25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 31 MART 2021 ÇARŞAMBA KÜLTÜR AHMET İSVAN anısına sergi Ahmet İsvan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Saraçhane Sergi Salonu’nda açılacak olan “Fatih’in Rönesansı” adlı sergi yarın sanatseverlerle buluşturacak. Sergi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adayı olarak katıldığı 1973 seçimlerinde yüzde altmış dört gibi tarihe geçecek bir oy oranı ile belediye başkanı seçilen Ahmet İsvan’ın görev yaptığı döneme ait seçkileri barındırıyor. İBB’nin ilk ziyaretçisi ise bugün sergiyi gezen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olacak. Saraçhane Sergi Salonu, Saraçhane binasının mimarı Nevzat Erol tarafından sergi salonu olarak tasarlanmış olsa da sonrasında farklı biçimlerde işİstanbul’un en yüksek oy oranıyla seçilen eski Belediye Başkanı Ahmet İsvan anısına açılan sergide, fotoğraflar, karikatürler, yazışmalar, raporlar, kitaplar, videolar, objeler ve gazetelerin yanı sıra döneme ait basın toplantılarının ses kayıtları bulunuyor. lev görmüştü. İstanbullulara bir sergi salonu kazandırmak ve belediye binasını halka açmak adına Ahmet İsvan, 17 Nisan 1975’te bina içerisindeki bu alanı bir sergi salonuna dönüştürdü. Ahmet İsvan döneminde farklı sergilere mekân olan; fakat daha sonraki yönetimlerde bu fonksiyonunu yitiren salon, böylece 46 yıl sonra kurucusu Ahmet İsvan’ın anısına düzenlenecek olan sergiye de ev sahipliği yapmış olacak. Ahmet İsvan’ın belediye başkanlığı macerasının anlatıldığı sergi için, İsvan’ın kişisel arşivinin yanı sıra belediye arşiv kayıtlarından binlerce belge incelendi. Çalışma arkadaşlarıyla görüşmeler yapıldı. Sergide fotoğraflar, karikatürler, yazışmalar, raporlar, kitaplar, videolar, objeler ve gazetelerin yanı sıra döneme ait basın toplantılarının ses kayıtları bulunuyor. Kişisel hayatına dair de izler taşıyan sergide ayrıca halkçı belediyecilik üzerine daha detaylı bilgi edinmek isteyen izleyici için bir araştırma bölümü de yer alıyor. 1 Nisan’da ziyarete açılacak sergi 20 Haziran’a kadar gezilebilir. ‘Geri Dönüş’ filmi gala yapıyor The Soul Production yapımcılığında; Gökay Süngü’nün yazıp yönettiği Dolapdere Big Gang grubu, sanatçı Linet ve ödüllü cimnastikçi Havva Şevval Ergel’in başrollerini paylaştığı “Geri Dönüş” filmi Beyoğlu’nda yıkılan Emek Sineması’nın yerine AVM olarak açılan Grand Pera’da gala yapacak. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da katılacağı galaya, uluslararası barış temsilcileri Angelina Jolie, Aamir Khan ve Birleşmiş Milletler Temsilcileri de çevrimiçi bağlantılarla “Savaşa hayır” mesajları gönderecekler. Her şeyin bir kurşun ile başladığı ve mülteci kampından tersine doğru işleyen bir hikâyeyle evine dönen bir gencin (Havva Şevval Ergel) hikâyesinin anlatıldığı film, özellikle savaş mağduru çocukların yaşadıklarına dikkat çekiyor. ArtAnkara açıldı Sanatın fuarında 22 ülkeden yüzü aşkın katılımcının 4 bin yapıtı sergileniyor, Devrim Erbil de var, Bedri Baykam da Abdülcanbaz’ın yontusu da. Fuarda sergiler, söyleşiler, atölyeler görmeye gelecek Ankaralıları bekliyor. Fuarın bir önemli köşesi, Cumhuriyet gazetesinin usta karikatüristlerinden Turhan Selçuk’un yarattığı ünlü kahramanı Abdülcanbaz’ın yontusuna ayrılmış... NECATİ SAVAŞ 7. Çağdaş Sanat Fuarı, “Art Ankara”daydık dün. yıl çok daha fazla sanatseverle buluşma olanağından uzak kalacak. Alman şair Rainer MaOysa, ressam ve eğitimria Rilke’nin, izlenimci res IŞIK ci Hasan Pekmezci, etkinmin unutulmaz isimlerin KANSU liğin, 126 yıldır sürmekden Cezanne’ın sanatını bete olan Venedik Bienali gitimlerken söylediği sözlerle akta bi uzun ömürlü olmasını diliyor rırsak; birbiriyle tartışan, dahası ve ekliyor: kavga eden, ancak her birinin ru “Türkiye’de son dönemde 100 huna inince aralarında çok iyi an yıllık kurumlarımızı yok ettik. laşan renklerle buluştuk. Bu temelleri yok etmeden kurİnsanlar, yüzler, kentler, mey mak ve sürdürmek zorundayız. veler, çiçekler, kadınlar, çocuklar, ArtAnkara da sürdürülmesi gebiçimler ve hiç kuşkusuz yaşamın reken bir gelenek olmalı.” tüm renkleri ile coştu gönlümüz. Ressam ve sanat eleştirmeni Salgın nedeniyle çok zor koşullar Celal Binzet de yaşadığımız süda açılan fuarın özverili yöneticile reçte kültür ve sanatın üzerine rinden Atis Fuarcılık Yönetim Ku adeta ölü toprağı serilmek istenrulu Başkanı Bilgin Aygül’ün ver diğinin özellikle altını çizerek, diği bilgiye göre, etkinlik; müze Ankara’da sanatın varlığını simler, üniversiteler, galeriler, sanat geleyen bu önemli girişimin yasal ürün üreten firmalar ve sanat şatılmasının önemine değiniyor. çıların yer aldığı 100’ü aşkın katı Özel atölyeler, sergiler, söyleşilerlımcıyı ağırlıyor. 22 ülkeden 107, le birlikte Bedri Baykam’dan İsmaTürkiye’den 900 sanatçı yaklaşık il Altınok’a, Devrim Erbil’den İbra4 bin yapıtını sergiliyor fuarda. him Balaban’a, Mustafa Ayaz’dan Başkentteki yabancı elçilikle Metin Yurdanur’a, Süleyman Sarin de yakın ilgisini çeken fua im Tekcan’dan Mehmet Aksoy’a ra, İstanbul’dan ve Anadolu’dan birçok ustayı buluşturan fuarın 20’yi aşkın önemli koleksiyon bir önemli köşesi de Cumhuriyet cular özel olarak katılmak üzere gazetesinin usta karikatüristleAnkara’ya gelmiş bulunuyorlar. rinden Turhan Selçuk’un yarattıBirkaç yıldır çok önemli bir ğı ünlü kahramanı Abdülcanbaz’ın aşamaya taşınmış olan fuar, ne yontusuna ayrılmış... yazık ki, salgın nedeniyle yeni Ankaralılar, gerekli önlemleri kısıtlamaların da gelmesiyle bu alarak bu fuarı mutlaka gezmeli... BKZ. İLETIŞIM’DEN AÇIKLAMA: KINIYORUZ! İsmet Danyeli’nin fotoğrafı birincilik ödülünü kazandı. Kadın ödülünün birincisi değişti Kadınların her gün eşit ve adil muamele görmesi, kadına her gün saygı gösterilmesini vurgulayan bkz. İletişim kadınlarının başlattığı “Kadın! Bir Gün Değil Her Gün” temalı ödüllü fotoğraf kupasının birincisi değişti! bkz. İletişim’den yapılan açıklamada, “Daha önce birinci olan kişi, yarışmanın açıldığı ilk günden itibaren tüm mecralarda duyurulmasına rağmen; kupa sonucunda ödülün kendisine nakit olarak verilmeyerek Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’na bağış yapılacak olması nedeniyle fotoğrafını yarışmadan çekti” denildi. Böylece ikinci sıradan birinciliğe yükselerek kupada en iyi fotoğraf ödülünü kazanan isim, Bergama’da bir şehit cenazesi esnasında eylem yapan kadınları görüntülediği fotoğrafıyla İsmet Danyeli oldu. Kupanın ödülü olarak, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu tarafından işletilen ve kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik çalışan Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na yapılan 5 bin TL tutarındaki bağış ise İsmet Danyeli adına yeniden düzenlendi. PhotoCup uygulaması üzerinden gerçekleşen “Kadın! Bir Gün Değil Her Gün” temalı fotoğraf kupasına 707 yarışmacı toplam 1221 fotoğrafla katıldı. Sağırlık ve müzik Hep merak edilir: Beethoven onca yıllık sağırlığı süresinde o müthiş eserlerini nasıl bestelemiştir? Yalnız Beethoven değil, müzik tarihinde bir başka sağır besteci daha vardır: Bohemya’dan Bedrich Smetana. Her ikisi de en verimli çağlarında sağır olmuşlardır. Biri 18. yüzyılı 19. yüzyıla bağlarken; diğeri 19. yüzyılın ortasında yaşamış. Beethoven’in bir ayağı klasisizmde diğer ayağı romantizmdedir. Smetana ise 19. yüzyıl sonundaki postromantiklere koşut olarak ulusçuluk akımının öncüsü ve modern Çek müziğine kimlik kazandıran kişidir. Her iki bestecinin de dış dünyayı duymadan o müthiş başyapıtları nasıl yarattığı sorgulanıp durur. Onlar ise artık dışarıdan bir uyarı gelmediği için içkulakta kalan verilerle yapıtlarını besteler. Ludwig van Beethoven (17701827) 32 yaşındayken sağırlıktan kurtulamayacağını öğrendiği sıralarda 2. Senfoni’sini, 4. Piyano Konçertosu’nu, Waldstein Sonatı’nı, Kreutzer Sonatı’nı ve Razumovski kuvartetlerini bestelemektedir. Bundan sonra giderek artan sağırlığına karşın devasa yapıtlar ortaya koyacaktır. Dış dünyanın sesleri bittiğinde iç dünyasındaki derinleşme son kuvartetlerine yansıyacaktır. Bunlar yorumlaması da çok zor olan karmaşık yapıtlardır. Bedrich Smetana (18241884), alımlı operalar, senfoniler ve oda müzikleri bestelemiştir. Sağırlık başlangıcından sonra yazdığı kuvartetlerinde, kendi kafasının içinde işitmeye başladığı sesleri de müziğine yansıtmıştır. Somut seslerin müziğe girmesini 20. yüzyılın modernizminde “absürd” olarak tanımlarız. Oysa Smetana hiçbir soyut yenilik getirmek, karmaşık sesler yaratmak peşinde değildir. Sadece iç dünyasında yaşadığı fırtınaları anlatmaktadır. Yapıtlarında kulağındaki bu sesleri kâh uğultulu kâh dinleyenin kulağını tırmalayan kakofonik yansımalarla duyurur. Vltava (Moldau Nehri) Vatanım (Má Vlast) başlıklı 6 senfonik şiiri içeren dizinin ikincisi “Moldau” nehrinin adını taşır. Bu nehir Bohemya ormanlarından doğar, baştan başa Çek Cumhuriyeti’nde yol alır. Smetana onun doğuş anında biri sıcak, diğeri soğuk iki su kaynağından fışkırdığını simgeleyen iki çalgının söyleşisini flüt ve klarnet ile yansıtmıştır. Sonra bu dantel gibi ezgiyle Moldau Nehri’nin yolculuğunu dinlemeye koyuluruz: Bohemya ormanlarının ürpertici ortamı, nehrin geniş bir ovadan akışı, bir köy düğününe tanıklığı, ay ışığında su perilerinin dansı, bir av sahnesi, Prag Kalesi’nin görkemi, sırayla resimlenir. Sonunda nehir, Elbe’ye kavuşacak ve sular birbiriyle kucaklaşacaktır. Bu efsane yapıt da bestecinin tümüyle sağır olduğu yıllarda, 1874’te ortaya çıkmıştır. Smetana’nın iki yaylı çalgılar dörtlüsünden birincisi, Yaşamımdan (1876) başlıklı otobiyografik bir çalışmadır. Her iki dörtlü de sağırlığın getirdiği sessizlik duygusunu ve kulağında öten çınlamalarla ıslık seslerini yansıtır. 1870’ten sonra işitme duyusunu iyice yitirir. Smetana iki yıl sonra mi minör yaylı çalgılar kuvartetini yazdığında artık son iki yıldır sağırdır. İlk üç bölümde yaşamının geçip gitmiş güzel günlerini betimler. 4. bölümde kemanın son derece tiz sesleri sağırlığın karabasanını duyurur. Smetana, “Hayatımı seslerle resimledim” der. 1882’de frengi sonucu ruhsal bir bunalımla akıl hastanesine kaldırılır. Ölümünden sonra, ülkesinin ulusal kahramanı olarak ilan edilir. Kendinden sonraki tüm Çek bestecilerinin öncüsü ve müzikle resim yapma sanatının esin kaynağı olmuştur. İmamoğlu’ndan genç ressamlara ödül İBB Başkanı İmamoğlu, İSKİ’nin ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik düzenlediği resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödüllerini verdi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İSKİ’nin ortaokul ve lise öğrencilerine yönelik düzenlediği resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödüllerini verdi. İstanbul’un doğasını tehdit eden birçok unsurun bulunduğunu belirten İmamoğlu, “Sonuç olarak, bir ‘Beton Kanal’ ile İstanbul’un gerçekten büyük bir tahribata sebep olacak bir sürecinin başlangıcını yapanlara karşı da mücadelemizi sürdürüyoruz” dedi. “İstanbul’un mega projesi, sağlıklı, yaşanabilir bir kent var edebilmektir” diyen İmamoğlu, “Bu, uzun soluklu bir mücadele olacaktır. Önümüzde varsa bazı engeller, varsa bazı tehditler, varsa önümüze dikilen ‘mega proje’ adı altında İstanbul’un geleceğini tehdit edecek unsurlar; bunlara akılla, bilimle, hukukla, kanunla karşı durmak da sorumluluğumuzdur” ifadelerini kullandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle