Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S AĞLI K BİLİM KÜLTÜR Derinlemesine 4 saatuykuyetiyor 60 yılın 20 yılı uyumakla geçiyor. Günde 78 saatlik uyku gerekli mi? Cem Hamuloğlu İ nsan yaşamının uçte bırının uykuda geçmesı, sayısal olarak ıfade edıldığı zaman, 60 yılın 20'sınde uyumak gıbı urkutucu bır duruma dönuşebılıyor Uykuda geçen bu yılları yaşanmamış' olarak nıtelemek yanılgı kuşkusuz ama uyku uzerıne araştırma yapan bılım adamlarının, 'Çok uyuyoruz" saptamasını da gozardı etmemek gerekıyor Çunku alınan sonuçlar' Normal bır ınsana 4 saatlik nıtelıklı bır uykunun yeteceğım" gösterıyor Turkıye'nın tek uyku laboratuvarı olan Cerrahpaşa Tıp Fakultesı Nörolojı Bölumu Uyku Merkezı'nın kurucusu olan Doç Dr Erbıl Gözukırmızı, "Akşam 78 saat uyuduktan sonra gunun gerıde kalan bolumunu uyumadan geçırmek ınsanın doğasında yok" tumcesıyle vurguladığı bu gerçeğı şoyle örneklendırıyor 'Uykunun oğremlen bır şey olduğu, eğıtım sonucu edınıldığı bır gerçek Nasıl alışırsanız öyle uyuyorsunuz Doğarken beraberımızde getırdığımız rıtmlerı bır yere kadar değıştırebılıyoruz Insanlar kendı akıllarıyla, alışkanlıklarıyla bu rıtmlerı zorlayarak uykuyu karanlık saatlere kaydırmışlar Hucre mahkumlan uzerınde yapılan bır araştırma ılgınç sonuçlar ver mış ve gunlerce karanlıkta kalan mahkumların ızlenmesı sonucunda yapay uyku rıtmının bozularak yenıden bebeklık çağlarındakıne donduğu saptanmıştır" Insanların bıyolojık saatlerını kurabılmelerıne karşın bunu nasıl başardıklarının yanıtının daha alınmadığına değınen Doç Gözukırmızı konuşmasını şöyle surduruyor "BıyolOjik saatı ınsan ıradesının etkılemesının ardında ne olduğu, objektıf metodlarla bılımsel olarak ortaya konmuş değıl Ancak tahmınlere göre, hormonal ya da hormon gıbı gorev alan bırtakım kımyasal maddelerle ınsan ıradesı arasındakı ılışkılerde yatıyor bunun sırrı Örneğın beyındekı Hıpo telamus Merkezı bırtakım bıyolojık fonksıyonlarla ruhsal fonksıyonların ust uste çakıştığı bır bolge gorunumunde Uykuuyanıklık evrelerının ayarlanması ıle fızyolojık ve anotomık ba kımdan uyku, ıştah ve vucut ısısı merkezlerının beyınde yan yana olduğu goruluyor Beş evreden oluşan bır uyku sıklusunun yaklaşık 1 52 sa at surduğunu söyleyen Gözukırmızı, "Blr kerede 34 uyku sıklusunu peşpeşe geçırmek lazım" derken, sanıldığının aksıne uykunun 'monoton' bır olgu olmadığım şoyle anlatıyor ' Uykunun 5 fazı var Bırıncı lazı kımılerı uykudan bıle saymıyor, uykuya geçış dönemı, ıçgeçırme, şekerleme olarak nı telendırılebılır En derın uyku ıse Yavaş Dalga Uykusu dedı ğımız 34 fazlarında gerçekleşıyor Çunku beyın faalıyetlerının en yavaş donemı olduğundan ınsanı en çok dınlendıren fazlar da bunlar oluyor Uykuda kan akımı, solunum sayısı azalıyor, kalp rıtmı değışıyor Ama beşıncı faz olan REM tam bır fırtına Bazen hızlanıyor bazen yavaşlıyor REM fazı uy kunun vazgeçılmez evrelennden bırısı REM fazını sıfıra ındırgeyerek ınsanlar akıl hastası, şızofren davranışlara sokulabılıyor Bu yontem ışkence olarak çok denenmış Ruyalar bu fazda goruluyor, o gun öğrenılenlerın kalıcı hafıza olarak depo edılmesının REM (azında gerçekleştığı varsayılıyor Uykunun zamanını kaçırmak nedır? sorusuna ' Bır ırade ye göre sıkluslar aslında 24 saat boyunca suruyor Buna dayanarak sıklusun başını kaçırınca uyuyamamak mumkun" ya nıtını veren Doç Dr Erbıl Gözukırmızı, "Nıtelıklı ve az bır uykuya nasıl ulaşırız?" sorusunu ıse şöyle yanıthyor "Az ama kalıtelı uyuyan bır ınsanın, 7 8 saat uyuyan bırısı ıle faz yuzdelerı aynıdır Bır ınsanın duzenlı bır uykusunun olması duzenlı yaşamasına bağlı 4 saatlik uykunun ınsana yeteceğı ıspatlanmış, ama nasıl uygulanacağı kışıden kışıye değışır Kesın reçetelerı yok " ' Bilim adamlarımn, buluşçuların yaşam öyküleri Bilim adamları ve buluşçuların zekâlarını ve onların buluş öykülerini okumak zlhin açıcı bir etkı yapar, genç kuşaklara yol gösterir. . uyuk bılım adamları buyuk buluşçular yalnız çozduk | lerı sorunlar ve uygulamalarla değıl yaşamoykulerı ıle ^de ınsanlığa ışık tutarlar Bu gıbı buyuk zekâlann doğ ı buluş oykulerını okumak zıhın açıcı bır etkı yapar ' genç kuşaklara yol gostenr Ancak buyuklerın buluş ve yaşamlarının bu etkıyı yapabılme lerı ıçın buna gore yazılmaları gerekır Bugune kadar bu yalnız bızdedeğıl dunyadadaazyapılmıştır Çunku herulus kendı bu yuk zekâlarının yaşam ve buluş oykulerını kendı ulusal propagan dalamçınaraçdıyekullanmış başkabırdeyışle ırkçıhkyapmıştır Oysa zekâyı yapan ırk değıl kulturdur Öyleolmasaıdı buluş çu çocuklarının hepsının buluşçu olmaları gerekırdı Boyle bır ola yaaztanıkoluyoruz Gazete dergı ve ansıklopedılerımızdekı yaşamoykulerı hep çevırıdır Bunlarınçoğu Böylezekalarıbızımulusumuzyetıştınr propagandasını vurgulamak ıçın yazılmıştır Bız bunları gozu ka palı çevırıp halkımıza sunmakla o olusun propagandasına kal kıda bulunmuş kendı kendımızı kuçultmuş oluruz Başka bır deyışle buyuk zekâlann yaşamoykulerını bu propa ganda oğesınden arındırarak gençlerımıze sunmamız gerekır Buyollada buyukduşunurveyazarımızSayınllhanSelçuk un dahai974'teelealdığı ulusalansıklopedı konusugundeme gelmışolur Nazıl yazılmalı? Buyuk bılımcı ve buluşçuların yaşamoykulerı daha çekıcı ve ulusal gururu daha da vurgulayıcı hale getırılmek ıçın yalanlar ladonatılmıştır Belgeye bılgıyedayanmayanbu yalanlar yuvar lak sozlerle anlatıhr örnek verelım Nevvton efma ağacının altında otururken kendılığınden duşen elmayı gormuş ve Ne dengögeduşmedıdeyeredustu7' dıyeduşuneduşune Evrenselçekım' yasasınıbulmuşmuş Fransızlar bunun altında kalır mı' Onlarda soba uzerınde kurumaktaolan çamaşırların sıcak hava etkısı ıle yukarı doğru uçuştuğunu gözleyen Mongolfıer (Mongolfıye) kardeşlerın ılk balonu, sıcak havadoldurulmuş kâğıttan bır balonu uçurmakla buldukları yalanını uydurmuşlar boy lece de Ingılız dehasına karşı Fransız dehasinı oturtmuşlar Nevvton cısımlerın gokten yereduşurmuş Mongolfıerkardeşler yerden göğe çıkarmış Arşımet'ın lımandakı duşman gemılerını aynalarla yakiığı ıçındeyaşadığı kent Romalılarırvelıne geçtığı sırada kumda çızdığı geometrık şekıllerle meşgul olduğu söylentılerı veya soylencelerı de bu turden yalanlardır Bu nedenle, bızım gıbı hıç buluşçu yetıştırmemış toplumlar. buyuk adamların yaşamoykulerını anlatırlarken boyle soylentı yoğun olaylar uzerınde değıl buluşlann gerçek yapılış nedenlen uzerınde durarak gençlerını eğıtmelıdırler Buluşlann gerçek yapılış nedenlen ıçın şu örneklerı verebılırım Daha doğrusu bunlar buluş nedenlen değıl bılım tarıhının yakından ıncelenmesı sonucu ortaya çıkmış bulunan ılkelerdır Buluş ilkeleri • Buluş tarıhının ıncelenmesının bıze ılk oğrettığı ılke hıçbır buluşun tek bır kışının kafasından çıkmadığıdır Bunun tek bır ıstısnasıbıleyoktur Çunku ınsan zekâsı dahaonceyapılmışbu luşların çağrıştırdığı duşuncelerle zıncırlere bır halka eklemekten oteyebırvarlıkgösteremıyor gösterememış Zıncıreyenı halkaya, bız bugun "bılıme, teknolojıye katkı" dıyoruz (Çağrışım ko nusunu başka bır yazımızda ele alacağız) • Bılımsel ve teknolopk buluşlann en önemlılerı, hep rastlantı sonucu ortaya çıkıyor Buna 'Serendıpıty ' denıyor Yanı buluşçu, bır konu uzerınde derinlemesine çalışırken aklının ucundan bıle geçmeyen bır başka olayın farkına varıyor Ancak bunun ıçın buluşçunun kafasının hazırlıklı olması gerekıyor "Şans, hazırlıklı kafalara guler " • Bılım tarıhının ortaya koyduğu gerçeklerden bır uçuncusu buluşlarınuluslararası karakterdeolması Alman'ınbaşlayıpyarıda bıraktığı bır buluşu, örneğın bır Ingılız daha ılerıye göturuyor Onun katkısına da, yıne örneğın bır Fransız katkıda bulunuyor Başka bır aşama da kuramsal bır gerçeğı uygulama alanına sok mak oluyor Sonra bu ılk uygulama pek çok kışının (yerlı yabancı) katkıları ıle gelıştırılıyor Bunun ıçın de her buyuk bılım adamı araştırma alanında yazılmış butun bılgılerı oğrenıyor Katkı boyle oluyor • Katkılar kuramsal bılgının uygulaması bıçımınde olduğu gıbı uygulamadan kurama atlama ve bu yolla da kuramsal bılıme katkı şekhndede oluyor EskıYunanfılozofları (örneğın Arısto) doğa nın çıkar amacı olmaksızın ıncelenmesı gerektığını soyler Bır çokbılgın sırfoğrenmeaşkııle bır doğa olayınıınceleyıp zamanı ıçın hıçbır pratık yanı olmayan bır buluş ortaya koyabılıyor bu nukıtaplarda dergılerdeaçıklıyor Aradan 4050 bazen 100 yıl hatta 200 yıl geçtıkten sonra başka bırısı çıkıp bu yarım kalmış buluşu ılerı göturuyor lyılıket denızeat balıkbılmezseHalık (Tanrı) bılır" sözumuzde soylenmek ıstendığı gıbı Ancak bugun bu duşuncenın yanına başka bır duşunce de konmuştur Bugun buluşların buyuk kısmı belırlıamaçlaraerış mek amacı ıle yapılıyor bu yolla kuramsal bılıme katkıda bulu nulmuşoluyor Atomla ılgılı bılgıler bırleştırılerek atom bombası yapılmış(Ikıncı DunyaSavaşı'nda) bu yapılırkentoplanan bılgıler de sonradan kurama katkıda bulunmuştur • Buyuk bılgınlerın bır ozellığıde sonsuzbırsabırladoluolma ları Bılgın doğru bıldığı bır yolda her şeye rağmen gıdıyor sonunda görkemlı sonuca ulaşıyor Edıson bunu şu sozle vurguluyor Deha yuzdebırılham yuzdedoksandokuzterdır' alınterıdır • Bılım ve teknolojı adamının başarısını sağlayan başka bır hu sus sonsuzduşgucudur Eskı bır deyışle hayalgucu Eınste ın, bunun önemını şu özdeyışıyle vurgular Hayal gucu bılgıden daha onemlıdır Ancak hayal gucune bılım adamı olmayanla rın da katkıda bulundukları çok gorulmuştur Gunumuzun Jules Verne'ı denen Ingılız bılım romanı yazarı Clarke uydularla haber leşme fıkrını 1946'da ılk ortaya atiığı zaman bunun hayal urunu olduğu kabuledılmıştı Fıkır uzayçağı başladıktan (4 Ekım 1957) 4 yıl sonra 1961 de gerçekleştı Yanı tam 15 yıl sonra Duş gucu bılıme teknolo|iye katkıyı nasıl sağlıyor? Şöyle Sokakta oynayan çocuklara bakınız Olmadık şeylerden oyun cakyaparlar Plajdadenızyosunlarındansakal bıyık koyunçene kemıklerınden tabanca, oto lastıklerınden ev yollara konan turuncubeyaz trafık kulahlarından sıhırbaz kulahı, akar suyu bol yerlerde kılden barajlar suyolları komşunun ıncırlerını koparmak ıçın kamıştan lale, boş ılaç kutularından evler, kentler yol lar Çocıiğunbu buluş gucu bılgınde bılımsel teknolo|ik buluşa döner Sonuç Kısaca anlatmak ıstedığım şudur Yukarda yazdığım noktalarda açıklık getırmeyen bır yaşam öykusu ya romandır ya propa gandaya katkı Oysa ulkemızınsanınınneromananede yabancı bır devletın propagandasına katkıda bulunmaya ıhtıyacı var Bız, ınsanlarımıza, bılgınlerın yaşam oykulerını değıl buluş oykulerını anlatmak zorundayız Yaratıcı adam yetıştırmekbu yollaolur