08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR 13 18 MART 2021 PERŞEMBE Bellek tazeleyen üç dost Gazetecilerin şiddete, hakarete maruz kalmaları, öldürülmeleri şart değil; susturulmaları, mahkemelerde sürünmeleri, hapse tıkılmaları... Bu yazıyı yazarken sayısız gazetecinin davası sürerken, muhabirimiz Seyhan Avşar’ın beraat haberiyle seviniyorum (ki benim için gazeteciliğin en kutsal yönü muhabirliktir); Hakan Aygün’e 7 ay hapis cezası verilmesine kahroluyorum. Şu son dönemde üç gazetecinin bellek tazeleyen üç kitabını okudum... Üçünün ortak yanları, her üçüyle de birlikte çalışmış olmaktan onur duymam ve onları aynı yazıda buluşturma gayretim değil elbet. Üçü de mesleğin farklı alanlarında çalışsa da yaptıkları işe tutkuyla bağlılar. Ortak yanları: Bilgiye, birikime saygıları ve önce insan olmaları. İyi, namuslu, dürüst insan. Sahici ve alçakgönüllü insan. Mesleği asla çıkar uğruna kullanmayanlardan... Birkaç tümceyle dostlarımı takdimimdir: Sami Kohen O, basın dünyasının duayeni. Bugün 93 yaşında ve hâlâ yazıyor. Dış politika dendi mi, ilk akla gelen. Çaylak bir muhabir olarak Milliyet’e girdiğim 1968 yılında o, gazetenin demirbaşıydı ve yalnız bana değil, tüm gençlere kol kanat gererdi. Bir de önlerinde kapılar açmaya, onlara değişik fırsatlar yaratmaya bayılırdı. Bana da bu şansı verdi. Ama beğenmediğini de acımasızca eleştirirdi. Ondan ne çok şey öğrendim. “Ver Elini Dünya” adlı kitabı (Libra Yayıncılık), dünyanın dört bir yanından heyecan verici olayları; çeşitli ülkelerden siyasi portreleri, dünya politikasının labirentleri arasında eşsiz bir yolculuğa çıkarıyor okuru. Nihal Boztekin’in nehir söyleşisiyle ilerleyen kitap,f su gibi akıyor. Sami Kohen’in dünyayla Türkiye arasında kurduğu köprülere, “kapalı” diye bilinen ülkelere ilk giren gazetecinin serüvenlerine tanıklık ediyoruz. Yalçın Doğan Yeni kitabı “Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz” (Sia Yayınevi) soluk soluğa okunuyor. 1970’lerden 2006’ya dek yaşadıklarımız. Türkiye politikasının görünen ve görünmeyen yüzü... Yalçın Doğan, 1989’da Milliyet’e geldiğinde, daha sonra Umur Talu’yla birlikte genel yayın yönetmenliğini üstlendiğinde ne sevdiğimi dün gibi anımsıyorum. Sonra 2003’te yine aynı günde gazeteden kovuluşumuz. İnsan belleği ne tuhaf; ne çok ve ne çabuk unutuyoruz. Yeni kitabını okurken 12 Mart’tan, 12 Eylül’lerden, işkencelerden, politik labirentlerden, kâh gülümseten kâh içimdeki acıyı büyüten anılardan geçerken... İçimden bu kitabı tüm gençler okumalı diyordum. Edebiyat düşkünlerine bir ipucu: Kitap Arthur Miller ve Harold Pinter’in 12 Eylül sonrası Türkiye ziyaretiyle başlıyor! Kaçmaz bir anı... (Keşke kitabın sonunda bir isim dizini olsaydı!) Güray Öz Güray Öz’ü önce yazılarından tanıdım. Ve o gün bugün, yazılarındaki sınıfsal bakışa, entelektüel birikime, duyarlılığa hayran kaldım. Cumhuriyet’te onunla çalışma mutluluğunu yaşadım. O deneyimli bir gazeteciyazar; aynı zamanda şair. Yeni kitabı “Dinleyin, Size Bir Şey Söylüyorum” (Kırmızı Kedi) yaşadıklarımıza tanıklık eden bir şiir kitabı... Keşke kitaba adını veren şiiri buraya alsam ama imkânsız. Kesip biçmeye de gönlüm razı olmadı. Onun yerine şiiri üzerine söyledikleriyle bitiriyorum yazımı. (İleri Haber’den alıntıdır.) “Yaşadıklarımızı anlatmakla yetinemeyiz, bizde bıraktığı izlenimi, hasarı, öfkeyi umudu da aktarabilmeliyiz, makale yazarken buna yaklaştığınız ölçüde şiire de yaklaşırsınız. Şu güneşin altında söylenmedik söz kalmadı derler ya aslında söz tükenmez. Hayat vurduğu kırdığı, zulmü sevinciyle, savaşı barışıyla her gün kendini yeniliyor. Biz de sorumlusu olduğumuz hayatın ve doğanın kahramanları ya da kurbanları olarak yazıp çiziyoruz. Bu nedenle söz bitmez. Sözü en iyi süzmenin, aklı duygunun süzgeciyle daha can yakan ya da cana dokunan hale getirmenin yolu şiirdir. Zirvesi ise sözü de gereksiz kılan müziktir. Şair ile şiir okuru ya da okur arasındaki ilişki de bu duyguyu anlatabilmenize bağlı.” Üç dostuma sonsuz teşekkürler! İş Sanat’ta çevrimiçi konser İş Sanat’ta, Şenova Ülker Caz Orkestrası’na solist olarak Erdem Özkan ve Sibel Köse’nin eşlik edeceği “Baharda Caz” konseri 20 Mart’ta saat 20.30’dan itibaren müzikseverlerle buluşacak. Frank Sinatra ile Ella Fitzgerald’ın Strangers In The Night, Cheeck To Cheeck, Fly Me To The Moon gibi şarkıları konserde dinleyicilerle buluşacak. İş Sanat’ın İş Kuleleri Salonu’nda izleyicisiz olarak kaydedilen, şarkı düzenlemelerini piyanist ve trompet sanatçısı Halil İbrahim Işık’ın yaptığı konser, İş Sanat’ın YouTube kanalı ve internet sitesi üzerinden sezon boyunca izlenebilir. seneye 4410.kyeırleminaşşaallllaa!hh yNaiİrsçsıhaeştnvaamzrn’diihabmraauagnvinalçailFitasdiioolablalmnaarsurcıe,Fenaysnekaiasrbkflctgiiaialvılmşdinalaylaiigrtaz,ıöpis4ysnüı0otlrear.ver.cyeciŞarımelikiırkmnl.sevıedre1iial,içkık Sinemaseverlerin heyecanla beklediği İKSV İstanbul Film Festivali, 40. yılında da “Yıkılmadık, ayaktayız, çevrimiçi de olsa varız, seneye de inşallah, 41 kere maşallah diyeceğiz” azmi ve sürprizleriyle başlıyor. İKSV Genel Yönetmeni Görgün Taner ve film festivali direktörü Kerem Ayan’ın, yüz küsur gazetecinin katıldığı basın topYAZGÜLÜ lantısının yarattığı heyeALDOĞAN can bile sinemanın hâlâ en sevilen bir kültür sanat etkinliği olduğunu kanıtlıyor. Sinemaseverlerin en merak ettiği sorunun yanıtını hemen verelim: Biletler 30 Mart Salı günü 10.30’da passo.com.tr üzerinden satışa açılacak. Listenizi yapın, saati kurun, bilgisayar karşısında bekleyin. Kuyrukta beklemekten iyidir! Kerem Ayan’ın verdiği bilgilere göre 2020’den beri festivallerde gösterilen bütün filmleri incelediler, en iyi filmleri aldılar. San Sebastian’dan, Sundance Film Festivali’nden başlayarak Toronto’dan, Venedik’ten, Berlin’den en iyi filmler seçilmiş. Nisanda festival heyecanı için her hafta 4 film açılacak. Ödüller de çoğaldı. Jüriler en iyi isimlerden. Uluslararası Jüri Başkanı, Berlin Film Festivali’nde yeni Altın Ayı alan, Rumen yönetmen Robert Jude. Bizim sayfamızda da Esin karmakarışık! Tabii bir yıldır alıştık sayılır, sağ olsun İKSV bizi hiç filmsiz bırakmadı, festival filmlerini yine evlerimizde izleyeceğiz ama gözümüz de hep pandemi sonuçlarında olaKolaj sanatçısı Selman Hoşgör tarafından cak, salonların açılıp açılmama karahazırlanan 40. İstanbul rında; havalar da ısıFilm Festivali afişle nınca acaba hiç olri, festivalin 40 yıldır mazsa ödül toplansinema sanatçılarını, tısını katılımlı açık yönetmenleri ve iz havada yapabilir mileyicileri birleştiren yapısından ilham alıyor. yiz ya da daha iyiye giderse mesela Küçüktepepınar’a verdiği söyleşiyi restorasyonu biten okumuştunuz. Festivalin her yıl üze ve hepimizin çok merak ettiği Atlas rinde çok konuşulan afişlerini bu yıl Sineması’nda Kültür Bakanı Ersoy’un kolaj sanatçısı Selman Hoşgör yapvaat ettiği gibi bir kırmızı halılı tören mış. Şener Şen, Cüneyt Arkın ve Tür yaşayabilir miyiz? İnşallah, yine inkan Şoray’ın yanında Agnes Varda gi şallah. Maskeni tak, hijyenine dikkat, bi çok ünlü yabancılarla karıştırıver mesafeni koru ki tekrar birlikte film miş, afişler çok güzel. Kafalarımız gibi izleyebilelim! ele aldığı İnsan Sıcağı, Sözüm Sanadır, Gençlik Duvarları Yıkıyor, Kırmızı Işıkta Yürümek, Cinsellikten Türkân İkmale Kalmak, Kışkırtılmış ErkeklikSaylan’dan... Bastırılmış Kadınlık en çok satan yapıtları... 14 Mart Tıp Haftası’ndayız. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) ilan ettiği “Uluslararası Sağlık Çalışanları Yılı”ndayız. Amacım, edebiyatımızda iz bırakan tıp doktoru yazarlarımızı anmak, anımsatmak... Aklıma ilk gelenler: Altay Öktem, Behçet Aysan, Birsen Ferahlı, Cenap Şahabettin, Ceyhun Atuf Kansu, Coşkun Özdemir, Çağatay Güler, Erdal Atabek, Fahri Celal, Fikret Kızılok, Hakan Savlı, Halil İbrahim Bahar, Hikmet Kıvılcımlı, Hüsrev Hatemi, İlhan Demiraslan, İhsan Ünlüer, Murat Kınıkoğlu, Mustafa Şerif Onaran, Muzaffer Hacıhasanoğlu, Müfid Ekdal, Orhan Asena, Osman Müftüoğlu, Selçuk Erez, Sevim Belli, Türkân Saylan, Süheyl Ünver... Bu yazarlarımızdan Cumhuriyet’te yazanlar için birkaç not: Türkân Saylan Dünyaca ünlü Prof. Dr. Türkân Saylan (1935 2009). İÜ Tıp Fakültesi öğretim üyesiydi. Yaşamı cüzamla, cehaletle, insan hakları için savaşla geçti. Cüzzamla Savaş Derneği, Vakfı, ÇYDD, Öğretim Üyeleri Derneği gibi birçok STK kurdu, başkanlığını yaptı. ÇYDD ile binlerce kızımızın eğitim görmesini sağladı. Cumhurbaşkanı Demirel, sosyal hizmetler danışmanlığına, Ahmet Necdet Sezer YÖK üyeliğine atadı. Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu üyeliği yaptı (20032004). DSÖ danışmanlığı ona “Uluslararası Gandhi Ödülü” getirdi. İÜ “Atatürk İlke ve Devrimleri”, İTO Hizmet Ödülü gibi prestijli yerli yabancı 35 ödülü buluyor. Wikipedia’ya göre, 440 yayınından 50’si yabancı İhsan Ünlüer dergilerdeki 204 makale, 186 dergi ve kongre kitaplarında (19261990). Kadın doğum yer alan derlemeden uzmanıydı, şan eğitimi oluşuyor. de almış, operada başrol Çağdaş Yayınları’ndan de oynamıştı. Akbaba ve çıkan At Kız, Cumhuriyetin Cumhuriyet’te mizah yazıları Bireyi Olmak, Çağdaş İnsan yazdı, karikatürler çizdi. Söyleşileri, Toplum Mektupları Kadıköy Caferağa’da evinin (yay. haz: Gülsün Kaya, bulunduğu sokağa adı verildi. Şeyda Ozil), Çağdaşlaşma İki kitabı var: Oku Oku Budur Yolunda (Doğan Kitap) Sonu Çağdaş Yayınları’ndan kitapları bulunuyor. Ayşe 1978’de yayımlandı, 4 baskı Kulin romanını yazdı, yaptı. Diğer kitabı: Sevgi, Aşk senaryosundan dizi film oldu. ve Tutkularımız (1972). Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Erdal Atabek Zehra İpşiroğlu birer söyleşi kitabı yaptılar. İhsan Ünlüer’den sonra Cumhuriyet’in doktor Coşkun Özdemir yazarı Erdal Atabek oldu. İÜ emekli öğretim üyesi, İç hastalıkları uzmanı. KASDER Başkanı, eski 1965’te yazmaya başladı, Tabipler Odası Başkanı Türk Tabipleri Birliği (TTB) Prof. Dr. Coşkun Özdemir’i başkanı seçildi. 1966’da Cumhuriyet’teki makaleleriyle Cumhuriyet’te başladığı ve Üniversiteden Toplumsal köşe yazarlığını günümüzde Sorunlara Bakış, Karşıdevrime de sürdürüyor. Tam 55 Karşı Duruş, Urfa’dan yıldır yazıyor. Bu süre Harvard’a, Karşıdevrimle içinde doktorluğun yanı Hesaplaşma (Cumhuriyet sıra SSK Genel Müdürlüğü, Kitapları) adlı aydınlanmacı Sosyal Güvenlik Bakanlığı kitaplarıyla tanıyoruz. Coşkun Müşteşarlığı, TTB Merkez Hoca, 2020 yılı “Dr. Türkân Konseyi Başkanlığı (1966Saylan Tıp Hizmet Ödülü”ne 1984), Müjdat Gezen layık görüldü. Ödülünü bu Sanat Merkezi’nde “İletişim yıl Tıp Bayramı’nda aldı. Eğitmenliği”, MÜ Güzel Gazetemiz yazarı arkadaşımız Sanatlar Fakültesi Sosyal Orhan Bursalı da köşe yazısı Psikoloji Öğretim Görevliliği dalında... İki yazarımızı da gibi görevlerde de bulundu. yürekten kutluyorum. Gazete yazarlığı dışında BUGÜN 18 MART. Toplum ve Hekim, Bilim Çanakkale Zaferi’nin 106. ve Sanat, Kadınca, Kim, yıldönümünü de gururla Elele gibi dergilerde de kutluyoruz. Büyük bedeller sağlık sorunlarını ele alan ödendi. Binlerce şehit verildi. yazılar yazdı. Sağlık ve Bu savaşta doktorlar, tıp gençlik sorunlarını irdeleyişi, öğrencileri, lise son sınıf yazılarındaki içtenlik büyük öğrencileri bile yaşamlarını ilgi gördü. 20 dolayında kitabı yitirdiler. Hem bu savaşta bulunuyor. Bunlar içinde hem de günümüzde korona mizah içerikli Sıpa Koleje mücadelesinde yaşamını Gidiyor, öykülerden oluşan yitirenleri; doktorlarımızı, Belki de Sensin, her yaştan sağlık çalışanlarımızı insanın sorununu, yaşamını minnetle, saygıyla anıyorum! PEN Şiir Ödülü Alova’ya Her yıl 21 Mart Dündı. PEN Yazarlar Derneği’nin açıkya Şiir Günü laması şöyle: “İnbağlamında susanlığın çok bonulan PEN Şiir yutlu macerasıÖdülü’nü bu yıl Erdal Alova nı kadim zamanözgün şiiri, çelardan geleceğe virmenliği, dilciliği ve edi kuşatan şiiri için PEN Şitörlüğü ile seçkin bir ko ir Ödülü’nü sevgiyle, saynumda olduğu gerekçe gıyla ve şükranla Erdal siyle Erdal Alova kazan Alova’ya sunuyoruz.” ‘DURU OLMAK’ YAYINDAN KALDIRILDI Nükhet Duru’nun Netflix’te 19 Şubat’ta yayımlanmaya başlayan “Duru Olmak” adlı belgeselinin yayını durduruldu. Belgeselin yönetmeni Mustafa Tunç ile yapımcı Evren Ercan ve Nükhet Duru arasında telif konusunda anlaşmazlık yaşanmış, taraflar birbirlerini suçlamıştı. Netflix tarafından bir açıklama yapılarak taraflar arasında uzlaşma sağlanana kadar belgeselin yayını durdurma kararı alındığı duyuruldu. AKM’de iskele sökülüyor Koltuklar takıldı. Taksim’de Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) yapımında son aşamaya gelindi. Seyirci alanları tamamlanan, kubbeli opera salonunun içindeki iskeleleri sökülmeye başlayan AKM’deki son durum havadan ve içeriden görüntülendi. Taksim Meydanı’ndan gözüken fin cephe yapımının yüzde 70’i tamamlanan AKM’nin iç mekânlarındaki ince iş, asma tavan, cam bölme ve doğrama ile zemindeki taş çalışmaları sürüyor. 805 kişilik bir tiyatro salonu ve kubbeli opera salonunda seyirci bölümünün zemin çalışmaları tamamlandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle