07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 25 NİSAN 2021 PAZAR KÜLTÜR Çocuklara Türkiye Cumhuriyeti hiç aşağılanmadığı kadar aşağılanıyormuş duygusuna kapılıyorum. “Halka, garibana her şey yasak, imamlara, cemaatlere, iktidardakilere her şey mubah” ilkesi artık bir etik, bir ahlak sorunudur! Nutuk’un yasaklanması da öyle! 23 Nisan’ı kutlamanın yasak ama aynı gün camiye cuma namazına gitmenin serbest olması da! Ben bu ikiyüzlülüğe inat Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlamayı sürdürüyorum. Tüm çocuklara söylemek istediklerimi, onlar söylemiş zaten. Bugün bu köşeyi, onlara bırakıyorum. Çevrenizdeki çocuklara okumanız dileğiyle... M.C. Anday: Telegrafhane “Uyumayacaksın / Memleketinin hali / Seni seslerle uyandıracak / Oturup yazacaksın / Çünkü sen artık o sen değilsin/ Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin / Durmadan sesler alacak / Sesler vereceksin / Uyuyamayacaksın / Düzelmeden memleketin hali / Düzelmeden dünyanın hali / Gözüne uyku giremez ki... / Uyumayacaksın / Bir sis çanı gibi gecenin içinde / Ta gün ışıyıncaya kadar Vakur, metin, sade / Çalacaksın.” (1952) Nâzım Hikmet: Nasihat Çok bilinen “Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne” şiirini değil, çok daha az bilinen “Çocuklarımıza Nasihat” şiirini seçtim: “Hakkındır yaramazlık. / Dik duvara tırman / Yüksek ağaçlara çık./ Usta bir kaptan gibi kullansın elin / Yerde yıldırım gibi giden bisikletini.. / Ve din dersleri hocasının resmini yapan/ Kurşunkaleminle yık / Mızraklı İlmihalin yeşil sarıklı iskeletini.. / Sen kendi cennetini / Kara toprağın üzerinde kur./ Coğrafya kitabıyla sustur,/ Seni ‘Hilkati Adem’le aldatanı../ Sen sade toprağı tanı toprağa inan. / Ayırt etme öz anandan toprak ananı. / Toprağı sev anan kadar...” (1928) Ahmed Arif: Anadolu Bu muhteşem şiirin tümü bu köşeye sığmaz. Son bölümü şöyle: “Öyle yıkma kendini / Öyle mahzun, öyle garip./ Nerede olursan ol,/ İçerde, dışarda, derste, sırada,/ Yürü üstüne üstüne,/ Tükür yüzüne celladın,/ Fırsatçının, fesatçının, hayının / Dayan kitap ile / Dayan iş ile./ Tırnak ile, diş ile/ Umut ile, sevda ile, düş ile/ Dayan rüsva etme beni. // Gör, nasıl yeniden yaratılırım, / Namuslu, genç ellerinle./ Kızlarım,/ Oğullarım var, gelecekte,/ Her biri vazgeçilmez cihan parçası./ Kaç bin yıllık hasretimin koncası,/ Gözlerinden,/ Gözlerinden öperim,/ Bir umudum sende,/ Anlıyor musun?” Aziz Nesin: Çocuklarıma “Diyelim ıslık çalacaksın ıslık/ Sen ıslık çalınca / Ne ıslık çalıyor diye şaşacak herkes / Kimse çalamamalı senin gibi güzel. // Örneğin kıyıya çarpan dalgaları sayacaksın / Senden önce kimse saymamış olmalı / Senin gibi doğru ve güzel / Hem dalgaları hem saymasını severek.// (...) Say ki hiçbir işin yok da düşünüyorsun / Düşün düşünebildiğince üç boyutlu / Amma da düşünüyor diye şaşsın dünya / Sanki senden önce düşünen hiç olmamış.// Dalga mı geçiyor, düşler mi kuruyorsun / Öyle sonsuz sınırsız düşler kur ki çocuğum / Düşlerini somsomut görüp şaşsınlar / Böyle bir dalgacı daha dünyaya gelmedi desinler.// Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum / Derlerse ki bu işler bir şeye yaramaz / De ki bütün işe yarayanlar / İşe yaramaz sanılanlardan çıkar.” (1986) Nevzat Çelik: İtirazın İki Şartı “Çok olmadığımız kesin / Çok olan tarafta değiliz / Çok olan tarafta olmayacağız/ Türkiye’de Kürt olacağız / Kürtlerde Ermeni / Ermenilerde Süryani / Gidip Almanya’da Türk olacağız / Hollanda’da Surinamlı / Fransa’da Cezayirli / İran’da Azeri / Amerika’da zifiri zenci olacağız / Çoğalan zencide mutlaka Kızılderili / İsrail’de Filistinli / Köpeğin karşısında kedi / Kedinin karşısında kuş olacağız / Kuşun karşısında börtü böcek / Hakemler hep karşı takımı tutacak / Ve biz hep yedi kişiyle tamamlayacağız maçı / Çiçeklerden kamelya olacağız / Az kolumuzun tarafında / Solda olacağız / Bu itirazın ilk şartı / Solda da az olacağız / Devrimi çoğaltırken çünkü / Bir başka devrime hızla azalacağız / Bu da itirazın ikinci şartı.” (1998) Çocuklarınıza sımsıkı sarılmanız dileğiyle... Müziğinde politik konuları da işleyen İsrailli sanatçı Noga Erez, son albümü ‘KIDS’i yayımladı ‘Müzisyenler artık türlerle ilgilenmiyor’ ORHUN ATMIŞ Noga Erez, kendi müziğini yapmanın yanı sıra şarkılarının prodüktörlüğüne de imzasını atan, yani tümüyle kendi üretimlerini dinleyiciyle buluşturan bir sanatçı. Hiphop, pop gibi türlerden beslenen yeni bir tür ortaya koyuyor. Cesur bir müziği var, pop deyip geçmek imkânsız, çünkü kendi deyimiyle “Dünya hakkında beni rahatsız eden konuları işliyorum” diyor. Şarkılarında varoluştan kayıplara, savaşa, barışa değiniyor, politik konularda da sözünü söylemekten çekinmiyor. Son olarak “KIDS” isimli albümünü yayımladı. Albüm, dünyaca ünlü genç şarkıcı Billie Ellish dahil birçok isim tarafından sosyal medyada beğeniyle paylaşıldı. Geçen yıllarda Türkiye’deki konserlerinin biletleri kısa sürede bitmişti. Pandemi araya girmese farklı şeNoga Erez hirlerde birkaç konser planı daha vardı ancak olmadı. İsrailli sanatçıyla konuştuk. n KIDS albümü ne hakkında? Hem müzik hem de sözler bakımından çok çeşitli bir albüm, birçok farklı konu var. Ancak her şeyin temelinde hikâyeleri, mirası, anlatıları, gelenekleri, travmaları ve acıları nasıl aktardığımızın bulunduğunu söyleyebilirsiniz. Yas, kayıp ve ilişkiler... n Bir söyleşinizde “Dünya hakkında beni rahatsız eden konuları işliyorum” demişsiniz, bu bağlamda bu albüm nerede duruyor? Aynı yerde duruyor. Müzik, benim çıkış ve gerçekliği izleme yolum. Bu albümde daha kişisel konular hakkında uğraştım. İlişkiler, yakın birinin kaybı, yas ama küresel ve sosyal konular da çalışmalarımda öne çıkıyor. Müzik olduğu için şanslıyım, etrafımda ve iç dünyamda olupbitenler hakkında bir şeyler yapabiliyorum ve hayatımda çok önemli bir etkisi var. n Müzik türleri arasında geçiş yapan birisiniz. Bu size daha fazla özgürlük mü sağlıyor, dezavantajları da var mı? Bence tür tanımlamak daha çok müzik hakkında yazılar yazan insanların aradığı bir şey. Müzik yapan insanlar türlerle gitgide daha az ilgileniyor. Şarkılarımdan birini seven bir insan için diğerine geçtiğinde bambaşka bir şarkı duymak zorlayıcı olabilir gerçekten de. Ama bana göre bu sadece olduğum insanı ifade etme biçimi. Birçok farklı müziği seviyorum, yaratıcılığım söz konusu olduğunda kendimi hiçbir şekilde sınırlamıyorum. ‘Sanatta sınırlar önemli’ n Dijitalleşmeden memnun musunuz? Analog dönemi özlüyor musunuz? Analog zamanlarda hiç müzik yapmadım. Ben yoluma bilgisayarla başladım ve onun bana sunduğu seçeneklerden dolayı mutluyum. Asla “teknoloji” odaklı bir insan olmadım ama bilgisayar daha sezgisel bir müzik yaratmama imkân sağlıyor. Yine de analog ekipmanları seviyorum, en güzel yanları bir sınırlarının olması. Sanatta sınırlar çok önemlidir. Rüştü Asyalı, Youtuber Reynmen ve rapçi Ben Büdü’ye dava açtı Usta sanatçıya ayıp Reynmen adıyla bilinen Youtuber Yusuf Aktaş ve Ben Büdü adıyla bilinen rapçi Hasan Binbaşı’nın, usta sanatçı Rüştü Asyalı tarafından Keloğlan filmlerinde seslendirilen “Aykız” türküsünü remikslediği ancak remikste, Asyalı’nın sesini ve görüntüSEFA sünü izinsiz kullanUYAR dıkları ortaya çıktı. Asyalı, avukatları aracılığıyla konuyu yargıya taşırken, mahkeme, söz konusu türkü ve videonun kullanımı ile farklı platformlarda satışının ihtiyadi olarak durdurulmasına karar verdi. Mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda da remiksin, Asyalı’nın manevi ve maddi haklarını ihlal ettiği ve haksız rekabet oluşturduğu tespiti yapıldı. Öte yandan, dava öncesi Aktaş’ın menajerinin, Asyalı’nın avukatına “Rüştü Asyalı ölmedi mi ya?” ifadelerini kullandığı öğrenildi. İzinsiz kullanım Ben Büdü adıyla bilinen rapçi Binbaşı, Rüştü Asyalı tarafından Keloğlan filmlerinde Rüştü Asyalı seslendirilen “Aykız”, “Sen Bir Aysın” ve “Hor Görme Bu Keli” türkülerinin remikslerini (bir parçanın, orijinaline alternatif şekilde yeniden oluşturulması) yapmış, bu remiksleri, Keloğlan filmlerinden, Asyalı’nın olduğu sahneleri kullanarak hazırladığı videolar veya film afişleri ile internet üzerinde yayımlamıştı. Binbaşı, 2020’de ise Reynmen adıyla bilinen Youtuber Aktaş ile işbirliğine gitmiş ve “Aykız” remiksi, Aktaş tarafından seslendirilmişti. Ancak bu remikste, Asyalı’nın filmdeki replikleri de yer almıştı. Binbaşı ve Aktaş’ın, Asyalı’nın görüntüsünü ve sesini izinsiz kullandığı ortaya çıktı. Sosyal medya kullanmayan Asyalı’nın, bir bakkalda alışveriş yaptığı sırada, kendisine “yeni işlerde yer aldığının” söylemesi üzerine remikslerden haberdar olduğu öğrenildi. Edinilen bilgiye göre bu konuşmanın ardından Asyalı, avukatları ile iletişime geçti. Asyalı’nın avukatları da Aktaş’ın menajeri ile görüştü. Ancak Aktaş’ın menajerinin “Rüştü Asyalı ölmedi mi ya?” demesinin ardından konu yargıya taşındı ve 30 Temmuz 2020’de, Ankara 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldı. ‘Ortak çalışma izlenimi’ Bilirkişi raporunda, Aktaş’ın seslendirdiği remiks dışında, Binbaşı tarafından hazırlanan türkülerin remiksleri de incelendi. Binbaşı’nın, “Keloğlan” adını da kullanarak yayımladığı “Aykız” remiksinde, “Asyalı ile birlikte ortak bir şarkı çalışması yapıldığı izlenimi verilmeye çalışıldığı” belirtilen raporda, bu remiksin tamamında Asyalı’nın sesinin kullanıldığı, ayrıca filmde Asyalı tarafından seslendirilen repliklerin de bire bir yer aldığı kaydedildi. Öte yandan, raporda, Binbaşı’nın, “Sen Bir Aysın” remiksinin de Asyalı tarafından seslendirilen “Sen Bir Aysın” türküsünden alınarak ortaya çıkarıldığı ve Asyalı’nın filmlerdeki repliklerinin kullanıldığı belirtildi. Binbaşı’nın, Asyalı tarafından seslendirilen “Hor Görme Bu Keli” türküsüne nasıl remiks yaptığını anlattığı bir video da yayımladığı ifade edilen raporun sonuç bölümünde, “söz konusu remiks ve videoların, Asyalı’nın manevi ve maddi haklarının ihlali niteliğinde olduğu ve haksız rekabet oluşturduğu” değerlendirildi. l ANKARA 225 12 KiTAP 255 TL yerine 3355T.0L0yeTriLne 3255T.0L0yeTriLne 3250T.0L0yeTriLne 3255T.0L0yeTriLne 3255T.0L0yeTriLne 322.500.0T0L yerine TL 3220T.0L0yeTriLne 3220T.0L0yeTriLne 3200T.0L0yeTriLne 3200T.0L0yeTriLne 159 13 KiTAP 189 TL yerine 2155T.0L0yeTriLne 2105T.0L0yeTriLne 3200T.0L0yeTriLne 3255T.0L0yeTriLne 3200T.0L0yeTriLne 1182T.0L0yeTriLne 2155T.0L0yeTriLne 2145T.0L0yeTriLne 2165T.0L0yeTriLne 2165T.0L0yeTriLne 2100T.0L0yeTriLne 2122T.0L0yeTriLne 2155T.0L0yeTriLne 2145T.0L0yeTriLne www.galeatiyayinevi.com galeatiyayincilik gletiyayincilik galeati2017 Da Frogg ‘Rest of DFRGG’ Selim a.k.a. Da Frogg, bir diğer lakabı Müdür; yeraltı müzik camiasının en kült simalarından biri. Aynı zamanda âlemin sayılı reggae, dub, jungle, hiphop DJ’lerinden. Kimileri onu bir zamanlar Atlas Pasajı’ndaki Decoded adlı müzik dükkânından da bilir. İyi müziğe ömrünü adamış insanlar neslinin son örneklerinden. O da salgın günlerinde uzun zamandır üretip bir türlü yayımlamadığı kayıtları derleyenlerden; ama derleyip internete koymayanlardan. Da Frogg 1998’den bu yana solo ya da topluluklarla ürettiği bu kayıtları (emek sömürü olarak gördüğü) dijital platformlarda yayımlamak yerine, “Rest of DFRGG” adı altında güzelce paketleyerek bir flash bellekte paylaşmayı münasip görmüş. Paketin amatör ruhu yansıtan görünümünün nedeni, her bir paketi tek tek elle yapmış, görselini tasarlamış olması. Set (wav ve mp3 formatında) 200 küsur kayıttan oluşuyor. Daha ziyade reggae/dub odaklı ama içinde farklı birkaç iş var. İçlerinden “Steppin” dışındaki tüm kayıtlar sadece bu USB’nin içinde mevcut. Bu iş Da Frogg için sadece bir başlangıç. Bu serinin devamı aynı formatta olacak, meraklısı için elden (ya da sınırlı sayıda küçük dükkânda) elden ele dağıtılacak. Da Frogg ise hep kült idi, sonsuza kadar kült kalacak. ZenG ‘Zengbej’ (Sony Music Türkiye) Pek çok insan ZenG’yi kankası Slang (Asil) ile Tahribadı İsyan üyesi iken tanımıştı. Rap camiasının Zeytinburnu’ndan gelen bu yetenekli üyesi, ensesine taktığı güneş gözlüğü ile özdeşleşmiş, birkaç şarkısıyla, bilhassa ilk albümüne de aldığı “Delale” ile dijital platformları fethetmişti. Bu albümün gelişini müjdeleyen beş single vardı. Yenilerin eklenmesiyle ZenG’nin 11 şarkıdan oluşan ilk albümünün adı, Doğu Anadolu ozanları dengbej’den uyarlamış: “Zengbej.” Bu uyarlama (benzer biçimde kendi adı) ZenG’nin sözcüklerin fonetik yapılarıyla ustaca oynayabilme yeteneğinin göstergesi. Her şarkıda kendini gösteren bu özellik, ZenG’nin zekice kotarılmış flow’larına ve melodik yapının güçlenmesine katkıda bulunuyor. Yanı sıra albüm isminin işaret ettiği bir başka özellik ZenG’nin doğup büyüdüğü toprakların kültürüne duyguyu saygı. ZenG’nin muhiti geniş; Ati242, Khontkar, Asil, İsmail Tunçbilek ve Bayhan’ı konuk eden albümde altı çizilecek çok şarkı var ama siyasetten sanat dünyasına kadar geniş bir kalabalığa ayar veren “Suç İşleri Bakanı” biraz daha kalın olsun. Yol haritası iyi çizilmiş, ince düşünülmüş, belli bir çıtanın üzerinde kaydedilmiş bir çalışma “Zengbej”. İlk albüm için iyiden biraz daha iyi... [email protected] MEHTAP MERAL’DEN YENI TEKLI 2020 Yunus Nadi Şiir Ödülü’ne değer görülen sanatçı Mehtap Meral, “Bir Bahar Aşkısın” isimli yeni teklisini yayımladı. DMC etiketiyle müzikseverlerle buluşan, sözleri Aysel Gürel’e ait şarkının müziğine ise Banu Kırbağ imza attı. “Bir Bahar Aşkısın” şarkısını kadın duyarlılığıyla yazılmış bir şarkı olarak tanımlayan Meral “Bence aşka artık sadece kadınlar sahip çıkıyor. Bu şarkıyı da aşka sahip çıkan bütün kadınlara adıyorum” ifadelerini kullandı. İlk albümü “Aşk”ı 2011 yılında yayımlayan Meral, “Yana Yana” albümünün ardından iddialı şarkısı “Yanlışlar Kraliçesi” ile de adından söz ettirmişti. Milva yaşamını yitirdi İtalyan şarkıcı Milva, 81 yaşında hayatını kaybetti. Uzun süredir hastalıkla mücadele eden Milva, 17 Temmuz 1939 tarihinde doğmuştu. Gerçek adı Maria Ilva Biolcati olan ünlü şarkıcı İtalya’nın yanı sıra Almanya’da da popülerdi. Son albümünü 2010 yılında yayımlayan Milva, “La Rossa”, “La Pantera di Goro”, “La Cumparsita” gibi şarkılarıyla biliniyordu. Milva, müziğin yanı sıra tiyatro sahnesinde de boy gösteriyordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle