Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 11 25 NİSAN 2021 PAZAR ABD Başkanı, 1915 olaylarını ‘soykırım ve büyük felaket’ olarak tanıdı. Ankara’dan tepki geldi Biden, krizi körükledi Çavuşoğlu ‘Sarılması zor derin yara açacak’ ABD Başkanı Joe Biden’ın “Ermeni Anma Günü” mesajını yayımlamasından dakikalar sonra Ankara’dan tepki açıklaması yapıldı. Açıklamaların hızı, Ankara’nın Biden’ın “soykırım” açıklamasına hazırlıklı olduğunu gösterirken Biden’a yönelik kınama ifadeleri yer aldı, ancak ABD Başkanı’nın bu kararına karşı Washington Büyükelçisi’nin geri çağırılması başta olmak üzere bir tepki adımı açıklanmadı. İlk tepki Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan geldi. Çavuşoğlu, sosyal medya hesabı üzerinden “Sözcükler tarihi değiştiremez, yeniden yazamaz. Tarihimiz hakkında kimseden ders alacak değiliz. Siyasi fırsatçılık barış ve adalete karşı en büyük ihanettir. Tek dayanağı popülizm olan bu açıklamayı reddediyoruz” mesajını paylaştı. Çavuşoğlu’nun bu açıklamasının hemen ardından Dışişleri Bakanlığı’nın resmi açıklaması geldi. “ABD’nin tarihi gerçekleri çarpıtan bu açıklaması, Türk halkının vicdanında da asla kabul görmeyecek, karşılıklı güven ve dostluğumuzu sarsan sarılması zor derin bir yara açacaktır” tepkisi gösterildi. “ABD Başkanı’nın radikal Ermeni çevreleri ile Türkiye karşıtı grupların baskısı altında 24 Nisan tarihinde yaptığı 1915 olaylarına dair açıklamayı kabul etmiyor ve en şiddetli şekilde telin ediyoruz” denildi. Biden’ın açıklamasının, bilimsel ve hukuki bir temele, bulguya dayanmadığı kaydedildi. “1915 olaylarına ilişkin olarak, uluslararası hukukta tanımlanmış olan soykırım ifadesinin kullanılabilmesi için gereken şartların hiçbiri mevcut değildir. 1915 olaylarının niteliği politikacıların konjonktürel siyasi saiklerine veya iç siyaset mülahazalarına göre değişmez. Böyle bir tutum, tarihin yalnızca hoyratça tahrif edilmesine hizmet eder” ifadeleri kullanıldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, 1915 Ermeni Tehciri’nin tartışmalı niteliğini açıkça ifade ettiği vurgulanırken “Türkiye’nin o döneme dair bilimsel gerçekler ışığında adil hafızanın oluşturulmasına yönelik olarak 2005’te yaptığı Ortak Tarih Komisyonu kurulması önerisi de, Ermeni tarafı buna hiç yanaşmamış olsa da, bugün halen geçerliliğini korumaktadır. Bu itibarla, tarihi konularda hüküm vermeye ne hukuken ne ahlaken yetkisi bulunan ABD Başkanı’nın yaptığı açıklamanın hiçbir değeri bulunmamaktadır” denildi. ‘Ders alacak değiliz’ Dışişleri’nin açıklamasında, “Türkiye, tarihiyle yüzleşmekten hiçbir zaman kaçınmadığı gibi, bu konuda ABD dahil kimseden ders alacak değildir” denildi. “Bu vesileyle, Birinci Dünya Savaşı öncesinde ve sırasında dönemin olağanüstü şartlarında hayatını kaybeden Osmanlı İmparatorluğu’nun Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi milletlerinden fertlerini bir kez daha saygıyla anıyoruz. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın savaş döneminde hayatını kaybeden Osmanlı Ermenileri için bu yıl da, 24 Nisan günü, İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nde düzenlenen törene ilettiği mesaj Türkiye’nin konuya ilişkin yaklaşımını yansıtmaktadır” ifadelerine yer verildi.Yaşanan acıların üzerinden geçen yüz yıldan fazla süre sonra ABD Başkanı’nın açıklamasının, halkları kutuplaştırmak ve bölgede barış ve istikrarın sağlanmasını zorlaştırmaktan başka bir sonuç vermeyeceği kaydedildi. ALİYEV’DEN TEPKİ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ABD Başkanı Joe Biden’ın 24 Nisan 1915 olayları ile ilgili yaptığı açıklamada “soykırım” ifadesini kullanmasının ardından telefon görüşmesi yaptı. Azerbaycan Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede Biden’in sözde “Ermeni soykırımı” ile ilgili açıklaması kınandı. Biden’in kararının yanlış olduğuna dikkat çeken Aliyev, söz konusu açıklamayı tarihi bir hata olarak nitelendirdi ve Azerbaycan’ın bu açıklamayı kabul edilemez bulduğunu vurguladı. ABD Başkanı Joe Biden’ın, dün yaptığı 24 Nisan konuşmasında 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıması WashingtonAnkara hattında gerilimi bir kez daha tırmandırdı. Biden’ın bu adımı, NATO müttefiki Türkiye ile ABD arasında halihazırda FETÖ, ABD’nin Suriye’de terör örgütü PKK/PYD’ye verdiği destek, Rus S400 savunma sistemleri ve F35’ler, Halkbankası davası, Washington’ın insan hakları eleştirilerinin gölgesinde inişli çıkışlı izleyen ilişkiler döneminde geldi. Seçim sözü Biden’ın göreve gelmesinden bu yana Türkiye konusunda takındığı tutum nedeniyle, bu açıklaması sembolik de olsa siyasi bir önem taşıyor. Biden, Ronald Reagan’dan bu yana bu terimi kullanan ilk ABD Başkanı oldu. ABD yönetimi, 19922000 yılları arasında görev yapan eski Başkan Bill Clinton döneminden bu yana 24 Nisan tarihinde anma mesajı yayımlıyor. Biden’ın aksine hem yardımcılığını yaptığı Barack Obama hem de Donald Trump, açıklamalarında “soykırım” yerine “Meds Yeghern” (Büyük Felaket) sözcüğüne yer vermişti. Daha önce George W. Bush seçim kampanyası sırasında tanıma sözü vermiş seçildikten sonra bunu uygulamamıştı. Biden geçen yıl seçim kampanyası sırasında, ABD’deki Ermeni toplumuna bu konuda vaatte bulunmuştu. ABD Kongresi’nin her iki kanadı da 2019 yılında 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımlayan kararları kabul etmişti. Biden’ın yardımcısı Kamala Harris de 2019’da senatörler Bob Menendez ve Ted Cruz ile birlikte Senato’ya 1915 olaylarının “soykırım” olarak tanıması için önerge vermişti. ‘Amaç suçlamak değil’ AFP’ye konuşan bir ABD’li yetkili Biden’ın bu adımının amacının “Türkiye’yi suçlamak olmadığını” saCumhurbaşkanı Erdoğan ile ilk görüşmesini önceki gün gerçekleştiren Biden’ın 24 Nisan açıklamasıyla AnkaraWashington ilişkilerinde halihazırdaki krizlerle birlikte tansiyon yükseldi. vundu. Yetkili, Biden ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasında gerçekleştirilen ilk telefon konuşmasının “çok profesyonel ve dürüst olduğunu”, “Biden’ın Erdoğan ile yakın çalışmak istediğini, bu nedenle hazirandaki NABiden TO zirvesinde görüşme teklif ettiğini” kaydetti. Biden yönetiminin, “Türkiye ve Ermenistan’ı uzlaşma ve sonunda diplomatik normalleşme sağlanması için cesaretlendirmeye devam edeceğini” söyledi. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, Biden’ın açıklamasının ardından olası protestolara karşı Türkiye’deki ABD vatandaşlarını uyardı. Biden’ın açıklamasının ardından, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, ABD Başkanı’na bir mektup yazarak “Dünya’nın her yerindeki Ermenilerin soykırımın tanınmasını büyük bir memnuniyetle karşıladığını” belirtti. “Bunun, özellikle de geçtiğimiz sene bölgede yaşananlardan sonra, Ermenistan için bir güvenlik meselesi” olduğunu savundu. Biden, göreve başlamasının üzerinden 3 ay geçmesinin ardından önceki gün Erdoğan’la ilk telefon görüşmesini yapmıştı. ABD Başkanı’nın göreve geldikten sonra ilk aşamada temas kurduğu dünya liderleri arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yer almaması ilişkilerdeki soğukluğun bir gösterisi olarak değerlendirilmişti. Geçtiğimiz günlerde, Washington yönetimi, Türkiye’nin F35 yeni nesil savaş uçağı projesinden çıkartıldığına dair resmi bildirimde bulunmuştu. BidenErdoğan görüşmesiyle ilgili Beyaz Saray ve Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamalarda 1915 olaylarına ilişTÜRKIYE’NIN ADI GEÇMEDI ABD Başkanı Biden’ın yazılı açıklamasında Türkiye’nin adı geçmezken metinde hem “büyük felaket” hem de “soykırım” ifadesi yer aldı. “Her yıl bugün Osmanlı dönemindeki Ermeni soykırımında ölenleri anıyor ve böyle korkunç bir şeyin bir daha yaşanmasını engellemeye yönelik bağlılığımızı yineliyoruz” denildi. Metinde İstanbul adı da geçmedi. “24 Nisan 1915’ten itibaren Osmanlı yetkilileri Kostantinopolis’te (Constantinople) Ermeni entelektüellerini, toplum liderlerini tutuklamaya başladı, 1.5 milyon Ermeni sınır dışı edildi, katledildi ve yok edilme hedefi doğrultusunda ölüme yürüdü” iddiası yer aldı. Nefretin her türlüsüne karşı olunduğu kaydedilen açıklamada, “Yaşanan acıları görüyoruz. Tarihi kabul ediyoruz. Bunu suçlamak için değil ancak yaşananların bir daha asla tekrarlanmamasını sağlamak için yapıyoruz” görüşü savunuldu. kin bir ifade yer almamıştı. Haziran’da görüşme Biden’ın ve Erdoğan’ın haziran ayında Brüksel’de düzenlenecek olan NATO Zirvesi kapsamında ilk yüz yüze görüşmeyi gerçekleştirecekleri bildirilmişti. Ancak Amerikan Bloomberg ajansı Biden’ın Erdoğan’a 24 Nisan konuşmasında “soykırım” ifadesini kullanacağını bildirdiğini yazmıştı. Milli Savunma Bakanlığı dün Kuzey Irak’ta operasyon başlatıldığını duyurmuştu. Metina, Zap, AvaşinBasyan ve Kandil’e yönelik hava harekatına, topçu ve komando birliklerinin de destek verdiği belirtilmişti. Rusya’dan Karadeniz gözdağı Moskova, Ukrayna sınırında tatbikata katılan askerlerin çekileceğini duyururken Karadeniz’e yönelik hamlelerini de sürdürüyor. Rusya Savunma Bakanlığı, daha önceden gündeme yansıdığı üzere, ülkenin Karadeniz’e kıyısı olan üç bölgesini dün akşam itibarıyla, diğer ülkelerin savaş gemileri dahil olmak üzere ticari olmayan tüm gemilere kapatma kararını yürürlüğe koyduğunu açıkladı. Sınırlamaların 31 Ekim’e kadar yaklaşık 6 ay süreceğini kaydeden Savunma Bakanlığı, bu tarihlerde Rus donanmasının deniz tatbikatlarına da başlayacağını vurguladı. Kırım’ın batısında Sivastopol’dan Hurzuf’a kadar uzanan kıyı şeridini ve Kerç Yarımadası’nın yakınlarında tatbikatların düzenleneceği Opukskiy Doğa Koruma Alanı’nı geçişlere kapatan Rusya Savunma Bakanlığı, Kerç Boğazı’nın ise kısıtlı bölgeler arasında yer almadığını belirtti. ‘Yeterli değil’ Rusya, ilhak ettiği Kırım’da geçen perşembe yaklaşık 10 bin askerin katılımıyla tatbikat düzenlemişti. Ardından da Ukrayna’da Rus yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki Donbass yakınındaki sınıra konuşlu bölgeden de olmak üzere birliklerin 1 Mayıs’a kadar çekilebilecekleri kararı gündeme yansımıştı. Reuters ajansına konuşan ABD Savunma Bakanlığı’ndan bir yetkili, Ukrayna sınırındaki Rus güçlerinden bir bölümünün çekilmeye başladığını gördüklerini ancak bunu kaygılarının dinmesi için henüz yeterli olmadığı görüşünü dile getirdi. AB ve Kiev’den de “beklegör” siyaseti izleneceğine yönelik mesajlar geldi. Birleşmiş Milletler, Rus birliklerinin Ukrayna sınırından çekilmesini memnuniyetle karşıladığını belirtti. ‘Yabancı ülkelerle çalışmaya sınır’ Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, “yabancı ülkelerin dostça olmayan eylemlerine karşı tedbirlerin alınması ile ilgili karar imzaladığı” kaydedildi. Sputnik’in haberine göre bu çerçevede ABD ve diğer yabancı ülkelere yönelik tedbirler açıklandı. Karar gereği, ülkenin güvenliğini ve çıkarlarını korumak için bu tür ülkelerin diplomatik temsilcilikler, konsolosluklar ve devlet kurumlarının Rusya’da bulunan gerçek kişiler ile çalışma sözleşmesi yapması sınırlandırılacak, gerek duyulduğunda ise yasaklanacak. Sınırlama, bu tür ülkelerden Rusya’ya gelen diplomatik misyon temsilcileri için geçerli olmayacak. Öte yandan AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in sözcüsü, gelecek ay Brüksel’de yapılacak liderler zirvesinde Covid19 pandemisi, iklim krizinin yanı sıra Rusya ile gerilimli ilişkilerin de gündemde olacağını belirtti. ABD Başkanı Joe Biden’ın da haziran ayında Brüksel’de temaslarda bulunacağı, Avrupa Birliği kurumlarının başkanları ile toplantı yapacağı aktarıldı. Beyaz Saray, Biden’ın ilk yurtdışı ziyaretleri kapsamında 1113 Haziran’da İngiltere’deki G7 Zirvesi’ne, 14 Haziran’da da Belçika’daki NATO Zirvesi’ne katılacağını belirtti. AA’nın aktardığı haberde de İngiliz güvenlik ve istihbarat kurumu Hükümet İletişim Merkezi’nin direktörü Jeremy Fleming’in, Rusya’yı İngiltere için “en büyük tehdit” olarak nitelendirdiği kaydedildi. GERİLİM DİNMİYOR İsrail polisinin ramazan ayının başlaması ile Doğu Kudüs’te Filistinlilere yönelik engellemeleri artırması nedeniyle patlak veren gerilim sürüyor. Önceki gece Filistinli eylemciler yine sokaklara çıkarken işgal altındaki Gazze’den İsrail’e 3 roket atıldığının duyurulmasının ardından İsrail tankları, Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin elKassam Tugayları’na ait gözetleme noktalarını hedef aldı. Saldırıda ölü ya da yaralı sayısına ilişkin bilgi paylaşılmadı. İsrail ordusu daha sonra yaptığı başka bir açıklamada Gazze’den İsrail’e yeniden çok sayıda roket mermisinin atıldığını duyurdu. İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi, bölgede tansiyonun giderek yükselmesi nedeniyle bugün ABD’ye yapacağı resmi ziyareti ileri bir tarihe erteleme kararı aldı. Toplantı öncesi Dostum’la temaslar Türkiye, Afganistan barış süreci görüşmelerine ev sahipliği yapmaya hazırlanırken Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, eski Afganistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mareşal Raşid Dostum’la Ankara’da bir araya gel Dostum di. ABD’nin teşvikiyle Erdoğan Türkiye’de başlayacak Afganlararası müzakereler için hazırlıklar da sürüyor. Bu ay içinde İstanbul’da Afganistan hükümeti ile Taliban arasında başlayacak müzakereler öncesinde yoğun görüşme trafiği yaşanıyor. Çavuşoğlu, görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada “barış süreci ile Afganistan’daki Türk soyluların durumunu görüştük. Kardeş Afgan halkına barış ve istikrar arayışında desteğimizi sürdüreceğiz” dedi. Dostum, ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Vahdettin Köşkü’nde kabul edildi. Dostum, 2017 ile 2018 arasında Afganistan’da hakkında işkence ve cinsel istismar suçlamalarıyla yürütülen soruşturma nedeniyle ülkesine dönememiş ve 1 yıldan fazla süre Türkiye’de kalmıştı. Çavuşoğlu, 29 Mart’ta Asya’nın Kalbiİstanbul Süreci 9. Bakanlar Konferansı kapsamında bulunduğu Tacikistan’da Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ve Dışişleri Bakanı Hanif Atmar’la görüşmüştü. Öte yandan ABD’nin, Başkan Joe Biden’ın 11 Eylül’e kadar Afganistan’dan çekileceğini duyurmasının ardından, askeri teçhizatlarını ülkeden çıkarmaya başladığı haberleri dün ABD basınına yansıdı. ‘Güçlü tepki gerekiyor’ Eski Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu ile emekli Büyükelçi Onur Öymen, ABD Başkanı Joe Biden’ın 24 Nisan mesajını ve bu açıklamanın TürkHÜSEYIN HAYATSEVER Amerikan ilişkilerine etkileri hakkında Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulundu. Faruk Loğoğlu, “Bu adımın TürkAmerikan ilişkilerini geriye götüreceği açık. Türkiye’nin güçlü bir tepki vermesi, bu tepkiyi verirken akılcı davranması gerekiyor. İlk olarak TBMM’deki siyasi partilerin derhal ortak bir açıklamaya imza koymalıdır” dedi. Biden’ın açıklamasında Türkiye ifadesinin geçmediğine dikkat çeken Loğoğlu, “Burada kendilerince ince bir ayrım yapmışlar. Açıklamada Türkiye yok, Osmanlı İmparatorluğu’ndan söz ediliyor. Bu, Türkiye’yi bu işin dışında tutmak için bu şekilde kaleme alınmış olarak yorumlanabilir” ifadelerini kullandı. ‘Tarihi hata’ Biden’ın bu açıklamasına karşılık olarak Türkiye’nin güçlü bir tepki vermesi gerektiğini belirtti. Loğoğlu, “Biden tarihi bir hataya imza atmıştır. Soykırım iddialarının tarihi ve de hukuki bir dayanağı yoktur. Güçlü bir tepki şart, fakat köprüleri atmadan, bunun maliyetinin ABD tarafından ödenmesini sağlayacak bir şekilde yaklaşım geliştirilmesi gerekiyor. Bu işin içinden çıkmak için Türkiye’nin ABD’den daha bilinçli davranması gerektiği kanaatindeyim” diye konuştu. Biden’ın “soykırım” ifadesini kullanmasının, ABD hukuk sistemi üzerindeki etkisi ve ABD’deki Ermenilerin Türkiye’ye yönelik tazminat talepleri konusundaki sonuçları konusunda farklı görüşler olduğunu hatırlattı. Eski Washington Büyükelçisi, “Bunun Amerikan yargısı üzerinde hiçbir bağlayıcılığı olmayacağı şeklinde görüşler var. ABD’li hukukçuların da ‘hiçbir hukuki sonucu olamaz’ yorumları var. Fakat ben bu konuda biraz kaygılıyım” dedi. “Amerikan adalet sistemi, ABD Başkanı’nın bu açıklamasını kendi kararlarına hiçbir şekilde yansıtmaz, böyle bir ihtimal yoktur’ diyemiyorum. O bakımdan bunun hukuki yönünün Türkiye tarafından çok acele incelenmesi gerekiyor” değerlendirmesini yaptı. Biden’ın açıklamasının, son dönemde kötüleşen TürkiyeABD ilişkilerini daha da geriye götüreceğini kaydeden Loğoğlu şöyle konuştu: “ABD’yle birçok alanda sorunlar mevcut, bunların birçoğunda yakın dönemde iyileşme de mümkün görünmüyor. Ancak ilişkilerde bir kopma da beklemiyorum. Zaten dünkü açıklamadan da NATO Zirvesi’nde Biden ve Erdoğan arasında bir görüşmenin planlandığını anlıyoruz”. Biden’ın “soykırım” demesinin Türkiye’yle kötüleşen ilişkilerin yanısıra iç politika kaynaklı sebepleri bulunduğunu belirten Loğoğlu, “Biden, tüm siyasi kariyeri boyunca Ermeni diyasporasının bu yöndeki taleplerini desteklemiştir. Şimdi Ermeni ve Rum lobilerine bir vefa borcu olarak da böyle bir adım attı” diye konuştu. Öymen: Kınamayla geçiştirilemez Emekli Büyükelçi Öymen de Biden’ın “soykırım” ifadesini kullanmasının, “ABD’yle ilişkileri sadece Başkan üzerinden sürdürme” politikasının bir sonucu” olduğunu söyledi. Öymen, “Türkiye, ‘Bunu kınıyoruz, reddediyoruz’ demekle yetinemez. Verilecek karşılık, gelecekte bu tür söylemlerde bulunabileceklere karşı caydırıcı bir etki yapmalı” dedi. Kendisinin Dışişleri Bakanlığı’nda görevli olduğu dönemde ABD Kongresi üyeleri nezdinde yoğun girişimlerin yapıldığını, ABD Kongresi’nde Türkiye’nin tezlerini destekleyen çok sayıda Senatör ve Temsilciler Meclisi üyesi olduğunu vurguladı. Öymen, “Kongre üyeleri Türkiye’ye davet edilip resmi yetkililerle, gazetecilerle, bilim insanlarıyla görüştürülerek Türkiye’nin tezlerinde haklı olduğunu görüyorlardı. Fakat sonra Türkiye bu politikadan vazgeçti. Böylelikle Ermeni lobisi Kongre’de adeta meydanı boş buldu” değerlendirmesini yaptı. Öymen, 1948 tarihli BM Soykırımla Mücadele Sözleşmesi’ne göre bir olayı ancak o ülkenin geçtiği mahkemeler ya da yetkili kılınmış bir uluslararası mahkemenin “soykırım” olarak nitelendirebileceğini belirtti. “ABD Başkanı’nın herhangi bir meseleyi ‘soykırım’ olarak tanımlama hakkı yoktur. Biden, devlet adamlığı sorumluluğuna uygun olarak hareket etmemiştir. Burada tarihi olayların bugünün politikalarına alet edilmesinin örneğini görüyoruz” dedi. Öymen şöyle konuştu: “Geçmişte bunun örnekleri var, ABD’nin Türkiye’ye yönelik bu tür adımları karşısında Türkiye’nin neler yaptığı belli. Hükümetin bunu geçiştirmeden hak ettiği karşılığı vermesi gerekiyor. Eğer ABD mahkemeleri, Biden’ın bu konuşmasını ABD’nin resmi politikasının bir işareti olarak görüp tazminat davalarını sonuçlandırmaya başlarlarsa Türkiye açısından sıkıntılı durumlar ortaya çıkabilir” l ANKARA