02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 6 MAYIS 2021 PERŞEMBE EMEK Denizlerin avukatı Çelenk ve Üç Fidan bu yıl salgın nedeniyle çevrimiçi olarak anılacak Halit Çelenk Hukuk Ödülü, DİSK Tarihi’ne Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile Deniz’lerin avukatı Halit Çelenk, korona önlemleri nedeniyle bu yıl çevrimiçi anılıyor. 68 gençlik hareketi önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edilişinin üzerinden 49, Deniz’lerin avukatı Halit Çelenk’in aramızdan ayrılışının üzerinden ise 10 yıl geçti. Çelenk’in dün 10. ölüm yıldönümünde salgın nedeniyle anma töreni düzenlenemezken Üç Fidan da aynı gerekçeyle gömütleri başında anılamayacak. Çelenk ve Üç Fidan için bugün çevrimiçi anma töreni düzenlenecek. Törende Çelenk adına verilen ödüller de sahiplerini bulacak. Zoom üzerinden yapılacak törende, 2021 yılı Halit Çelenk Hukuk Ödülü, editörlüğünü Aziz Çelik’in yaptığı “DİSK TARİHİ KuruluşDirenişVaroluş, 1. Cilt (19671975)” isimli kitaba verilecek. Akademik Destek Ödülü ise Burak Yücekaya’ya ait “Hukukun Piyasalaşma Uğrağı Olarak Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri ve Arabuluculuk Kurumu” konulu yüksek lisans tezi ve Melike Orçin’e ait “Avrupa İnsan Hakları Hukuku ve Türk Hukukunda Tutuklu ve Hükümlülerin Dış Dünya ile İletişim Kurma Hakkı” konulu yüksek lisans tezine verilecek. Teşvik ödülü de Volkan Bora Uğur’a ait “Sanatın Mülkiyeti” konulu adlı makalenin olacak. l ANKARA/ Cumhuriyet Dini bayramlardaki ikramiyeyi alabilen gerçekçi bir artış, alamayan eşitlik istiyor Her emekliye ikramiye Yurtiçi Kargo’da sendikalı olduğu için işten atılan işçiye şahitlik yapan da atıldı. Sen misin şahitlik eden TUĞBA ÖZER Yurtiçi Kargo’da kurye olarak çalışan Süleyman Eken, sendikalı olduğu gerekçesiyle işten çıkarılan arkadaşının davasında şahitlik yaptığı için işten çıkarıldığını öne sürdü. Yurtiçi Kargo’nun taşeron şirketi Turan Kargo’da çalışan Tüm Taşıma İşçileri Sendikası’na (TÜMTİS) üye çok sayıda işçi işten çıkarıldı. Yine Yurtiçi’ne bağlı farklı bir taşeron olan Akman Kargo’da çalışan Süleyman Eken isimli işçi, sendikaya üye olduğu için işten çıkarılan arkadaşı Celal Şimşek’in işe iade için açtığı davada şahit olarak yer aldı. Davanın görülmesine 1 gün kala Yurtiçi Kargo, Eken’in işine son verdi. Tazminatını da alamayan Eken, işe iade davası açtı. 100 kişi atıldı TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, Türkiye genelinde son dönemde Yurtiçi Kargo’dan işten çıkarılan işçilerin sayısının 100’ü aşkın olduğunu ifade ederek “Sendika nedeniyle işten çıkarılan arkadaşlarımız işe iade davalarını kazanıyorlar. İşçilerin birçoğu sendikal tazminat da kazanıyor. Yurtiçi Kargo, daha ucuz işçi çalıştırmak amacıyla paravan taşeron şirketler kullanıyor. Fazla mesai almadan günde 1012 saat çalışıyor işçiler. Mesai isteyene kapıyı gösteriyorlar. Hiçbir sosyal hakları da yok” dedi. Yargıdan, TÜMTİS’e üye oldukları için Yurtiçi Kargo’da farklı zamanlarda işten çıkarılan 60 işçi için emsal niteliğinde bir karar çıkmıştı. İstanbul 28. İş Mahkemesi, Turan Kargo’da çalışırken sendikaya üye olduğu gerekçesiyle işten çıkarılan Veysel Dönmez’in işe iadesine, işe başlatması ya da başlatmaması şartına bağlı olmaksızın bir yıllık brüt ücreti tutarında sendikal tazminata ve 4 aya kadar boşta geçen süre ücretinin ödenmesine hükmetmişti. l İSTANBUL 4 Tüm Emekliler Dayanışma Ağı: Ülkeye en az 25 yıl hizmet vermiş emekliye yılda iki kere verilen ikramiye en az 3 bin olmalı. Gençlerin iş bulamadığı, en az 2530 yıl çalışmış, dinlenmeyi ve gezmeyi hak eden emeklilerin ise çalışmak zorunda kaldığı ülkede üç yıldır dini bayramlarda verilen bin liralık emekli ikramiyeleri üç haftadır bazı kesimlerin en çok konuştuğu konu. Yoksulluğun arttığı, ücret ve maaşların zamlar karşısında hızla eridiği bu dönemde en çok nefes almaya gereksinim duyan emekliler mutsuz. Çünkü emeklilerin büyük bir bölümü verilen ikramiyenin söz verildiği halde anlamlı bir artış sağlanmadığından bir kısmı ise hiç bayram ikramiyesini almadığından şikâyetçi... AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zam geleceğini duyurduğu andan itibaren hesap yapmaya başlayan emeklinin hayalleri, verilecek zammın açıklanmasıyla ciddi bir hayal kırıklığına dönüşmüştü zaten. O günden sonra pek çok emekliden konunun bir kez daha gündeme getirilmesini isteyen eposta ve telefonlar aldık. Tüm Emekliler Dayanışma Ağı adına taleplerinin 3 bin lira olduğunu ileten Tarık Bozkurt, ikramiyenin 1100 lira olacağının açıklanmasının kendilerinde derin bir üzüntü yarattığını belirttikten sonra durumu şöyle özetledi: Eğer ilk verildiği tarihten itibaren bayram ikramiyesinin asgari ücrete oranı korun4 Özel emek emeklileri: Bizler ne emekli maaşları ne de sağlık giderleri ile devlete yük olmuş bir kesimiz. Hiç olmazsa ikramiye verilmeli. muş olsaydı ikramiyeler bu yıl 1763 TL’ye yükselmiş olacaktı. Bayram ikramiyeleri destekleyici bir ödeme olmaktan çıktığı gibi, emekli aylıkları da Mart 2018’den bu yana yüzde 68 oranında artan gıda enflasyonu karşısında, sağlıklı beslenmeye olanak vermeyecek ölçüde geriledi. Bozkurt, “Biz emekli ikramiyeleri 3 bin TL olsun derken, bir elinizle verip diğer elinizle almayın demek istemiştik. Emeklilik rejimini biz emekliler kurmadık, siyasi iktidarlar kurmuştur. Biz emekliler için açıklanan bayram ikramiyelerindeki 100 TL artış miktarının emeklilerle dalga geçmekten öte bir anlamı yoktur” diyor. 150 bin emekli alamıyor Sadece SGK’den aylık alanlar için yapılan düzenleme, doğal olarak banka, sigorta şirketi ve TOBB çalışanlarının dahil olduğu özel sandık emeklisini kapsam dışı bırakmıştı. İkramiyeler ilk verildiğinde bazı vakıf ve sandıklar ilk ödemeyi yaptı ancak ödeyecekleri ikramiyelerin kendi bütçelerinden karşılamaları gerektiği sonucu ortaya çıkınca ödemeden vazgeçti. Şimdi bu kapsamda olan Emekli Bankacı Dernekleri Platformu katılımcısı Akbank Emeklileri Derneği, Anadolu Emlak Mensupları Emeklileri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Dışbank Emeklileri Derneği, Esbank Emeklileri Derneği, Pamukbank Emeklileri Derneği, Şekerbank Emeklileri Derneği, Vakıflar Bankası Emeklileri Derneği, Yapı Kredi Bankası Emeklileri Sosyal Yardımlaşma Derneği mensuplarından Erhan Saygı da diyor ki “Bizler 150 bin kişi civarındayız. Bugüne kadar ne emekli maaşları ne hastane ve sağlık harcamaları ile devlete gider oluşturduk. Bütün bunlar kendi bütçemizden karşılandı. Ama siyasiler belli amaçlar için bir yasa çıkarıyor ve bazı yurttaşları bunun dışında bırakıyor. Bu önce anayasanın eşitlik ilkesine sonra da vicdanlara aykırı. Bizler de zamların yağmur gibi geldiği, pandemi ile insanların elinin kolunun bağlandığı bugünlerde emekli ikramiyesini almak istiyoruz.” 150 bin emekli, üç yıldır yaşanan mağduriyetin giderilmesini Cumhurbaşkanı’ndan talep ediyor. 3 MİLYONU ÇALIŞIYOR TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu CHP Grubu Sözcüsü Ünal Demirtaş, emeklilerin sorunlarını Meclis gündemine taşıdı. Ocak 2021 itibarıyla Türkiye’deki 13 milyon 277 bin 694 emeklinin çok büyük bir kesiminin aldığı ücretle geçinemediğini belirten Demirtaş, yapılan araştırmalara göre 8 milyon emeklinin asgari ücretin, 2.6 milyon emekli ise 1000 liranın altında aylıkla geçim mücadelesi verdiğini vurguladı. Bu nedenlerle en az 3 milyon emekli halen bir işte çalışıyor. Demirtaş, “Bu kapsamda 65 yaş üzeri olanların sayısı da 851 bin kişi. Bu son derece trajik bir durumdur” diye konuştu. T.C. ÜNYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunun 10.maddesi gereğince ilandır. 1)Davacı ÜNYE BELEDİYE BAŞKANLIĞI tarafından aşağıda ili,ilçesi,ada ve parsel numarası,vasfı,malikleri ve kamulaştırma miktarları belirtilen taşınmaz sahipleri aleyhine Kamulaştırma Kanunun 10.maddesi uyarınca bedelin mahkemece tespiti ve tescilini talep etmişlerdir.2)Dava konusu taşınmazlara ilişkin bilgiler kamulaştırması yapılan kısımların yüzölçümleri aşağıda belirtilmiştir. 3)Kamulaştırma ÜNYE BELEDİYE BAŞKANLIĞI tarafından yapılmaktadır. 4)İlgili kişiler tebligat veya ilan tarihinden Kamulaştırma Kanunun 14.maddesi uyarınca 30 gün içinde kamulaştırma işlemlerine karşı idari yargıda iptal veya Adli Yargıda maddi yazım hatalarına karşı düzeltim davası açabilirler. 5)Kamulaştırmaya karşı açılacak davalarda husumet Ünye Belediye Başkanlığı’na yöneltilecektir. 6)Kamulaştırma Kanunun 14.maddesinde öngörülen sürede Kamulaştırma işlemine karşı İdari Yargıda dava açanların dava açtıkları ve yürütmenin durdurulması kararını belgelendirmedikleri takdirde Kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkememizce tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal üzerinde kamulaştırmayı yapan idareye mülkiyet hakkının tescil edileceği, 7)Mahkememizce tespit edilen Kamulaştırma bedelinin Vakıfbank Ünye Şube’sine yatırılacağı,8)Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin ilan veya tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememizin aşağıda belirtilen dosya esas numarasına göre yazılı olarak bildirilmesi gerektiği, 9)Bu ilanın davalılara aynı zamanda ilanen tebligat niteliğinde olduğu ilanen duyurulur İli İlçesi Mahalle Ada/Parsel Mevkii Cinsi Alanı m² Kamulaştırılacak Alanı m² Esas No 1 Ordu Ünye Sofutepesi 119/5 Hızaryanı Tarla 482,41 165,33 2021/67 Maliki: Azmi Mısır, Canip Kısacıkoğlu, Galip Kısacıkoğlu, Şükriye Yıldırım, Aynur Kısacıkoğlu, Mustafa Kısacıkoğlu, Murat Kısacıkoğlu, Neslihan Gürdeniz, Hüseyin Yüksel Yıldırım, Dursun Savaş, Yusuf Savaş,Emine Kul, Makbule Yıldırım, Hasan Yavuz Yıldırım, Ayşe Bakırcı, rslan Azmi Yılırım, Necmettin Çelebi, Çiğdem Çelebi Çakır, Ertuğrul Çelebi, Gülnur Satır, Bilgin Satır, Yasemin Özdemir, Ferda Savaş, Rüveyde Aydın, Radife Aydın, Mustafa Savaş, Saliha Satır, Neziha Satır, Gül Şenyiğit, Hamdi Satır, Hatice Sabiha Satır, Uğur Satır, Hakan Ziya Satır, Kamuran Recepoğlu, Fatma Recepoğlu, Muhammed Ali Recepoğlu, Mihriban Yaşar, H. İbrahim Recepoğlu, Emine Recepoğlu, Emine Recepoğlu, Hamza Recepoğlu, Yaşar Nuri Recepoğlu Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1370345) Bankalar Birliği de ‘kamu’ya bağlandı Bankalar Birliği yönetimi de artık tümüyle kamu güdümüne sokulup adeta yeni bir “bağlı kuruluş” haline getirildi. Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın’ın ayrılmasından sonra, birliğin hem başkan hem de başkanvekili kamu bankası genel müdürleri oldu. Bankalar Birliği yönetimindeki yeni tablo, seslerini fazla çıkaramasalar da özellikle özel ve yabancı bankaları tedirgin etti. Hüseyin Aydın, 2011’den beri, tüm bankaların sesi olmaya özen göstermesi nedeniyle sektörün güvenini sağlamıştı. Aydın’ın birlikteki vekilleri, şimdiye kadar özel sektör banka genel müdürlerinden seçiliyor, böylece özel bankaların temsili de sağlanabiliyordu. Şimdi bu dengenin ortadan kalkması, özel ve yabancı banka taleplerinin yönetime yeterince iletilemeyeceği kuşkusu yaratıyor. Hüseyin Aydın’ın Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’nden ayrılmasıyla başlayan süreç, birçok yönden ilginç gelişmelere sahne oldu. Bankalar Birliği’ndeki yeni yönetimin oluşmasında, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın müdahil olduğu görüldü. Son gelişmelerle birlikte, istediği kadar olamasa da hâkimiyet sağlamış gözüküyor. En azından artık “Bankalar Birliği yönetiminde konuşulacak her şeyi öğrenecek” ölçüde hâkim olduğunu söyleyebiliriz. Bu müdahillik çabası, kendisine yakın isimleri yönetime koydurması, bankacılar tarafından da yakından ve tedirginlikle izlenen bir durum oluşturuyor. Hüseyin Aydın, Halk Bankası Genel Müdürü iken 2011’de Birlik Başkanlığı’na hükümetin isteğiyle aday olup kazanmış; bu durum, özel bankalarda rahatsızlık yaratmıştı. Daha sonra Ziraat Bankası’na geçip aynı görevi sürdüren Aydın’ın tüm kesimleri kapsama çabası özel bankalardaki tedirginliği zamanla giderdi. 10 yıllık süre içinde gerek sektörün ortak taleplerinin yönetime iletilmesi gerekse de sektörün tümünü kapsayan büyük kredi operasyonlarında gösterdiği çaba, Aydın’ı “sektörün abisi” diye nitelendirdikleri bir konuma getirdi. Aydın’ın son yıllarda başkanvekili olarak görev yapan TEB Genel Müdürü Ümit Leblebicioğlu ile uyum içinde çalıştığını, başkanvekilinin de önemli toplantılarda Aydın’la birlikte bulunduğunu gözlüyorduk. Özetle son 10 yıldır birlik başkanlığında kamu bankası genel müdürü otursa da hem kişiliği hem de güçlü özel banka temsilcisi yardımcılığı nedeniyle Bankalar Birliği “sektörün güçlü sivil toplum kuruluşu” olma niteliğini korumuştu. Ancak Aydın, Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’nden ayrılınca bu istikrarlı gidiş birlik açısından bozuldu. Aydın ve Leblebicioğlu’nun görev süreleri 2022’de bitiyordu ama bu değişiklik nedeniyle birlikte yeni yönetim seçimleri nisan sonunda yapılmak zorunda kaldı. Yeni yönetici, yabancı bankalara karşı Birlik seçimi öncesinde Albayrak’ın inisiyatifindeki basın kuruluşlarında birlik başkanlığına VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih’in seçileceği haberleri yapıldı. Bu atama beklenirken, son anda Ziraat Bankası’nın yeni genel müdürü Alpaslan Çakar başkanlığa aday oldu. Ancak aynı zamanda özel bankalarda olan başkanvekilliği görevine Üstünsalih aday oldu ve seçildi. Başkanlığa gelen Alpaslan Çakar sektör tarafından iyi bilinen bir isim değil. Birlik işleriyle şimdiye kadar pek ilgisi olmayan bir genel müdür yardımcısı idi. Çakar’ın başkanvekilliğini deneyimli özel banka genel müdürü, tercihan eski vekil Leblebicioğlu yürütseydi, yine fazla sorun olmayabilirdi. Ancak teamüllere aykırı olarak Üstünsalih aday olunca, kâğıt üzerinde zorunlu olmasalar da kamu otoritesi isteğiyle mecburen bu kişi de vekilliğe seçildi. Hüseyin Aydın’ın görevden alınıp yerine Alpaslan Çakar’ın getirilmesinde eski bakan Albayrak’ın etkili olduğu biliniyordu. Ancak başkanlık için hemşerisi olan Üstünsalih, Albayrak’ın birinci tercihi idi. Üstünsalih’in genel müdürlük görevine, “BDDK’nin şart koştuğu gerekli üniversite lisans bölümünden mezun olmamasına rağmen atandığı” konusunda, daha önceden haberler çıkmış, Albayrak’a yakınlığı söylenmişti. Albayrak’a yakınlığının ötesinde, Üstünsalih’in, bazı platformlarda açık açık söylediği için, sektör tarafından bilinen asıl özelliği sektörde yabancı bankaların varlığına karşı olması. Birçok yerde bununla birlikte “kamu bankalarının özel sektör bankalarına karşı önemli ayrıcalıkları olması” gerektiğini, aynı kurallara bağlı çalışmasının sakıncalı olduğunu söylediğini de biliyoruz. Hem bürokrasi hem özel sektör bankaları bu fikirlerini yakından tanıyor. Bu arada başkan ve başkanvekili olan kişilerin, ikisinin birden, yabancı dile hâkim olmadıkları göz önüne alındığında, özellikle uluslararası toplantılarda birliğin temsili açısından önemli sorunlar yaşanması da kaçınılmaz görülüyor. Birliğin birçok uluslararası platformda aynı zamanda Türkiye ekonomisi ve finans kesimini temsil ettiğini de unutmamak gerekiyor. Türkiye ekonomisinin önünde çok zor bir sürecin olduğunu artık yerlisiyle yabancısıyla herkes kabul ediyor. Bununla birlikte bankaları da zorlayacak bir süreç yaşamamız kaçınılmaz olacak. Bu süreçte yeniden bankaların kredi vermek için kamu tarafından zorlanmalarının söz konusu olabileceği konuşuluyor. Bununla birlikte gerekli dış kaynak temininde kamunun bankaları zorlaması, batık krediler konusunda da hemen olmasa bile, önümüzdeki orta vadede önemli sıkıntılar yaşanma ihtimali bir hayli yüksek görülüyor. Böyle bir süreçte kamu otoritesinin Bankalar Birliği’ni “bağlı kuruluşu” gibi bir konuma getirmesi, yönetimine tümüyle ağırlık koyması, sadece bankalar için değil, tüm ekonomi için önemli bir sorun olmaya aday görünüyor. Son dönemde sıkça gördüğümüz “düşünülmeden atılan bir adım daha” diyebiliriz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle