07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 2 NİSAN 2021 CUMA HABER TARİKAT EVİNE GİDEN TUĞAMİRAL SARI ‘SÖZLEŞMELİ SUBAY’ OLARAK BAŞLAMIŞ Talan düzeni ve Montreux AKP son günlerde iyice gemi azıya aldı. Ülkenin doğal kaynaklarını, Cumhuriyetin kazanımlarını, kültürel birikimlerimizi, toplumsal değerlerimizi yağmalama girişimleri baş döndürücü bir hız kazandı. Mahir Ünal şu sözleriyle olayı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyordu: Şimdiye kadar hazırlık aşamasındaydık, her şey asıl şimdi başlıyor. Başladı da gerçekten, İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı’nın kişisel kararıyla çekilindiğinin açıklanmasının yol açtığı tartışma çerçevesinde, nasıl olduysa oldu, Montreux Boğazlar Sözleşmesi de saldırıya uğrayan Cumhuriyet kazanımları arasında yerini aldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusal sınırlarının tümü üzerindeki egemenliğini sağlayarak Lozan’ın tamamlayıcısı konumunda olan Montreux’yü tartışma arenasının ortasına atmak onuru TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a ait. Sayın Şentop’un bu başarısı az buz şey değil. Doğrusu bir gün hiç kimse, TBMM başkanının, cumhurbaşkanının tek başına bir kararla Türkiye’yi Montreux Boğazlar Sözleşmesi’nden çıkarabileceği hususunu tartışma konusu yapabileceğini düşleyemezdi bile... Gerçi Sayın Şentop, yanlış anlaşıldığını söylüyor ama yine de Montreux söz konusu olduğu zaman daha dikkatli konuşması gerekirdi. HHH İkinci Dünya Savaşı’nın arifesinde, birçok koşulun bir araya gelmesiyle elverişli bir ortamın oluştuğunu gören Türkiye’nin girişimiyle imzalanan 1936 Montreux Boğazlar Sözleşmesi’nin en özgün yanı Boğazlar’dan geçişi düzenlerken, Karadeniz’e kıyısı olan ve olmayan devletler ayırımı yaparak birincilere, ikincilere tanınmayan bazı haklar tanımasıdır. Sözleşme bu yönüyle, imzalandığından bu yana Karadeniz’in bir barış denizi olarak gerginliklerin dışında kalmasını sağlamışsa da her zaman ABD’nin tepkisini çekmiştir. Bu durum, bütün denizlerin açık deniz olması ve her yerde seyrüsefer serbestisinin geçerli olmasını öngören ABD dış politikasının doğal bir sonucudur. Zamanla bu temel ilkenin yanı sıra Sam Amca’nın Kafkaslar’da ve Karadeniz Bölgesi’ndeki emelleri de büyüyünce, Washington’un Montreux’den şikâyetleri de artmaya başlamıştı. Ama ABD sözleşmeye taraf olmadığı için normal feshi ihbar sürecini işletmek olanağına da sahip değildi. Buna karşılık, ABD bir yandan her fırsatta bu hoşnutsuzluğunu belli etmekte, öte yandan da feshi ihbar sürecini başlatma hakkına sahip ülkelerle dirsek temasını sürdürmekteydi. Bu durum, toprakları üzerinde tam egemenlik hakkını sağladığı için Montreux’yü Lozan’ın tamamlayıcısı ve kendi varlığının tapusu oarak gören Türkiye’yi endişelendiriyordu. Montrex’nün tartışma konusu edilmesini hiç istemeyen Türkiye, Boğazlar’dan deniz trafiğinin tehlikeli bir şekilde arttığı dönemde, 18 Kasım 1979’da meydana gelen ve bütün İstanbul’u saracak bir yangına yol açmanın eşiğinden dönülmesine kadar varan vahim Independenta tanker yangını sırasında bile Ankara’nın Montreux’nün masaya gelmesinden çekindiği için sözleşmenin güvenlikle ilgili hususlarının gözden geçirilmesi talebinde bile bulunmadığı bilinmektedir. HHH AKP iktidar olunca Cumhuriyetin her kavramı, her kazanımı tartışma konusu edilirken Kanal İstanbul’la birlikte Montreux de üstelik de yanlış bir bağlamda masaya kondu. Son gelişmeler üzerine artık Montreux de bir tartışma konusudur. Olayı bu hale getiren AKP’dir. Son günlerin kamuoyunu işgal eden konularına bir bakın, hepsinin çekişme konusu edilmesinde AKP’nin parmağını göreceksiniz. Çünkü, sorunu çözmek durumunda olması gereken AKP, bir çözüm makamı olmanın tersine anlaşmazlığın çıkma nedenidir. Bakın kadına şiddeti önlemek için imzalanan İstanbul Sözleşmesi’ne! Orada da sorunun çıkmasının nedeninin çözüm mercii olması gereken AKP’nin kadın konusundaki çağdışı kafa yapısının etken olduğunu göreceksiniz. Yavaş: Kredi kullandığımı ispatlasınlar istifa ederim Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı. Yavaş, kredi kullanma hakkı olarak aldığı 3 milyar TL’yi nereye kullandığına ilişkin soruya “Kredi çekme iznini aldım ama kullanmadım. 1 kuruş kredi kullanmadığımı belirttim. 3 milyar kredi kullandığım ispatlansın hemen belediyeyi bırakırım. Kredi kullanma yetkisini, pandemi dönemi var, neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz diye aldık” yanıtını verdi. Anka Park’ta 4’te 1 fiyat çıktı Anka Park’taki yolsuzluk iddialarına ilişkin ise Yavaş “İnternet sitesinden heykelleri veren firmaya sorduk, belediyeye fatura edilenin dörtte biri çıktı. Savcılığa intikal ettiriyoruz, sonrası yargının işi” dedi. ABB’nin sosyal yardım kartlarıyla en çok çikolata alındığını kaydeden Yavaş, “O ailelere ayrıca çikolata göndereceğiz” dedi. “Cumhurbaşkanı adayı olacak mısın” sorusunu Yavaş, “Adının geçmesi insanın nefsini okşayan bir olay. Onun haricinde böyle bir hedefim yok. Böyle de bir gündem yok” şeklinde yanıtladı. l Haber Merkezi TSK içinde lakabı ‘Hoca efendi’ Makam arabasıyla gittiği bir tarikat evinde, askeri üniforması üzerindeki sarık ve cüppe ile fotoğraflarının ortaya çıkmasının ardından hakkında Milli Savunma Bakanlığı (MSB) tarafından inceleme başlatılan Deniz İkmal Komutanı Tuğamiral Mehmet Sarı’nın Deniz Harp Okulu mezunu olmadığı belirlendi. Mehmet Sarı’nın, sivil üniversiteyi bitirdikten sonra mühendis kadrosundan “sözleşmeli subay” olarak istihdam edilmek üzere Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na alındığı saptandı. Sarı’nın, “sözleşmeli subay” kadrosunda olduğu için Harp Akademisi’ne gitme, dolayısıyla general ve amirallik için gerekli olan “kurmay” olma, albaylıktan daha üst bir rütbeye yükselme hakkı da bulunmuyordu. Ancak 15 Temmuz sonrası düzenlenen bir kararname ile astsubaylıktan subaylığı geçenler dahil, akademiye gidip kurmay olma koşulu aranmaksızın tüm subaylara Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararıyla generalamiral olma olanağı tanındı. Tekkede sarık ve cüppe ile fotoğrafları yayımlanan Sarı, bu düzenleme ile karacılarda alay komutanlığı ile eşdeğer bağımsız bir görev olan filotilla komutanlığına getirildi. Kurmaylık hakkı tanındı ve Harp Akademisi’ni bitirmiş kurmay subaylar YAŞ’ta emekli edilirken aynı YAŞ kararları ile amiralliğe yükseltildi. Sarı’nın TSK içindeki lakabının da “Hoca efendi” olduğu ileri sürülüyor. 5 Ağustos 2020’de Resmi Gazete’de yayımlanan YAŞ kararı uyarınca Tersaneler Genel Müdür Yardımcısı olan Sarı, Deniz İkmal Komutanlığı’na atanmıştı. Sarı’nın görev yaptığı Deniz Kuvvetleri, 2000’li yıllar boyunca FETÖ’nün en çok hedef aldığı kurumlardan birisi oldu. Ergenekon benzeri davalarla birçok denizci subayastsubay kurumdan tasfiye edildi. Kuvvetler göz önüne alındığında en çok personel kıyımının uygulandığı kuvet burası oldu. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ’cülerin kurumdan ihracı nedeniyle Deniz Kuvvetleri’nde amiral ve komutan sıkıntısı yaşandı. l ANKARA Meclis Başkanlık Divanı, TBMM Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında toplandı İktidarın içtüzük oyunu ŞENTOP’TAN ÖZEL’E: PIŞMAN EDERIM Şentop TBMM Başkanı Mustafa Şentop, itirazın Meclis Başkanlık Divanı toplantısında ele alındığını belirterek benzer örneklerin daha önce de yaşandığını söyledi. Şentop, “İçtüzüğün 13. maddesine göre, Başkanlık Divanı’na bir itiraz yapma hakkı var” dedi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’e de yanıt veren Şentop, “Bazı grup başkanvekillerinin açıklamalarını da gördüm. ‘Meclis Başkanı koşarak gelmiş, boncuk boncuk terliyor’ falan. Evet, ben bir sıkıntı olduğunu gördüm. Bunu fark ettiğim anda koşa koşa giderim. Meclis Başkanı olarak daha fazla seviyeyi düşürmek istemem ama bu işi çok da iyi yapabileceğimi burada ifade etmek isterim. Pişman ederim” ifadelerini kullandı. l ANKARA Reddedilen teklif yeniden TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün muhalefetin oyları ile reddedilen, ‘“Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması” ile ilgili yasa teklifinin yeniden görüşülmesine ilişkin TBMM Başkanlık Tezkeresi oyçokluğu ile kabul edildi. Teklif 6 Nisan Salı günü oylanacak. AKP Grubu’nun TBMM Başkanlığı’na yaptığı itiraz, Başkanlık Divanı’nda görüşüldü. Mustafa Şentop başkanlığında gerçekleşen toplantının ardından ‘Oylamanın yeniden yapılmasına yönelik’ Başkanlık Tezkeresi, TBMM Genel Kurulu’na geldi. Oturumda, oylama öncesi tartışmalar yaşandı. İYİ Partili Dursun Müsavat Dervişoğlu, “Yarın yine beğenmediğiniz bir sonuç ortaya çıktığında nasılsa çoğunluk bizde diyerek alınan kararı iptal ettirmenin yollarını mı arayacaksınız? O halde TBMM neden var? Kararları istediğiniz gibi tek başınıza alma niyetiniz varsa, kusura bakmayın, biz buradayız ve buna asla müsaade etmeyeceğiz” dedi. MHP’li Levent Bülbül ise önceki günkü oylamaya itiraz ettiklerini ancak Meclis Başkanvekili’nin itirazlarını dinlemediğini söyledi. CHP’li Özgür Özel de Meclis Başkanı Şentop’un kendisini hedef alarak yaptığı, “Pişman ederim” açıklamasına yanıt verdi. Özel, “Sayın Başkanın makamı pişman etme değil, adalet dağıtma makamıdır, tarafsızlık makamıdır. Beni perişan edecek adam önce kendi durumuna bakacak, yeminine sadık olacak, ondan sonra meydan okuyacak” dedi. AKP’li Cahit Özkan da “Bakınız, burada dün milli iradenin alaşağı edilmesi, Meclis İçtüzüğü’nün yok sayılması, bir tertiple bunun tezgâhlanması suçüstü haliyle karşılaşmıştır” savunmasını yaptı. Dervişoğlu: Oh! Oh! Oh Karşılıklı laf atışmalarının ardından tekrar söz alan İYİ Partili Dervişoğlu, AKP’li vekillere seslenerek, “Burada olsaydınız da oy atsaydınız laf atmak yerine! Daha iyi değil miydi? Siz dün öyle bir gol yediniz ki yani Rüştü’yü futbola başlatsanız kalenizden çıkaramazsınız. Sizleri o sıcak koltuklarınızdan kaldırıp TBMM’nin çatısı altında buluşturduk ya, alıştığınız bir üslupla size söyleyeceğim: Oh! Oh! Oh” dedi. Tartışmaların ardından Meclis Başkanvekili Haydar Akar, “Dün de İçtüzük’e ve Anayasa’ya uygun hareket ederek aynen şimdi, bu tezkereyi Başkanvekili olarak işlemden kaldırmak gibi bir yetkim bulunmamaktadır. Bu nedenle tezkereyi işleme alacağım çünkü tüzük ve anayasa bunu emrediyor” ifadelerini kullanarak Başkanlık Tezkeresi’ni okuttu. SEÇER VE YAVAŞ’IN SOHBETI TÜM BELEDIYELERDE ÖRNEK UYGULAMAYI GÜNDEME GETIRDI Ortak aklın ‘tasarrufu’ SERTAÇ EŞ Yıllar öncesiydi, CHP’li Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ile sohbet ediyorduk. Birden ayağa kalktı ve bir şeyler aramaya başladı. Sonra özel kaleme doğru “Nerede?” diye seslendi. Özel kalemden koştular, Yaşar’ın aradığı dosyayı getirdiler. Yaşar dosyayı açtı, anlatmaya başladı: “Belediyenin fen işlerinde harcanan akaryakıtı yarı yarıya azalttım.” Nasıl yaptığını sorunca sürdürdü: “Sabah fen işlerinden çıkan bütün araçların mesai saatlerinde kullanabileceğinin üzerinde yakıt almasını yasakladım. Neredeyse sarfiyat yarı yarıya düştü...” Yavaş’ın alçakgönüllülüğü Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın televizyonda Mersin’den örnek aldığı uygulamadan söz ettiği sırada Fethi Yaşar’ın anlattığımız anısı aklımıza geldi. Yavaş, olumlu örneklere atfettiği değeri çekinmeden ortaya koydu. Kamuoyunun dikkatinde olan insanların açık yürekliliğine sık rastlamıyoruz. Öğrendiğimize göre CHP’li büyükşehir belediye başkanlarının bir toplantısında Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, kurumunun akaryakıt faturasını nasıl azalttığını anlatır. Yavaş, sohbet sırasında konunun yöntemiyle ilgili de bilgi edinir. Ankara’ya dönüşünde bürokratlarını çağırır. Belediyenin tüm birimleriyle ortaklaşa akaryakıt ihalesi yapılmasını, bu yöntemle ciddi bir tasarruf sağlanabileceğini söyler. Bürokratlardan ilk önce, “Olmaz” tepkisi yükselir. Bu sefer Yavaş, ilgili mevzuatı bürokratlara anlatır. Gelinen noktada Ankara Büyükşehir Belediyesi akaryakıta yüzde 10’un üzerinde daha az kaynak ayırıyor. Seçer: Lisans aldık Yavaş’ın açıklamalarının ardından Seçer’i aradık. “Bizim gibi belediyelerin akaryakıt tüketimi büyük. 150 milyon TL’lik bir tüketim” diye söze başladı. Normal koşullarda yapılan ihalelere ortalama akaryakıt bayileri katılıyormuş ve bunların yapacağı indirimler de yüzde 1’in ötesine geçmiyormuş. Önceki yönetim hep yüzde 1 kırımla akaryakıt ihtiyacını karşılamış. Araştırmanın ardından, büyük firmaların ihaleye girebilmesi durumunda indirimlerin daha da artacağı konusunda fikir gelişmiş. Bunun üzerine belediye, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu’ndan (EPDK) lisans almış. Bilinen büyük firmalar ihaleye girmiş ve indirim bir yıl öncekine göre 13 kat artmış. Seçer şöyle anlatıyor: “Daha önce 150 milyon TL’lik ihalede en fazla 1.5 milyon TL’lik indirim alınabilmiş. Bu yöntemle kırım oranı geçen yıl yüzde 13.4 düzeyine yükseldi. Yani 20 milyon TL gibi bir indirimle akaryakıt ihalesini bitirmiş olduk. Oradan gelen kazancı salgın döneminde yardımlara ayırdık. 60 bin yardım kolisi dağıtmayı planlamıştık, bu miktar 170 bin koliye çıktı.” Seçer’e kendisinin de diğer belediye başkanlarından örnek aldığı konu olup olmadığını sorduk, yanıtı şöyle: “Olmaz olur mu? Yılmaz Hocamızdan örnek alıyoruz bazı şeyleri. Hukuki meselelerde Ankara’dan destek alıyoruz. Kent merkezini yeniliyoruz, İzmir’in, İstanbul’un deneyimlerinden faydalanıyoruz, zaten onların firması kazandı.” Bu dayanışma örnek olmalı. Salgın ve ekonomik kriz nedeniyle ortak akla herkesin ihtiyacı var. l ANKARA “Güvenlik soruşturması” yasasının reddedilmesini hazmedemeyen iktidarın yasayı yeniden oylatma girişimlerine karşı muhalefetten sert tepki geldi. CHP, HDP ve İYİ Parti grup başkanvekilleri, girişimin hukuksuz olduğunu açıkladı. TBMM Genel Kurulu’nda, kamuya ilk kez atanacaklar için güvenlik soruşturyarak takip edilecek yolu kararlaştırır” hükmünü devreye sokmaya çalıştığını ifade eden Özel, ması öngören kanun teklifinin Başkanlık Divanı toplantısının önceki gün muhalefetin oyla“hukuksuz, anayasa ve içtüzürıyla reddedilmesi üzerine ikti ğe aykırı olduğunu” vurguladı. darın, teklifin yeniden görüşül Özel, “Vatandaşlarımızın gözümesi için yaptığı girişimler tep nün önünde bu, oyunbozanlıkki çekti. Meclis Başkanlık Diva tır, mızıkçılıktır. Bu, İstanbul senı, dün Meclis Başkanı Mustafa çimindeki durumdur. Cumhur Şentop başkanlığında toplanır İttifakı’nın, AK Parti’nin arzuken muhalefetin grup başkanve halcisi, bu içtüzüğü bir kez dakilleri Meclis’te basın toplantı ha ayaklar altına almaya niyetsı düzenleyerek sert lenmiş. Anayasal denetim eleştirilerde bulundu. altındadır. Bunu yapmaCHP Grup Başkanveya kalkarlarsa eylemli içkili Özgür Özel yaşatüzük ihlalinden Anayasa nanları, “OlağanüsMahkemesi’ne gideriz” detü bir gün yaşıyoruz” di. Özel, AKP’li milletvekildiye nitelerken, HDP lerinin de “anayasayı çiğGrup Başkanvekili nemeye alet olmak istemeMeral Danış Beştaş, diklerini” belirterek “Sonu“Meclis’te tarihi ancu değiştirmek için toplanlar yaşanıyor” ifadesini kullandı. İYİ Partili Özgür Özel tı yapıyor. Yazıklar olsun” diye konuştu. Grup Başkanvekili Musavat Dervişoğlu da içtüzüğü hatırlattı. ‘Demokrasiyle Anayasa Mahkemesi tarafın bağdaşmaz’ dan iptal edilen “güvenlik soruşturması” AKP ve MHP tarafından 9 ay sonra yeniden Meclis’e getirildi. Yasa önerisi önceki gün muhalefetin oylarıyla reddedildi. Ancak iktidar Meclis’te kanunun yeniden görüşülmesi yönünde girişimlerde bulundu. Meclis Başkanlık Divanı dün Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un başkanlığında toplandı. Partilerin grup başkanvekilleri, toplantıya sert tepki gösterdi. İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu da içtüzüğün 81. maddesindeki “Maddelerine geçilmesi veya tümü kabul edilmeyen kanun teklifleri, Genel Kurulca reddedilmiş olur” hükmünü anımsattı. Dervişoğlu, “Beğenmediğiniz parlamento kararlarını, milletvekillerinin iradesini yok sayarak değiştirme‘Toplantı hukuksuz’ Muhalefetin Meclis İçtüzüğü’nden kaynaklı tüm haklarını kullandıklarını vurgulayan Özel, AKP grubunun ise “yoklama istendiğinde Çin ordusu gibi geldiklerini, müzakerelere geçildiğinde çil yavrusu gibi dağıldıklarını” söyledi. İçtüzüğe göre maddelerine geçilmeye çalışmak, bunun Dervişoğlu yol ve yöntemlerini aramak demokrasi ile bağdaşmayan bir durumdur” dedi. Dervişoğlu, “AK Parti grubunun içerisinde, kanun teklifinin bu şekilde yasalaşmasından rahatsızlık duyan milletvekillerinin mi olduğu sorusu, zihnimizi tırmalamaktadır” dedi. si kabul edilmeyen yasa teklifi ‘Kâtip üyelerin nin bir yıl süreyle TBMM’ye ge itirazı yok’ tirilemeyeceğine dikkat çeken Özel, iktidar tarafından TBMM Başkanvekili Haydar Akar’a, önceki gün Genel Kurul’a verilen ara sırasında yasayı bir kez daha oylatması için baskı yapıldığına dikkat çekti. Özel, “Meclis Başkanı koşa koşa geldi. Boncuk boncuk terlemiş. ‘Ben başkanım, Haydar Bey senin yerine ben yöneteceğim... Maç hakeHDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise başkanlık divanının iki kâtip üye bir de başkanvekilinden oluştuğunu belirterek söz konusu oylamada iki kâtip üyenin de hiçbir itirazının olmadığına dikkat çekti. Beştaş, “oylama sonucunun sabit, net ve resmi olduğunu” dile getirdi. Beştaş, “Dünkü (önceki günkü) oylamada muhalefet partilerinin demokratik iradesi açıkça galip gelmiştir. mi böyle değişir mi?” Şu anda AKP ve MHP, mızıkifadelerini kullançılık, oyunbozanlık yapıyor, dı. Şentop’un, Meclis Başkanlık Divanı’nı Meral D. Beştaş oyunun kurallarını reddediyor. Kendi aleyhine bir sonuç toplayarak önceki günkü işlem çıktığı için demokrasinin gehakkında içtüzükteki, “Yanlış reği olan bu iradeyi kabul etmiyor lık birleşimden sonra anlaşılır ve etmemekte direniyor” diye kosa, Meclis Başkanı divanı topla nuştu. l ANKARA/Cumhuriyet Kılıçdaroğlu: Meclis’i sabote ettiler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, oylamanın yenilenmesine yönelik sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: “Normalde bir yıl süreyle aynı kanun teklifinin görüşülmemesi lazım ama Saray’dan talimat geldi. Talimat üzerine bunlar derhal toplandılar, yeniden görüşülmesine karar verdiler ve Meclis’i sabote ettiler. Bir zorbanın talebi, TBMM’nin iradesine gölge düşürdü. Bunu reddediyoruz, reddedeceğiz. Önümüzdeki süreçte sandık gelecek ve biz bunlara dersini vereceğiz. Demokratik yollarla dersini vereceğiz. Bu ülkeye demokrasiyi, hakkı, hukuku ve adaleti getireceğiz. Hiç endişelenmeyin. Birlik olacağız, beraber olacağız, TBMM’de birisinin milletvekilleri değil, halkın milletvekilleri olacak. Bunu yapacağız.” l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle