05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 6 NİSAN 2021 SALI DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA EKONOMI ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 8.1260 0.4 kuruş 9.5920 2.8 kuruş 11.2770 3.1 kuruş 18.56 0.02 puan 1442 11.87 puan İlk 2 ayda prim üretimi yüzde 12.8 artarak 16.7 milyar lira oldu ‘Çevre’de hareket var Türkiye’nin ‘ilk sigorta şirketi’ 96. yılında Türkiye’nin “ilk sigorta şirketi” olarak 1 Nisan 1925’te Galata Ünyon Han’da 500 bin TL sermaye ile kurulan Anadolu Sigorta’nın, 96. yılında 500 milyon TL sermaye, yurt genelinde 2 bin 500 acente ve 1361 çalışanla sektöründeki “öncü ve yenilikçi” pozisyonunu sürdürdüğü açıklandı. Kuruldukları günden bu yana “Türkiye kaybetmesin” diye çalıştıklarını vurgulayan Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Şencan, “Şirketimiz 1954 yılındaki büyük Kapalıçarşı yangınında, 17 Ağustos depreminin şafağında, Covid19 pandemisinde sigortalılarının yanındaydı. Çünkü biz, ‘Türkiye’nin Sigortası’ olarak Anadolu’yu yalnızca ismimizde değil, omuzlarımızda bir sorumluluk olarak taşımanın bilinciyle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Mehmet Şencan SEKTÖRDEN KISA KISA l Türkiye Hayat Emeklilik, 31 Mayıs’a kadar sürecek kampanya ile BES’e yapılacak her 1000 TL’lik ara ödeme için katılımcılara hediye çekiliş hakkı verecek. Hediyeler arasında Iphone 12 Pro Max de var. l Demir Sağlık ve Hayat Sigorta, “Farkı Bizden, Farkınız Yok Kimseden” sloganı kapsamında, otizmli kişilerin de şirketin özel ve tamamlayıcı sağlık sigortası ürünlerinden faydalanabileceğini duyurdu. l AXA Sigorta’nın, tamamlayıcı sağlık sigortasını sunduğu hizmetlerine ek olarak, sigorta sahiplerinin 520 kişi arasında grup oluşturması halinde yüzde 10 “sülale indirimi” uygulayacağı açıklandı. l Quick Sigorta ve Corpus Sigorta tarafından satın alınan AND Anadolu Gayrimenkul Yatırımları’nın devri, Rekabet Kurulu izni sonrası tamamlandı. Bu iki sigorta şirketi Maher Holding bünyesinde bulunuyor. l Cigna Genel Müdürü Pınar Kuriş, sektörde kadın istihdamının yüzde 55 olduğunu belirterek “Bu oran bizde; genelde yüzde 65, müdür düzeyinde yüzde 46, genel müdür yardımcısı gibi üst düzeyde yüzde 37.5” dedi. Yılın ilk 2 aylık prim üretimi verileri, çevre kirliliği mali sorumluluk sigortasına ilginin Türkiye’de de artmaya başladığını gösteriyor. Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) şubat ayı verilerine göre prim üretimi yılın ikinci ayında hayat branşında düşmeye devam ederken toplamda artış hızı yavaşladı. Yılın ilk 2 ayında, toplam üretim yüzde 12.8 artarak 16.7 milyar lira, bu kapsamda hayatdışı branşında yüzde 19.7 artarak 14.4 milyar lira olurken hayat branşında yüzde 16.9 düşerek 2.3 milyar liraya indi. Şubat ayında ise geçen yılın aynı ayına kıyasla toplam üretim yüzde 9.3 artarak 7.3 milyar lira, hayatdışında yüzde 15.1 artarak 6 milyar liraya yükselirken, hayatta yüzde 12.4 düşerek 1.2 milyar lira oldu. Kasko güçlendi Yılın ilk ayında ise üretim toplamda yüzde 15.6 ve hayatdışında yüzde 23.3 artarken, hayatta yüzde 21.3 düşmüştü. Yılın ilk iki ayıyla ilgili verilere hayatdışı açısından bakınca ise şu detaylar dikkat çekiyor: n Hayatdışının en büyük branşlarından kasko, salgın nedeniyle getirilen kısıtlamaların azaltılmasıyla hareketlenmiş görünüyor. İlk 2 ayda prim üretimi yüzde 26.5 artarak 2 milyar liraya ulaştı. Buna karşın zorunlu trafik sigortası prim üretimi ise yüzde 0.4 artarak 3 milyar lirada kaldı. n Düşük hacimli olsa da yeni yeni başlayan “çevre kirliliği mali sorumluluk” ile “devlet destekli alacak” sigortalarındaki ilk 2 aylık hareketlenme dikkat çekiyor. 2020’nin ilk 2 ayında neredeyse sıfır prim üretimi olan çevre kirliliği mali sorumlulukta bu yıl 573 bin liraya ulaşıldı. Devlet destekli alacakta da yüzde 537 artışla 5.9 milyon liralık prim üretildi. n Salgın sonrası daha önemli hale gelen tamamlayıcı sağlık sigortasında ise prim üretimi ilk 2 ayda 63 artarak 414.1 milyon liraya çıktı. Çevre kirliliği mali sorumluluk sigortası kapsamında 2020’nin tümünde 2 milyon liralık prim üretildi. ‘YANGIN’ TÜFE AYLIK BAZDA ARTTI TÜİK’in enflasyon (TÜFE) sepetindeki sigorta sektörü ürünlerinin mart ayı sonuçları dün açıklandı. Bu kapsamda mart ayı itibarıyla yıllık enflasyon yangın, hırsızlık ve diğer afet sigortalarında yüzde 3.74, sağlık sigortasında yüzde 8.48 ve kasko ile zorunlu trafik sigortasında yüzde 11.5 arttı. Aylık enflasyon ise yangın, hırsızlık ve diğer afet sigortalarında yüzde 0.3 artarken sağlıkta yüzde 0.15, kasko ile zorunlu trafikte yüzde 0.71 düştü. İlk 3 aylık enflasyon ise yüzde 3.02, yüzde 8.23 ve yüzde 5.84 arttı. ACENTE OLMAK ISTEYENE ‘GIRIŞIMCI OFISI’ DESTEĞI Allianz Türkiye’nin, “Girişimciler Ofisi” programıyla şirkette güvence danışmanı olarak çalışan ve kendi acentesini açmak isteyen satış temsilcilerine destek verdiği açıklandı. Bu programa başlayarak bir yıl boyunca belli hedefleri tutturanlar belli ayrıcalıklardan yararlanıyor. Allianz Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Yücenur, “Yeni nesil acentelerin finansal danışmanlık yönünü güçlendirmeyi, direkt satış organizasyonunda yer alan arkadaşlarımıza kariyer fırsatı sunmayı hedefliyoruz” dedi. Ertuğrul Yücenur TEKNOLOJIK YATIRIMLARLA HIZMET KALITESI ARTIRILIYOR Kürşad Akkaya Koru Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Kürşad Akkaya, düzenledikleri dijital yatırımlarla operasyonel süreci azaltarak hizmet kalitelerini artırmayı hedeflediklerini bildirdi. Pandemi sürecinde en fazla üzerinde durulan başlıkların uzaktan çalışma, teknolojik altyapı ve internet kullanımı olduğunu ve bu süreçte şirketlerin dijital yatırımlarının daha çok önem kazandığını belirten Akkaya, ayrıca iş süreçlerinin her aşamasında sigortalı ve acente memnuniyetinin ön planda tutulduğunu vurguladı. Lucien Arkas İKİNCİ KEZ ALDI Lucien Arkas’a İtalya’dan nişan Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, Türkİtalyan ilişkilerine yaptığı katkılar ve hizmetler nedeniyle İtalya devleti tarafından ikinci kez liyakat nişanına layık görüldü. İtalya devleti tarafından, 2007’de sınırlı sayıda verilen en yüksek onur sınıfı ödülü İtalya Cumhuriyeti Şövalyelik Nişanı’na layık görülen Lucien Arkas, 14 yıl sonra şövalyelikten daha yüksek bir mertebe olan subaylık mertebesindeki liyakat nişanı ile onurlandırıldı. Düzenlenen törene İtalya İzmir Konsolosu Valerio Giorgio ve eşi Michelle Moubarak, Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas ve nişanlısı Merve Sakallı ile Fransa İzmir Fahri Konsolosu Zeliha Toprak katıldı. l Ekonomi Servisi LG ‘cep’ten çekiliyor LG Electronics Yönetim Kurulu bugün yaptığı toplantıda, zarar eden akıllı telefon birimini kapatma kararı aldı. Global akıllı telefon pazarında yüzde 2 paya sahip olan teknoloji şirketinin Kuzey Amerika akıllı telefon pazarındaki payı ise yüzde 10’u buluyor. Geçen yıl 23 milyon akıllı telefon satan markanın akıllı telefon operasyonun, LG’nin toplam cirosu içinde payı ise yüzde 7. l Ekonomi Servisi Gençlere özel hesap Türkiye İş Bankası, 1826 yaş arasındaki gençler için “Biriktiren Genç Hesap” uygulamasını hayata geçirdiğini duyurdu. Biriktiren Genç Hesap ile gençlerin 250 TL’den başlayan bir tutarla hesap açabileceği, 6 veya 12 aylık dönemler için kendilerine özel birikim hedefleri belirleyebilecekleri duyuruldu. Belirtilen süre içerisinde hedefe ulaşılırsa faiz getirisine ek ödül faiz verileceği de belirtildi. l Ekonomi Servisi Perakendede çalışma biçimi değişiyor, part time dönemi başlıyor İşte tam mesai bitti Perakende son yılların en parlak sektörlerinden biriydi. Alışveriş merkezi yatırımları sayesinde hızlı bir büyüme kaydetti. İstihdam açısından da önemli bir görev üstlendi. Ancak salgında en fazla kabuk değişimi yaşanan sektör de perakende oldu. Eve kapanmalarla patlayan online satışlar, kapanan JALE AVM’ler nedeniyle ciÖZGENTÜRK ro yapamayan mağazalar istihdamı da vurdu. Türkiye’nin alanında en büyük yerli yatırımlarından Sportive’in genel müdürü ve aynı zamanda Birleşmiş Markalar Derneği Yönetim Kurulu üyesi Zeynep Selgur, “Zaman ve mekân kavramı bitti. Perakendede artık 9/6 mesaisi bitiyor, part time ve freelance öne geçiyor” diyor. Selgur’la yeni dönemi konuştuk. n Salgın, birçok alanda büyük bir değişimi başlattı. Ne yaptınız bu süreçte? Salgının başında ilk olarak çalışanlarımızın sağlığını düşünerek mağazalarımızı kapattık. Home office düzenine geçtik. Bu durumda bazı koltukların, görevlerin mesai gerektirmediği ortaya çıktı. 2021’in ikinci yarısı yeni döneme başlayacağız, ağırlıklı olarak parttime ve freelance çalışma gündemde. Bu akım sektörde süratle gelişecek. Tam mesainin artık anlamı yok. Ofis açık olacak ama bu oran yüzde 25’i geçmeyecek. n Satış kanallarında online mı öne geçecek? Mağazalar için ne düşünüyorsunuz? Dijital satış ciromuzun yüzde 20’sini buldu. Geçen yıl sadece yüzde 8’di. Yenilenen düzen hem online hem mağaza yani çok kanallı olacak. Mağazalar bu süreçte büyük dönüşüm yaşayacak. Tüketici, deneyim yaşayacağı mağazalar isteyecek. Zeynep Selgur KÖSELE AYAKKABIYA DÖNMEK ZOR n Dünyada yeni trendler neler? Pandemi ile birlikte sağlık hiç olmadığı kadar öne geçti. Spor yapmak bir trenddi ama şimdi hepimiz biliyoruz ki bağışıklık sistemini güçlendirmek için zorunluluk. Yaşayarak öğrendik. Giyim trendleri de spora döndü. Beyaz yakalılar artık ayakkabı olarak sneaker giyiyor, köseleye dönmek çok zor. ABD’de ocak ayında kısmi açılmaya başladı. En hızlı büyüyen sektör spor kategorisi oldu. Teknoloji ekside. İnsanlar teknolojik marketlere online alıştı. Kriz, master tezi gibi n Bir CEO olarak sizin hayatınıza nasıl yansıdı bu değişim? Nasıl yönetiyorsunuz bu süreci? Bu süreçte hepimiz durduk ve gözlemledik. Dördüncü viteste yaşıyordum. Artık zaman ve mekân kavramımız kalmadı. İş seyahati diye bir kavram kalmadı. 96 diye bir dünya yok artık. Bu süreç bize de hızlı dönüşüm için imkân verdi. Hızlı kriz yönettik. Finansallarda yılı iyi kapattık. Türkiye’de iş dünyası krizi iyi bilir. Ama bu global, bambaşka bir krizdi, finansal olarak yönetmek bir master tezi gibi oldu. n Çalışan sayınız değişti mi? Merkezde 87, mağazalarda 247 çalışan vardı. Sahada 30 kişi kaldı. Üniversite öğrencileri vardı, ayrıldı gittiler, ters göç oldu. İstanbul’un nüfusu ilk defa azaldı. Kapanma, istihdam açısından çok üzücü. Yeni elemanlar alacaktık. Bakıyoruz. n Mağaza sayınız azaldı mı? AVM’lerle sıkıntı sürüyor mu? Pandemi öncesinde zaten bir yapılanma içindeydi tüm perakendeciler. Biz de 27 mağaza kalmıştık. Zaten kapatmıştık. AVM’lerle kira müzakereleri yapıyoruz. Bu durumun sürdürülebilirliği yok. Kiralarda köpük var dı. Bu süreci karşılıklı anlayışla geçiyoruz. Sonunda doğal seleksiyon olacak. 3043.34 1.56 lira 450.39 37 kuruş Enflasyonda daha kötü rakamlar kapıda Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı mart ayına ilişkin enflasyon verileri enflasyonda artışın devam ettiğine, önümüzdeki aylarda çok daha yüksek rakamları göreceğimize işaret ediyor. Son günlerde iktidarın sıkça başvurduğu “köpürtülen siyasi yapay gündeme”, ekonomideki kötü gidişi perdelemek için başvurduğu iddiaları da, bu rakamlarla daha da güç kazanıyor. Mart ayında piyasa beklentileri doğrultusunda yüzde 1.08 oranında artış gösteren tüketici fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 16.19’a yükseldi. 2019 Temmuz ayından bu yana en yüksek tüketici fiyat artışı görülürken bu oranın en azından yüzde 18’lere kadar çıkacağı tahmin ediliyor. Üretici fiyatları ve çekirdek enflasyondaki artışlar tüketici fiyatlarının çok üzerinde gerçekleşti. Üretici fiyatlarındaki aylık artış yüzde 4’ü aşarken, yıllık artış ise tüketici artışın neredeyse iki katına, yüzde 31.2’ye çıktı. Bununla birlikte mart ayı sonu itibarıyla çekirdek enflasyon rakamı da yüzde 16.88 olarak gerçekleşti. Bu rakamların önemi, önümüzdeki aylarda tüketici fiyat artışlarının hızlanacağını göstermesi. Mart ayında kurlarda meydana gelen yüzde 10’luk yükselişin henüz tüketici fiyatlarına yansımadığı ama üretici fiyatlarını artırdığı görülürken, bu iki rakamın zamanla birbirine yakınsaması kaçınılmaz. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde üreticinin fiyatlarındaki yükselmenin tüketiciye yansıtmaya başlayacağı, kur artışlarının fiyatlara geçişkenliğinin yükseleceği aylar olacak. Bu arada üretici fiyatlarının hâlâ canlı olan iç talep nedeniyle de tüketici fiyatlarına yansıması kaçınılmaz görülüyor. İktidar bitmeyen hesapsız büyüme hırsı nedeniyle, dengeleri düzeltebilmek için daha sıkı frene basması gerekirken, bunu yapmıyor. Özellikle krediler yoluyla piyasalar canlı tutulmaya devam ediyor. Bunun ikinci çeyrekte yüksek büyüme rakamlarını sağlayacağı ancak bunun sonucu olarak enflasyondaki artış trendinin devam edeceği anlaşılıyor. Piyasa analistleri, tüketici fiyat artışlarının beklendiği gibi gelmesine karşılık çekirdek ve üretici fiyat artışlarının ileriye dönük alarm işaretleri olarak kabul görmesi gerektiğini belirtiyorlar. Geçen şubat ayında daha önceki artışlar nedeniyle yaşanan kur geçişkenliğinin yavaşladığını ancak Ağbal depremi ardından artan kurların yeniden enflasyona etkisini artıracağını tahmin ediyorlar. İç talebin canlı seyrettiği bir dönemde bunun kaçınılmaz olacağı görüşündeler. Naci Ağbal haklı çıktı Piyasa analistleri, önümüzdeki aylarda fiyatlarda kur etkisinin daha yüksek oranda görüleceğini, nisan ve mayıs aylarında, fiyatların artış eğiliminde olacağını ifade ediyorlar. Açıklanan yeni enflasyon rakamları analistlerin önümüzdeki döneme ilişkin enflasyon ve faiz beklentilerini de hızla değiştiriyor. Son analizlerde enflasyon oranlarının bir iki ay içerisinde yüzde 18’lere çıkacağı, yıl sonunda yüzde 15 civarında olacağı tahminleri ağırlık kazanıyor. Analistler “yeni kur dalgaları olmadığı takdirde” diye şerh koyuyor, yani kurdaki dalgalanma da önümüzdeki aylarda devam ederse, bu rakamların daha yüksek gerçekleşeceğini söylüyorlar. Şahsen, yüzde 18 oranının da aşılacağı, yüzde 20’ye yakın rakamların bu yıl içerisinde görülebileceğini tahmin ediyorum. Mart sonu yıllık tüketici fiyat artışı yüzde 16.2, üretici fiyat artışı yüzde 31.2’ye ulaştı. Söz konusu makas, kur şokunun yaşandığı 2018 yılında da hızla açılmış ve Eylül 2018’de 26 puanı aşmıştı. Bu makasın maliyet yönlü baskıların artması anlamına geldiği konusunda tüm iktisatçılar hemfikir. Dolayısıyla tüketici fiyatlarında çok daha yüksek rakamların kapıda olduğunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Peki, Merkez Bankası bu enflasyon rakamlarını nasıl değerlendirecek, faiz kararlarına nasıl etki edecek? Şu anda yüzde 19’luk politika faiz oranına bakılacak olursa, yüzde 16’yı aşan enflasyon oranları karşısında yeni bir faiz artırımına ihtiyaç olmadığı ortada. Buna karşılık enflasyon beklentilerinin olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz ve “beklenen enflasyona göre de politika faizi belirleme” iddiasını dile getiren Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu’nun önümüzdeki dönemde çok daha hassas davranması gerekecek. Uluslararası haber ajansı Reuters, enflasyon rakamlarının ardından yayımladığı yorumda, bu oranların Merkez Bankası’nın sıkı para politikasını sürdürmesi konusunda baskı yarattığını söyledi. Merkez Bankası’nın yeni başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun yabancı yatırımcılara, daha önce köşe yazılarında belirttiğinin tersine, sıkı paradan yana yorumda bulunduğu hatırlatılan yorumda, Merkez Bankası’nın bundan sonraki hareketlerinin yakından izleneceğini söyledi. Son olarak; görevden alınan Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın “önden yüklemeli” faiz artışında ne kadar haklı olduğunun, enflasyon rakamlarıyla ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Yüzde 2 yerine yüzde 1’lik artış olsaydı şimdi piyasalar çok daha tedirgin olacaklardı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle