27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ DOLAR ekonomi@cumhuriyet.com.tr AVRO STERLIN FAİZ BORSA 11 6 MAYIS 2021 PERŞEMBE ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 8.3460 2.7 kuruş 10.0200 1.7 kuruş 11.6260 7.6 kuruş 17.94 Sabit 1.420 3.75 puan 3203.48 6.73 lira 478.59 1.93 lira 15 Mayıs’ta pazarlar açılabilecek ama o hafta bayram nedeniyle haller kapalı olacak Pazarda kargaşa sürüyor Semt pazarlarına getirilen iki günlük salgın muafiyetinin bir gününde sebze meyve hallerinin kapalı olması kafaları karıştırdı. Esnaf, 12 Mayıs Çarşamba günü de izin istiyor. Salgın önlemleri kapsamında yürürlüğe giren yeni kısıtlamalar nedeniyle ürünleri ellerinde kalan çiftçilerin, bu sebze meyveleri çöpe dökerek isyan etmesi üzerine semt pazarlarının 8 Mayıs ve 15 Mayıs’ta açılabileceğine karar verildi. Ancak bu karar yaşanan sorunu tek başına ALİ CAN çözmeyecek. Çünkü 15 POLAT Mayıs Cumartesi günü bayram tatiline denk geliyor. Bu tarihte semt pazarları açık olacak ama bayram tatili nedeniyle sebze meyve halleri kapalı kalacak. Bu nedenle 15 Mayıs’ta pazar açmanın hiçbir yararı olmayacağını dile getiren Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, “O gün de açılsın, elinde ürünü kalan pazarcı esnafı çıkıp satmaya çalışsın ama genel resme baktığımızda o gün çok işlevsiz kalacak. Biz bu nedenle Ramazan Bayramı’nın arife günü olan çarşamba günü de pazarları açmak istiyoruz. Çünkü hem bayram öncesi olduğu için vatandaşın ihtiyacını gidermesi gerekiyor hem üreticinin elindeki ürünü eritmesi gerekiyor” dedi. Tavşan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Pazarcılar gezsin’ “Bizim ilk önerimiz pazarcı esnafının kendi arabaları ile sokakları gezerek bu hizmeti vatandaşın ayağına götürmesiydi. Pazarcıları bölgelere ayırılırlar, onlar ürünleri 12 kiloluk paketleyip satarlar sokak aralarında dedik. Türkiye’de 10 binden fazla pazarcı da evde yatıyor yani onlar da mağdur. Ancak bu öneri kabul edilmedi.” ‘Çoğu boş kalacak’ Bu tarz kararların sektör mensuplarına ve temsilcilerine danışılmadan alındığı için büyük karmaşıklıklara sebep olduğunu dile getiren Türkiye Sebzeciler, Meyveciler ve Seyyar Pazarcılar Federasyonu (TÜSPAF) Başkanı Ali Karaca, tek bir gün açılan pazarda tezgâh açmanın pazarcı esnafı açısından çok büyük bir risk olduğunu söyledi. Ali Karaca, şu yorumu yaptı: “O gün getirdiğimiz bütün malları satmamız lazım, aksi takdirde elde kalan bütün mallar çürüyecek. Pazarcı esnafının sermayesi böyle bir riski almaya yetmez maalesef. Özellikle 15 Mayıs’taki pazarı kimse açamaz. Bayram tatilinde kim pazara gidecek ki? Vatandaşın asıl ihtiyacının olduğu gün arife günüdür, pazar açılacaksa o hafta iki gün üst üste açılmalıdır.” Ayrıca bütün semt pazarlarının tek bir gün açılmasıyla birlikte esnafın pazarlara yetişemeyeceğini de belirten Karaca, “Yani esnaf perşembe bir yerde cuma başka bir yerde açıyordu pazarı, şimdi aynı gün içinde her yere pazar açarsanız o pazarların birçoğu boş kalır. Esnaf en fazla bir bölgedekine gidebilir, diğer bölgedeki pazar tezgâhları boş kalır. Vatandaş da ürün çeşitliliğine ulaşamaz olur” diye konuştu. Türkiye genelinde 175 adet sebze ve meyve hali bulunuyor. Türkiye’de günlük 34 bin pazar kuruluyor. Kayıtlı pazar esnafı sayısı 76 bin. Yurttaş uygun fiyatla ulaşabilmeli Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, pazarcıların Ramazan Bayramı’nın arife günü iki gün üst üste açık olma isteğini desteklediklerini söyledi. Bendevi Palandöken, bu konuda şöyle konuştu: “15 Mayıs Cumartesi günü bayram gününe denk geldiği için pazarcı esnafı halden ürünleri alamayacak. Önceden alsa ürünler ellerinde çürüyecek. Biz bu konuda pazarcı ve hal esnafının talebini destekliyoruz. Bu şekilde hem ürünlerin zayi olması engellenir hem bayram öncesi vatandaşlar meyvesebzeye ucuz fiyatlarla ulaşabilir. Bu ürünlerin ziyan olması milli servet israfı demektir. Bu konuda çok hassas davranılmak zorunda.” KARDEMIR YÖNETIMI Selçuk’a 39 bin lira maaşla yeni görev Görevden alınan eski Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları A.Ş. (KARDEMİR) Yö Zümrüt Selçuk netim Kurulu üyesi oldu. Şirketten Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, Selçuk’un oybirliğiyle seçildiği kaydedildi. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda Selçuk’un aylık 39 bin 423 lira huzur hakkı alacağını açıkladı. Selçuk, bakanlığı döneminde muhalefetin, halkın pandemi nedeniyle yaşadığı ekonomik sıkıntıları gündeme getirmesi üzerine “Yoksulluk, özellikle aşırı yoksulluk, Türkiye için sorun olmaktan kalktı. Biz daha ziyade refahı paylaşmayı ve vatandaşlarımızın yanında olmayı hedefleyen bir sosyal yardımı önemsiyoruz” demişti. ÖZELLEŞTİRME İDARESİ Türk Şeker’in 18 taşınmazı satıldı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın dünkü Resmi Gazete’deki kararlarına göre Türkiye Şeker Fabrikaları’na kayıtlı 18 adet taşınmazın satışı onaylandı. Bu gayrimenkuller Erzincan, Sivas, Kahramanmaraş, Muş, Yozgat ve Nevşehir’de bulunuyor. Satış bedelleri 100 bin lira ile 4.6 milyon lira arasında değişen taşınmazlarda toplam satış bedeli 15.3 milyon TL oldu. Taşınmazların büyüklükleri ise 300 ile 20 bin metrekare arasında. ANKARA TİCARET ODASI Kredi taksitlerinde erteleme talep etti Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, tam kapanmanın işletmeleri ödeme güçlüğü içine soktuğunu belirterek kredi ödemelerinin ertelenmesini talep etti. Baran, ayrıca ciro kaybı yaşayan işletmeler için ise düşük faizli, uzun vadeli yeni kredi desteklerinin devreye alınması gerektiğini belirtti. l Ekonomi Servisi Merkez’in mayıs ayı anketine göre yıl sonunda dolar 8.71 lirayı aşacak Dolarda beklenti bozuluyor Döviz kurları ve enflasyonun seyri, Türkiye ekonomisinin en önemli tartışma konularından biri olma özelliğini koruyor. Bu tartışmalar güncel gelişmelerle şekillenirken geleceğe ilişkin beklentileri de etkiliyor. Bu kapsamda en dikkat çekici sonuçlar, Merkez Bankası’nın dün açıkladığı “Beklenti Anketi İstatistikleri”nin mayıs sonuçlarında ortaya çıktı. PPK bekleniyor Buna göre 2021 sonu dolar kuru tahmini 8.7118 lira çıktı. Bu rakam nisan ayında 8.5749 liraydı. Şubat ayında ise 7.7875 liraya kadar düşmüştü. Nisanda yüzde 13.12 olan yıl sonu TÜFE tahmini ise yüzde 13.81’e yükseldi. Bu oran ocak ayında yüzde 11.15’ti. Mali piyasalarda ise dün hem iç hem dış etkilerle hareketli bir gün yaşandı. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, önceki gün yaptığı bir konuşmada faiz oranlarında artışa gidilmesinin, ekonominin fazla ısınmasını engellemek için gerekebileceğini söylemesi TL’yi etkiledi. 8.39 liraya kadar çıkan dolar, gün içinde 8.34608.38 lira arasında hareket etti. Piyasa uzmanları, ayrıca bugün sonuçları açıklanacak Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu’nun (PPK) mayıs ayı toplantısının da süreçte belirleyici olacağını belirtiyor. Politika faizinde ise değişiklik beklenmiyor. 128 milyar dolar Öte yandan İngiliz The Economist dergisi, yeni sayısındaki bir haberde 128 milyar dolarlık rezerv kaybına rağmen son iki yılda büyük değer kaybı yaşayan TL’nin yeniden baskı altında olduğunu, Merkez Bankası’nın ise yılın ikinci yarısında faiz indirebileceğini yazdı. l Ekonomi Servisi Borsaya açılana teşvik netleşiyor Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda ilk defa işlem görmek üzere en az yüzde 20 oranında halka arz edilen şirketler için 2 puanlık kurumlar vergisi indirimi uygulanması öngürülüyor. Konuya ilişkin Gelir İdaresi Başkanlığı’nın hazırladığı tebliğ taslağına göre söz konusu indirim, kurumların paylarının ilk defa halka arz edildiği hesap döneminden başlamak üzere 5 hesap dönemine ait kazançlarına uygulanacak. Doğrudan yabancı yatırımlarında normalleşme 2028’de Uluslararası sermaye gecikecek Uluslararası danışmanlık şirketi Kearney’nin güncel “Doğrudan YaŞirkete göre ayrıca 2021 yılında yabancı yatırımlarını en çok etkileyen faktör, gebancı Sermaye Yatırımı Güven Endeksi” çen yıllarda olduğu gibi vergi avantajlaçalışmasına göre pandemi nedeniyrı oldu. ArGe imkânı ve veri mevzule yavaşlayan küresel doğrudan yaatının öneminde ise dikkat çekici bancı sermaye yatırımları 2016’dabir artış var. Çalışmayı değerlendiki tarihi zirvesine ancak 2028 yılınren Kearney Türkiye Yönetici Orda dönebilecek. tağı Onur Okutur, ArGe ve veriyAraştırmaya katılan küresel şirket le ilgili düzenlemelerin ağırlığındayöneticilerinin sadece yüzde 57’si, ki artışın, teknolojinin küresel önümüzdeki 3 yıllık dönemde ekonomiyi şekillendirmedeki dünya ekonomisi için iyimser olrolündeki artıştan kaynakduğunu belirtti. Bu oran, panlandığını belirtti. demiden önce yüzde 72’ydi. Onur Okutur l Ekonomi Servisi ‘En itibarlı marka Koç Holding’ Türkiye İtibar Akademisi’nin, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi’nin akademik denetiminde bu yıl onuncusunu düzenlediği Türkiye İtibar Endeksi Araştırması’nın sonuçları belli oldu. Araştırmada, ana ve alt sektörleri ile yaklaşık 50 farklı sektördeki markaların itibar derecelendirmesi yapılırken “Türkiye geneli” için en itibarlı marka Koç Holding oldu. İtibar Group Başkanı Ertan Acar’a göre araştırma, şirketlerin kurum değerlerini artırmak için hazırlayacağı yol haritasına katkı verecek. l Ekonomi Servisi Erdal Bahçıvan KOBİ’ler için yeni stratejik ortaklık İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayicileri Çin pazarına hazırlamak için önemli bir adım atarak EU China SME Centre (AB Çin KOBİ Merkezi) ile bir işbirliği protokolü imzaladıklarını söyledi. İSO’nun stratejik ortaklık kurduğu EU China SME Centre’ın Avrupa ve Çin’de 270’in üzerinde devlet kurumu, ticari destek kuruluşuyla işbirliği ve Beijing’de (Pekin) yerel bir ofisi bulunuyor. Bahçıvan, dahil oldukları Avrupa İşletmeler Ağı projesi kapsamında faaliyetlerini yürüten EU China SME Centre ile başlattıkları işbirliği için “Önümüzdeki aylarda bir dizi eğitim düzenleyeceğiz. Çin pazarı ile ilgili danışmanlık hizmeti vereceğiz” dedi. l Ekonomi Servisi Biden’ın ilk 100 günü Geçen hafta Biden yönetiminin “100. günü!” tamamlandı. Biden ilk kez Senato ve meclisin ortak toplantısında konuştu; yaptıklarını, bundan sonra yapmayı planladıklarının arkasındaki mantığı açıkladı. Böylece “Neoliberalizm geride mi kalıyor”, “Gündemde yeni bir ekonomik model mi var” soruları etrafında tartışmalar yoğunlaştı. Yalnızca ‘ekonomi’ yetmiyor Biden’ın 6 trilyon dolara ulaşması beklenen ekonomik önlemler paketi üç alt başlıkla özetlenebilir: 1) Covid19 ile mücadele. 2) “İklim krizini” de kapsayan, ekonomiyi canlandırmaya, istihdam yaratmaya yönelik altyapı yatırımları. 3) Ülke ekonomisinde ve dış ticarette işçi sınıfın ve orta sınıfının ekonomik refah düzeyini artırmaya yönelik önlemlere paralel, tedarik zincirlerinin ülkeye geri dönmesine, yeni teknolojilerin geliştirilmesine yönelik devlet desteği sanayi politikası. Bu ekonomik önlemler paketi, ırkçılığa karşı mücadele, LGBTİ+ haklarının korunması ve “en zengin yüzde 1’in de toplumsal dayanışma çabasına katılması gerekir” gibi kültürel alana ilişkin savlarla, ana akım medyadaki yorumlarla destekleniyor. Tüm bunlara bakarak karşımızda neoliberalizmden farklı bir model var diyebilir miyiz? Neoliberalizm, salt bir özelleştirme, serbestleştirme, refah devletini (sosyal yardımları) çözerek kaynakları sermayeye aktarma paketi değildi. Neoliberalizm, devletle, ekonomi ve toplum, siyasi iktidarla piyasa arasında özgün bir ilişki ve bu ilişkiyi kabullenecek hatta benimseyecek öznellikler (kültür) boyutuyla birlikte şekillenen bir kriz yönetim biçimiydi. Şekillenmesi de 1970’lerin ortasında başladı. Bu neoliberalizm, “New York eyalet krizinde” olgunlaşan IMF koşullarıyla şekillenmeye başladı, ABD’de hava trafik kontrolörleri grevinin, İngiltere’de madenciler grevinin yenilmesiyle ilerledi, borç krizinin basıncı ile çevre ekonomilerinin yeniden yapılandırılmasıyla pekişti. Yeni öznellikler, müziğiyle, TV dizileriyle, filmleriyle, gazete başlıklarıyla, postmodern savlarla, 1980’ler boyunca yaratıldı ve 1989’da SSCB’nin çöküşü, süreci tamamladı. Neoliberal modelin yönetim biçimi içinde devlet küçülmedi, işlevi değişti. Morgan Stanley baş global ekonomisti Ruchir Sharma’nın Financial Times’da örneklediği gibi, denetlemedüzenleme, sermayeyi destekleme etkinlikleriyle devlet büyümeye, kamu borçları artmaya, bütçeler açık vermeye devam etti. Clinton dönemi Çalışma Bakanı Prof. Robert Reich’in deyişiyle, “Bu zenginler için sosyalizm oldu, işçiler için ise vahşi kapitalizm”. Bir olası “yeni modelin” de kimi ekonomik önlemlerden öte devletiktidartoplum ilişkilerinde, yeni öznelliklerde kalıcı değişimler getirmesi gerekiyor. Bir ‘yeni model’ kolay değil Biden uygulamaları ekonomide olumlu sonuçlar veriyor. Borsa, özellikle teknoloji şirketlerinin hisseleri yükselmeye devam ediyor. Ekonomik büyüme hızlandı. İşsizlik geriliyor, ücretler de artmaya başladı. Kamu harcamalarını dengelemek için vergilerde, mali sermayeyi ve şirketleri hedef alan artışlar toplumda olumlu karşılanıyor. Büyük sermayenin, yakın zamana kadar neoliberalizmin sözcülüğünü yapan, ekonomi basınında Biden’ın ilk “100 gün” uygulamaları, devlet yönetim tarzı, kültürel refleksleri olumlu karşılanıyor. Belki de bu nedenle sermaye sınıfının zirvesindekilerde (plütokrasi) henüz pek bir yakınma, direniş yok. Financial Times’da cuma günü Chris Giles, “Sol, tartışmayı kazanıyor” başlıklı yorumunda, Reagan Thatcher ikilisine atıfla “Eskiden radikal düşünceler sağdan gelirdi, şimdi soldan geliyor” diyordu. Evet, bir hava değişikliği var. Yalnızca ekonomik model değil, kültürel ortam da artık verimliliğini kaybetmiş olan, neoliberal modelden uzaklaşıyor. Ancak Biden’ın Kongre çoğunluğu çok kırılgan. İkincisi, gelecek yıl ara seçimler var. Cumhuriyetçiler, ara seçimlere, ekonomik konuları bir kenara koyarak ırkçılığı, yabancı düşmanlığını, “sosyalizm korkusunu” körükleyen bir kültür savaşı ortamında ve seçimleri çalmaya yönelik önlemlerle gitmeye hazırlanıyor. Biden, bu seçimlerde Senato’nun kontrolünü kaybederse programını uygulayamaz, ekonomi de toparlanmadan yavaşlama evresine geçmeye, enflasyon artmaya başlarsa yeni “modelin” gelişmesi tıkanabilir, hatta biçimi değişmeye başlayabilir. Gençlere ‘dijital eğitim’ Microsoft Türkiye’nin, MEB ve İŞKUR ile işbirliği içinde başlattığı “21. Yüzyıl Dijital ve Kariyer Yetkinlikleri Programı” ile 1830 yaş arası gençlerin dijital yetkinliklerinin artırılması ve böylece istihdam edilmelerinin kolaylaştırılmasını hedeflediği açıklandı. 30 saatlik ücretsiz eğitim programıyla 81 ilde 25 bin gence ulaşılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle