23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 25 NİSAN 2021 PAZAR SAĞANAK VE RÜZGÂR Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinin bazı kesimlerinde bugün sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak bekleniyor. 170/1 0 0 280/1 5 0 240/1 3 0 190/1 0 0 170/9 0 240/9 0 210/6 0 160/1 0 0 280/1 6 0 300/1 5 0 240/1 2 0 230/1 4 0 120/0 0 270/1 6 0 140/5 0 110/3 0 200/6 0 190/9 0 120/1 0 190/8 0 190/9 0 250/9 0 TARİHTE BUGÜN 1719: Daniel Defoe’nin yazdığı “Robinson Crusoe” yayımlandı. 1874: Radyo dalgaları üzerinde çalışan ve bu yolla ilk haberleşmeyi sağlayan fizik bilgini Guglielmo Marconi’nin doğum günü. 1915: Arıburnu Zaferi kazanıldı. MADENCILERIN AŞILANMASI REDDEDILDI Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Hakan Yeşil, maden işçilerinin toplu aşılanmasına ilişkin taleplerinin reddedildiğini açıkladı. Yeşil, “Maden işçileri, iş ortamı gereği, toplu olarak çalışmaktadır. Riski, diğer çalışma ortamlarından çok yüksektir. 19 Ocak 2021’de Sağlık Bakanlığı’na toplu aşılama için başvuruda bulunduk, başvurumuz ne yazık ki reddedildi. Önümüzdeki hafta Sağlık Bakanlığı ile Enerji Bakanlığı’na tekrar başvuruda bulunacağız” dedi. Büyük bir endişe içerisinde olduklarını ifade eden Yeşil, “Arkadaşlarımızın toplu olarak yaptırdığı testlerin sonuçları zamanında gelmiyor. Çarşamba ve perşembe günleri yapılan testlerin sonuçları hâlâ gelmedi. Artışlarda görüldüğü gibi Zonguldak büyük risk içinde. Arkadaşlarımızın aşılanması için bu başvurumuz da reddedilirse yasaların verdiği gücümüzü kullanmak zorunda kalacağız” diye konuştu. l ZONGULDAK / Cumhuriyet 2340NTIESMANMUZ CPUEMRŞAERMTBESEI 281 BIN 183 40 BIN 596 2 BIN 905 339 52 BIN 297 45 MILYON 623 BIN 978 38 BIN 11 % 2.9 4 MILYON 591 BIN 416 3 BIN 511 4 MILYON 22 BIN 408 BİLİM KURULU’NDA İLK Alpay Azap ‘fiilen’ ayrıldı SARP SAĞKAL Muhalefetin son günlerde, “salgının gidişatına karşı sessiz kalmakla eleştirdiği ve istifaya çağırdığı” Bilim Kurulu’nda bir ayrılık yaşandı. Kurul üyelerinden Prof. Dr. Alpay Azap’ın, yaşanan ikinAlpay Azap ci dalga sırasında, “hastanedeki yoğun çalışma programı ve kurulda faydalı olamadığı hissi” gerekçesiyle ekim ayından beri toplantılara katılmadığı belirtildi. Azap’ın o günden bu yana kuruldan “fiilen ayrıldığı” kaydedildi. Bilim Kurulu üyelerinin toplantılara katılmamaya başladığı iddiasını şubatta Meclis’e taşıyan CHP milletvekili Mustafa Adıgüzel, Sağlık Bakanlığı Bulaştırıcı Hastalıklar Bölümü’nü aradığını, oradan “resmi olarak böyle bir kurul olmadığı, kurul üyelerinin sadece Sağlık Bakanı’nın danışma kadrosu gibi görev yaptığını öğrendiğini” söyledi. Adıgüzel, “Bu nedenle burada resmi bir istifa, karar ya da tutanak söz konusu olamaz. Ortada resmi bir kurum olsa bunun kararnamesi olur. Her şeyin bir Cumhurbaşkanı kararnamesi var, fakat bu pandemide on binlerimiz ölürken Bilim Kurulu’nun bir kuruluş kararı yok” dedi. l ANKARA ‘3. KEZ COVID19 OLAN VAR’ Ceyhan’dan önemli uyarı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, hastalığı geçirenlerin bağışıklık seviyelerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Ceyhan, “Hastalık istenilen düzeyde bağışıklık Ceyhan sağlamıyor. ‘Ben hastalık geçirdim’ deyip buna güvenmeyin. Yatan hastalarımız içinde üçüncü defa enfeksiyon geçiren var. Mutant virüs bazı şeyleri şüphe ile karşılamamıza neden oldu. Bunlardan bir tanesi de geçirilen hastalığın 6 ay koruması. Aşıyı da belki 6 ay sonra değil, daha erken sürede yapmamız gerekecek” dedi. l DHA ERDOĞAN’DAN SAĞLIKÇILARLA İFTAR ‘Peygamberimizle komşu olacaklardır’ AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne geçerek sağlık çalışanlarıyla birlikte iftar yaptı. Erdoğan, salgın süresince sağlık çalışanlarının yılmadan çalıştıklarını belirterek, “Verdikleri bu mücadeleyle Hakk’a yürüyenler inanıyorum ki sevgili Peygamberimizle komşu olacaklardır. Çünkü onlar bu mücadeleyi bunun için verdiler. Salgında birçok vatandaşımızı kaybettik ama bunun yanında her kademeden sağlıkçı kardeşimizi de kaybettik” diye konuştu. Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden’ın ‘Ermeni soykırımı’ ile ilgili açıklaması ile ilgili yorum yapmadı. l İHA Korona bunalımı Bursa Mustafakemalpaşa’da Samet Konak’ın koronavirüse yakalandığı için yaşamına son verdiği ileri sürüldü. İnternet kafe sahibi Konak, 4. kattaki evinin penceresinden atlayarak yaşamına son verdi. l İHA AKP’LI ŞAHİNBEY BELEDİYESİ’NDEN DIKKAT ÇEKEN KITAP IHALELERI İhya ediliyorlar AKP’li Gaziantep Şahinbey Belediyesi’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yönetim kurulu üyesi olduğu Türkiye Gençlik STK’ları Platformu’nun (TGSP) “Türkiye’nin GençleHAZAL ri” adlı kitabından 2 OCAK bin 500 adet, Türkiye Diyanet Vakfı kitaplarından ise 1000 adet aldığı ortaya çıktı. Belediye, kitaplara binlerce lira ödedi. İlçe belediyesinin CHP’li meclis üyesi Uğur Kalkan, “AKP’ye yakın dernekler, vakıflar, platformlar, AKP’li belediyelerce ihya edilmeye devam ediliyor” dedi. AKP’li meclis üyelerinin çoğunlukta olduğu Şahinbey Belediyesi Denetim Komisyonu 2020 yılı denetim raporu tamamlandı. Komisyonun CHP’li meclis üyesi Uğur Kalkan, denetim raporuna şerh koydu. Kalkan, şerh raporunda 2020 yılı belediye faaliyetlerini ve gelirgider tablolarını incelemesinin ardından çarpıcı tespitlerde bulundu. Buna göre belediye, 2020 yılı içerisinde Türkiye Diyanet Vakfı’ndan 1000 adet YaBilal Erdoğan vuz Donat’ın “Off the Record” kitabını aldı. Bu alıma 21 bin lira ödedi. Belediye, ayrıca editörlüğünü TGSP üyesi Ahmet Özdinç’in yaptığı “Türkiye’nin Gençleri” adlı kitaptan da 2 bin 500 adet aldı. Belediye, bu alım için de 250 bin lira ödeme yaptı. Platformun söz konusu kitabına ilişkin tanıtım toplantısı geçen yıl yapılmıştı. Toplantıya TGSP Yönetim Kurulu üyesi Bilal Erdoğan da katılmıştı ve Erdoğan, toplantıda söz konusu kitabın tanıtımını yapmıştı. ‘Kitap listesi verilmedi’ Gazetemize kitap alımlarını değerlendiren CHP’li meclis üyesi Uğur Kalkan şöyle konuştu: Şahinbey Belediyesi, Bilal Erdoğan’ın yönetim kurulu üyeliğini yaptığı Türkiye Gençlik STK’ları Platformu’ndan yüzlerce kitap almış. CHP’li meclis üyesi Uğur Kalkan, “Türkiye’nin Gençleri” adlı kitaptan 2 bin 500 alım yapan belediyenin 250 bin lira ödediğini belirtti. “Geçtiğimiz yıl sonuçları kamuoyu ile paylaşılan çalışmanın kitaplarına belediye tarafından 250 bin lira ödeme yapıldı. Bunun yanında 21 bin lira da Yavuz Donat’ın kitaplarına ödendi. Denetim komisyonu üyesi olarak belediyenin 2020 yılı içindeki satın almış oldukları kitapları hem yazılı hem de sözlü olarak istememe rağmen bu listeyi vermediler. Başka hangi belediyeler bu kitapları satın aldı, merak ediyorum. Birçok gencin atama beklediği, iş bulamadığı, üniversite mezunu birçok gencin ‘ne iş olsa yaparım’ noktasına getirildiği bir ortamda, kendilerine yakın gençlerin bu kadar ilgi görmesini ve kalkındırılmasını da kamuoyunun vicdanına havale ediyorum.” ÇOCUK ISTEMEYEN EŞ KUSURLU Emsal kara r Özellikle yeni evlenen çiftlerde sık karşılaşılan “çocuk istememe” tartışmaları Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin çok konuşulacak emsal kararıyla birlikte yeni bir boyut kazandı. Yüksek mahkeme; erkeğin eşinden ortak çocuk istememesini kusurlu davranış saydı ve bu durumun kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğuna hükmetti. Bir süredir geçimsizlik yaşayan çift, aile mahkemesine müracaat ederek boşanmak istedi. Tarafları eşit kusurlu bulan mahkeme, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verdi. Kusur belirleme yönünden kararı temyiz edince devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi. Yargıtay’ın kararında şöyle denildi: “Erkeğin kesinleşen kusurlu davranışları yanında ‘kadından ortak çocuk istemediği’ anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkeğin davalı kadına oranla daha ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekirken tarafların eşit kusurlu olduklarının kabul edilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirdi.” l ANKARA / Cumhuriyet KORONAYA YAKALANAN 7 AYLIK HAMILE ÖĞRETMEN VE BEBEĞI KURTARILAMADI Bir saat arayla öldüler Bilge Karabulut İstanbul’da öğretmen Bilge Karabulut (39), karnındaki 7 aylık bebeği ile 1 saat arayla koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti. Ordu’nun Mesudiye ilçesi nüfusuna kayıtlı, 2 çocuk annesi, İngilizce öğretmeni Bilge Karabulut, bir süre önce koronavirüse yakalandı. İstanbul’un Üsküdar ilçesindeki karantinaya alındığı evinde tedavi görürken sağlık durumu ağırlaşan Karabulut, Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. 7 aylık hamile olan Karabulut, yaklaşık 15 gün hastanede tedavi gördü. Yoğun bakım servisindeki tedavisi sırasında önce karnındaki bebeğini kaybeden Karabulut, 1 saat sonra doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Bilge Karabulut ve bebeği, Üsküdar’da toprağa verildi. l İHA Talep it gulum! Lise yıllarım! Mersin’in Demirışık köyünün muhtar ve imamı Kör İbram’ın kızı annem “Güccük Gelin” (Nasibe) moralimi düzeltmek için sık sık “Talep it gulum viriyim dimiş!” derdi. Ben de “Kimseden bir şey talep etmem. Hakkım verilsin yeter!” derdim. “Günaha girme” derdi zavallı yoksul annem. Demek ki Tanrı’nın istediği insana verdiğini, istemediğine vermediğini bilmiyordu. Dinlerde özgürlük, eşitlik ve kardeşlik birliği olmadığını da nereden bilecekti? Bu gerçeği anladığımdan bu yana mutsuzum! HHH Bir insanın, bir insan topluluğunun hakkını istemek zorunda kaldığı yerde ne adalet vardır ne de demokrasi. Şimdiye kadar birkaç yazımda yer alan bir anımı burada da tekrar edeceğım: Yıllar önce, Turgut Özal yasaklı siyasetçilerin yasaklarının kaldırılması konusunda bir halkoylaması (referandum) yaptırıyordu. Tanıdığım bir Adalet Parti ileri geleniyle konuşuyorduk. Bana “Özdemir, sence sol, yasakların kaldırılması konusunda olumlu oy verir mi” diye sordu. “Elbette, verirler ama size bir sorum var: İktidara gelirseniz, Ceza Kanunu’ndaki 141. ve 142. maddeleri kaldıracak mısınız?” Konuşmanın devamı söyle oldu: Sol kendisi iktidara gelince 141 ve 142’yi kendisi kaldırır, dedi. Sol iktidara gelince (gelirse) 141 ve 142’yi elbette kaldırır ama bir başka 141 ve 142’yi sizin için getirir, dedim. Olur mu öyle şey, dedi. Neden olmasın, demokrasi iktidarın muhalefete demokratik haklarını vermesidir, dedim. Biz demokrasiyi hiç böyle düşünmemiştik, dedi. Daha sonra Süleyman Demirel’le konuşmuş olmalı ki Demirel’in solun liderleri hakkındaki konuşmaları değişti. HHH Sağın demokrasiyi anlaması ve içine sindirmesi çok zordur. Hele iktidara gelmeyi Cumhuriyet rejimini değiştirmek için bir kaçınılmaz fırsat sayanlar için. İktidardayken rejimi değiştiremeyenler, iktidardan giderlerse seçimle bir daha iktidara gelemeyeceklerini bildikleri için, gözleri döner, hırsları artar ve artık yapamayacakları yoktur. Ülkeyi “bizimkiler ve ötekiler” diye iki kampa bölerler, muhalefeti ve karşıtlarını düşmana ve şeytana dönüştürmek için, artık her şeyi göze alırlar, çılgınlık yapmaktan çekinmezler. Çünkü birey olamadıkları için özgür değildirler, bir şeyhleri olduğu için kullaşmışlardır. Kendi akıllarıyla düşünemezler, kendi akıllarını “Ortak Akıl”a teslim ettikleri için kul ve köle olmuşlardır. Kendilerini dünyanın sahibi sanırlar. Kendileri kendilerince “beriki” oldukları için “ötekiler”e pay vermezler. “İktidar”ı mülk edinirler. İktidarı demokratik olarak paylaşmak istemedikleri için tapusuna sahip olmak isterler. Kafalarında yasal suç kavramı yoktur. HHH 26 Mart 2021 tarihinde yayımlanan “İslambol Avrat Hakları Akdinden İnhiraf” adlı yazımı hatırlayabilir misiniz? Başyüce, bir fermanla Türkiye’nin İstanbul Kadın Hakları Sözleşmesi’nden çıktığını ilan etti. Görülmemiş bir şey. En basit hukuk kuralıdır. Bir şeyi ancak yapan bozar. İstisnası hükümet darbesidir. İnsanlar ancak çağının çağdaşı düzenlerde ve yönetimlerde mutlu olabilirler. 1400 yıl, 14 asır öncesinin kafası ve aklıyla yönetilen bir ülkede insanların özgür, eşit, kardeş ve mutlu olmaları, güvenlik içinde yaşamaları mümkün değildir. HHH Başyüce, vatanın selameti kaygısıyla bir duyuru yapan emekli amiraller hakkında şöyle demiş: “Askerin emeklisi veya emekli olmayanı olmaz. Asker askerdir. Ben de şu anda cumhurbaşkanı olarak bu ordunun başkomutanıyım. Siz, 104 emekli olarak böyle bir açıklamayı nasıl yapıyorsunuz? Bu sizin özgürlüğünüzle alakalı bir konu değil ki. (...) Böyle bir metnin ortaya konulmasını bir başkomutan olarak, cumhurbaşkanı olarak, ülkemin birlik, beraberlik ve huzurunun temininden sorumlu bir insan olarak kabul etmemiz mümkün değil. Bundan sonraki süreç tamamen yargıya ait olan bir süreçtir.” HHH Allah Allah! Anayasalı bir cumhuriyetin cumhurbaşkanı nasıl böyle konuşabilir? Elbette her askerin emeklisi ve muvazzafı vardır. Tersi hamaset olur. Cumhurbaşkanının başkomutan olması bu gerçeği değiştiremez. Açıklamayı anayasanın 26. maddesine göre yaptılar. Yaptıkları açıklama, onları insan ve vatandaş yapan özgürlükleriyle ilgili. Bu ilgi, insan haklarının vazgeçilmez bir öğesidir. Bir cumhurbaşkanı ve başkomutanın özel anlayış ve tutumları, anayasa ve yasaların üzerinde değildir. Yani “Talep it gulum viriyim” buyruğu söz konusu olamaz. ESKİ BAKIRKÖY İLÇE BAŞKANI CHP’li Biber öldü Eski CHP Bakırköy İlçe Başkanı Selçuk Biber, koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Biber’in ölüm haberini dün CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, sosyal medya hesabından duyurdu. Kaftancıoğlu, “Önceki dönem Bakırköy ilçe başkanımız, geçmiş dönem il yöneticilerimizden Selçuk Biber’i kaybettik. Başımız sağ olsun” dedi. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle