25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 NİSAN 2021 CUMA HER 20 DAKİKADA BİR ÇOCUK OTİZM TANISI ALIYOR Bugün her yer MAVI GALATA KULESİ İSTANBUL KÖMÜR ILK KEZ DEVRE DIŞI Dünyanın önde gelen dokuz büyük Çok Taraflı Kal tırımlarına en az 12 milyon dolar finansman sağladığını ortaya koydu. Buna karşın kınma Bankası’nın proje finansmanı verilerinin değerlendirildiği rapor yayımladı. fosil yakıtlara 3 milyar dolar finansman sağlanıyor. 2020 yılının, ilk kez çok taraflı Rapor, pandeminin başlangıcından bu yana kalkınma bankalarının temiz enerji ya kalkınma bankalarının kömüre proje finansmanı aktarmadığı yıl olduğu görülüyor. eposta: hazal.ocak@cumhuriyet.com.tr Saros Körfezi’nde çalışmalar yargı sürecini beklemiyor, yurttaşlara tutanak imzalatıldı Şikâyet önleyen tutanak BOTAŞ’ın Edirne Keşan’da Gökçetepe ve Sazlıdere köyleri arasında mahkeme sürecine karşın devam eden doğalgaz taşıma ve yükleme limanı gemi iskelesi (FSRU Liman ve Boru Hattı) projesi için bölgede arsa sahibi bazı yurttaşlara şikâyeti önleyen tutanak imzalatıldığı ortaya çıktı. Bölge sakinleri ise çalışmaları hızlanan projeye tepki gösterdi. BOTAŞ, Saros Körfezi’ne doğalgaz taşıyacak gemiler için yaklaşık 270 metre uzunluğunda bir iskele dolgu platformu ve kara boru hattı inşa ediyor. Proje, yargı süreci ve bölge sakinlerinin itirazlarına karşın devam ediyor. Geçen ayın başında bazı arsa sahibi yurttaşlara projenin yüklenici firması tarafından tutanak imzalatıldı. Tutanakta özetle “yapımı devam eden proje kapsamında Keşan’na bağlı SazlıdeÇEVRE re köyünde 16 parselden geçecek olan boru hattı ve servis yolu çalışmalarından dolayı arsada iki yıl içerisinde doğacak zarar karşılanmış olup arsa sahipleri açısından herhangi bir şikâyet gerektirecek durum kalmamıştır. İki yıl sonra, oluşturulan servis yolu kaldırılacak ve arsa eski halinde sahiplerine teslim edilecektir” denildi. ‘Zarar veriliyor’ Tutanağı ve proje çalışmalarını gündeme getiren Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz, “Saros Körfezi FSRU limanı projesinde, BOTAŞ şirketinin hukuksuzluğu, yasa tanımazlığı ve keyfiyeti katlanarak devam ediyor. Yargı kararını beklemeden, bilim insanlarının karşı görüşlerine rağmen çevreyi geri döndürülemez bir şekilde talan ederek, inşaatı hızla ilerletiyorlar” dedi. Sazlıdere köyü yolu üzerindeki şantiyeden inşaat alanına gitmek üzere Kara boru hattına paralel 1520 metre genişliğinde yol yapıldığını söyleyen Karagöz, “Yapılan yol ile tarım arazileri ve orman alanlarına geri dönüşü mümkün olmayacak zararlar verilmiş ve veriliyor. Arazi sahiplerine, inşaatın tamamlaması hedeflenen iki yıllık süre için herhangi bir tebligat yapılmadan ve acil kamulaştırma kararı olmadan işgal edilen ve büyük zararlar verilen yerler için kendilerine bir miktar bedel ödeneceğine dair düzenlenen beş satırlık tutanağa imzalar attırılıyor. BOTAŞ’ın iki yıl sonra yol yapımında kullandığı ve büyük zararlar verdiği arazileri eski haline nasıl döndüreceği tam bir muammadır. Çünkü yol geçirme amaçlı işgal ettiği verimli tarım arazilerinin üzerindeki verimli toprağı sıyırmadığı ve saklamadığı görülmektedir” diye konuştu. DEĞERİNİN ÇOK ALTINDA... Bölgede arazi sahibi Mehmet Zeybek de proje çalışmalarının son hız devam ettiğine ve çalışmalardan rahatsız olduğuna dikkat çekti. Zeybek, “Benim tarlama kamulaştırma yapıldı ve yol geçti. Acele kamulaştırmadan hesabıma yatan parayı itiraz edip almadım çünkü değerinin çok çok altında fiyat biçtiler” dedi. MASAL ŞATOSU ESKİŞEHİR FİGEN ATALAY 2Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü’nde, Türkiye’de de otizm farkındalığı için mavi ışık yakılacak. Bu özel gün için insanlar mavi giyecek ve sosyal medya hesapları üzerinden #otizmemaviışıkyak etiketi ile otizmle ilgili mesajlar vererek “otizmin farkında, onların yanında” olduklarını gösterecek. Mavi Işık Yak Kampanyası’nın Türkiye elçisi olan Tohum Otizm Vakfı’nın çağrısı ile 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü başta olmak üzere, İzmir Saat Kulesi, Masal Şatosu, Diyarbakır’da Surlar, Amasya Kalesi gibi birçok yapı Aydınlatma Gereçleri İmalatçıları Derneği (AGİD) üyelerinin katkılarıyla mavi ışıkla aydınlatılacak. Nisan ayı boyunca dünyanın gündeminde olacak otizmin, görülme sıklığı, günümüzde çok büyük bir hızla artıyor. Doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk üç yılında fark edilen karmaşık bir nörogelişimsel farklılık olarak nitelendiriliyor otizm. Çocuğun çevresi ile yeterli sosyal ilişkiler kuramaması, dililetişim alanında belirgin gelişimsel sorunlar göstermesi ve takıntılı davranış biçimlerine sahip olması ile tanımlanıyor. Bilimsel araştırmalar, erken tanı ve doğru bir eğitim yöntemi ile yoğun olarak eğitim alan çocukların yaklaşık yüzde 50’sinde otizmin belirtilerinin kontrol altına alınabildiğini, gelişim sağlanabildiğini, hatta bazı otizmli çocukların ergenlik yaşına geldiklerinde diğer arkadaşlarından farkı kalmadığını gösteriyor. Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Suat Kardaş, “Günümüzde her 54 çocuktan 1’i otizm riski ile doğuyor. Otizmli çocuklarımıza ve gençlerimize ışık olmak isteyen herkesi, otizmi gündeme taşıyarak Türkiye’nin otizme bakışının dönüşmesine, otizmli bireylerin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunmaya ve sosyal medya paylaşımları ile kampanyaya destek vermeye davet ediyoruz” dedi. OTİZMİN BELİRTİLERİ l Göz teması kuramama. l İsmi söylendiğinde dönüp bakmama. l Dönen nesnelere karşı aşırı ilgi duyma. l Sallanmak, parmak uçlarında yürümek gibi hareketlere sahip olmak. l Yaşıtlarının oyunlarına ilgi duymama. l İşaretparmağını kullanarak istediği şeyi gösterememe. l Takıntılı davranışlar sergileme. l Konuşmada gerilik. ÇARE YOĞUN EĞİTİM l Otizmin günümüzde bilinen tek çaresi erken tanı, yoğun ve sürekli eğitim. l Dış görünüşleri diğer çocuklardan farklı değildir. l Her çeşit toplumda, farklı coğrafyalarda, ırkta ve ailede rastlanmaktadır. l Otizmin erkek çocuklarındaki yaygınlığı, kızlardan 4 kat fazladır. l Otizm tanısını çocuk ve ergen psikiyatrları koyabilir. 1200 YILLIK REKOR Japonya’dan tüm dünyaya baharın müjdecisi olarak yayılan kiraz çiçekleri, bu yıl Kyoto’da 26 Mart’ta açtı. Kiraz çiçeklerinin 1200 yıldır ilk kez bu kadar erken açtığı belirtildi. Kyoto’da bundan önce en erken sakura açma tarihi 27 Mart 1409 olarak kayıtlara geçmişti. Bilim insanları, kiraz çiçekleri gibi türlerin erken çiçeklenmesinin küresel ısınmanın göstergeleri olduğuna işaret ediyor. Kyoto’daki kiraz çiçeklerinin açmasıyla ilgili 1200 yıldır kayıt tutulduğuna dikkat çeken Osaka Şehir Üniversitesi Çevre Bilimleri Profesörü Yasuyuki Aono, çiçek açma tarihinin giderek daha erkene kaymasının iklim kriziyle bağlantılı olduğunu söyledi. Aono, “Hava sıcaklığı yükseldikçe çiçeklenmenin başlaması da daha erken oluyor” dedi. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün derlediği verilerden Ocak 2021’de yayımladığı rapora göre, 2020, en yüksek küresel hava sıcaklıklarının yaşandığı yıl olurken, gelmiş geçmiş en sıcak yıl olarak kaydedilen 2016’yı da geçti. Osaka Üniversitesi’nin elindeki veriler, Kyoto’daki imparatorluk sarayının kayıtlarından ortaçağda tutulan günlüklere kadar uzanıyor. Bitmeyen talan Orman Yasası’nın AKP döneminde 40’a yakın değişikliğe uğradığını belirten Tarım Ormanİş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, “Türkiye ormanları, bir ihanet şirketi tarafından yönetiliyor” dedi. MİRAY ÖZBİLEK Türkiye’de AKP iktidarının son 8 yılında, ormanlık alanların 334 bin 35 hektarlık kısmı “kamu yararı” gerekçe gösterilerek maden, enerji ve turizm gibi faaliyetler için özel teşebbüslerin kullanımına açıldı. Bugün ise ormancılık dışı amaçlar için kullanılan alanlar 739 bin hektara ulaştı. Çoğu 49 yıllığına kiralanan alanlar, uğradıkları tahribat sonrası orman olma özelliğini yitirmesine rağmen; kağıt üstünde hâlâ ormanlık alan olarak görünmeye devam etti. Bahsedilenden çok daha fazla alanın talan edildiğini söyleyen Tarım Ormanİş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, “Geldikleri gün aslında orman alanlarına göz diktiler. 1956 yılında yasalaşan 6831 sayılı Orman Kanunu, AKP iktidarına kadar 12 kez değişikliğe uğrarken, AKP döneminde yaklaşık 40’a yakın değişikliğe uğradı. AKP döneminde yapılan değişikliklerin tamamı, orman alanlarının amaç dışı kullanımı ve orman varlığının yandaşa peşkeş çekilmesine yöneliktir” dedi. Orman Yasası’na tabi Ek 16’ncı maddenin, 2018 yılında 7139 sayılı değişiklikle gündeme geldiğini belirten Durmuş, “Ek 16’ncı maddeye dayanarak ormanların amaç dışı kullanılmasının önü açıldı” dedi. ‘Yerine gelmez’ Yangının yarattığı tahribatın, orman alanlarının amaç dışı kullanılmasına izin veren uygulamalardan daha az tehlikeli olduğunu söyleyen Durmuş, “Esas tahribat, çokuluslu şirketlerin madenlerine verilen izinlerdir. Bu tahribat, 300 yılda yerine gelmez. Ama yanan bir alan bir yılda kendiliğinden fidanı üretir” diye konuştu. Durmuş, “Dünya ölçeğinde dövizin yükselmesi ve Türk Lirası’nın değer kaybı, Türkiye’yi ucuz orman ürünü cenneti haline getirdi. Çokuluslu şirketler, hammadde ihtiyacını geçmişte bizden ithal ederken, bugün biz ihraç ediyoruz ama bu ihraç mutlu olunacak bir ihraç değil. Birilerinin çıkarı uğruna ekip satıyoruz. Gencecik ormanlar kesilip satılıyor. Bu politikalar devam ederse 2021’de daha kötülerini yaşayacağız” diye konuştu Hava kirliliği çocukların IQ seviyesini düşürüyor Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL) tarafından yayınlanan “Türkiye’de Kronik Kömür Kirliliği: Kömürün Sağlık Yükü ve Kömür Bağımlılığını Sonlandırmak” raporu, termik santrallardan kaynaklı hava kirliliğinin yarattığı sağlık sorunlarına dikkat çekiyor. Rapora göre, hava kirliliğinden herkes etkileniyor, ancak bazı gruplar diğerlerinden daha fazla risk altında. Bu gruplar, hamileler, çocuklar, yaşlılar ve astım, kalp gibi kronik hastalığı olanlar. Rapora göre hava kirliliği çocukların beyinlerine zarar vererek, IQ seviyesini düşürüyor. ‘Beton Kanal’ı konuşmak ihanet’ İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün Arnavutköy’ü ziyaret etti. Gazetecilerin “İBB’nin Kanal İstanbul çevresinde çalışması olacak mı” sorusuna yanıt veren İmamoğlu, “Bu, büyük bir tehdit İstanbul için. Hele hele ülkenin böyle bir ekonomik zorluk çektiği bir ortamda. Şuradaki çocuklar ‘Başkanım, tabletimiz yok. Başkanım, kırtasiyemiz yok’ dediler. Belki bazılarının üstünde giysisi yok. Şimdi böyle bir sorunu yaşadığımız ortamda bunlar, bu şehir adına konuşulacak işler değil. Bunları konuşmak büyük bir ihanet, günah. Kaldı ki; bu beton sathın, o beton Kanal’ın çevresine kurulacak olan alanların kime ait olduğunu da kimse bilmiyor” yanıtını verdi. l İç Politika Temelinde rant var CHP İstanbul Milletvekili ve PM üyesi Gökan Zeybek, tartışmalı proje Kanal İstanbul’un çevre düzeni imar planlarında yapılan değişiklikle ortaya çıkan konut alanlarının plana eklenmesini TBMM gündemine taşıdı. Zeybek “Kanal İstanbul üzerinden projesi ile oluşturulmaya çalışılan rant düzeni, gündemi uzun süredir meşgul ederken bu yetmezmiş gibi 22 Mart 2021 tarihinde sayın Bakan’ın yaptığı açıklamalarla askıya çıkarılan planlardaki birtakım değişiklikler kamuoyundaki soru işaretlerini kat be kat artırmıştır” diyerek soru önergesini Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a iletti. Validebağ’dan çağrı İstanbul Üsküdar’daki Validebağ Korusu’nun bir bölümünün Üsküdar Belediyesi’ne tahsis edilmesine karşı bugün Validebağ Öğretmenevi önünde saat 13.00’te eylem yapılacak. Validebağ Gönüllüleri tarafından yapılan çağrıda “1. Derece Doğal sit alanı olan Validebağ Korusu’nu yapay millet bahçesine dönüştürülmesi tehlikesi ile karşı karşıyayız . Korunun ranta açılmasına halk olarak izin vermeyeceğimizi tüm ilgililere, tüm kurumlara ve kamuoyuna tekrar ilan ediyoruz. Aklınızdan bile geçirmeyin” denildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle