08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 18 MART 2021 PERŞEMBE [email protected] OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Çanakkale Deniz Savaşları DOÇ. DR. HÜNER TUNCER 1914 Eylülü’nde İngiltere Denizcilik Bakanı Winston Churchill, Çanakkale Boğazı’nın denizden zorlanarak geçilmesi projesini geliştirmişti. Churchill’in görüşüne göre, Çanakkale Boğazı donanma ile zorlanırsa Boğazları ve İstanbul’u ele geçirmek mümkün olabilecekti. Çanakkale Boğazı’nı geçme planı, İngiltere’nin Akdeniz Filosu Komutanı Amiral Carden tarafından hazırlandı ve 13 Ocak 1915’te İngiltere Savaş Konseyi tarafından onaylandı. Müttefik Donanma Komutanı İngiliz Amirali Carden’di. Fransız filosunun başında ise Amiral Guepratte vardı. Müttefik Donanma’yı oluşturan güçler şunlardı: 14 savaş gemisi, 5 kruvazör, 16 muhrip, 1 uçak gemisi, 5 denizaltı ile 21 mayın tarama gemisinden oluşan İngiliz filosu ve 4 savaş gemisi, 6 muhrip, 1 uçak gemisi ile 2 denizaltıdan oluşan Fransız filosu. Müttefik Donanma Komutanı Amiral Carden, taarruz için 19 Şubat 1915 gününü seçmişti. Ancak 19 Şubat taarruzunda Müttefik Donanma hedefine ulaşamamış ve Osmanlı tabyaları tahrip edilememişti. Osmanlı tabyalarının susturulmasında ve mayınların toplanmasında başarısızlığa uğraması nedeniyle Carden, 16 Mart’ta görevinden ayrılmak zorunda kalmış ve 17 Mart’ta Carden’in yerine, Müttefik Donanma Komutanlığı’na İngiliz Amiral De Robeck getirilmişti. Yenilmez Armada ve Seyit Onbaşı Queen Elizabeth gemisinde toplanan İngiliz Savaş Konseyi’nde, Çanakkale Boğazı’nı geçmek üzere son ve kesin taarruzun 18 Mart günü yapılması kararlaştırılmıştı. İngilizFransız filosu, 18 Mart şafağında Amiral de Robeck’in emrinde üç grup halinde Çanakkale Boğazı’na yaklaşmaya başladı. Birinci grupta İngiliz gemileri Queen Elizabeth, Inflexible, Agamemnon, Lord Nelson; ikinci grupta Fransız gemileri Suffren, Bouvet, Charlemagne, Goulois ile İngiliz gemileri Triumph ve Prince George; üçüncü grupta ise yine İngiliz gemileri Ocean, Vengeance, Albion, Cornwallis, Irresistible, Conopus, Swiftsure ve Majestic yer alacaktı. Çanakkale Boğazı Müstahkem Mevki Komutanı Cevat (Çobanlı) Paşa, 18 Mart sabahı karargâhtan ayrılıp Kirte’deki birlikleri teftişe gitmiş ve ancak saat 16.30’da karargâha dönebilmişti. Bu ne(19 Şubat18 Mart 1915) Çanakkale Deniz Harekâtı’nın baş mimarı Winston Churchill’e göre Osmanlılar, azametli İngiliz donanmasını Boğaz sularında görünce şaşırıp korkuya kapılacaklar ve direnişten vazgeçeceklerdi. Ancak daha sonra Churchill, yanılgıya düştüğünü anlamıştı. denle, 18 Mart Boğaz Muharebesi’ni Kurmay Binbaşı Selahattin Adil Bey yönetmişti. Selahattin Adil Bey’in yanında Kurmay Kolağası Osman Zati ile Yüzbaşı Hamdi beyler bulunmaktaydı. Rumeli Merkez Grubu (Mecidiye, Hamidiye, Namazgâh tabyaları), yoğun bir ateş altındaydı. Mecidiye Tabyası’nda iki ağır uzun menzilli top vardı. Bunlara ağır mermileri taşıyan dar demiryolları ile vagonlar tahrip olmuştu. Bu toplara ağır mermileri taşımak büyük bir sorundu. Cephanecilerin cephanelikten kaldıraçla çıkardıkları 275 kiloluk bir mermi, cephaneliğin kapısında kaldıracın askısında öylece duruyordu. Er Seyit, cephaneliğe yaklaştı ve cephanecilere asılı mermiyi sırtına vermelerini söyledi. Dev merminin sırtına yüklendiği Seyit, olağanüstü bir çabayla bunu kaldırmış ve can havliyle yürümüştü. Sırayla aynı ağırlıktaki iki mermiyi daha sırtlayan Seyit, mermileri topun asansörüne yetiştirmeyi başardı. Mayın hattının etkisi Fransız gemilerinden Gaulois ile Souffren yaralı durumda Boğaz’dan dışarı çıkarken, İngiliz savaş gemisi Irresistible da büyük bir patlama sonrası yan yatmıştı. Irresistible’a yardıma gelen Ocean savaş gemisi ise bir mayına çarparak ağır yara aldı. Her iki gemi de tamamen battı. Gaulois, Agamemnon ve Charlemagne’de ağır hasar varken Albion’da da orta hasar oluşmuştu. Amiral de Robeck geri çekilme kararı aldı. 18 Mart günü mevcudunun üçte birini yitiren Müttefik Filo Boğaz’ı terk ederken, Osmanlı topçusu zaferini ilan ediyordu. Dünyanın o günkü koşullarda en modern zırhlıları ile bol cephaneli ağır toplarına sahip olan İngilizler ile Fransızlar, savaş gücünün üçte birini kaybetmiş; Osmanlı topçularıysa sınırlı cephaneye sahip olmakla birlikte, Müttefik Filo’nun cehennemi ateşi karşısında kahramanca direnmesini bilmişti. Çanakkale Deniz Savaşları sonucunda tarafların kayıpları şöyleydi: Osmanlı ile Almanların kayıpları 97 şehit ve yaralı, 6 top ve 1 tabya; İngilizler ile Fransızların kayıpları ise 800 ölü ve yaralı, batan 3, ağır hasara uğrayan 4 savaş gemisi ile bunlar üzerindeki 44 ağır top. Nusrat isimli Osmanlı gemisinin 8 Mart 1915 sabahı düşman denetimi altındaki Erenköy Koyu’na döşediği mayın hatları, Çanakkale Deniz Savaşlarının kazanılmasında çok önemli bir rol oynamıştı. Churchill’in yanılgısı Çanakkale Deniz Harekâtı’nın baş mimarı Winston Churchill, düşmanı Osmanlı’yı küçük görmekteydi. Churchill’e göre Osmanlılar, azametli İngiliz donanmasını Boğaz sularında görünce şaşırıp korkuya kapılacaklar ve direnişten vazgeçeceklerdi. Ancak daha sonra Churchill, yanılgıya düştüğünü anlamıştı. Churchill, Çanakkale Deniz Savaşlarını şöyle değerlendirmekteydi: “Osmanlılar, Çanakkale’yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçlerin karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir.” Anlamına gelir. Yine Devellioğlu’na göre ikinci a uzun okunduğu zaman “San’ât” çoğul olur, sanatlar, ustalıklar, hünerler, marifetler anlamına gelir. TDK’ye göre “Sanat”: 1 Bir duygu, tasarı, güzelDalkavuk tetikçilik lik vb’nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anla‘zanaat’ mıdır tım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık. 2 Belli bir uygarlığın veya top‘sanat’ mı? luluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım. 3 Bir şey yapmada gösterilen İktidarın son günlerde yine gündeme gelen iç ve dış politikada, birbirine zıt tutum ve davranış değişiklikleustalık. 4 Bir meslekte uyulması gereken kuralların tümü. rini içeren... HHH Keskin virajlar alması sonunda... Şimdi bu açıklamaların ışığında Bu virajlara göre belli aralıklarla, sü soralım: rekli olarak kendi kendilerini olumBu kadar sık politika değiştiren, her suzlayan, yalanlayan, suçlayan, hatta değiştirdiği politika bir öncekine zıt mahkum eden yazılar yazmak, yorum olan ve izlediği politikayı eleştirenlere lar yapmak zorunda kalan... ya da bir önceki politikasını savunanDalkavuk tetikçi yazar ve yorumcu lara “hain” muamelesi yapan bir iktidaların trajedileri, yazınsal ve sözel cam rın yazar ya da yorumcu dalkavuk tebazlık becerileri üzerine bir deneme! tikçilerinin yaptıkları iş, “Zanaat” mıdır, (Terbiyem izin vermediği için “Yala “Sanat” mı? kalık” demedim, “Dalkavuk tetikçilik” Çok kısa zamanda birbirine çok dedim.) ters yazılar yazmak, yorumlar yapHHH mak çok zor bir iştir. Önce biraz dil dersi: Bunu becerebilmek için bazı hünerle“Zanaat”ın anlamı nedir, nasıl yazılır? re, ifade yeteneğine sahip olmak yetmez: Rahmetli ve sevgili dostum Aydın Özsaygı, saygınlık, şeref, haysiyet, Sami Güneyçal’ın güncelleyerek ge dürüstlük, inandırıcılık, güvenilirlik, nişlettiği Ferit Devellioğlu’nun Os tutarlılık, iyilik, doğruluk, güzellik gimanlıcaTürkçe Ansiklopedik Lübi bazı kişilik ve karakter özelliklegat’ine göre: rinden de soyunmuş olmak gerekir! “Zanaat”, Arapça “Sınâat” kelimesiDolayısıyla, dalkavuk tetikçi yazar ve nin halk arasındaki söylenişidir. yorumcuların “güzellik” vurgusuyla be“San’at”, zanaat, ustalık, mahâret lirlenen “Sanat” kavramı ile yakından, anlamına gelir. uzaktan, hiçbir ilişkisi olamaz. “Sınâât” biçiminde her iki a harOlsa olsa (insanların değil) “Kendilefi de uzun okunduğunda, çoğul olur, rinin maddeye dayanan gereksinimlerisan’atlar, zanaatlar anlamına gelir. ni karşılamak için yapılan iş” anlamına Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ne göre gelen ilkel bir iştir yaptıkları. “Zanaat”: Elbette bu dalkavuk tetikçi yazar ve 1 İnsanların maddeye dayanan ge yorumcular, gerçek zanaatkârların yareksinimlerini karşılamak için yapılan, nında da çırak bile olamazlar, hatta onöğrenimle birlikte deneyim, beceri ve lara “zanaatkâr” bile denemez: ustalık gerektiren iş, sınaat. Yani dalkavuk tetikçilik, ne zana2 El ustalığı isteyen işler. attır ne de sanat! Anlamına gelir. Dalkavuk tetikçiler, olsalar olsaYine TDK’nin sözlüğüne göre “Ze lar, bütün gerçek “Sanatkârların” ve naat” biçiminde değil, “Zanaat” olagerçek “Zanaatkârların” şamar oğrak yazılır. lanları olabilirler. Görüldüğü gibi, “Sınâat” biçiminHHH deki orijinal kelime hem “Zanaat” Bir de son söz olarak, dalkavuk tehem de “Sanat” anlamına gelir. tikçilerden uzak durulması gerektiğini... Ama Türkçede, “Sanat” ile “Zana Çünkü bugün övdüklerine yarın söat” birbirinden farklılaştırılmış anveceklerini... lamlarda kullanılır! Gerçek “Sanatkâr” ile gerçek Devellioğlu’na göre “San’at”: “Zanaatkâr” arasında ise bence pek bir 1 Sanat, ustalık; hüner, marifet. fark olmadığını... 2 Bir şeyi güzel yapmak, bir şeyin Hangisi yaratıcılıkta ve güzellikle mügüzel beğenilir olması için uygulanan kemmelliğe yaklaşıyorsa, onun tercih kurallar. edilmesi gerektiğini vurgulamalıyım.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle