23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 2 NİSAN 2021 CUMA AYM’nin iddianameyi iadesinin ardından, HDP’den iktidar ortakları ve savcıya eleştiri: Birlikte suç işlediler HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu’ndan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Dede, HDP’nin kapatılmasına yönelik hazırlanan iddianamenin Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından oybirliği ile reddedilmesine ilişkin “İktidar ortakları ve sözcüleri, Yargıtay Cumhuriyet BaşsavSEFA UYAR cısı üzerinde baskı oluşturmak suretiyle adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu işledi; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nı da suça sürükledi. AYM, hem Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na hem de adil yargılamayı etkilemek isteyen siyasetçilere oldukça güzel bir cevap vermiş oldu” dedi. AYM, usul eksiklikleri nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından HDP’nin kapatılmasına yönelik hazırlanan iddianameyi, oybirliği ile iade etti. Kara‘TEHDIT ORTADAN KALKTI’ Dede, iddianamenin iade edilmesinin ardından takip edilecek yol haritasına ilişkin şunları söyledi: “HDP’den vazgeçmeyeceğimizi vurgulamıştık. Bizim açımızdan bir şey değişmiş değil. AYM’nin kararı ile HDP’nin siyasi yaşamına devam etmesinin önündeki tehdit ortadan kalkmış oldu. HDP yoluna devam edecek. HDP çatısı altında siyaset yapmaya devam edeceğiz.” rı Cumhuriyet’e değerlendiren HDP’li Dede, son ana kadar “basına sızdırılan iddianamenin gerçek olup olmadığında tereddüt ettiğini” belirterek, “Bu kadar eksiklik ve yanlışlıklarla dolu bir iddianamenin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın elinden çıkabileceğine inanmıyordum” dedi. İddianamelerde bulunması gereken temel unsurun, yöneltilen suçlamaların delillendirilmesi olduğunu vurgulayan Dede, iade gerekçelerinden birinin buna dayandırıldığını söyledi. “AYM, ‘İddianamede belirtilen hususlar, yapılan değerlendirmeler ve sunulan delillerle HDP’nin terör eylemlerinin odağı haline geldiği anlaşılamıyor, net değil. Hukuken buna ikna olmak mümkün değil’ diyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, HDP’nin odak haline geldiğini ispatlayacak deliller öne sürmediyse, aslında bir kapatma davası olamaz. Bu aynı zamanda işin esasıdır” ifadelerini kullandı. AYM’den güzel cevap AYM’nin kararının ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı “HDP’nin kapatılması kadar Anayasa Mahkemesi’nin de kapanması artık ertelenemez bir hedef olmalı” açıklamasını anımsatan Dede, Bahçeli’nin, “AYM’nin tüzel kişiliğini ve yargıçlarını aşağılayan beyanlarda bulunduğunu” söyledi. HDP’ye kapatma davası açılması konusunda “Bahçeli ile AKP ve MHP sözcülerinin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı üzerinde baskı oluşturduğunu” söyleyen Dede, şunları kaydetti: “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu yönlendirmelerin etkisinde kalarak alelacele bir iddianame hazırladı ve MHP’nin kongresinden bir gün önce adeta MHP’ye hediye eder gibi AYM’ye götürdü. Sonucu da ortada. İktidar ortakları ve sözcüleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı üzerinde baskı oluşturmak suretiyle adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu işledi. Diğer taraftan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nı da suça sürükledi. AYM, verdiği kararla hem Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na hem de adil yargılamayı etkilemek isteyen, çaba sarf eden siyasetçilere oldukça güzel bir cevap vermiş oldu.” l ANKARA TBMM BÜTÇESINDEN MILLETVEKILLERI IÇIN BASTIRILAN ÖZEL PULLARA MILYONLAR ÖDENDI Millet ekmek, vekil pul derdinde MUSTAFA ÇAKIR Milyonlarca emekçi ücretsiz izinde aylık 1431 TL ile geçinmeye çalışırken TBMM, PTT’ye 2020’de milletvekillerinin kişisel pul hizmetleri için tam 4.4 milyon TL ödedi. 191 milletvekili kişisel pul talebinde bulundu. Sadece bu yılın iki ayında 211 bin TL’ye yakın pul parası verildi. CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener’in soru önergesine yanıt veren TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, PTT ile TBMM Başkanlığı arasında “TBMM Milletvekili Posta Gönderileri ve Kişisel Pul Hizmetlerine Dair Sözleşme” imzalandığını bildirdi. TBMM Başkanlığı ile PTT arasında kişisel pul hizmetini de kapsamına alan ilk sözleşmenin 29 Aralık 2017 tarihinde imzalandığına işaret edilen yanıtta, 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren de sözleşmenin yürürlüğe konulduğu, her yıl 31 Aralık’ta yenilendiği ve güncellendiği bildirildi. Yanıtta, bu kapsamda son sözleşmenin 31 Aralık 2020 tarihinde imzalandığı belirtildi. Yanıta göre TBMM ile PTT arasında imzalanan sözleşme kapsamında 2020 yılında 191 milletvekilinin kişisel pul talebi karşılandı ve TBMM Başkanlığı bütçesinden sadece bu pulların bedeli ödendi. PTT’ye kişisel pul hizmetleri için 2020 yılında 4 milyon 425 bin 31 TL, 2021 yılının ocak ve şubat aylarını kapsayan dönem için de 210 bin 620 TL ödeme yapıldı. CHP’li Şener önergesinde, “Yıllardır kâr eden PTT’nin geçen yıl sebebi bilinmeyen nedenlerle zarar ettiği görülmektedir. Meclis bütçesinden PTT’ye aktarılan bu paranın PTT’nin zararlarını azaltma amacı var mıdır? Meclis Başkanlığı’nın PTT’nin zararlarını azaltma gibi bir görevi var mıdır” sorularını da yöneltmişti. Yanıtta bu sorulara, “Yapılan sözleşme gereğince PTT’ye alınan hizmetlerin karşılığı kadar ödeme yapılmaktadır. Soruda dile getirilen iddianın temellendirilmesi için TBMM’nin aldığı hizmet dışında, fazladan ve karşılıksız olarak ödeme yapmış olması gerekir. Ancak böyle bir durum mevzubahis değildir. Alınan hizmet karşılığı yapılan ödemeden ibaret olan para aktarımının ‘PTT’nin zararını azaltma’ olarak nitelendirilebilmesi mümkün değildir” karşılığı verildi. l ANKARA Kılıçdaroğlu yurttaşın borçlarını kapattı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen günlerde Bursa’da yaptığı esnaf ziyareti sırasında bir kasabın duvarında gördüğü veresiye fişlerini Bursa İl Başkanı İsmet Karaca aracılığıyla ödeyerek kapattı. 26 Mart’taki Bursa ziyaretinde Kılıçdaroğlu’na girdiği bir kasap dükkânında esnaf yurttaşların kırmızı et alamadığını ve tavuk bile satamadıklarını belirterek, “Son bir ayda 56 kez zamlanınca müşteriler 20 lira getiriyorlar, bir tane bütün piliç istiyorlar. 30 liradan aşağı bütün piliç yok. Biz de boş göndermemek için yarım tavuk parçalıyoruz. Mecburen veresiye de arttı” demişti. Kılıçdaroğlu, dün Bursa İl Başkanı İsmet Karaca’yı telefonla arayarak bu esnafın ziyaret edilmesini ve yurttaşların borcunun toptan kapatılmasını istedi. Bunun üzerine Emek Mahallesi’ne giden Karaca, toplumsal dayanışma örneği sergileyen esnafa Kemal Kılıçdaroğlu’nun selamlarını iletti ve hesaplattırdığı veresiye fişlerindeki toplam borcu Genel Başkan adına ödedi. Borç fişlerinde 7.5 lira, 12.5 lira ve hatta 2 lira gibi çok çok küçük rakamların bile yer aldığını belirten Karaca, “Vatandaş çorbalık tavuk boynu almış, 12 lira ama 10 lirasını ödeyebilmiş, 2 lirasını yazdırmış. Ödemeyi unutmayalım, haram olmasın diye not ettirmiş. Niyetimiz kimseyi rencide etmek değil. Bu veresiye defterini Genel Başkanımız adına ödedik. İnşallah bu zor günleri de hep beraber atlatacağız” diye konuştu. l İç Politika ATATÜRK ANISINA 1881 FIDAN ALDI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı “Yeşilin Başkenti” projesinden 1881 fidan satın aldı. Kılıçdaroğlu, sosyal medya adresinden yaptığı paylaşımda, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı etiketleyerek, “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mansur Yavaş’ın Milli Mücadele’nin karargâhı Ankara’da başlattığı ‘Yeşilin Başkenti’ projesinden 1881 adet fidan satın alıyorum. Dikilecek fidanlar Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve tüm istiklal kahramanlarımızın hatırasıyla büyüyecek” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet CHP’Lİ ÖZEL: Ülkeyi AKP’ye mahkum eden Bahçeli’dir HAREM SELAMLIK SINAV TRT, topu üniversiteye attı TRT, gazetemizin gündeme getirdiği “harem selamlık” sınav yapılmasına ilişkin sorumluluğun üniversitede olduğunu savundu. Cumhuriyet’in dün manşetten duyurduğu haberde, TRT’nin Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde gerçekleşen sınavında kadınların ve erkeklerin ayrı sınıflarda sınava girdiği belirtilmişti. TRT’den dün kurumsal bir açıklama yapıldı. Açıklamada, “Sınav düzeni ve soruları TRT kurumundan bağımsız olarak, Hacı Bayram Veli Üniversitesi yönetimince belirlenmiştir. Üniversiteye bağlı yerleşkeler ile aynı üniversiteye bağlı gözetmenler eşliğinde gerçekleştirilen sınava ilişkin şu ana kadar kurumumuza yansıyan herhangi bir şikâyet ve belge yoktur” denildi. Öte yandan CHP’li Gamze Akkuş İlgezdi, konuyu Meclis gündemine taşıyarak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. İlgezdi, “TRT yöneticileri bu gücü ‘yeni anayasa’ tartışmasından alıyor. Anlaşılan o ki yeni anayasa metni çoktan hazırlanmış ve laiklik ilkesi de çıkarılmış. Anayasal suç işleyen TRT yöneticilerine yasal işlem yapılacak mıdır?” sorusunu yöneltti. l ANKARA CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Meclis’te gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kapatılmasını teklif eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi eleştirerek, “Hiçbir partinin kapatılmasını doğru bulmayız. Hiçbir partinin kapatılmasına rıza göstermeyiz. Sayın Bahçeli, her istediğiniz olsun istiyorsunuz ya AYM’yi kapatırsanız, HDP’yi kim kapatacak” diye konuştu. Özel, MHP’nin AKP’ye desteğine yönelik, “AK Parti artık tek başına seçim kazanamayacak hale gelmişken, 24 Haziran’da baskın seçim yapıp ülkenin başına oturan Devlet Bahçeli’dir. Bugün çiftçinin, emeklinin, emekçinin, karnı aç uyuyanların sorumlusu Devlet Bahçeli’dir. Ülkeyi AK Parti’ye mahkum eden Devlet Bahçeli’dir” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet AKŞENER KONYA’DA Sayın Bahçeli’yi evine ESNAFI ZİYARET ETTİ: dönmeye davet ediyorum İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yurt gezileri kapsamında dün Konya’daydı. Burada Tuzlukçu Belediye Başkanı Nurettin Akbuğa’yı da ziyaret eden Akşener bölge esnafını gezerek, sorunları dinledi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi’nin kapatılması çağrısına ilişkin soruya, “Sayın Bahçeli’nin 2023’te Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan ettiği Sayın Erdoğan’ın ikinci defa seçilip seçilmeyeceği konusunda Türkiye’de hukukçular ikiye bölünmüş durumda. Böyle bir pozisyonda Bahçeli, cumhurAkşener esnafın sorunlarını dinledi. başkanı adayının üzülmesini istemediği için ne olur ne olmaz diye bugünden AYM’yi taşlamaya ve oklamaya başladı” yanıtını verdi. Bahçeli’ye ‘evine dön’ çağrısı da yapan Akşener, “Son hadiselere baktığımız zaman ben kendisinin bir yakın arkadaşının kız kardeşi olarak kendisini evine dönmeye davet ediyorum. Çok yorgun olduğunu anladım, evine dönmeye, biraz tefekküre ve evinde dinlenmeye davet ediyorum” ifadelerini kullandı. l İç Politika Geniş kalçalı ve çok memeli kadın tanrılar Evet, kadına şiddette erkekler kadar kadınların da suçu vardır. Ama hangi kadınların? Daha küçücük bir kız çocuğuyken bedeninden utanmayı öğrettiğiniz kadınların mı? Baba otoritesiyle korkuttuğunuz kadınların mı? Dini masallarla varlığını kökten kötülediğiniz kadınların mı? Evlilik öncesi cinsellikle ilgili hiçbir şey bilmemesi gerektiğini düşündüğünüz kadınların mı? Evlendikten sonra da yatakta kocalarının askeri olmasını öğütlediğiniz kadınların mı? Evet, kadınlar suçludur. Çünkü bu örgütlü kötülüğün içinden kendi kişiliklerini sağlıklı bir şekilde oluşturup isyan etmeleri çok zordur. Üniversitede okuyabilirler, politikaya girebilirler, Meclis kürsüsüne çıkıp fikir beyan edebilirler. Ama köklerindeki eğitim tabularla, ahlakla, yasaklarla onların dillerini ve kalplerini bağlar. Kadının suçu İşte ellerindeki tüm ayrıcalıklı olanaklara rağmen bunu yapamayan, yapmayan kadınlar gerçekten kadına şiddet konusunda erkekler kadar suçludurlar. Gerçeği bildikleri, bu gerçeği haykırabilecek yere geldikleri halde hâlâ sustukları için suçludurlar. O susan güçlü kadınlar... misal... onlar da her ay regl olurlar. Regl olmanın doğurganlığın doğal bir döngüsü olduğunu gayet iyi bilirler. Bir hastalık olmadığını da bilirler. Bir kirlenme olmadığını da bilirler. Kendilerinden bilirler... Ama o kürsülerden bunu dile getiremezler. Annelere “Yeter artık kız çocuklarınıza regl olmaktan utanmayı öğretmeyin!” diyemezler. Ya da “Hijyen için 1213 yaşından 5060 yaşına kadar her ay kullanmak zorunda olduğumuz malzemeleri devlet biz kadınlara ücretsiz sağlamak zorundadır” diye bangır bangır bağıramazlar. “Erkek çocuklarınızla kız çocuklarınızı eşitlik bilinci vererek büyütün. Erkeği evin reisi, kadını da onun himayesindeki korunmaya muhtaç ve sadece annelikle kutsanmış ikinci sınıf insan zannetmesinler” diye de haykıramazlar. Suç işte burada başlar. Başını toplumsal baskı yüzünden yerden kaldıramayan kadın, haklarını aramadığı, o feodal yapının bir parçası olarak hayatta kalmaya çalıştığı ve erkek şiddetinin bu şekilde yaygınlaşıp meşrulaşmasına olanak verdiği için suçlu değildir. İktidardaki eril şiddetin vitrinine kadar çıkmayı başaran... Ve o vitrinde kazan kaldırıp da eril şiddeti en tepeden başlayarak yerle yeksan edebilecek gücü ellerine geçirdikleri halde kullanmayan kadınlar suçludur. Kadının suskunluğu Sadece muhafazakâr partilerde ya da muhafazakâr çevrelerde değil... Aydın, ilerici, çağdaş bir dünyada da... Eğitim alabilmiş, ekonomik özgürlüğünü kazanmış ve bir birey olmayı başarmış olduğu halde... “Çocuğum, kocam, annem, babam, hısım, akraba, komşularım, mahalleli, esnaf, el âlem ne der” zırhını kuşanarak dilini ve aklını adaletsizlikle savaştan yana kullanabilecekken kullanmayan tüm kadınlar suçludur. Aslında konuşabilecek kadınların bile seslerini bir yere kadar çıkarabildiği bir dünyada başına geleni anladığı halde anlamamış gibi davranan tüm kadınlar suçludur. Kendi inandıkları dinin ve mezhebin ya da geleneklerin, göreneklerin, korkuların hapishanesinde... Toplumsal rollerle sakatlanmış bir kadınlığın ne olduğunu gayet iyi bildikleri halde celladına âşık bir zavallı gibi sindikleri yerden ancak kendilerine izin verildiği kadar konuşan kadınlar suçludur. Erkekler geniş kalçalı çok memeli kadın tanrıları bundan binlerce yıl önce canlı canlı toprağa gömdüler. Toplumun sindirdiği kadınlardan önce, toplumda sivrildiği halde hâlâ eril erki kutsayan bu suçlu kadınlara hatırlatmak gerekir Yani hanımlar! Sizin hemcinsiniz olan o en eski tanrılar hâlâ toprak altında canlılar... Ve hepsinin hâlâ çok geniş kalçaları ve çok sayıda memeleri var. ESKİ BAKAN TÜRK’TEN Demokratik hukuk BAHÇELİ’YE TEPKİ: devletine veda olur Eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kapatılması için çağrı yapmasına tepki göstererek, “Bu, demokratik hukuk devletine veda anlamına gelen vahim bir yanlış olur” dedi. Türk, Bahçeli’nin HDP’nin kapatılması davası üzerinden AYM’nin kapatılmasının “artık ertelenemez bir hedef olduğunu” söylemesine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamayı “hayret verici” olarak yorumlayan Türk, “Anayasa Mahkemesi HDP hakkında açılan davada anayasa ve yasalara uygun bir ‘iddianamenin iadesi’ kararı vermiştir. Esas hakkındaki karar, dosyadaki eksikler tamamlandığında verilecektir” dedi. Türk AYM’nin aldığı kararın, Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 52. maddesinin 2 ve 3. fıkralarındaki, “Siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin davalar, 5271 sayılı kanunun davanın mahiyetine uygun hükümleri uygulanmak suretiyle dosya üzerinden genel kurulca incelenir ve kesin karara bağlanır” ifadesine dayandığını vurguladı. Türk, “Anayasa Mahkemesi, bütün yargı organları gibi, bazen hatalı kararlar vermiş olsa da Türkiye’de demokratik hukuk devletinin kurumsal güvenceleri arasında ön sırada yer alan bir yüksek mahkemedir. Böyle bir yüksek mahkemenin kapatılması düşünülemez. Bu, demokratik hukuk devletine veda anlamına gelen vahim bir yanlış olur” uyarısı yaptı. l ANKARA/ Cumhuriyet AREA ARAŞTIRMA Millet İttifakı oy ŞİRKETİ’NİN ANKETİ: oranını artırıyor Area Araştırma’nın yaptığı ankete göre, HDP dışındaki Millet İttifakı’nın oy oranının Cumhur İttifakı’nı yakaladığı ortaya çıktı. Area Araştırma Şirketi tarafından İstanbul, Tekirdağ, İzmir, Bursa, Ankara, Adana, Kayseri, Samsun, Trabzon, Erzurum, Malatya ve Diyarbakır olmak üzere 12 büyükşehirde gerçekleştirilen anketin sonuçları açıklandı. “Bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz” yönündeki soruya ankete katılanların yüzde 35.1’i AKP yanıtı verirken, ortağı MHP ise yüzde 9.4 ile baraj altında kalıyor. Millet İttifakı partilerinden CHP yüzde 24 oy alırken, İYİ Parti’nin oy oranı ise yüzde 14 olarak çıkıyor. Ankette HDP’nin oyunun ise yüzde 12 olduğu görülüyor. Ankette Cumhur İttifakı’nın oy oranı toplamda yüzde 44.5 olurken, HDP’nin yüzde 12’lik oy oranı katılmadan Millet İttifakı’nın oy oranı ise yüzde 38.1 çıkıyor. Hükümetin ekonomi politikasının başarılı bulunup bulunmadığı yönündeki soruya ise ankete katılanların yüzde 64,2’si “başarısız” derken, yüzde 30,5’i ise “başarılı” bulduğunu söylüyor. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle