28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 12 NİSAN 2021 PAZARTESİ HABER/YORUM Askere darbe! AKP hükümeti, Montrö Antlaşması’nın tartışmaya açılmasını ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki laiklik karşıtı hareketleri eleştiren emekli amiralleri darbecilikle suçlayarak yargısız infazda bulunmuş, amiraller Türker Ertürk, Cem Gürdeniz, Ergun Mengi, Atilla Kezek, Alaettin Sevim, Hakan Eraydın, Bülent Olcay, Kadir Sağdıç, Turgay Erdağ, Ali Sadi Ünsal gözaltına alınmıştır! AKP iktidarında Fethullah Gülen çetesinin uygulamaya soktuğu “Ergenekon” ve “Balyoz” kumpaslarını hatırlatan bu hukuk dışı olay, hem TSK’nin hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğine ve bütünlüğüne vurulmuş bir darbedir. FETÖ’ye karşı mücadele veren, geçmişte bu nedenle bedel ödeyen ve hapis yatan komutanların, yeniden gözaltına alınmalarını hiçbir gerekçe açıklayamaz! HHH Emekli amirallerin duyurusunda bir darbe tehdidinin, imasının, çağrısının ve suç unsurunun bulunmadığı açıktır. “Aksi halde…” diye başlayan ifade, TSK’deki FETÖ tarzı cemaatçi örgütlenmelerin gelecekte yol açacağı sorunlara dikkat çekmektedir. Bu duyuru, anayasanın 26. maddesindeki “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir” ifadesiyle tanınan hakkın kullanılmasıdır. Duyurunun gece mi, sabah mı, öğlen mi yayına verildiği tartışması anlamsızdır. Bir açıklamanın hangi saatte yayımlandığı onun suç unsuru içerip içermediğini belirlemez. Bugüne kadar Türkiye’de gece saatlerinde yayımlanmış binlerce kamuoyu duyurusu vardır. Duyurunun başındaki “Yüce Türk milleti” ifadesinden darbe anlamı çıkarmaya çalışmak komiktir. Açıklama Türk kamuoyuna yapıldığına göre, metinde “yüce Katar milleti” veya “yüce Amerikan milleti” ifadesinin yer almayacağı bellidir! Bu ifade geçmişte birçok olağan askeri veya sivil kamuoyu duyurusunda kullanılmıştır. Geçmişteki askeri darbe açıklamalarında bu ifadenin yer almasından yola çıkılarak genelleme yapılamaz. Ayrıca, silah gücüne sahip olmayan emekli askerlerin hiçbir gizliliği olmayan bir “WhatsApp” grubundan yazışarak darbe metini hazırlayacaklarına inanmak için aptal olmak gerekir. AKP’nin ve MHP’nin, açıklanan tüm kamuoyu araştırmalarına göre oy kaybına uğradıkları, iktidara gelmek için gerekli olan yüzde 50 oranını geçemedikleri ve zaten seçimle iktidardan ayrılacakları gün gibi ortadayken, komutanların veya bir siyasi partinin darbe çağrısı yapmaya kalkacağına inanmak için de ayrıca aptal olmak gerekir! AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan aptal olamayacağına göre, onun “Bu işin merkezinde CHP vardır” açıklaması ya anlık bir öfkeyle ya da ciddi bir kumpas tehdidiyle açıklanabilir! HHH Ayasofya’daki imam Mehmet Boynukalın’ın açıklamalarıyla emekli amirallerin açıklamalarının karşılaştırılması da dayanaksızdır. Boynukalın, anayasadaki laiklik ilkesine meydan okurken, emekli amiraller anayasaya sahip çıkmaktadırlar. Memur statüsünde olan Boynukalın’ın Ayasofya’daki görevinden ayrılması, amirallere kumpas kurulmasının altyapısını kolaylaştırmak için gerçekleşmiş olabilir. Nitekim Boynukalın görevden ayrılır ayrılmaz, AKP milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı ondan bayrağı almıştır ve laiklik ilkesini tartışmaya açmıştır! HHH Bir haftadır gözaltında olan emekli amirallerin tamamı 60 yaşın üzerindedir. İçlerinde kanser ve kalp hastası olanlar vardır. Bu kişilerin ifadeleri gözaltı uygulaması olmadan alınabilirdi. Pandemi döneminde böyle bir uygulamanın gerçekleşmesi, tek başına faşizmle bile açıklanamaz, ancak sadizmle açıklanabilir! Askeri darbe değil, askere darbe söz konusudur. TSK’ye yine darbe vurulmuştur. Hükümet suçu ve suçluyu baştan ilan etmiştir, sahte yargı harekete geçmiştir! Anayasanın 138. maddesinde yer alan “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz” ilkesi ihlal edilmektedir! Zalimler korkaklardan cesaret alarak zulüm yaparken sahte muhalefet hâlâ zevzeklik yapmaktadır! 12 NİSAN 2021 SAYI: 34883 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 1199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 04:52 06:23 13:10 16:51 19:47 21:12 Ankara 04:40 06:09 12:54 16:35 19:30 20:53 İzmir 05:07 06:33 13:17 16:57 19:52 21:12 Erdoğan’ın patates ve soğan kararından üreticiler memnun değil: Çok geç kalındı! LEYLA KILIÇ BORÇLU ÇIFTÇI INTIHAR ETTI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üreticinin elinde kalan patates ve soğanların alınacağını açıklaması üzerine patates üreticileri, “Yardım için can çekişmemizi beklediler” diyerek geç kalındığını söylediler. Erdoğan, dün yaptığı açıklaİzmir Torbalı’nın Pamukyazı Mahallesi’nde dün saİzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Yıldırım’ın, bah saatlerinde, çiftçilikle tarlalarını satmasına rağmen geçimini sağlayan 3 çocuk borçlarını kapatamadığı için babası Basri Yıldırım, eşinin bunalıma girdiği öne sürülkahvaltı hazırladığı sırada yatak odasında yaşamına Basri Yıldırım dü. Yıldırım’ın cenazesinin bugün Pamukyazı’dan kaldıson verdi. Basri Yıldırım’ın cenazesi rılacağı öğrenildi. l ANKA mada çiftçinin elinde kalan patates ve soğanları ramazan öncesin patatesi sattık. Zarar ettik. Şim dığı kararın geç kalınmış ve plande hibe olarak dağıtacaklarını be di alınan karar geç kalınmış bir lamasında hata olan bir karar ollirterek “1 milyon 200 bin ton pa karar. Bunu bir ay önce yapma duğunu kaydederek “Çiftçinin tates ve 300 bin ton soğanı devlet lıydılar. NiğdeNevşehir yöresin elindeki kötü patatesi değil, iyisiolarak alalım ve hibe olarak va deki patatesler filizlendi. Üretici ni alacak. Oysa ki Toprak Mahsultandaşlara dağıtalım” ifadelerini nin elindeki patates ne kadar kul leri Ofisi (TMO) üreticinin elindekullandı. Nevşehir ve Niğde yöre lanılır tartışılır. Ama depo ve am ki zararı karşılamalı ve tüm pasinde patates üreticileri yaklaşık barlarda olan patateslerde tüketi tatesi almalılar. Geç kalınmış bir bir ayı aşkın süredir zor durumda lecek olanlar vardı. Bu karar yine karar. Şu anda aldıkları ürünü paoldukları ve bu durumun günde daha çok şirketlere yaradı üretici zara vermeyecekler, dar gelirliye me gelmesine karşın zamanında her halükârda zararda” dedi. Elin dağıtılacaklar. TMO ürünün belhareket edilmediğini söyledi. de 50 ton patatesi olduğunu an li bir oranını elinde tutup piyasaErdoğan’ın patatessoğan adımı latan Yolalan, “Toplam mahsulün yı dengelemezse ileride patates finı “Yardım için can çekişmemi büyük bir kısmı çürüdü. Bir kıs yatlarında artışla karşı karşıya zi beklediler” diyerek nitelendi mını da hayvanlara yediriyorduk. kalırız. Biz bunu iki ay önce günren patates üreticisi Murat Yola Elimizde kalanın da son zamanla deme getirdik. Keşke zamanında lan, “Bizim ürettiğimiz patatesin rı, filizlendi” diye konuştu. hareket edilseydi de çiftçi bu ka1 lira maliyeti var. Biz filizlenme CHP Niğde Milletvekili Ömer dar zarara uğramasaydı” ifadeleribaşladığında 15 kuruşa bile bu Fethi Gürer de Erdoğan’ın açıkla ni kullandı. CHP’LI VEKIL GÜRER: Çiftçi toprağını yabancıya satıyor CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yabancıların ülkemizde edindikleri tarım arazilerini TBMM’ye taşıdı. Gürer’in soru önergesini yanıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, yabancılara satılan tarım vasıflı aktif taşınmazların16 milyon 260 bin metrekare olduğunu açıkladı. Kurum, “Kira Şerhi Tesisi” işlemi ile tesis edilmiş şerh/beyan kayıtlarında lehtar olduğu tarımsal nitelikli taşınmazların yüzölçümünü ise 87 bin 266 m2 olarak açıkladı. Gürer’in, “Yabancılar arasında tarımla uğraşan kişi sayısı kaç” sorusunu ise Kurum yanıtsız bıraktı. Gürer, “Niğde’de, önemli ölçüde meyvecilik yapan İtalyan yatırımcıların bahçeleri var. Fakirleşen çiftçi elindeki tarım arazisini satıyor. İç Anadolu’da yeraltı su kuyusu için ruhsat verilmezken yabancılar kuyulardan yararlanıyor” diye konuştu. l Haber Merkezi TANE ILE DOMATES DEVRI Salgının da etkisiyle derinleşen ekonomik kriz gıda fiyatlarına olumsuz yansımaya devam ediyor. Ayçiçek yağı, diş macunu, süt, peynir ve kuruyemiş gibi ürünlerin fiyatlarında yaşanan ciddi artışın ardından dün bir zincir markette kaydedilen görüntülerde, domatesin tanesinin 2.86 TL’ye satıldığı görüldü. Tane ile domates satılması sosyal medyada en çok konuşulan konular arasına girdi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Ayçiçek yağının ‘tek taş pırlanta’ muamelesi gördüğü ülkemde; domates markette tek tek satılmaya başlamış. Sebep olanlar utansın” ifadesini kullanırken CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, “Nereden nereye: Marketler bebek mamasına, peynire hırsız kilidi taktıktan sonra şimdi de domates tane ile satılıyor” yorumunu yaptı. l Haber Merkezi BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ İçinde bir şey saklanan kap ya da yer. 2/ İskandinav mitolojisinde en büyük tanrı... Osmanlı ordusunda ve donanmasında hafif piyade askeri. 3/ Eski dilde ekmek... İşsiz, aylak, boşgezen. 4/ Peygamberağacı reçinesinden çıkarılan ve hekimlikte kullanılan bir sıvı. 5/ “Çok uzaklardan kuşları geçiyor / Tüyleri diken diken” (B.R. Eyüboğlu)... Tavlada “üç” sayısı. 6/ “Hayır” anlamında kullanılan söz... Cinsel güçsüzlük. 7/ Bir şeyin ya da bir yerin ortası... Bir şeyi tellal aracılığıyla yüksek sesle duyurma. 8/ Çatı, dam... Acı portakal esansı ve kınakına özütü içeren soda tipi. 9/ Utanmaz, rezil. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yükleri ya da gereçleri havadan ya da yerden taşımaya yarayan aktarma aygıtı. 2/ “Kime sorsan 1 234 5 678 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 MADERŞAH İ 1 2 3 ÜM İ T İ L A N R İ P OKAP İ 2 4 AR KREŞ 3 5 LABA SABA 4 6 7 8 ALET ES KEL İ K EDE EBAT ATUL 5 6 9 PEDERŞAH İ 7 8 evinde bir eksik” (Özdenir Asaf)... Türk halk müziği9 ne özgü dokuz telli saz. 3/ Tütsüyle kurutulmuşu oldukça sürümlü olan bir balık... Kabadayı. 4/ Öğütülmüş tahıl... Eski Türklerde ölmüş ataların tapılan suret ve heykelleri. 5/ Dinsel tören... Uzaklık işareti. 6/ “Değersiz, önemsiz” anlamında argo sözcük. 7/ Karadeniz’in kuzeyindeki içdeniz... Itırlı bir bitki. 8/ Motorlu bir taşıtın dış yapısı. 9/ Çeşitli atıkların sıkıştırılmasıyla elde edilen bir tür yakıt... İlgi eki. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] Karadeniz’i NATO gölü yapma operasyonu Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin görüşmesi, iktidarı destekleyen medyada “Karadeniz barış denizidir” başlıklarıyla görüldü. Diğer yandan Erdoğan’ın “Ukrayna ile işbirliğimiz üçüncü ülkelere karşı bir girişim değildir” mesajı da öne çıkarıldı. Putin’in iki endişesi Üçüncü ülke konusu önemliydi: Çünkü Zelenskiy’nin ziyaretinin öncesinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Erdoğan’ı aramış ve Kremlin’in açıklamasına göre, bazı endişelerini paylaşmıştı. O endişelerin başında “Ukrayna’nın Minsk anlaşmalarından kaçınması ve son dönemde temas hattındaki durumu kızıştıracak provokatif eylemlerde bulunması” vardı. Bir diğeri ise sonuçları itibarıyla üstteki endişeyi tamamlıyordu: “Türkiye’nin Kanal İstanbul inşa etme planlarıyla ilişkili olarak Rusya tarafı, bölgesel istikrar ve güvenliği temin etmek için Karadeniz Boğazları’nın 1936 Montrö Konvansiyonu şartlarına uygun olarak mevcut işleyişinin korunmasının önemini vurguladı.” Yani Erdoğan’ın Zelenskiy ile yaptığı görüşmeye dair “üçüncü ülkelere karşı bir girişim değildir” mesajı, doğrudan Putin’e verilen mesajdı. Peki, TürkiyeUkrayna işbirliği, hele de bu görüşmede ifade edildiği şekilde “stratejik ortaklığın tahkim edildiği” türden işbirliği, gerçekten de Rusya’ya karşı değil mi? Bu sorunun yanıtını açıklamalarda değil, ErdoğanZelenskiy görüşmesinin ardından yayımlanan “ortak bildiri”de bulabiliriz. Ortak bildiri Rusya’yı hedef aldı Ortak bildiride, öncelikle Kırım’ın Ukrayna’ya ait olduğu vurgulandı ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğü için yani Kırım’ın yeniden Ukrayna’nın parçası olması için işbirliği ve koordinasyon kararı alındı. Bu konuda önemli bir anımsatma yapalım: Zelenskiy, “Kırım’ı kurtarma stratejisini” 25 Mart 2021’de resmi olarak yürürlüğe koydu. ABD ve NATO’nun Rusya’ya karşı Ukrayna desteği ve Karadeniz’e daha fazla girme hedefi de bu ilan edilen stratejinin zamanlamasıyla uyumluydu. Ortak bildirideki ikinci önemli vurgu, Ukrayna’nın NATO üyeliğine verilen destekti. Üçüncüsü de “Ukrayna silahlı kuvvetleri ile NATO ülkeleri silahlı kuvvetlerinin birlikte çalışabilirliğine katkı için Karadeniz’de güvenlik ve istikrarın desteklenmesine matuf işbirliğinin artırılmasının” kararlaştırılmasıydı. Görüleceği üzere TürkiyeUkrayna zirvesine dair yayımlanan ortak bildirideki bu üç karar da doğrudan Rusya’yı hedef almaktadır! Karadeniz’e iki zıt yaklaşım Buradan hareketle ErdoğanZelenskiy görüşmesine dair atılan “Karadeniz barış denizidir” manşetlerinin mesajına gelebiliriz. Karadeniz’in bir barış denizi, bir barış gölü olmasına dair iki temel yaklaşım vardır: Birincisi, “Karadeniz’in Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin konusu” olduğu yaklaşımıdır ki bu TSK’ye 20 yıldır döne döne yapılan kumpasların ve operasyonların nedenlerinin başında gelmektedir. Zira Türk ordusu, son 20 yılda ağırlıklı olarak bu perspektifi kabul etmiş ve bunun gereği olarak da Rusya’yla işbirliğini savunmuş, ABD’nin Montrö’yü delerek Karadeniz’e girmesine karşı durmuştur. Karadeniz’in bir barış denizi olması konusundaki ikinci yaklaşım ise NATO’nun Karadeniz’deki varlığını artırmasına dayanmaktadır. Görüleceği gibi iki yaklaşım birbirine zıttır. Peki, iktidarın bu konudaki yaklaşımı gerçekte nasıldır? NATO’yu Karadeniz’e Erdoğan çağırdı NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, 21 Şubat 2021’de, ittifakın Karadeniz’deki varlığını, Rusya’nın bölgedeki eylemlerine karşı güçlendireceklerini ilan etti. Peki, buraya nasıl gelindi? Köşe taşlarını anımsatalım: Erdoğan, NATO’yu Karadeniz’e çağırdı: “Ziyareti sırasında kendisine (Stoltenberg’e) söyledim: Bakın dedim, Karadeniz’de görünmüyorsunuz. Karadeniz’de görünmeyişiniz Karadeniz’i adeta Rusya’nın bir gölü haline dönüştürüyor.” (11.5.2016). Erdoğan’ın çağrısını fırsata çeviren ABD, 89 Temmuz 2016’da Varşova’da yapılan zirvede, NATO’nun Karadeniz’deki varlığının artırılması kararı aldırdı. Yayımlanan “NATO: Gelecek İçin Hazır” adlı belgeyle NATO’nun Karadeniz’deki varlığını artıracağı ilan edildi. NATO Nisan 2019’da Karadeniz’i “mücadele alanı” olarak belirledi. Asıl mesele Görüleceği gibi Türkiye açısından konu, ya “Karadeniz, Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin konusu” şeklinde ya da “Rus gölü olmasın, NATO gölü olsun” şeklinde ele alınacak. ABD; Türkiye, Bulgaristan ve Romanya’nın dışındaki Ukrayna ve Gürcistan’ı da NATO üyesi yaparak Karadeniz’i NATO gölü yapmak istemektedir. İşte asıl mesele budur; duyurunun saatini, önce kimin yayımladığını, “Yüce Türk milleti” ifadesinin sonradan eklenip eklenmediğini tartışmak ve tartıştırmak, bu esası perdelemektir. Amirallerin uyarısını bu tablo içinde değerlendirmeyip de “olmayan darbe imasını” tartışanlar, aslında Türkiye’ye kötülük yapmaktadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle