04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MART 2021 SALI ÜCRETSİZ İZNE ÇIKARILDI Almanya’nın çok okunan tabloid gaze nında çalışan ve aralarında kadın gazetecilerin de olduğu en az altı kişiyi telerinden Bild’in 40 yaşındaki yayın yönetmeni Julian Reichelt, hakkında taciz ettiği ileri sürülen Reichelt, “Bild’i sevmeyen ve beni yok etmek isçıkan taciz, baskı ve zorbalık iddiaları üzerine ücretsiz izne çıkarıldı. Ya teyenlere karşı savaşacağım” diyerek iddiaları reddetti. l Dış Haberler BELGESELDE FARKLI KESIMLERDEN YEDI ERKEĞE MIKROFON UZATILIYOR Doğanca Mahallesi’ndeki 20 dönümlük ormanlık alanda 50 yuva bulunuyor. “Leylek Köyü” diye anılan alanda her yıl 900’ün üzerinde leylek ürüyor. KIZILIRMAK DELTASI, LEYLEKLERLE ŞENLENDİ Yuvaya dönüş CEMİL CİĞERİM Samsun’daki Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’ne, bu yıl da baharla birlikte leylekler gelmeye başladı. “Leylek Köyü” olarak da adlandırılan Bafra ilçesi Doğanca Mahallesi’nde yuvalara yerleşen leylekler yazı burada geçirecek. Avrupa Kuş Alanları Envanteri’ndeki en önemli dört kriterden üçüne sahip UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti, Türkiye’deki 487 kuş türünden 358’ine ev sahipliği yapıyor. Yaban Hayatı Geliştirme Alanı olan ve Uluslararası Ramsar Sözleşmesi kapsamında koruma altında bulunan 56 bin hektarlık deltada, irili ufaklı 20 göl ile büyük bataklık, sazlık ve ormanlık alanlar bulunuyor. Deltada, leyleklerin daha yakından izlenmesi için kuş gözlem kuleleri bulunuyor. Leylekler ise kendilerini izleyenlere görsel şölen sunuyor. l SAMSUN Atlas Çoğulu Finale 29 enstrüman kalmıştı. İLHAM VERDİ, BİRİNCİ OLDU İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim üyesi Prof. Dr. Tolgahan Çoğulu’nun 10 yaşındaki oğlu Atlas’ın fikriyle geliştirdiği lego mikrotonal gitar, “Georgia Tech Üniversitesi 2021 Margaret Guthman Müzik Enstrumanları Tasarımı Yarışması”nda seyirci oylamasında birinci oldu. Atlas, “Yedi yaşındayken legolarımla oynuyordum. Babam gitarın klavyesini getirdi. Ben aynısını legodan yaptım. 3 yıl geçti. Lego gitarımla finale kalmıştık ve kazanmayı başardık. Çok mutluyum” dedi. l DHA MISIR’DA 5. YÜZYILA AİT MANASTIR KALINTILARI Tam 1600 yıllık Mısır’da arkeologlar, başkent Kahire’nin güneybatısında yapımı MS 5’inci yüzyıla dayanan, Hıristiyan rahiplere ait kalıntıları gün yüzüne çıkardı. Fransız ve Norveç arkeoloji ekiplerince Buhayra Vahası’nda bulunan ElAcuze Sarayı’nın güneyindeki Tel bölgesinde kayaların oyularak bazalt taşı ve kerpiçle inşa edilen tarihi yapıların keşfedildiği aktarıldı. Bölgede çalışma yürüten arkeoloji ekipleri müdürü Victor Jika, yapıların planlamasını çözmek ve Mısır’da ilk Hıristiyan manastır topluluklarının oluşumunu anlamak açısından bu keşfin oldukça önemli olduğunu belirtti. Jika yaptığı açıklamada, ekibi tarafından 2020’de kayaya Kalıntıların bu bölgedeki manastır yaşamının doğasını yansıttığını vurgulayan yetkililer, duvarların İncil’den dini metinler içeren “sarı mürekkepli yazılar”la dolu olduğunu söyledi. oyulmuş 19 oda ve kendi yapısını koruyan eski bir kilisenin de gün yüzüne çıkarıldığını ifade etti. l AA YoYo Ma Şiddetin ‘Ayna’sı Aysun Karaman: “Şiddet o kadar hassas ve zor bir konu ki gerçekten sayamayacağım kadar fazla yükümlülüğümüz var. En başta İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa uygulanmalı. Kadına yönelik şiddet toplumun bütününü zedeleyen bir insanlık suçudur, medyanın şiddeti sıradanlaştıran rolü de sorgulanmalı.” Yönetmen Aysun Karaman, kadına yönelik şiddete erkeklerin gözünden bakabilmek için bir belgesel çekti. YouTube’da yayımlanan “Ayna” adlı belgeselde, çeşitli kesimlerden yedi erkeğe mikroHILAL fon uzatıyor. Film, KÖSE toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin hangi köklerden doğduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Karaman’la projesini konuştuk. n Fikir nasıl doğdu, hedef neydi projeye başlarken? Şiddet ve cinayet haberlerinin artmasıyla, içinden çıkılmaz bir travmanın içerisinde olduğumuzu hissettiğim bir anda projemiz başladı, diyebilirim. Aslında proje demek de istemiyorum, var olma mücadelemiz... Hedefse her gün artan ve artık insana nefes aldırmayan şiddet biçimlerini erkekler tarafından dinlemek, neden bunları yaşadığımızı sormak ve neler yapabileceğimizi konuşmaktı. Öyle de oldu. ‘Babam yaptıysa...’ n Sahada neler yaşadınız, sorun çıktı mı? Birçok kişi çekindi, konuşmak istemedi. Ancak sorularımızı yanıtlayan insanlar tüm içtenliğiyle duygu ve düşüncelerini bizimle paylaştı. Bizim çekincelerimiz olduğu gibi onların da oldu. Ama ben çektiğim insanları yargılamak için değil, onların alanını algılamak ve düşünmek için bu yola çıktım. Bu konuda oldukça açık görüşlüyüm. Ayrılmış bir anne ve bir babanın çocuğuyum. Babam şiddet meyillisi biriydi ama o değişti, dönüştü. Şimdi çok daha kendiyle barışık, her şeyi soran, meraklı, dinleyen, sevgiyle konuşan bir birey. Benim algımda, babam yaptıysa, herkes yapabilirin umudu var. Çünkü sevginin olduğu gibi nefret duygusu da var ve Aysun Karaman ‘KENDIMI VAR EDIYORUM’ Karaman, 28 yaşında, Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunu. Sinema sektöründeki ilk yolculuğu BKM Mutfak’la başladı. Sonrasında Belçim Bilgin ile çalıştı. “Ülkesini, insanını seven, bunun için ülkesinde kalmayı seçen, bir kadınım. Ben de kendimi yeni yeni tanımlıyor, var ediyorum. Ama umarım iyi bir insan olmayı yaşamım boyunca başarabilirim, kendimden en büyük beklentim bu” diyor. aslında nefretin temelinde korkular, çaresizlik var. Önemli olan bu nefreti dinlemek, algılayıp dönüştürmek. Yoksa konuştuğumuz zaman hepimiz şiddete karşıyız ama temelinde neler var, gerçekten nasıl bu sorunları aşabiliriz, önemli olan bunları konuşabilmek... Çaresizlik sesleri n Belgesele dair neler söylemek istersiniz? Nasıl bir tabloyla karşılaştınız? Gelen yanıtları nasıl yorumlarsınız? “Ayna” samimi, güçlü, vurucu bir belgesel. Yola çıkarken bu noktaya geleceğini düşünmemiştim. Ben sadece içimde susmayan çaresizlik seslerime bir soluk vermek, biraz olsun umudu yaşatmak için bu yola girdim. Ekipteki herkes de duyar duymaz ellerinden geleni yaptı. Özellikle yönetmen arkadaşım Deniz Enyüksek’in desteği çok değerliydi. Hatta Deniz’e yönetmenlik için çok ısrar ettim ama o inatla hayır Aysun bu senin projen dedi, durdu. Eminim destek verenler olduğu gibi tepki verenler de olacaktır ama yaşam böyle bir şey. Ben değişime ve sorgulamaya, anlamaya çalışmaya hazırım. Toplumsal cinsiyet eşitliğini elimizden geldiğince yaygınlaştırmak için problemin temelini görmemiz gerekiyor, bunun için de oldukça gerideyiz... Oltalara takılan kurşun, önce denizi sonra da insanı tehdit ediyor Boğaz’a kurşun! Eşsiz güzelliğe sahip İstanbul Boğazı’nın dibinin kurşunla dolu olduğu belirtildi. Amatör olta balıkçıları, İstanbul’un adeta simgesi konumunda. Balık tutkunlarının oltalarına ağırlık yapması için taktıkları kurşun ise hem eşsiz Boğaz’ı hem de insan sağlığını zehirliyor. Sebebi ise içerisinde bulunan ağır metaller. Süper güce dikkat! Kurşunun denize düştükten sonra dibe çöktüğünü belirten İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gülşen Altuğ, “Kurşun toksik, yani zehirli bir madde. Çöken kurşun tuzlu suyla beraREUTERS ber zaman içerisinde erozyon yaşar. Uzun vadede balıkların yaşam alanlarını, yumurta ve larvalarını etkilemesi, kas dokularında birikerek soframıza ulaşması ve orada birikerek kanserojen etkiye sebep olması en vahim olarak vereceğimiz örnekler” dedi. En etkili çözüm ise farkındalık. Zehirli kurşunun yalnızca olta balıklarıyla değil, endüstriyel atıklarla da mavi sulara karıştığını söyleyen Altuğ, “Özellikle toksik etkileri bulunan kimyasalların denize girmesi denizde bulunan bakterilerin bunlara karşı savunma geliştirmesine ve direnç kazanmasına yol açıyor. Dolayısıyla bugün Covid varken yarın da bu kadar çok kirleticiye, ağır metale direnç kazanmış süper güçlü bakterinin çıkmayacağını garanti edemez” dedi. l DHA ATLAR SÜRGÜN EDILMESIN! Ahırların yıkılmasına tepki: “Amaç, arazi rantı ve şehirleşme.” Adalar’ın Atları Platformu üyeleri ve Adalı yurttaşlar, Heybeliada’da ve Burgazada’da bulunan ahırların yıkım kararına tepki gösterdi. Platform üyeleri ve adalı yurttaşlar dün Heybeliada’daki ahır bölgesinde bir araya geldi. Adalar’da kalan son birkaç atın ahırlarının yıkılmasıyla birlikte arazilerin rant kapısına açılmış olacağını savunan Adalılar, atların sürgün edilmesine tepki göstererek “Ahırları yıkmaktaki amaç, atların iyiliği değil, arazi rantı ve şehirleşmedir” dedi. Yıkım tebligatı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) kendi kirasındaki alanda bu atlara bir ahır yapmasını talep eden platform adına yapılan açıklamada, “Atlar, Adalarımızın simgelerinden biridir ve barınma haktır. Adamızda bu atların barınabileceği başka uygun bir alan yoktur. Burgazada’da sadece iki at kaldı ve onların da ahırı için yıkım tebligatı yapıldı” denildi. Adalar’da İBB tarafından ormanların içlerine kadar sefer yapan minibüs taşımacılığının erişimi kolaylaştırdığını ancak yangın tehlikesini ciddi oranda artırdığını vurgulayan platform üyeleri, Büyükada’da işleyen atlı zabıta hizmetinin diğer adalarda da başlatılmasını talep etti. l Haber Merkezi KONSER ‘SIRA’SINDA! Dünyanın önemli çellistlerinden YoYo Ma, koronavirüs aşısının ikinci dozunu olmayı aşılama merkezinde sıra bekleyenlere daha önceden planlanmamış bir konser vererek kutladı. 18 Grammy Ödüllü müzisyen, ABD’nin Massachusetts eyaletinde aşılama merkezine dönüştürülen bir üniversitede maskesiyle çellosunu çalarken görüntülendi. l AFP AVM ve fabrika gibi büyük alanlarda havayı 90 dakikada temizliyor Virüse karşı akıllı robot Pınar Oğuz Ekim ve öğrencileri Bekir Bostancı (solda), Mehmet Emre Söyünmez (sağda) ile Sercan Çağdaş Tekkök, akıllı robot için bir yıl çalıştı. 45 kilo olan robot, 5 bin 700 metrekarelik alanı 1.5 saatte temizliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi’ndeki bilim insanları, kapalı alanlarda virüs bulaşma riskini en aza indiren özel bir sterilizasyon robotu geliştirdi. Elektrikelektronik mühendisliği bölümünden Dr. Pınar Oğuz Ekim ve üç öğrencisinin birlikte çalışarak hayata geçirdiği robot, 5 bin 700 metrekarelik alandaki havayı 90 dakikada temizliyor. Robotu, yerli ve milli ürünler kullanarak geliştirdiklerini, yazılımın da kendilerine ait olduğunu söyleyen Dr. Pınar Oğuz Ekim, “Çevresine duyarlı, karşısına ani bir şey çıktığında duran, kendi kendine hareket edebilen bir robot yapmak için özellikle yazılım kısmında oldukça çalıştık. Ancak sonunda da hedefimize ulaştık. Yaklaşık 45 kilo. AVM ya da fabrika gibi büyük alanlarda rahatlıkla kullanılabilir” dedi. l İZMİR / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle