23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 6 NİSAN 2021 SALI Enflasyon martta aylık bazda yüzde 1.08 artarken, yıllık bazda yüzde 16.2’ye çıktı Enflasyon tutulamıyor Mart ayında ulaşılan yıllık tüketici enflasyonu son 20 ayın en yüksek değeri oldu. Aylık olarak sağlık, eğitim ve lokantalarda fiyat artışı hızlandı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), “Tüketici Fiyat Endeksi, Mart 2021”, enflasyonun hız kesmeden arttığını bir kez daha ortaya koydu. TÜFE’de (2003=100) 2021 yılı mart ayında bir önceki aya (aylık) göre yüzde 1.08, Aralık 2020’ye (3 aylık) göre yüzde 3.71, bir önceki yılın aynı ayına (yıllık) göre yüzde 16.19 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 13.18 artış gerçekleşti. Ayrıca TÜFE mart ayında yıllık bazda son 20 ayın en yüksek değerine de ulaştı. Temmuz 2019’da TÜFE yıllık olarak yüzde 16.65 olmuştu. İşte diğer detaylar: n 287 maddede arttı: Mart 2021’de, endekste kapsanan 415 maddeden, 93 maddenin ortalama fiyatında düşüş, 287 maddede artış gerçekleşti. 35 maddenin fiyatında ise değişim olmadı. n Sağlıkta çok yüksek: Ana harcama grupları açısından aylık fiyat hareketlerine bakıldığında en yüksek artış yüzde 3.7 ile sağlıkta oldu. Bunu yüzde 2.77 ile eğitim, yüzde 2.6 ile lokanta ve otel izledi. Ayrıca en büyük ana harcama grubu olan gıdadaki yüzde 1.13’lük artış da dikkat çekti. n Karnabahar şampiyon: Mart ayındaki aylık artışlara mal ve hizmet bazında bakınca en yüksek artışın yüzde 61.04 ile karnabaharda olduğu görülüyor. Bu ürünü yüzde 27.88 ile sivribiber, yüzde 9.79 ile tavuk eti izledi. Ayrıca kişisel bakım ürünlerindeki artışlar da dikkat çekti. Örneğin tıraş malzemeleri fiyatları yüzde 8.52, saç bakım ürünleri fiyatları yüzde 6.81 arttı. Aylık bazda en çok düşüş ise yüzde 17.3 ile kabakta. Bu ürünü de yüzde 17.08 ile salatalık ve yüzde 15.55 ile kıvırcık izledi. n Mardin birinci: TÜFE’ye bölgesel bazda bakıldığında en yüksek aylık artışın yüzde 1.54 ile Mardin, Batman, Şırnak ve Siirt’i kapsayan “TRC3”te olduğu görülüyor. Fiyatlar İstanbul’da (TR10) yüzde 0.93, İzmir’de (TR31) yüzde 1.21 ve Ankara’da (TR51) yüzde 1.23 arttı. En az artış ise yüzde 0.64 ile “TRB2”de (Van, Muş, Bitlis, Hakkâri) hesaplandı. n “Çekirdek” korkuttu: Öte yandan enflasyondaki seyri belirleyen önemli göstergelenden olan ve “çekirdek enflasyon” olarak nitelenen işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE’de (TÜFE B) aylık bazda yüzde 1.26, 3 ayda yüzde 3.73 ve yıllık bazda yüzde 17.49 arttı. Yıllık bazda artış şubat ayında yüzde 16.92 idi. n Üreticide patlama: TÜİK tarafından yine dün açıklanan “Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi, Mart 2021” raporu ise üretimdeki fiyat artışlarının doludizgin sürdüğünü gösterdi. YÜFE (2003=100) 2021 yılı mart ayında bir önceki aya göre yüzde 4.13, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 8.21, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 31.2 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 17.04 artış gösterdi. l Ekonomi Servisi ENAGrup’a göre yüzde 3.36 arttı Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAGrup) göre ENAGrup Tüketici Fiyat Endeksi (ETÜFE) mart ayında aylık olarak yüzde 3.36 arttı. Yapılan değerlendirmeye göre bu yükselişin ana nedenleri arasında döviz kurundaki sıçramaların artık daha hızlı bir şekilde fiyatlara yansıtılması, ara malı ve sermaye malları fiyatlarında küresel bazda artması ve Süveyş Kanalı’nda meydana gelen kazadan dolayı petrol fiyatlarının yükselmesi önemli etki yaptı. Son 7 aylık artış ise yüzde 27.89. Emekçi ‘cepten yemeye’ başladı MUSTAFA ÇAKIR Son toplusözleşmede anlaşma sağlanamayınca Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun kararı ile memur ve memur emeklilerine 2021 için yüzde 3+3 zam verildi. Ancak 3.2 milyon memur ile 2 milyona yakın memur emeklisine verilen zam yılın 3. ayında enflasyonun altında kaldı. TÜİK’in verilerine göre 3 aylık enflasyon yüzde 3.71 oldu. Daha şimdiden memur ve memur emeklisinin yüzde 0.71 oranında enflasyon farkı alacağı oluştu. Ancak bu fark şimdi verilmeyecek. Bu yılın ilk 6 ayındaki enflasyona bakılacak. 6 aylık enflasyonun yüzde 3’lük zammı aşan bölümü fark olarak memur ve emekliye verilecek. Bu da haziran enflasyonunun belirlenmesi ile birlikte temmuz ayında gerçekleşecek. Memur ve emekli, enflasyon nedeniyle oluşan kaybı alabilmek için aylarca beklemek zorunda kalacak. Maaş zammı enflasyon nedeniyle eridiği için de temmuza kadar bir anlamda “cepten yiyecek”. Maaş zamları enflasyonun altında kaldığı için memur ve memur emeklisi bu yılın ilk yarısında “sıfır zam” almış oldu. Ayrıca işçi, BağKur ve tarım emeklileri yıl başında son 6 aylık enflasyona göre yüzde 8.36 zam aldı. 3 aylık enflasyon ise bu zammın yarısını şimdiden gösterdi. Bu emekliler yılın ikinci zammını 6 aylık enflasyona göre temmuzda alabilecek. Kurdaki artış nedeniyle önümüzdeki aylarda enflasyonun daha da artması bekleniyor. Onların da yıl başında aldıkları yüzde 8.36 oranındaki ücret zamları temmuz ayına kadar “sıfırlanmış” olacak. Emekçiyi, kurdaki artışın fiyatlara yansıması nedeniyle önümüzdeki aylarda daha da zorlu bir dönem bekliyor. l ANKARA FIYATLAR YÜZDE 5 ARTTI Döviz kurları otomotive yansıdı Dövizdeki artış otomobil fiyatlarına yansımaya başladı. Bazı markalarda fiyatlar yüzde 8’den fazla arttı. Otomotiv data ve ikinci el araç fiyatlandırma şirketi Cardata’nın Dünya gazetesine açıkladığı araştırmasına göre, 31 Mart3 Nisan tarihleri arasında otomobil ve hafif ticari araçlara ortalama yüzde 5 zam yapıldı. Otomotivciler, kura bağlı olarak artan fiyatlar, TCMB’nin faiz kararı, çip krizi ve salgının seyri gibi etkenlerin satışları frenleyeceği görüşünde. KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ BİTTİ, ÜCRETSİZ İZİNE ÇIKARMA HIZLANDI İşveren ve işçi çaresiz İş dünyası, pandemide üçüncü dalgayı yaşarken uzatılmayan yol bulmaya çalıştığını belirtiyor. Birleşmiş Markalar Dernekısa çalışma ödeneği (KÇÖ) neği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, deniyle sıkıntılı günler yaşıyor. “İnanılmaz bir nakit sıkışıklığı Kapasite fazlası personelini ücvar. Her işletme, maliyetlerini en retsiz izne çıkarmaya başlayan aza indirme peşinde. Bu yüzden şirketler, umutlarını hala yitir Sinan Öncel kapasite fazlası olan çalışanlarıymedi, destek bekliyor. la vedalaşıyor” dedi. Kısa çalışma ödeneğinin kaldırılma Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastsını HaberGlobal’e değerlendiren iş in ronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) sanları henüz bir istatistik olmadığını Başkanı Kaya Demirer ise “Çalışanlarıama herkesin çalışanıyla anlaşarak bir mızı ücretsiz izne göndermeye başladık. Herkesin kasası o kadar boş ki ücretsiz izinden başka çare yok” dedi. Ücretsiz izin desteğinin 17 Mayıs’ta bitmesinden sonrasına ise kalifiye elemanlarını kaybedeceklerine dikkat çeken Demirer, “İşte o zaman büyük kopmalar ve travmalar yaşanacak. Çünkü çalışan ‘tazminatımı öde, gideyim’ dediğinde işveren ödeyemeyecek. Davalık olacaklar. Çalışan mağdur halde, hakkını alamamış bir pozisyonda kalacak. Kaotik bir durum oluşacak” diye konuştu. Borsadaki küçük yatırımcıya uyarılar devam ediyor ‘Yüksek fiyattan al’a dikkat Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, borsada yatırım kararları alınırken şirketlerin yeterince incelenmediği ve kararların finansal verilerle desteklenmediğine dikkat çekti ve “Maalesef birçok yatırımcının şirketlerin ticaret unvanlarını dahi bilmeden sadece borsa koduna bakarak yatırım yaptığı örnekleri görüyoruz” dedi. Özellikle finansal verilerin işaret ettiğinden önemli ölçüde sapan şirketlere sadece duyumlarla yatırım yapan tasarruf sahipleri bulunduğunu aktaran Taşkesenlioğlu, şöyle devam etti: “Bu kişiler, SPK bültenlerini inceleme fırsatı bulurlarsa bazı kişilerin yüksek fiyatlardan yatırımcılara alım tavsiye ederken kendilerinin ilgili payları satarak önemli kazançlar elde ettiklerini görecektir.” l Ekonomi Servisi 44. İKTİSATÇILAR HAFTASI ‘Yerel yönetimler ve demokrasi’ masada İÜ. İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti’nin (İFMC) bu yıl 44’üncüsünü düzenleyeceği “İktisatçılar Haftası“, 78 Nisan’da online yapılacak. Ana konu başlığının “Yerel Yönetimler ve Demokrasi” olduğunu açıklayan İFMC Genel Başkanı Sevil Usanmaz, açılış konuşmasını İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yapacağı haftada tartışmacı olarak düşün dünyasının önemli isimlerinden Nihal İncioğlu, Korel Göymen, Fikret Toksöz, Tarık Şengül, Nazik Işık ve İzzettin Önder’in yer alacağını Sevil Usanmaz söyledi. l Ekonomi Servisi KISA KISA l Ostim Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nin (OSİAD) 30. Genel Kurulu’nda, Süleyman Ekinci yeniden başkan seçildi. İsmet Beyazkılıç başkan vekili olurken, başkan yardımcılarına Ayşegül Çakmak Genç ve Tayfun Angın seçildi. Ekinci, “Toplumun her kesimiyle bütünleşmiş bir derneğiz” dedi. l Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği’nin (TKYD) yeni başkanı Dr. Tamer Saka oldu. Yardımcılıklarına ise Duygu Yılmaz, Murat Kolbaşı ve Can Çaka seçildi. Saka, “Kurumsal yönetim, şirketleri pandemi gibi beklenmedik dönemlerde dahi risklere karşı koruyor, dayanıklılığı artırıyor” dedi. l Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği’nde (TÜRKBESD), Can Dinçer (Arçelik), ikinci kez başkan seçildi. Başkan yardımcıları Ergün Güler Vestel) ve Semir Kuseyri (BSH) oldu. ACILARINIZI PAYLAŞIYORUZ... Vefat ve başsağlığı ilanlarınız için yaptığınız ödemenin yüzde 20’sini Cumhuriyet Vakfı Burs Fonu’na aktarıyoruz. Bu fondan, yetenekli, ihtiyaç sahibi öğrencilere burs veriyoruz. Acılarınızı paylaşıyoruz. Yakınlarınızın adı bu burslarla yaşasın. www.cumhuriyetvakfi.org.tr ANKARA: 0312 442 30 50 İZMİR: 0232 441 12 20 İSTANBUL: 0212 343 72 74 Amiraller Bildirisi’nden Saray ittifakına ekmek çıkmaz.. Olsa olsa halkın canını yakan, ekmek, sağlık üzerinden yaşamsal dertlerinin bir süreliğine daha kamuoyunun sıcak gündeminden uzak tutulabilmesi Cumhur cephesinin kâr hanesine yazılmış gibi olur.. Hele de dünün ilk uygulamalarıyla öne çıkan yargılama süreciyle, Ergenekon benzeri yeni mağdurlar halkasının yaratılabileceği bekleniyorsa ya da bir adım ileri 28 Şubat gibi yeni bir mağduriyet senaryosunun yazılabileceği düşleniyorsa çok da hızlı, ağır boyutlarda ters tepecek silaha dönüşebilir.. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin giderek dozu artan öfkeli çıkışlarında, Anayasa Mahkemesi’nin kapatılmasına varan, emekli amirallerin bildirisini darbe iması olarak okuyan ajitasyonların, Başkan Erdoğan, AKP cephesinden hangi boyutlarda tepkilere dönüşeceği henüz net değil.. İlk sert çıkışlarda, Milli Savunma Bakanı da içinde olmak üzere, siyaseten olabildiğince çok yararlanma stratejisi okunuyor. 28 Şubat’ın siyaseten uzun soluklu kullanılabilmesinin içeriğinde, gerçekten kullanılmamış olsalar da kullanılabilecekmiş gibi tankların sokaklara çıkarılmış olması vardı. 2002’den başkanlık rejiminin kurulması süreci, referandumuna kadar, arkadaki itici gücün Amerika büyük desteğinin olmasıydı.. 17 Aralık ilk açığa çıkan büyük yol ayırımı, derken 15 Temmuz FETÖ’cü kan akıtılan darbenin örgütlenmesi.. Halkın can bedeli ile direnişi yanında Meclis’te siyasetin güç birliği içinde karşı duruşu ile bugünlere kadar yaşananların birikimleri, bedelleri ile deneyimleri.. Şimdiden emekli amirallerin bildirisindeki eleştiriler üzerinden, içeriğinden, “suç kapsamında” tartışma getirmeye kalkışanlar, “yok” denecek kadar az. En sert cümlelerle Bahçeli’nin “apoletleri sökülsün, maaşları kesilsin” cezalarına kestirmeden hükmedilirken bile darbeleri, toplumsal travmayı çağrıştıran zamanlamaya, “gece yarısı” çıkışı var. Emekli amiraller gerçekten ilk yükselen koronun “isterük” sesleri yolunda, Ergenekon benzeri bir davanın kapsamına sokulurlarsa, açılan davalar içeriklerinde yapılabilecek tartışmaları, Tek adam rejimi varlık koşullarının, seçimlerin zamanında yapılacağı sözlerinin arkasında durarak hesapladığında nasıl bir duruş, ısrarcılık sergilenecektir? Hangi boyutları ile hangi tartışmaların, hangi gerçeklerin kamuoyu gündemine taşınması istenecek, öngörülebilecektir? HHH Kişisel en ufak bir öngörüm olamayacağı için söyleyebilecek sözüm de olamaz. Ancak Ergenekon’la başlayan, Başkan Erdoğan’ın o tarihler için savcısı olmayı üstlendiğini söylediği yargılamaları sınırlı olsa da izleyebilmiştim. Çoğunluk, medya gücü ele geçirilmiş kamuoyu, güçlü yankılı koro yaratabilmiş olarak 28 Şubat üzerinden mağduriyet algısını yaratmayı başarmış olsa da yıllar tersine insan hakları suçları, mağduriyetlerin yaşanmış olması ile bağlantılı, zor da olsa haksızlıkhukuksuzluk boyutları ile ağır insan hakları ihlallerini, can bedeli ödeyenleri bir bir görebilir oldu.. Emekli amirallerin bir kısmının o dönemlerdeki haksızlıkhukuksuzluklara hedef olmalarının boyutları duruşma salonlarında sergilenirken, medyada en haksızından karalamalar sürüp giderken profesyonelliklerine güvenmeyi umduğum pek çok gazeteciye, “Kırk yılda bir de olsa, gidin duruşma izleyin, yaşanan gerçekleri görün” uyarısı ile canlı yayınlarda yakarışlarım olmuştu. Şimdi tanksız, silahsız, emekli olmuş amirallerin üzerinden açılmasına heveslenilen davalardan çok daha ağır hakhukuk ihlalerinin çıkmasının kaçınılmaz olacağını görebilmek, kâhin olmayı gerektirmiyor. Siyasi erkin aslında söz konusu gerçeği göremiyor olması olanaksız, siyaseten gündem değiştirme amaçlı çıkış için kuşkusuz “içerik değil, gece yarısı bildirisi algısının” öne çıkarılıyor olması boşuna olmasa gerek. Emekli amirallerden darbe çıkarmaya kalkışmanın akıl, mantıkdışılığı, yargı konusu olursa neler neler çıkabilir? Gece yarısı bildirisi ile emekli amirallerin maksadını okumak kuşkusuz bizim işimiz değil. Benim içerik eleştirilerine bakarak okumam, olsa olsa ülkeyi gece yarısı kararnameleri ile yönetmeyi seçmiş Tek adam rejimine, icraatlarının haksızlık, hukuksuzluklarındaki üsluba kinaye.. Başkanlık rejimi ile uzaktan yakından bağ kurulamayacak, Meclis’i, dahası Cumhur cephesi milletvekillerinin kimliklerini de yok saymaya; “torbaların içinden içeriklerini bile bilmedikleri çıkacak yasa gücünde kararnamelere” kalkan parmaklara bir tür çağrışımın yapılmasının kastı. Demokrasi kültürü adına doğru ve şık kaçmamış olsa bile darbe kalıplarının içine sokma çabasının, suç kalıplarına sokulabilmesinin maddi olanaksızlıkları karşısında nerelere evrilebileceği çok su kaldırır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle