamları, kurşun içeren normal ve süper benzinin havaya yaydığı dioksinlerin özellikle toz partiküllerine yerleştiğini ve solunarak clğerlerde tahriba opraktan yapılan kullanım ve süs eşyalarına seramik adını veriyoruz. En doğal maddelerden biri gibi görünen bu seramik esyanın üzerine sürülen cilâ veya sırda ise, kurşun ve kadmlyum içeren boyalar kullanılıyor. Bu yüzden seramik çanak çömlekte yemek pişirmek otdukça sakıncalı. Kurşun veya kadmiyumun sağlığa zararları nelerdir? Fabrika bacalarından ve egzoz borularından havaya da karışan kurşun, ağır metallerdendir ve son derece tehlikeli bir zehirdir. İnsan vücudu aldığı kurşunun yalnız küçük bir miktarını atar, gerisini özellikle kemikleılnde depolar. Işte bu "depolama kapasitesi" dolduğunda ya da ağır bir hastalık halinde kurşun kana karışıp zahirlenmeye yol açabilir. Uzmanlar, kurşunun çocuklarda beyln faallyetini etkilediğini ve öğrenmeyi güçlestirdiğini de saptamıştır. Kadmiyum ise kurşundan daha tehlikeli. Sanayi artıklarmın yanı sıra fosfatlı suni gübreleıie yiyeceklere de geçen kadmiyum, uzun yıllar sonra böbrekte, kemlklerde ve kanda çeşitli rahatsızlıklar yaratıyor. kisiyle) yiyeceğe geçlyor. Bu, asitli sularla temas eden emaye kaplar ve boyalı bardaklar için de söz konusu. • Nasıl hazırlandığını tam olarak bilmediğiniz ve güvenmediğiniz seramik, emaye ya da porselen kaplarda yemek pişirmemeye dikkat edin! • Asitli yiyecekleri her ihtimale karşı uzun süre renkli plastik kaplarda saklamaktan kaçınınl • Çocuklannızın bu tür kapları ve boyalı bardaklan yalamamasına dikkat edin! Alternatif yemek Protein almak için mutlaka et yemek gerekmiyor. Pirinç, yumurta ve peynir bir araya geldiğinde bu ihtiyacımızı pekalâ giderebilir. Buna bir de mantar gibi bol vitaminli bir sebzeyi eklersek, aşağıdaki lezzetli yemek bile ortaya çıkabilir: Mantarlı pilav Malzeme: 3 bardak su, 3 bardak pirinç, 250 gr. taze mantar, 50 gr. tereyağı, 3 yumurta, 100 gr. rendelenmiş kaşarpeyniri, 1 demet maydanoz, tuz ve karabiber. fşte kullandığınız mutfak eşyalarındaki bu metaller, esyanın kalitesine göre yemek pişirirken çözülebileceği gibi, özellikle asitli yiyecekler yoluyla vücuda geçebilir. Dünya Sağlık Teşkilatı (VVHO)'nın koyduğu sınır, kurşunda haftada 3.5 miligram, kadmiyumda ise 75 mikrogramdır. öte yandan araştırmalar, örneğin Çin porseienlerinden yiyeceğe yaklaşık 100 miligram kurşun geçtiğini belirlemiştir Ispanya'da yapılan lestler ise toprak kaplardan yemeklere 350 mıligrama kadar kurşun geçtiğini ortaya çıkardı. Kadmlyum özellikle renkli plastik kaplardan (sirke ve limon suyunun da et Hazırlamşı: Hafif tuz da kattığımz suyu ocaktr. kaynatın ve pirinci ilave ederek normal pilav şeklinde pişirin. 30 dakika kadar dinlenmeye bırakın. Mantarları yıkayın, kurulayın ve ince dilimler halinde kesin. Tereyağını kızdırın ve mantarları katarak 5 dakika kavurun, tuz ve karabiber ilave edin. Fırını 200 dereceye ayarlayın. Yumurtaları, peyniri ve yıkayıp kıydığınız maydanozları karıştırın. Hazırladığınız bütün malzemeyi pilava katın ve hafifçe karıştırdıktan sonra ağzı açık genişçe bir kaba dökün ve fırında 30 dc kika pişirin. c U.:MÖW,