07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 5 18 MART 2021 PERŞEMBE Yargıtay Başsavcısı, eşbaşkanların da arasında olduğu 687 HDP’liye siyasi yasak istedi HDP’ye kapatma davası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı. İddianamede aralarında HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile önceki eş genel başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu 687 HDP’li için siyasi yasak istendi. İddianamede, “HDP üyelerinin beyan ve eylemleriyle devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı, ortadan kaldırmayı amaçladıkları” ileri sürüldü. Dava, MHP’nin kongresinden bir gün önce ve HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürüldüğü gün açıldı. Daha önce etnik kökene dayalı 9 Kürt partisi kurulmuş, 5’i “bölücülük” gerekçesiyle kapatılmıştı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı. İddianame, AYM’ye gönderildi. İddianamede aralarında HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile önceki eş genel başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da bulunduğu 687 HDP’li için siyasi yasak istendi. İddianamede, HDP üyelerinin beyan ve eylemleriyle devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı, ortadan kaldırmayı amaçladıkları belirtildi. Şahin, davaya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Anayasa’nın 14. maddesinde, temel hak ve hürriyetlerden hiçbirinin, “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlayan” faaliyetler biçiminde kullanılamayaca15 üyenin 10’unun oyu gerekiyor Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılan dava üzerine AYM, bir siyasi partinin Anayasa’nın 69. maddesinde sayılan hallerden ötürü kapatılmasına veya dava konusu fiillerin ağırlığına göre devlet yardımından kısmen ya da tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10’unun oyuyla karar verebiliyor. Arslan raportör görevlendirecek AYM Başkanı Zühtü Arslan, raportör görevlendirecek. Raportör ilk inceleme raporunu hazırlayarak başkanlığa sunacak. İddianame ve ekleri HDP’ye gönderilerek savunmaları alınacak. Ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, esas hakkındaki görüşünü sunacak. Daha sonra belirlenecek bir tarihte başsavcı sözlü açıklama, HDP’liler de sözlü savunma yapacak. Raportörün hazırlayacağı esas hakkındaki raporunun AYM üyelerine dağıtılmasının ardından başkan toplantı için gün belirleyecek. Bahçeli’nin çağrısıyla başladı MHP lideri Devlet Bahçeli, 2 Mart 2021 tarihinde “HDP’nin kapatılması acildir, hayatidir, şarttır” ifadelerini kullandığı gün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı HDP hakkında inceleme başlatıldığını duyurmuştu. ğının öngörüldüğüne dikkat çeken Şahin, “Anayasa’nın 69. maddesinin 6. fıkrasında ve Siyasi Partiler Yasası’nın 103. maddesinde, bir siyasi partinin Anayasa’nın 68. maddesinin 4. fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak bu nitelikteki fiillerin işlendiğinin ve odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesi’nce tespit edilmesi halinde karar verileceği belirtilmiş, fıkranın devamında da bir siyasi parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği ve bu durum o partinin tüm organlarınca zımnen veya açıkça benimsendiği, yahut bu fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği takdirde söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılacağına işaret edilmiştir” dedi. Şahin, açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu: “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, terörün kınanmamasını dahi siyasi partilerin kapatılması için yeterli bir gerekçe olarak kabul etmiştir. Siyasi parti yönetici ve üyeleri demokratik ilkeler çerçevesinde faaliyetlerine devam etmeli, terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olmamalı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlamamalıdır. Bu bağlamda, Halkların Demokratik Partisi yönetici ve üyelerinin beyan ve eylemleriyle demokratik ve evrensel hukuk kurallarının kabul etmeyeceği şekilde davrandıkları, PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulunarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları anlaşıldığından, adı geçen siyasi partinin kapatılması Anayasa Mahkemesi’nden talep edilmiştir.” l ANKARA/ Cumhuriyet Buldan Sancar Demirtaş Yüksekdağ ‘DEMOKRASIYE KATKI SAĞLAMAZ’ ERDEM SEVGİ CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, HDP’nin kapatılması istemiyle açılan davayı Cumhuriyet’e değerlendirdi. Özel, halkın iradesinin dışındaki müdahalelerle partilerin kapatılmasının, kapatılan partileri büyüttüğünü söyledi. Özel, “AKP de kapatılma tehlikesi yaşamış bir parti olarak, devri iktidarlarında ve referandum sürecinde övündüğü en önemli argümanları, ‘Parti kapatmayı zorlaştırıyoruz. Artık partiler kapanmayacak. Partileri millet açacak, millet kapatacak’ olmuştur. Andımız tartışmalarının olduğu bu süreçte, MHP’nin kurultayında kendilerine ses yükseltmesi ihtimal dahilindeyken, kapatma davasıyla MHP’nin kendilerini alkışlamasını bekliyorlar. Bu yönüyle zamanlaması manidar. Her şeye sarılmak ve saldırmak, tükenmekte olan bir siyasetin itirafıdır” dedi. Erkek, partileri milletin açıp milletin kapatabileceğini belirterek, “12 Eylül darbe hukukunun yarattığı ortamda bugüne dek 1718 parti kapatıldı. Sonuç alınabildi mi? Hayır. Bu tip siyasi davalar terörün ekmeğine yağ sürer” ifadelerini kullandı. l ANKARA HDP: MHP’YE KONGRE HEDIYESI VERILDI HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, yazılı açıklama yaptı. “HDP’ye kapatma davası demokrasiye yeni bir darbedir” denilen açıklamada, “AKP iktidarı, kendisine bağımlı ve taraflı hale getirdiği yargıyı, siyaseti dizayn etmek için bir sopa olarak kullanmaktadır” ifadeleri yer aldı. Davanın demokrasiye ağır bir darbe olduğu belirtilen açıklamada, “Bu iktidar, darbeci bir yönetim olarak tarihe adını yazdırmıştır. AKP, kapatma davası ile yargı üzerinden MHP’ye bir kongre hediyesi vermiş, savcılar siyasi talimatla hareket etmiştir” denildi. HDP’nin Merkez Yürütme Kurulunun bugün olağanüstü toplantıya çağrıldığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “AKPMHP iktidarı şunu çok iyi bilmeli ki, ne yaparsa yapsın, asla boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz ve demokratik siyasetten asla taviz vermeyeceğiz.” ‘Millete saygısızlık’ DEVA lideri Ali Babacan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Siyasi meşruiyet toplum desteği ile sağlanır. 6 milyon oy alan bir partiyi yargı yoluyla engellemeye çalışmak oy veren milletimize saygısızlıktır. Siyasetin yolunu kapatmak ülkeyi çözümsüzlüğe hapsetmektir” dedi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise, “Siyasi partileri kapatmak, seçilmiş milletvekillerinin haklarını ellerinden almak Türkiye’nin önünü açmaz; toplumsal barışı bozar. 2053 hedefi koyanlar, yeni Anayasadan bahsedenler Türkiye’yi 1990’ların girdabına sokmak istiyor” ifadelerini kullandı. Milletvekilliği düşürülen HDP’li Gergerlioğlu’ndan karar sonrası ilk açıklama: Siyasi karar, tanımıyoruz ÜLGEN, BERBEROĞLU KARARINI ANIMSATTI SEFA UYAR Hukukçu Celal Ülgen, HDP’li Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin CHP’li Enis Berberoğlu’nun Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurusuna işaret etti. Ülgen, “Kararların kesinleşmesi düzenlemeleri anayasaya bireysel başvuru yolunun açılmasından önce konulmuştur. Bu yolda yasalarda ‘beklenmeli’ diye bir düzenleme yoktur ama bazı konularda gelenekler, demokratik uygulamalar dikkate alınarak Berberoğlu olayının Celal Ülgen yeniden yaşanmaması için beklenebilirdi” ifadelerini kullandı. Ülgen, Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığının düşürülmesinin hukuki bir sürecin devamı niteliğinde olmadığını belirterek, “Tam tersine, hukukun eğilip büküldüğü ülkemizde siyasi iktidarın oynadığı iktidarda kalma oyunlarının beklenen sonucudur. Bilindiği gibi benzer uyarılar Berberoğlu fezlekesinin okunması sırasında da yapılmış ancak iktidar kendi bildiğini doğru saydığı için tarihimize Anayasa Mahkemesi kararı ile milletvekilliği iade edilen bir Meclis kararının da yer almasına neden olunmuştu” dedi. l ANKARA HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşürüldü. Terör örgütü PKK / KCK propagandası yapmak suçundan 2016’daki bir tweet paylaşımı nedeniyle 2018’de aldığı 2 yıl 6 ay hapis cezasının Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nce onaylanmasının ardından Gergerlioğlu hakkındaki karar TBMM Genel Kurulu’nda okundu. Gergerlioğlu karar sonrası, “Siyasi bir karar, tanımıyoruz” dedi. Eski futbolcu AKP’li Alpay Özalan, karar okunduktan sonra Gergerlioğlu’nu dışarı çıkarmaya çalıştı. CHP ve HDP’li vekillerin araya girmesiyle Özalan uzaklaştırıldı. HDP’nin Meclis’teki sandalye sayısı da 55’e düştü. Gergerlioğlu’nun milletvekilliğini düşüren kararın okunmasının ardından HDP’li milletvekilleri, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” ve “Darbeci AKP” sloganları attı. HDP’liler, uzun süre, ellerinde, “KHK’lilerin mücadelesine destek verdi”, “Hakkını arayanların yanında oldu”, “Uygur Türklerini savundu” gibi dövizlerle kürsü önünde oturma eylemi gerçekleştirdi. Genel Kurul salonunda HDP’nin yaptığı canlı yayında konuşan Gergerlioğlu da şunları söyledi: “Milletvekilliğimi düşüren karar okundu ama bu anayasayı çiğneyen siyasi bir karar, bu kararı tanımıyoruz. Ben sadece bir barış paylaşımı yaptım. Barışçıl bir çözüm önerdiğim için cezalandırıldım. ‘Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği’ diyorum, bunu da sürdüreceğim. İstedikleri kadar uyduruk cezalarla bizi ihraç etmeye çalışsınlar. Prosedürel olarak milletvekilliğimin düşürüldüğü iddia ediliyor ama milletin iradesine aykırı bir karardır. Milletin iradesi, Anayasa Mahkemesi kararının beklenmesidir. Bir kötü örnek var. Enis Berberoğlu’nun da milletvekilliği düşürüldü ve tekrar geri döndü. Benim de döneceğim kesindir. Bütün bunları bile bile düşürüyorlar. Bütün ihlalleri, işkenceleri, çıplak aramaları defalarca yüzlerine vurdum, vurmaya devam ediyorum. Buradan tüm halkGergerlioğlu, sosyal medya hesabından “Biz çözüm için buradayız, sorunların halledilmesi için Meclis’i terk etmiyoruz” mesajını paylaştı. KILIÇDAROĞLU: DEMOKRASI YOK CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi üzerine HDP Eş Başkanı Sancar’ı arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Kılıçdaroğlu, “Gelişmeler ülkede demokrasi olmadığını bir kez daha göstermiştir” dedi. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Sancar’ı arayarak, “Arkadaşımız, milletvekilimiz Mustafa Yeneroğlu Meclis’te. Biz de sizin yanınızdayız. Bu haksız kararı kuvvetli bir şekilde kınıyoruz” dedi. ESKI AKP’LI VEKIL PROTESTO ETTI Genel Kurul’un basın locasında oturan eski AKP milletvekili Abdürrahim Aksoy, Gergerlioğlu kararı öncesinde “Kahrolsun otokrasi” diye bağırarak, Meclis’i protesto etti. DEVA Partisi Kurucular Kurulu üyesi olduğunu belirten Aksoy’un protestosu üzerine Genel Kurula ara verildi. Polisler, Aksoy’u salondan çıkardı. larımıza sesleniyorum: Mücadelemize devam ediyoruz. Milletvekilliği hayatımda hiçbir zaman seçmenimizin onurunu ayaklar altına aldırmadım, aldırmayacağım.” Gergerlioğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ise “TBMM’de darbeye karşı direneceğim, milletin iradesi ayaklar altına alınamaz. Barış istemek suç değildir” ifadesini kullandı. Muhalefetten tepki CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Genel Kurul’da, CHP’nin her hal ve şart altında hukukun üstünlüğünü kabul eden ve buna inanan bir parti olduğunu belirterek, “Kimden, nereden gelirse gelsin hiç kimseye haksızlık yapılmasına CHP seyirci kalmayacaktır, kalmamıştır. Meclisimizin ve sayın milletvekillerimizin buradaki öncelikli görevlerinden hiç şüphesiz bir tanesi de parlamentonun ve milletvekillerimizin hukukunu korumaktır; dolayısıyla, saygınlığını korumaktır” dedi. “Devletin hukuk dışına çıkmasının milleti değil, millet düşmanlarını sevindirdiğini” söyleyen Altay, “Terör örgütlerinin yegâne arzuları Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hukuk dışına çıkması, hukuku askıya alması, bu anlamda anayasayı askıya almasıdır ki bu, toplumda devlete olan güvensizliği artırır, pekiştirir” ifadelerini kullandı. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise “Kellemiz gitse barışı, diyaloğu, çözümü savunmaya devam edeceğiz” dedi. Tezkerenin okunmasını “12 Mart 1971’de Süleyman Demirel’in muhtıra okumasına benzeten” Beştaş, “Siz tezkereyi okursanız bir farkı yoktur. O, bu Meclis’e darbeyi kürsüden okumak anlamına gelir” diye konuştu. CHP’li İbrahim Kaboğlu ve Süleyman Bülbül, Genel Kurul’da protestolarını sürdüren HDP’li vekilleri ziyaret etti. Genel Kurul salonunda yaklaşık 3,5 saat bekleyen Gergerlioğlu ve beraberindeki milletvekilleri, daha sonra salondan ayrılarak, partinin Meclis’teki grup odasına geçti. l ANKARA / Cumhuriyet AP’DEN TEPKİ HDP’li Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesine ilişkin Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sánchez Amor ve ABTürkiye Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Sergey Lagodinsky açıklama yaptı. Ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Gergerlioğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılması kararını ve ardından gelecek beklenen hapis cezasını şiddetle kınıyoruz. Gergerlioğlu’nun Meclis’ten ihracı ve yaklaşmakta olan tutukluluğunun, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın insan onuru, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü merkeze koyma sözü veren yeni bir İnsan Hakları Eylem Planını açıklamasından yalnızca iki hafta sonra gelmiş olması, acı bir ‘doğruluk kontrolü’ olmuştur. Kendisiyle ve ailesiyle tam dayanışmamızı ifade ediyoruz.” l Haber Merkezi Çare ‘sevgi’ değil, demokrasi ve adalet! “Stop Erdoğan” kampanyası New York’ta yapıldı. “Love Erdoğan” kampanyası ise Türkiye’nin AKP’li belediyeleri tarafından yürütülüyor. Her şeyden önce adres ve mekân yanlış. Erdoğan’ı kim durduracak? Amerika. Kim sevecek? Ezineliler, Rizeliler! Onlar zaten seviyor. Sıkıntı bizim mahallede! Sevelim de niye sevelim! Erdoğan bizi sevmiyor ki! Erdoğan sadece kendisine biat edenleri, sadece partisine üye olanları, sadece sorgusuz sualsiz peşinden gidenleri seviyor. Adaletin bir kefesinde AKP’liler, diğer kefesinde ötekiler! AKP’liler kalabalıklar oluşturabilir, covid bile bulaşmaz. AKP’liler küfredebilir, suç değildir. Adam dövebilir, yakalanmaz. Sosyal medyada istediği gibi at oynatabilir, fikir özgürlüğüdür. Ötekiler ne yapsa suç. Onlar, şehit cenazesine bile katılamaz, Meclis’te muhalefet bile yapamaz. Bileğinin hakkıyla belediye başkanı bile seçilemez. Milletvekili bile olsa ya partisi kapatılır, ya kendisi kulağından tutulup Meclis’ten atılır! HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, bir haber sitesindeki bilgiyi sosyal medyada paylaştığı için yargılandı ve hapis cezasına çarptırıldı. Bundan ötürü dokunulmazlığının kaldırılıp milletvekilliğinden çıkarılması planına geldi sıra. Gergerlioğlu, Anayasa Mahkemesi’ne başvurduğu için ve teamüllere göre böyle bir karar dönem sonunda uygulanmasına rağmen, bütün itirazlara karşın Meclis’te okutuldu ve Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşürüldü. Cinayet mi işledi, ne yaptı da bu acele? Aslında Gergerlioğlu’nun suçu sosyal medya paylaşımı değil. Gergerlioğlu, kim olduğuna bakmadan garibanın yanında duruyor, insan hakları savunucusu olarak cezaevlerindeki haksızlıkları dile getiriyor, kimsesizlerin hakkını arıyordu. Gergerlioğlu, kadınların cezaevine girişte, uyuşturucu sanıklarına yapıldığı gibi çıplak aramaya tabi tutulup çöktürülerek onurlarına, bedenlerine haksızlık yapıldığını gündeme getirip karşı çıkıyordu! Önce yalan dediler, sonra tanıklıklar ortaya çıkınca mağduru suçlayıp “Niye şimdiye kadar sustular” diye karşı çıktılar. Gergerlioğlu’nun suçu büyük: Sanık çıplak dedi. Ya yarın kral çıplak da derse? Gergerlioğlu sevilmiyor. Hak ve adalet talep eden kimse sevilmiyor. Propaganda bile yanlış Yanlış bir değil ki? 30’a yakın iletişim fakültesi açmak, saray büyüklüğünde İletişim Merkezi kurmak yetmiyor, niyet ve ideolojiniz benzer de olsa kolay kolay Goebbels olunamıyor. Hele eskisi gibi bir tek radyo yok iletişim aracı olarak; herkesin elinde akıllı telefon, dizinde bilgisayar var ve her dakika sosyal medyada. Sadece Z kuşağı da değil, ev kadınından işsiz esnafına, TikTok’çu kenar mahalle çocuğundan Ankara Belediye Başkanı’na, bir tıkla karşınızda. Bir selam yollayalım, Mansur Başkan’ın sosyal medya ekibi harika, adını bile bilmediğim bir yeni uygulamaya girmiş bile. Gençler Mansur Dede diye bayılıyor ona. Birileri sevimli olmak, sevilmek istiyorsa feyz almalı; kaş yapayım derken göz çıkarmamalı, kalp emojisini yanlış yere koyunca tiye alınmamalı. Üstelik sevmek tehlikeli. Kadın cinayetlerinde failin en büyük savunma aracı. “Seviyordum, terk edeceğim dedi, öldürdüm!”, “Boşanmak istedi, öldürdüm!”, “Boşanmak istiyordum, dövdü!” AKP’yi de terk ediyor bir zamanlar sevmiş olanlar. Adalet ve Kalkınma Partisi’nde kalkınan beş müteahhitle, yanaşırsak bize de bir şey düşer diye bekleyenler dışında kimse kalmadı? Adaleti ise rüyasında gören haber versin. Adım adım yüksek yargı da Saray tarafından ele geçirildi. Millet İttifakı’nın belediye başkanlarını çalıştırmamak için her türlü şeytanlık düşünülüyor. “Topal ördek yaparım, çalıştırmam” demişti Reis. Kredi istiyorlar, devlet bankaları vermiyor. Yurtdışından buluyorlar, kullanma izni vermiyor. Şimdi atamalarına el attı. İştiraklere yönetici atamalarına engel olmak için kararname çıkardı. Yani davul belediyenin boynunda, tokmak Saray’da olacak! Danıştay’a gidildi. Karar geri dönmüştü ki bir oyun oynandı, geri aldırıldı; hâkimler değişti ve talep reddedildi! Bu yazı yazılırken İmamoğlu’na bir de para cezası çıktı. Hatırlarsanız, İmamoğlu başkan adaylığı sırasında Ordu’dan dönerken VIP Salonu’ndan geçişine Vali Settar Yılmaz tarafından izin verilmemiş, yaşanan tatsızlık sonucu İmamoğlu’nun valiye hakaret ettiği iddia edilmişti. Başkan hakkında hapis cezası isteniyordu bunun için. Lütfedilmiş, hapis cezası yerine 7 bin TL para cezasına hükmedilmiş. Keşke hapis cezası verilseydi, keşke o ceket bir daha çıkarılsaydı! Saray, İmamoğlu’nun üzerine giderek kazanmıyor, kaybediyor. Böyle giderse yakında Cumhurbaşkanlığı yarışında sadece Mansur Yavaş ve İmamoğlu rakip olacak, gören görüyor. Ne adalet ne hukuk Adaletin işlemediği yer sadece siyaset değil; kadına şiddette de işlemiyor. Melek İpek, ölmemek için öldürdü. Müebbetle yargılanıyor ve kadının mahkemedeki ifadesi ona hak verdiriyor ama adalet sağır. Çorlu tren faciasında hâlâ sonuç yok, insanlar sokakta adalet arıyor. Havai fişek fabrikası davasında öyle. 8 Mart’ta Levent Gültekin’e Bakırköy Meydanı’nda herkesin gözü önünde saldıran 25 kişi hâlâ bulunamadı? Faruk Gergerlioğlu’nu, 27 yıl önce yapıldığı gibi, ensesinden tutup atın Meclis’ten dışarı. İmamoğlu’na bir ceza daha verin, kadınları mahkum edin. Öğrencileri tutuklayın. Sonunda kim kazanacak, göreceksiniz. Geç de olsa, güç de olsa, adalet ve demokrasi kazanacak, gerçek sevgi o zaman olacak! Afişle değil.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle