03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 16 MART 2021 SALI HABER Viski döndü Çok özlemiştik onu. Kekremsi tadını, kalitesini yansıtan kokusunu (İskoçya ve İngiltere’de viski tadıcı eksperlere büyük burun dendiğini ve malt viskilerin nasıl hangi fıçılardan harmanlanacağına karar verirken, bu uzmanların daha çok koklayarak hüküm verdiklerini bilir miydiniz?) velhasıl her şeyini özlemiştik, Türkiye’de bir zamanlar toplumsal tartışmaları da etkileyen viskiyi. Neyse, AKP iktidar olalı beri, alkollü içki fiyatlarına yaptığı zam yüzünden orta direğin değil, artık varsılların bile yanına yaklaşamayışıyla, yaşamımızdan çıktı gitti viski. Bir zamanlar bütün çobanların şair, bütün marabaların yakışıklı, bütün yoksul delikanlıların yiğit, bütün ağaların zalim ve kambur, bütün patronların eciş bücüş ve boynuzlu betimlendiği, gırtlağına kadar popülizme batmış Yeşilçam’da, viski de yoksullardan, halktan uzaklaşmış, kötüyü işaret eden bir simgeydi. HHH Türkiye’de kamuoyu viski ile bu şekilde tanışırken onunla eşzamanlı olarak, tek parti döneminin cenderesinden ve de beteri çok partili rejimin baskısından kurtulup toplumsal sorunları, emek sermaye ilişkilerini, dünya ahvalini, emperyalizmi tartışmaya da başlamıştı. Bu dönem ile birlikte bir yandan sosyalizmin temel eserleri Türkçeye çevriliyor, tabular yıkılıyor; sosyalizm, emek, sermaye, emperyalizm, sömürü gibi kavramlar, artık ev sohbetlerine arkadaş konuşmalarına kadar yayılıyordu. İşte bu sırada yeni dönemin öncüleri olarak iki genç köşe yazarı çıktı ortaya: Cumhuriyet’te yazan İlhan Selçuk ile Milliyet’te yazan Çetin Altan. Bu ikili Türkiye’yi derinden sarsıyor, yazılarının yanı sıra salonlarda ayakta yer bulmanın sorun olduğu toplantılarda büyük kitleleri coşturuyorlardı. Birbirleriyle yakın arkadaş olan (İlhan Selçuk bir gün, Çetin Altan ile yıllarca her gün aksatmadan telefonlaştıklarını söylemişti) bu iki genç yazarın toplum üzerindeki etkilerini, o günleri yaşamamış olanlara anlatmak mümkün değildir. Bu yakışıklı, karizmatik, hoşsohbet iki genç gazeteci yazar, toplumun gözbebekleri olmuşlardı. İkisinin içinde daha ben merkezci, dışa dönük olan Çetin Altan, Frenklerin “bon viveur” dedikleri türden iyi yaşamayı sever, viski içmekten keyif alır ve bunu da yazılarında gizlemezdi. HHH O yıllarda bu şekilde İlhan Selçuk ile Çetin Altan’ın yazıları her gün insanların dilindeydi ve sık sık şöyle dendiğine şahit olurdunuz: Bak Çetin Altan emeğin sömürülmesi konusunda neler yazmış. Çoğu zaman, bu söylenenlere, verecek yanıt bulamayan karşıtları da otomatik olarak yapıştırırlardı: Ama Çetin Altan da viski içiyor. Kardeşim sen bırak viskiyi bir yana, adamın söylediği doğru mu yanlış mı? Ne yapsın yani seni inandırmak için mavi ispirto mu içsin? Tartışma, “ama o viski içiyor” noktasına gelince içinden çıkılmaz olurdu. Sağın uzun yıllar solun argümanlarına karşı kullandığı savdı Çetin Altan’ın viskisi. Geçen hafta Çetin Altan’ın viskisi fail değiştirerek yeniden düşünce yaşamımıza döndü. 62 yaşında dul bir emekli olan Yıldız Bacıoğlu’nun “2 bin 600 lira emekli maaşı alıyorum, o da kredi borcum çıkınca 1650 oluyor, geçinemiyorum” diye kameralar önünde yakınması ve Hürriyet’in Genel Yayın Müdürü Ahmet Hakan’ın, “viskici” Yıldız Hanım’ın viski içerken çekilmiş fotoğrafını yayımlaması üzerine, Çetin Altın’ın viskisi olgusu yeniden gündeme geldi. Merak ediyorum. Yıldız Hanım’ın viski içmesi Türkiye’nin gerçeklerini değiştiriyor mu? Yıldız Hanım’ın, bir gün evinde ya da misafirlikte ikram edilen viskiyi içmesi Türkiye’deki emeklilerin koşullarını değiştiriyor mu? Emekçi derdini dinletmek için illa çöp kamyonundan çimlenip mavi ispirto mu içmeli? İşte hâlâ Çetin Altan’ın viskisine takılıp kalmışız; aradan geçen bunca yıldan sonra bakıyorum da hiçbir şey değişmemiş. Bunca yıl Türkiye için nafile dönmüşsün köhne dünya. Yazık! Değerleri inkârdır! Danıştay’ın gerekçesi henüz açıklanmayan Andımız kararı tepki çekti: Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Andımız’ın okutulması yönündeki kararın iptal edilmesine “Türk insanının yurdunu, milletini sevmemesi, Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık yolunda yürümemesi mi isteniyor” sözleriyle tepki gösterdi. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan SEFA Yardımcısı Hüseyin ÖzUYAR bek, “Siyasetin gölgesi yargı üzerine düştü” derken, avukat Cihan Arık ise kararın Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşınabileceğine dikkat çekerek “AYM, ‘karar hukuka uygundur’ derse anayasa ile çelişir. AYM, okutulmasına karar verebilir” ifadelerini kullandı. Danıştay 8. Dairesi’nin Andımız’ın okutulması yönündeki kararı, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) temyiz etmesinin ardından Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından iptal edildi. Andımız’ın kaldırılması kararını yargıya taşıyan Eğitimİş Sendikası ile Türk EğitimSen, kararın kendilerine tebliğ edilmediğini ve basından öğrendiklerini belirterek tepki gösERDOĞAN, DANIŞTAY’I HEDEF ALMIŞTI Mustafa Kemal Atatürk’ün onayıyla, 1933’te dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından yazılan ve 2013’e dek okullarda okutulan Andımız, 2013’te “Çözüm Süreci” döneminde AKP’nin isteği ile MEB tarafından kaldırıldı. Dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan, Andımız’ın kaldırılma gerekçesine ilişkin “Reşit Galip, insanları kafataslarına göre sınıflandırıyordu” dedi. “Çözüm Süreci”nin sonlanmasının ardından Danıştay 8. Dairesi 2018’de açılan iptal davalarını kabul ederek, Andımız’ın yeniden okutulmasına karar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararın ardından iptal edilmesi yönünde oy kullanan Danıştay üyelerini hedef alırken MEB, kararı, Andımız’ın “çağdışı” olduğu gerekçesiyle temyiz etti. Tepkiler sonrası dilekçeyi hazırlayan Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü ve iki avukat görevden alındı ancak dilekçe geri çekilmedi. terdi. Hukukçular, geçmiş süreci ve savunuyor. Burada, siyasi konjonkbundan sonra atılabilecek adımları türün ortaya koyduğu etken var” deCumhuriyet’e değerlendirdi. di. Anayasadaki “Türk devletine vaAvukat Cihan Arık, 2008’de de tandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Andımız’ın kaldırılması için dava açıl Türktür” hükmünü ve Milli Eğitim Tedığını ancak Danıştay 8. Daire’nin mel Yasası’nı anımsatan Arık, “Milli “iptale gerek olmadığı” yönünde ka Eğitim Bakanı, kendi kanunuyla çelirar verdiğini, MEB’in ise o dönemde şiyor. Andımız’ın anayasa ve üst huAndımız’ın “iç hukuk normlarına ve kuk normları açısından hiçbir hukuanayasaya uygun olduğu” yönünde ka aykırılığı yok” dedi. Arık, AYM’ye görüş belirttiğini anımsattı. Arık, “Ne başvuru yapılabileceğine işaret edehikmetse 2013’te bakanlık ‘dayat rek “AYM, ‘Danıştay İdari Dava Daimadır, çocuklar için uygun değildir, releri Kurulu’nun kararı hukuka uyiptali hukuka uygundur’ görüşünü gundur’ derse anayasa ile çelişir. İptalin hukuka aykırı olduğu ve yeniden görülmesi kararı verilebilir ya da esastan değerlendirip okutulmasına karar verebilir” ifadelerini kullandı. Eski Bakan Türk ise iptal kararının, siyasi iktidarın baskılarıyla ve isteği doğrultusunda verildiğini belirtti. “Andımız ile gençlere benimsetilmek istenen değerler, Türk toplumunun, anayasanın temel değerleridir. Bunların hangisi anayasaya aykırı?” sorusunu yöneltti. Türk, Andımız’ın anayasaya dayandığını belirterek, “İptal kararı, bir bakıma anayasaya aykırıdır” diye konuştu. Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Hüseyin Özbek, “Cumhuriyetin ulus devlet, üniter yapı temelinde kuruluş felsefesine karşı çıkılıyor” dedi. Andımız’ın “şoven ve militer olduğu, totaliter bir anlayışın ürünü olduğu” şeklinde söylemler geliştirildiğine dikkat çeken Özbek, “Andımız, Türk ulusuna mensup olmanın bir aidiyet ifadesidir. Bu, başka ülkelerde de ülkenin değerlerini benimsetmede başvurulan bir pedagojik yöntem” diye konuştu. l ANKARA EĞİTİMİŞ: PADIŞAHLIK HASRETI ÇEKIYORLAR IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN Andımız’ın yeniden okutulması için hukuk mücadelesi yürüten Eğitimİş Sendikası, kararın ardından “Andımız’ı siyasallaşmış yargıya kurban etmeyeceğiz” başlığı ile yazılı açıklama yaptı. 2018’de Danıştay 8. Daire’nin kararının “hukuka aykırı şekilde uygulanmadığı” belirtilen açıklamada, “Bu nedenle karar, Andımız’ın okullara dönmesini sağlayamamış, Cumhuriyet alerjisiyle güçlenen idari bir inada toslamıştır” denildi. Eğitimİş’in Andımız davasında taraf olduğu vurgulanan açıklamada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararına ilişkin “Bu kararın tıpkı Cumhuriyetçilere zulmedilen kumpas davalarındaki gibi yargısal ağ olan UYAP’tan değil havuz medyadan öğrenilebilmesi manidar olmuştur. Her türlü siyasi karara rağmen Öğrenci Andının okullarımızda okunması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Andımız’ı; Türk olmaktan, çalışkan ve doğru olmaktan imtina eden; göz bebeğimiz ve milletçe en büyük kazanımımız olan Cumhuriyetten, kurucularından, değerlerinden rahatsızlık duyan; padişahlığa hasretlik çektiği için millet olmanın altını çizen her değere düşmanca bakan zihniyete karşı savunmaya devam edeceğiz. Andımız olsun, ahdımız olsun ki Başöğretmenimizin ‘açtığı yolda, gösterdiği hedefe, hiç durmadan’ yürüyeceğiz” denildi. MHP LİDERİ, DANIŞTAY KARARINA ÇOK SERT ÇIKTI Bahçeli: Karar, pimi çekilmiş bombadır MHP Genel Başkanı Devlet Bahçe‘YÜCE DIVAN’ defin işaretidir. Danıştay İdari Dava Daireleri li, Danıştay 8. Daire’nin Andımız’ı kaldıran kararı DEMIŞTİ Kurulu’nun Türküm demekten rahatsızlığı hüsiptal ettiğini ancak kararın temyiz edildiğini anımsatarak “Türkiye’nin çok Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013’te Andımız’ın kaldırılmasını savunmuş, Bahçeran verici bir çarpıklıktır” dedi. Danıştay’ın, skandal bir karara imza hassas bir döneminde, li ise Andımız’ın kaldırılmasına atarak milli gerçeklergeçen cuma günü Danış “Türkiye’nin her tarafına ‘Ne le çatıştığını, Türkiye’yi tay İdari Dava Daireleri Mutlu Türküm’ yazdırmazsam yeni bir karmaşanın içiKurulu’nun sorumsuzca, namussuzum. Çocuklarımıza ne çekmeye, kutuplaşşuursuzca, haktan ve hu andı tekrar öğretmezsem na mayı tahrik etmeye hiç kuktan mahrum bir şekil mussuzum. Bu ihaneti yapan kimsenin hakkı olmadıde, adeta yangına körükle gider gibi 8. Daire’nin kararını bozduğu medyaya yansımıştır. Konunun bir başka tuhaf ve tartışmalı yönü ise Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından şubat ayında bu kararın alındığı ne var ki halen imzalanmadığı anlaAKP’den Yüce Divan’da hesap sormazsam namussuzum” tepkisini göstermişti. Bahçeli, “Milliyetçi Hareket’in iktidarında yıkımdan, çözülmeden ve parçalanma rüyası görenlerden bir bir hesap sorulacak, başbakan ve hükümeti anında Yüce Divan’ı boylayacaktır. Sayın Erdoğan, ne yaptıysan çekeceksin, ne ektiyğını kaydeden Bahçeli, MHP’nin karara şiddetle karşı olduğunu vurgulayarak “Öğrenci Andımızın okullarda okutulmasına engel çıkarmak, hukuken set çekmek haysiyetli ve demokratik bir tavır olamayacaktır. HDP’li böşılmıştır” dedi. sen onu biçeceksin” demiş lücülerin fezlekeleri“Türkiye’nin milli birlik ti. Öte yandan, MHP, 2015’te nin TBMM’ye gönderive diriliş ruhunun zirveye Andımız’ı bir pankarta baslip milli dayanışma şutırmandığı bugünlerde ka tırarak parti binasına asmış, urunun çelikleştiği burarın medyaya sızdırıldığı 2018’deki kararın ardından o günlerde Öğrenci Andı nı ve kararın, Türk millefotoğrafı “Ne mutlu Türküm kararı pimi çekilmiş bir tinde huzursuzluğa ve kay diyene” notuyla paylaşmıştı. bombadır. Danıştay bu gıya yol açtığını” vurgulayanlıştan dönmeli, Türk yan Bahçeli, “Yaklaşık iki milletinin tarihi hasletyıldır bekletilen bu davanın, bir anda ka leriyle, çiğnetilmeyecek emanetleriyle oyrara bağlanarak servis edilmesi maksat namaya teşebbüsten vazgeçmelidir” delıdır, marazidir, melun bir hevesin ve he di. l ANKARA/Cumhuriyet GENÇLERIN KONGRESI DE ‘LEBALEB’ DOLU Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Gençlik Kolları 6. Olağan Kongresi’nde konuştu. Koronavirüs önlemlerinin alınmadığı gözlenen ‘lebalep’ dolu salonda konuşan Erdoğan partili gençlere, “Lafa gelince davadan söz edip çıkarlarına dokunulunca istikameti bozanlar göreceksiniz, örnek almayın. Tarihin her döneminde bu tür ihanetlerin sonu acı şekilde bitmiştir” diye seslendi. l ANKARA/ Cumhuriyet AVŞAR: YENI ÜYELERDEN DÖRDÜ ‘KALDIRILSIN’ DEDI “Türküm, doğruyum, çalışkanım...” diye başlayan, okullarda dersler öncesinde okutulan “Andımız”ın engellenmesine tepkiler büyüyor. Andımız kararına ilişkin Danıştay’da son noktayı koyan Danıştay İdari Daireler Kurulu’nun üyeleri belirlendi. Hukukçu Ömer Lütfü Avşar, Andımız’ın öğrenciler tarafından okunmasının kaldırılması düşüncesinin çözüm sürecine dayandığını belirterek “Türk” kavramının ulusu bütünleştirici, birleştirici ve kucaklayıcı biçimde Atatürk’ün “Medeni Bilgiler” kitabına dayandığına, bunun bir ayrışma noktası olamayacağına dikkat çekti. Avşar, verilen kararın, 7 üyesi değişen Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’nda 11’e karşı 4 oyla alındığını dile getirdi. Avşar, Andımız’la ilgili kararı alan ve kamuoyundan saklanan heyeti açıkladı. Buna göre kurula Hasan Güzeler, Ziya Özcan, Mustafa Gökçek, Ali Kazan, Bilal Çalışkan, Hasan Odabaşı, Muhsin Yıldız, Hasan Önal, Bilge Apaydın, Ali Ürker, Fatih Terzi, Recep Kılıç, Ömer Civri, Sami Karatekin ve Kemal Kuku katıldı. Kurul’a katılanlardan Hasan Önal 2020’de, Kemal Kuku 2019’da, Fatih Terzi, Recep Kılı ç, Ömer Civri ve Sami Karatekin 2018 yılında Danıştay’a atandılar. Avşar, Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’nun çalışma sistematiğini şöyle anlattı: “İdari Dava Daireleri Kurulu, dokuz adet idari dava dairelerinin başkanları ile her idari dava dairesinden iki yıl için Başkanlık Kurulu tarafından görevlendirilen iki asıl ve iki yedek üyeden; kısaca 27 asil üyeden oluşur ve dava daireleri kurullarına Danıştay Başkanı veya vekillerinden biri; bunların yokluğunda daire başkanlarından en kıdemlisi başkanlık eder. Toplantı ve görüşme yeter sayısı ise İdari Dava Daireleri Kurulu için on beştir.” Milli Eğitim Bakanlığı’nın, “Andımız okunmasın, kaldırılsın” talebinin önce ertelendiğini, ardından kurulun 7 üyenin değişmesinin ardından konuyu ele alarak görüştüğünü vurgulayan Avşar, “Yapılan toplantıya asgari üye sayısı katıldı. Yapılan oylamada 11’e karşı 4 oyçokluğuyla karar alındı. Kararla Danıştay 8. Dairesi’nin Andımız’ın okunması yönündeki kararı iptal edildi” görüşünü dile getirdi. Avşar, değişen 7 üyeden 4’ünün 8. Daire’nin kararının reddi yönünde oy kullandığı bilgisini de verdi. Avşar, Andımızın kaldırılmasına yönelik düşüncelerin çözüm sürecinde gündeme geldiğini, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da benzer bir tutumu 2011’de gösterdiğini anımsattı. Demirtaş’ın kızının okula başlamasıyla “Andımız” uygulamasından muaf tutulmasını istediğini, bu yönde milli eğitim müdürlüğüne dilekçe verdiğini kaydetti. Avşar, “Hakkını teslim edelim, bu Selahattin Demirtaş’ın mutlak zaferidir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle