Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YAŞ AM S A L I NC AK Nükleer santrallar çevresinde kan Taşınabilir gecekondular kanseri oranı fazla Yılmaz îdil İngiltere'deki nükleer santralların çevresindeki 10 km.'lik bir alanda oturan çocuklarda saptanan kan kanseri oranı, Ingiltere genelindeki ortalamanın iki katı. I I /: 1 \ \ ) / m \ |he Brıtısh Medıcal Journal" dergısınde yayımlanan bir araştırmaya gore, Ingıltere'dekı nükleer santralların çevresindeki 10 km'lık bir alanda oturan 04 yaş grubu çocuklarda gorulen kan kanseri oranı, ulke genelındekı oranın ıkı katı Bu ürkütücü sonucun elde edıldığı arastırmadakı söz konusu santrallar, Aldermaston ve Burghfıeld nükleer santralları Araştırmada yer alan anketlerden birı 19721985 yılları arasında, kan kanseri teşhısıyle hastaneye yatırılmış, 014 yaşlarında 89 çocuğu kapsıyor Bunlardan 04 yaş grubunda olan 53 cocuk ıçınde 34'ü nükleer santralların yakınında oturuyor Yıne 014 yaşlarında 64 çocuk arasında yapılan bir ankette de 04 yaş grubunda 38 çocuktan 22sının nükleer santralların çevresinde oturduğu saptanmış Bu anketlerden elde edılen sonuçlara gore, santralların çevresinde oturan çocuklardakı kan kanseri, kendı yaş gruplarındakı dığer çocuklardan 1 6 ve 1 7 oranında artış gosterıyor. "Brıtısn Medıcal Journal"ın başyazarı da Dounreay ve Sellafıeld nükleer santrallarınm çevresinde yaşayan çocuklarda gorulen kan kanseri oranının aşırı artışına dıkkat çekıyor Dergının aynı sayısında yer alan bir başka makalede ıse yukardakı goruşun tersıne Dounreay nükleer santralının artıklarının kan kanseri oranını arttırdığı ıddıası reddedılıyor Ikı araştırmacı tarafından yazılan bu makalede, çocuklarda gorulen kan kanserıne kemık ılığınde meydana gelen değışıklıklerın değıl de mıkrobık bir hastalığın yol açtığı ılerı suruluyor Bu ıddıaları desteklemek ıçın yazarlar, nükleer kırlenmeye neden olan nükleer sılah denemelerının son bırkaç yılda 10 kat arttığını, ancak kan kanseri oranında bir artış kaydedılmedığını ornek gosterıyorlar Yıne de oldukça mantıksal olan bu ıddıa, nükleer santralların çevresinde yaşayan çocukların neden kan kanserıne daha fazla yakalandıklarını açıklayamıyor. Eğer bu sorunun cevabı, nükleer santralların çevresinde kan kanserine neden olan mıkrobık hastalıkların oranı daha yuksektır şeklındeyse, o zaman şu soruyu sormak gerekiyor. Neden bu mıkrobık hastalıklar nükleer santralların çevresinde daha fazla görulüyor? kide birde koskoca gecekondu mahalleleri yıkıldığı halde, bunu gene kuruyorlar. Besbelli, kurulacak bu! Çaresı yok. Ama hiç değilse. yıkım ışi bir facıaya dönüşmese. Bunu sağlamak, bence olası. Nasıl mı? Şöyle: Bir "hafif bina modülü" oluşturmalı ve bununla ıki katlı binalar yapmak için gereken bütün modüle blok parçalar dizayn edilmeli Bunların hafif malzeme ile yapım yöntemlerl, montaj ve demontajl kuralları saptanmalı öyle kı, adam gelip kondusunu bunlarla yapmaya özensin! Belediyeler gelip yıkacağız diye dayandılar mı, bırkaç saat ızın ısteyıp, evı olduğu gıbı söker ve bir yere taşırlar. Böylece adamın ocağı iyice batmaz. Ayrıca, ulusal ekonomiye de yazık. Dünyanın malzeme ve ışçılığı heba oluyor Bu yöntemın lyı tarafı şu: Acele bir yerleşme yapacaksınız diyelim; büyük çapta projeleme İçin vakK yok. Hemen bunlarla bir mahalle kurarsınız. Her şeyı, hatta altyapı sistemi bile portatıf olabilir. Doğru dürüst bir yerleşim projesi hazırlayınca, bunları söker, yenisını uygularsınız. Japonların bir "TATAMİ" modülü var. Tatami, yere serılen koca bir hasır. Genellikle iki boy yapılıyor: 93x93 cm ve 93x186 cm. Yani, modül 93 cm. Planlar buna göre yapılıyor. Doğallıkla, duvarfar ve tavan da buna göre modüle ediliyor Japonlar bizden biraz daha kısa oldukları için, biz 95 cm yapabılıriz modülumuzü. Çok uygun. (Bu konuyu 30 yıl evvel epey incelemistim). Yapılacak şey, en ufak, en hurda tafsilatına dek, bu modül ölçülerine uygun yapı ele manları ve bileşenlerini dizayn etmek. Başkalarını bllmem, ama şu ıskartaya çıkmış gözlerimle bile bu isı en çok ıki ayda hallederlm (Gençken üç hafta yeterdi) Ne yapacağınızı bilirseniz çok kolay Ama bu konunun mutlaka bir yasal standard halıne sokulması gerek Bu nedenle. TSE ya da TÜBİTAK üstlenmelı bu ışı. Konunun can damannı zaten verdim: 95 cm. Gerisi, inanın kolay. Çünkü yapılan detaylar beğenilmezse kı, daıma daha lyısı bulunur ılerde değıştırilebılır. Fakat bu ölçü değişmez Şimdilerde bir takım prefabrik çalışmaları var. Modül, Avrupa modulu: 120 cm. Bu mo dülle de koca bir çalışma yapmıştım. lyi bir modül değil. Binalar hayli "ınsan dışı" oluyor. Oysa 95 modülü insan ölçülerine daha uygun ve sonucta, örneğin kapı ve pencere büyuklükleri, Neufert'te bunlar için verilmiş, alışılmış olçülere çok yakın ve hatta daha da güzel oranlarda çıkıyor. Plan adeta kendilığınden oluşuverıyor Hafif eleman yapımı için daha uygun boyutlar çıkıyor. Çalışmaların sonucu, tekrar edıyorum, 95. Bunca basit bir ölçüyü bulmak ıçın önce Modulor'u (Corbusıer'nun) sonra da Japon ev dizaynına daır bırkaç kitabı okumak, yüzlerce paftalıkta eskiz ve çizım yapmak gerekti. Bunu bırısı ışlerse iyi bir şey yapar. Aılede bir sürü mimar var, ama hepsi de "Megalo" mimar. Böyle basit konular ile ilgilenmiyorlar. Galiba ulkemızdekı mımarların % 9O'ı "çok buyük" O nedenle bu ışler olmuyor. Büyük büyük rezaletlerden vakit kalmıyor, bana sorarsanız n