05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 31 MART 2021 ÇARŞAMBA HABER Ulaştırma Bakanlığı’nın skandal ihalesi tanıdık isme gitti, mahkeme ihaleyi iptal etti Salgınla mücadele ve siyaset Salgın yeniden tırmanışta. Tam bir yılı aşkın süredir bu salgının hayatımızda yarattığı olumsuz değişikliklerle mücadele etmeye çalışıyoruz. Binlerce insanımızı kaybettik, on binlerce ailede yas ve hüzün var. Diğer yanda da aşını, işini kaybedenler, siftahsız kepenk indirenler var; halkın, dikkatle tekrarlıyorum, halkın ekonomisi zorda. Herkesin ekonomisi farklı. Bir yanda lüks yaşamlar, şatafatlı, gösterişli rejimin yanına yaklaşanların sahip olduğu olanaklar; diğer yanda da halk çoğunluğunun giderek kötüleşen şartları. Eğitim deseniz, kopuşlar hızlandı. Uzaktan eğitim var ama kimisi için o da yok. Kamunun yeterli kaynakları ayırarak herkes için eşit olanakları yaratmamasının etkisi sürüyor. Gençler deseniz, aileye destek için çalışıyorlar. Eğitimde yaşanan bu gerilemenin, özellikle yoksul çocuklar açısından etkilerini ilerleyen yıllarda çok daha fazla hissedeceğiz. Uçurum büyüyor. Sağlık emekçileri deseniz, fedakârca çalışıyorlar. Yoruldular, can veriyorlar, kayıpları artıyor ama hayata başkalarını kurtarmak, yaşatmak üzerinden bakan diğerkâm herkes gibi büyük bir mücadele yürütüyorlar. Çok yaşasınlar, mutlu yaşasınlar. Ama dileklerle olur mu? Yanlış politikaların, kötü ekonomik tablonun, yeterli tedbirleri alamayan yöneticilerin hatalarının bedelini niye onlar ödüyor? Salgınla mücadele bir partinin/partilerin ya da kişilerin, bir ideolojinin, ayrıcalıklı ekonomik azınlığın meselesi değil. Milli meseleyse, bütün milleti ilgilendiren meselelerden biri de bu. Dar çıkarcılık, fırsatçılık yapmadan ilerlemek, ölümleri durdurmak için ne gerekiyorsa onu yapmak, bunu yaparken de halkın uyması beklenen kurallara yönetenlerin de uymasını sağlamak zorunlu. Oysa yine döndük başa. Açkapa yaklaşımıyla, hiçbir mantığı olmayacak şekilde cumartesi günlerini açıp pazar günlerini kapatma kararının üstünden bir ay geçmeden yeniden hafta sonu yasağı geldi. Önlemleri engelleyen ne? Bilim insanları uyarıyor. Üstelik Bilim Kurulu üyesi olan bilim insanları. Örneğin Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, hafta başında FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın konuğuydu. Altını çize çize belirtti. Kasım, aralıkta alınan tedbirlerin mutasyonlu virüse, yeni varyantlara karşı yetersiz kalabileceğini anlattı. Kaldı ki Güney Afrika varyantının aşılara direnç gösterebileceği yönünde bir endişe de var. Yani aşıya devam ama yayılımı artan mutasyonlu virüse karşı en sıkı tedbirleri almak zorunlu. Peki, iktidar niye tam kapatma gibi zorunlu tedbirleri alamıyor? Nedenleri açık değil mi? Birincisi, yarattıkları ekonomik tablo nedeniyle. Bu yüzden de hafta içi tüm hareketliliğe devam, hafta sonu inşaatlar, marketler devam. Fabrikalar çalışsın, sömürü sürsün, toplu taşımada kalabalık ortamlarda virüs yayılsın ama hafta sonu yasak. İşe git, gel. Akşam çıkma. Hafta sonu çıkma. Çalış, çalış, çalış. Sömürüyü artıran bu koşulları kim yarattı? Ekonomiyi bu duruma kimler getirdi? İkincisi, siyasal tablo nedeniyle alamıyorlar. Daha önce de yazdım. Kalabalık salonlarda haftalardır kongre yapıyor; tabanı sıkılaştırmak, propaganda aracılığıyla her şeyi yolunda gösterebilmek için bu kalabalıkla övünüyorlar. Kuralların kendilerini bağlamadığını göstermeyi bile göze aldılar. Niye? Dar siyasi çıkarları için. Bu siyasal tablonun sorumlusu halk mı? Salgınla böyle mücadele edilir mi? Üçüncüsü, ideolojik nedenlerle alamıyorlar. Virüs hızla yayılırken, mutasyonlu virüs ülke geneline dağılırken, haritada her yer kırmızıya çalarken kafeleri, restoranları açık tutuyor ama iki hafta sonra başlayacak ramazanda kapatmayı hedefliyorlar. Bu iki haftada virüs bulaşmayacak mı? Mesele halkın genel sağlığı mı, yoksa siyasal İslamın öncelikleri mi? Laik bir düzen, din sömürüsüne dayanmayan, bilimsel aklı öne çıkaran bir anlayış, ekmek kadar, su kadar yaşamsal, tablo açıkça gösteriyor. Özeti: Bu iktidar, bu yönetim modeli, bu ekonomik program ve keyfi siyaset anlayışı değişmeden Türkiye’nin sorunlarının çözülmesi olası değil. KVKYK’DEN YENİ DÜZENLEME Candan: ‘Kaçak Saray’ı yasallaştırma hamlesi Danıştay’ın Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerine kurulu Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın “yapımına temel sağladığı” öne sürülen Kültür Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu’nun (KVKYK) kararını iptal etmesinin ardından kurul, dün yeni bir karar yayımladı. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, yeni karar ile “hukuk cambazlığı yapıldığını” belirtti. Candan, “Karara göre tarihi alanlarda resmi yapı yapımı için bölge kurulları karar verecek. Bu, kaçak Saray’ı yasallaştırma hamlesidir. Yeni bir yargı süreci başlatıyoruz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet Tramvay hattı vurgunu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden (İBB) AKP döneminde aldığı ihalelerle tartışma yaratan METGÜN’ün patronu Metin Güneş’e ait EZE İnşaat Anonim Şirketi’nin Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan milyonlarca lira değerindeki “Kocaeli Şehir Hastanesi Tramvay hattı yapım işi” ihalesini aldığı ve ihale sürecinde skandallar yaşandığı ortaya çıktı. Yargıya taşınan ihale sürecindeki usulsüzlükler tek tek tespit edilHAZAL di. İhalenin doğal afet giOCAK bi durumlarda kullanılan Kamu İhale Kanunu’nun 21/b maddesine göre pazarlık usulü yapılmasını hukuka uygun bulmayan Ankara 3. İdare Mahkemesi ihale sürecinde ‘kamu yararı’ göz önünde bulundurularak hareket edilmediğini tespit etti ve ihaleyi iptal etti. Kısa süre önce tekrar gündeme gelen Metin Güneş “inşaat işlerini bıraktım” demişti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından 17 Eylül 2020 tarihinde 21/b maddesine göre pazarlık usulü ile Kocaeli Şehir Hastanesi Tarmvay Hattı Yapım İşi ihalesi gerçekleştirildi. İhalenin yaklaşık maliyeti 323 milyon 491 bin 722 lira, işin süresi ise 730 gündü. Söz konusu ihaleye 4 istekli davet edildi. İhaleyi EZE İnşaat AnoİBB ILE DAVA SÜRÜYOR AKP döneminde İBB’den milyarlarca liralık inşaat ve asfalt ihalesi aldığı basına yansıyan Metin Güneş, Ekrem İmamoğlu’nun İBB Başkanı seçilmesinin ardından metro yapımı için yurtdışından bulduğu 565 milyon liralık krediye haciz kararı aldırmıştı. Parasına el konulan İBB, Güneş’le mahkemelik oldu; açılan dava da halen sürüyor. nim Şirketi 284 milyon lira bedelle kazandı. İstanbul Ticaret Odası kayıtlarında bu şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Metin Güneş görünüyor. Yine kayıtlara göre şirketin adresi de MET GÜN şirketinin de yer aldığı Maslak’taki METGÜN plazasında. İhale davalık oldu Güneş Asfalt Ticaret ve Sanayi Şirketi Körfez Şubesi çeşitli nedenlerle ihalenin iptali istemiyle dava açtı. Ankara 3. İdare Mahkemesi’nde görülen davaya savunma veren bakanlık yapım tekniği yönüyle işin özel beceri gerektirdiğini ve en avantajlı teklif sahibi firma ile 30 Ekim 2020 tarihinde sözleşme imzalanarak yer tesliminin yapıldığını ifade etti. ‘Yetkin sınırsız değil’ Mahkemenin ihale sürecine ilişkin yaptığı çarpıcı tespitler özetle şöyle: İhalede pazarlık usulünün uygulanabilmesi için işin bir an önce bitirilmesi gerekiyor. Söz konusu ihalenin ise süresi 730 gün. Yani işin süresi pazarlık maddesinin şartlarına uymuyor. Mahkeme bu süreyi göz önünde bulundurarak ihalenin pazarlık usulü ile yapılmasında hukuka uyarlılık bulmadı. Mahkeme dava sürecinde ihaleye davet edilen firmaların hangi hususlarda yeterliliği sağladığını da sordu ve tüm belgeleri istedi ancak mahkemeye sadece davetli firmaların listesi gönderildi. Firmaların hangi hususlarda yeterlilik sağlandığına ilişkin bilgi ve belgeler gönderilmedi. Mahkeme kararında bakanlığa pazarlık ihalelerine davet edilecekleri belirleme konusunda idarelerin sınırsız takdir yetkisinin olmadığını ve bu yetkinin kamu yararı doğrultusunda kullanılması gerektiğini anımsattı. Ayrıca mahkeme firmaların yeterliliğine ilişkin bir bilgi ve belge sunulmaması sonucu “kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmadığı ile herhangi bir yeterlilik kriteri saptanmadan firmaların ihaleye davet edildiği” sonucuna vardı. ‘Deneyim belgesi yok’ Kararda yer alan bir başka çarpıcı detay ise Eze İnşaat Anonim şirketinin yeterlilik bilgileri incelemesinde ortaya çıktı. Kayıtlarda şirket iş deneyim belgesinin İBB Makine İkmal Şube Müdürlüğü’nün Asfalt Kaplama yapılması işinden ibaret olduğu tespit edildi. Mahkeme bu duruma ilişkin “tramvay hattı yapım işi ve benzeri iş kapsamında bulunan işlerle ilgili iş deneyim belgesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır” ifadelerini kullandı. Sonunda iptal edildi Sonuç olarak mahkeme “ihaleye davet edilen firmaların yeterlilik kriterlerini sağlamadığı, kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda hareket edilmediği, ihaleye davet edilen firmaların iş deneyim belgelerinin iş tanımına uymadığı ve yeterli olmadığı, dava konusu ihalede hukuka uyarlık bulunmadığı’’ sonucuna vardı. İhalenin pazarlık usulü ile yapılmasını da hukuksuz bulan mahkeme ihaleyi 29 Aralık 2020 tarihinde oybirliğiyle iptal etti. MHP lideri Bahçeli, Harp Okulları düzenlemesini ‘FETÖ’yü de örnek vererek savundu: İrtica kılıfıyla İslam düşmanlığı! BAKANLIKTA ‘TÜRK’ KAOSU Sabahki paylaşım öğlen yok oldu Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın taşra teşkilatlarından “Türk” isimlerinin kaldırılmasının ardından Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, dün sabah saatlerinde sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada müdürlüklere “Türk” isimlerinin geri verildiğini duyurdu. Ancak öğle saatlerinde yapılan açıklama silindi. Bakanlık kararı kapsamında bazı koroların isminde yer alan “Türk” ibaresinin çıkarılması tepki çekmişti. Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nden dün sabah yapılan açıklamada, değişikliğin “müzik kültürünü aslına uygun şekilde yaşatmak için yapıldığı” belirtildi. Açıklamada, topluluklara Türk isminin geri verildiği görüldü. Yeni isimler, “Diyarbakır Devlet Klasik Türk Müziği Medeniyetler Korosu Müdürlüğü, Edirne Devlet Türk Müziği Rumeli Müzikleri Topluluğu Müdürlüğü, Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Kürsübaşı Topluluğu Müdürlüğü, Şanlıurfa Devlet Türk Halk Müziği Sıra Gecesi Topluluğu Müdürlüğü” olarak sıralandı. Ancak öğle saatlerinde bu isimlerin sıralandığı paylaşım kaldırıldı. l ANKARA/Cumhuriyet ASKERİ KURS YÖNERGELERİ Atatürk’ün adını sildiler! Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, Kara Astsubay Meslek Yüksek Okulu’na Astsubaylık Temel Askerlik ve Astsubaylık Anlayışı Kazandırma Kursu (ASTTASAK) ve Subaylık Temel Askerlik ve Subaylık Anlayışı Kazandırma Kursu (SUTASAK) müfredatından Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün adının çıkarıldığını yazdı. Öztürk dünkü köşe yazısında 15 Temmuz darbe girişimi sonrası KHK ile kurulan Milli Savunma Üniversitesi’nde (MSÜ) eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yeniden düzenlendiğini belirterek şunları ifade etti: “KHK ile ASTTASAK ve SUTASAK yönergelerinin yeniden hazırlanması amacıyla çalışma grupları oluşturuldu. Hazırlanan yönergeler MSÜ’ye teslim edildi. Önceki yönergelerde 8 ayrı yerde Atatürk adı, ilkeleri yer alırken, yönergelerinden Atatürk adı tamamen çıkarıldı ve ‘Hizmete Özel’ kaydı ile uygulamaya konuldu... Harp okuluna alınacak üniversite mezunlarıyla ilgili SUTASAK yönergesinde ‘Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda’ cümlesi de çıkarıldı...” Öztürk, kursiyer adaylarının seçimiyle ilgili yönergeden de “irticai faaliyetler” bölümünün çıkarıldığını söyledi. l Haber Merkezi IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN GÜLEN’E ÖVGÜLERİ VARDI Bir AKP’li de MKEK’ye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzalı atama kararları, Resmi Gazete’de yayımlandı. Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Genel Müdür Yardımcılığı’na, 2014’te AKP’den Safranbolu Belediyesi başkan aday adayı olan Durmuş Ali Keskinkılıç atandı. Keskinkılıç’ın sosyal medya hesabındaki bilgilere göre, 20042011 yılları arasında TBMM’de milletvekili danışmanlığı yapan Keskinkılıç, 20112016 arasında ise Başbakanlık’ta danışmanlık görevi yürüttü. Keskinkılıç, Bilim, Sanayi ve Teknoloji ile Tarım ve Orman bakanlıklarında da danışmanlık yaptı. 2014’te ise AKP’den Safranbolu belediye başkan aday adayı olan Keskinkılıç, aday adaylığı açıklamasında, “2002 yılından itibaren AK Partimizin verdiği her görevi ‘Halka hizmet Hakka hizmettir’ şuuru ile yerine getirdim” ifadelerini kullanmıştı. Öte yandan, Keskinkılıç’ın sosyal medya hesabından, FETÖ lideri Gülen için “hoca” dediği paylaşımı ortaya çıktı. Keskinkılıç, 16 Mayıs 2011’de yaptığı paylaşımda, “Devlet Bahçeli ve Cübbeli Ahmet Hoca, Fethullah Gülen Hoca’ya savaş açtılar” ifadelerini kullandı. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdür Yardımcılığı’na da Refah Partili eski Kocaeli Bekirpaşa Belediye Başkanı Abdullah Çakmak’ın oğlu Enes Çakmak getirildi. l ANKARA/Cumhuriyet MGK’den Yunanistan’a hukuk çağrısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrasında, “Yunanistan’ın, Türk azınlığa yönelik insan hakları ihlalleri ile sığınmacıları hedef alan insanlık dışı uygulamaları ele alınmış; diyalog çağrılarımıza rağmen Türkiye karşıtı politikalarını artırma cihetine giden Yunanistan, uluslararası hukuka riayet etmeye ve iyi komşuluk ilişkilerinin gereğini yerine getirmeye davet edilmiştir” denildi. Erdoğan başkanlığında Saray’da toplanan MGK sonrasında yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, PKK/KCKPYD/ YPG, FETÖ ve IŞİD başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadele vurgusu yapıldı. Yunanistan’ın azınlık politikasına tepki gösterilen açıklamada, “Yunanistan’ın, Türk azınlığa yönelik insan hakları ihlalleri ile sığınmacıları hedef alan insanlık dışı uygulamaları ele alınmış; diyalog çağrılarımıza rağmen Türkiye karşıtı politikalarını artırma cihetine giden Yunanistan, uluslararası hukuka riayet etmeye ve iyi komşuluk ilişkilerinin gereğini yerine getirmeye davet edilmiştir” denildi. Açıklamada, Kıbrıs konusunda, “Kıbrıs meselesinde gelinen son aşama değerlendirilmiş, önümüzdeki süreçte gerçekleştirilecek görüşmelerde; yarım asırdır netice vermeyen ve Türk varlığını yok sayan yaklaşımların yerine Ada’daki gerçekleri göz önünde bulunduran ve hakkaniyeti esas alan kapsamlı ve kalıcı çözümlerin bağımsız iki devlet temelinde gündeme alınması hususunun vazgeçilmez olduğu belirtilmiştir” ifadelerine yer verildi. l ANKARA/Cumhuriyet MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni Harp Okulları Yönetmeliği’ni savundu, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanı kararıyla çıkmasını da “hukuki tasarruf” olarak nitelendirdi. Bahçeli, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile ilgili sözlerinin ardından başlayan tartışmalara da isim vermeden “Lozan Anlaşması, bin yıllık vatan toprağımız olan Anadolu’nun nihai senedi olmuştur” sözleriyle değindi. Bahçeli, partisinin grup toplantısında Şentop’a, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne atfen sözleri üzerinden üstü kapalı yanıt verdi. Bahçeli, şunları kaydetti: “Lozan Anlaşması, bin yıllık vatan toprağımız olan Anadolu’nun nihai senedi olmuş, Türk milleti sınırları ve milli kimliği ile ilgili son sözünü o tarihlerde söylemiştir. Alnı açık, bahtı açık, namus ve cesaret timsali Türk milliyetçileri için bu konu ilelebet kapanmıştır.” ‘Hukuki tasarruf’ Konuşmasında, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini de savunan Bahçeli, “İstanbul Sözleşmesi beklentileri karşılayamamış, sadra şifa olamamıştır. Sözleşmeyi imzalayıp taraf olmak kadar, çekilmek de imzacı bir ülke adına haktır, hukuki bir tasarruftur. İstanbul Sözleşmesi’nin yayımlanmış bir Cumhurbaşkanlığı kararıyla feshi doğru ve yerinde bir uygulamadır.” Yönetmeliği savundu! Konuşmasında Harp Okulları Yönetmeliği’nden “irticai faaliyetler” ifadesinin çıkarılmasını da savunan Bahçeli, “Bu konuda duyarlı olduğunu iddia eden herkese soruyorum: 15 Temmuz’da yaşanan ve bu hunhar işgal girişiminin tarafı olan terör örgütünün, TSK’ye nasıl yuvalandığına dair bir fikri ve kanaatleri var mıdır? Madem irticai faaliyetlere karşı bu kadar hassastınız, o zaman FETÖ’nün 1980’li yılların başından itibaren askeri okullara nasıl sızdığını, örgüt üyelerinin nasıl kamufle olduklarını ne çabuk hafıza kayıtlarınızdan çıkardınız” diye konuştu. Bahçeli, “irtica tehlikesini kılıf yaparak estirilen İslam düşmanlığına da tahammül göstermeyeceklerini” kaydetti. l ANKARA / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle