Katalog

4 11 MART 2021 PERŞEMBE HABER CHP’li Burhanettin Bulut, ‘Tek Adam Rejimi’nin Üç Yılı’ başlıklı bir rapor hazırladı: Her alanda gerileme ERDEM SEVGİ CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, hazırladığı “Tek Adam Rejimi’nin Üç Yılı” raporunda, 2018’den bu yana uygulanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’yi demokrasi ve ekonomide geriye götürdüğünü rakamlarla ortaya koydu. Rapora göre; Türkiye’nin borç yükü arttı, milli geliri düştü. Merkez Bankası rezervleri eksiye inerken, işsizlik rekor kırdı. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü yok edildi. CHP’li Bulut’un “Tek Adam Rejiminin Üç Yılı” raporunda dikkati çekenler şöyle: n 2018 öncesi üç yılda Türkiye ekonomisinin yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 5,8’iken tek adam rejiminde son üç yılın ortalaması yüzde 1,8’e geriledi. n Milli gelir, 142 milyar dolar kay‘SARAY’DA SEFANIN BEDELINI HALK ÖDÜYOR’ Bulut, tek adam rejiminde oluşan rakamsal verilerin Türkiye’deki geri gidişi ortaya koyduğunu belirterek “Başkanlık sistemi ile yönetilen son üç yılda Türkiye ekonomisi ağır tahribata uğradı. Tek adam Saray’da sefa sürüyor, bedelini halk ödüyor” dedi. ba uğradı, 891,8 milyar dolardan 717 milyar dolara düştü. n Kişi başına gelir aylık dönemde 10 bin 694 dolardan 8 bin 599 dolara indi. n Merkez Bankası, borçlar düşüldükten sonra net 36 milyar dolar rezerve sahipken, tek adam rejiminin ardından eksi 59 milyar dolara düştü. ‘Enflasyonda yükseliş’ n 22 Haziran 2018’de 1 dolar 4,70 lirayken, tek adam rejiminde 8,5 liraya kadar yükseldi, bugün 7,7 lira düzeyinde seyrediyor. n 2017 sonunda yüzde 11,9 olan yıllık enflasyon 2018’de yüzde 20,3’e çıktı. Halen yüzde 15,6 düzeyinde. n Merkez Bankası’nın Haziran 2018’de yüzde 8 olan politika faizi tek adam rejiminde yüzde 24’lere kadar çıktı. Bugün yüzde 17 olan faizin artırılması için ağır bir baskı var. ‘İşsizlik artışta’ n Tek adam rejimi öncesinde gerçek işsiz sayısı 6 milyon 864 bin kişi ve gerçek işsizlik oranı yüzde 20,7’ydi. 2020’de rakam 11 milyon 195 bin kişiye yükselirken oran ise yüzde 31,1’e çıktı. n Haziran 2018’de 970 milyar lira olan devletin iç ve dış borçları, yüzde 91 artışla ocak 2021’de 1 trilyon 838 milyar liraya çıktı. n Vatandaşların Haziran 2018’de bankalara olan borcu 526 milyar lira düzeyindeyken, Şubat 2021’de yüzde 61 artışla 838 milyar lirayı buldu. n Türkİş, Haziran 2018’de dört kişilik ailenin açlık sınırını bin 714 TL olarak hesaplamıştı. Bu rakam, Şubat 2021’de 2 bin 719 liraya yükseldi. ‘Hukukta gerileme’ n Türkiye, 2017’de Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 99’uncu sırada yer alıyordu. 2020’de 107’nci sıraya gerileyerek Nijerya, Mısır Kongo, Kamboçya gibi ülkelerle aynı kategoride yer aldı. n 2017’de Dünya Özgürlükler Raporu’nda “kısmen özgür” ülkeler kategorisinde yer alan Türkiye, 2018 ve 2019 ve 2020’de ‘özgür olmayan’ ülkeler kategorisine geriledi. l ANKARA ERDOĞAN, ELEŞTIRILERIN ODAĞINDAKI DAMADI ALBAYRAK’I BU SÖZLERLE SAVUNDU: Damat kadar taş düşsün AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında eleştirilerin odağı olan eski Hazine ve Maliye Bakanı, damadı Berat Albayrak’ı savundu. Erdoğan, CHP zihniyeti mensuplarının son zamalarda tweet yarışına girdiklerini ileri sürerek, şunları söyledi: “Yatıyorlar, kalkıyorlar, ‘damat da damat.’ Damat kadar taş düşsün başınıza. Şurada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptığı yıllardan itibaren, Sayın Berat Bey’in o dönemlerde attığı adımları acaba CHP zihniyetinin geçmişinde görmek mümkün mü? Var mı böyle bir şey? Yok. Tutturmuşlar ‘Şu kadar para nerede?’ O kadar para, hepsi, bu milletin Hazinesi’nde ve MB’de kaybolan bir şey yok. Kaybolan döviz rezervi yok. Hepsi MB’de ve rezerv yeniden toparlanıyor. Eğer kayıp varsa, bunlar sizdedir. Sizin o kayıp yıllar diye düşündüğümüz zamanlar var ya, orada.” Türkiye’nin önceki dönemlerde ne sismik ne de sondaj gemisi bulunduğunu öne süren Erdoğan, şunları kaydetti: “Mevcut Enerji Bakanımız, Berat Bey’in yardımcısıydı. Berat Bey’in görevde olduğu dönemde 3 tane sondaj, 2 tane de sismik araştırma gemisi aldık. Şimdi bir tane daha sondaj gemisini, Fatih Bey’in döneminde alıyoruz. Filomuz, dünyada belki de en güçlü filolardan bir tanesi haline geliyor. Bu ne demektir biliyor musunuz? Artık ben sismik araştırmalarımı da rahatlıkla yaparım. Bundan sonra sondaj çalışmalarımı da rahatlıkla yaparım. Kimseye muhtaç değilim. Ama nedir, istersem bu gemilerimi dünyanın değişik ülkelerine de kiralarım. Bunlar da öyle basit rakamlar değil, çok ciddi rakamlarla kiraya gidiyor. Şimdi bu bir şeyi gösteriyor: Türkiye elini açan değil, tam aksine el veren bir ülke konumundadır.” l ANKARA / Cumhuriyet ÖZTRAK’TAN JET KARŞILIK Taş olup milletin başına yağdınız CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Merkez Bankası’nın buharlaşan 128 milyar doları ile ilgili söylem değiştiren ve “Başınıza damat kadar taş düşsün” diyen Erdoğan’a yanıt verdi. Öztrak, düzenlediği basın toplantısında, AK Parti Genel Başkanı’nın niye bu kadar sinirli olduğunu anlamadıklarını belirterek şöyle konuştu: “Buharlaşan 128 milyar dolarla ilgili beş soru sorduk. Bu rezerv şahsi döviziniz değil, tüyü bitmemiş yetimin hakkı. Ekşi yemeyenin karnı ağrımaz, millete çıkar hesabını verir. Lafı evirip çeviriyor; bir de üstüne hakaret ediyorsunuz. Daha önce ‘128 milyar doları pandemi için kullandık’ dediniz. Bugün fikir değiştirdiniz. ‘Para, Merkez Bankası ve Hazine kasasında’ diyorsunuz. Yetmiyor bir de, ‘Rezervler toparlanıyor’ diyorsunuz. Merkez Bankası’nın ‘Uluslararası Rezerv ve Döviz Likiditesi’ rakamları. 26 Şubat itibariyle kasadaki döviz açığı 42,5 milyar dolar. Bir de TBMM kürsüsünden beddua edip, ‘Başınıza damadım kadar taş düşsün’ diyor. Sayın Erdoğan, siz ve damadınız ülkeye takoz oldunuz. Tüm milletimizin başına taş olup yağdınız.” l ANKARA/Cumhuriyet 3. REAKTÖRÜN TEMEL ATMA TÖRENINE ERDOĞAN VE PUTIN KATILDI Liderler, törene videokonferansla bağlandı. Akkuyu için online tören Mersin’de yapımı süren Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın (NGS) üçüncü ünitesinin temel atma töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in video konferansla katılımıyla gerçekleştirildi. Putin törendeki konuşmasında, sahada büyük çoğunluğu Türk vatandaşı olan personel sayısının 8 bine çıktığını, çok sayıda Türk öğrencinin ileride Akkuyu’da istihdam edilmek üzere Rusya’da eğitim aldıklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise “Haklı gurur” yaşadıklarını söyleyerek, “Bu hamlemizle enerjide ülkemizin yarınlarını garanti altına almayı hedefliyoruz. Tesisimiz yapım esnasında en yoğun dönemde 16 bin, üretim döneminde ise 4 bin kişilik istihdam sağlayacaktır. Proje kapsamında yetiştirilmek üzere seçilen öğrencilerimizden 186’sı 6.5 yıllık zorlu eğitimlerini tamamlayarak ülkemize döndü” diye konuştu. İmzalar 2010’da atıldı Türkiye ve Rusya arasında Mayıs 2010’da imzalanan anlaşma kapCHP’LI AKIN, ANAYASA MAHKEMESİ KARARINI ANIMSATTI Santralın hukuki temeli çöktü CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Nükleer Düzenleme Kurumu’nun kuruluşunu düzenleyen kararnamenin Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iptal edilmesiyle Akkuyu’nun hukuki temelinin de sakatlandığına işaret etti. Akın, AYM’nin Cumhurbaşkanlığı’nın yetki aşımında bulunduğuna hükmederek kararnameyi iptal ettiğini belirterek, “Hem pahalı hem de riskli olan Akkuyu Nükleer Santralı, Nükleer Düzenleme Kurumu’nun yasal temelinin de çökmesiyle hukuki açıdan sakatlandı. İktidarın ticari değil, siyasi bir proje olarak dayattığı Akkuyu Nükleer Santralı, ne milli ne de yerli bir projedir. Santralın mülkiyeti ve işletimi tamamen Rusya’ya ait olacaktır. Projeyle ülkemize herhangi bir teknoloji transferi de yapılmayacaktır. Üstelik 15 yıl boyunca verilecek alım garantisi; vatandaşa zam olarak dönecektir. Her şeyden öte ülke topraklarımız üzerindeki bir nükleer santral her zaman bir risk olarak endişelere neden olacaktır” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet samında Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde yapımı devam eden santralın ilk ünitesinin temeli 3 Nisan 2018’de atıldı. Her biri 1200 megavatlık 4 reaktörden oluşacak ve toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak santralın ilk ünitesinin Cumhuriyet’in 100’üncü yılının kutlanacağı 2023’te devreye alınması hedefleniyor. Kalan 3 ünitenin de birer yıl arayla 2026 sonuna kadar faaliyete geçmesi planlanıyor. Ana lisans ve izinlerin tamamlandığı projede, dördüncü ünitenin inşaat lisansının bu yıl içinde alınması bekleniyor. Tam kapasite devreye girdiğinde yılda yaklaşık 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek santralın, Türkiye’nin elektrik talebinin yüzde 10’unu karşılaması öngörülüyor. l Haber Merkezi İYİ PARTİLİ LÜTFÜ TÜRKKAN: HDP ile bizi sınıyorlarsa kapatmaya ‘evet’ diyeceğiz İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, önceki gün KRT TV’de yayımlanan Şimdiki Zaman programında HDP’nin kapatılmasına yönelik çağrıları ve TBMM Başkanlığı’na sunulan fezlekeleri değerlendirdi. Türkkan, gazeteci Gürkan Hacır’ın “İYİ Parti, HDP’nin kapatılmasını istiyor mu” sorusuna “Siz HDP’nin gerçekten kapatılmak istendiğine inanıyor musunuz” yanıtını verdi. “HDP, Cumhur İttifakı’nın elinin altında duran bir levye, ne zaman sıkışsa milleti dövmek için çıkarıp işi bitince yerine koyuyor” diyen Türkkan, “Bugüne kadar 8 kere HDP ile alakalı parti kapatılmış, bir şekilde geri gelmişler. Böyle bir kararı getirsinler Meclis’e ‘evet’ diyeceğiz. Bizi sınamak için yapıyorlarsa hodri meydan. Getiremezler asla ve kata” diye konuştu. l İç Politika 18 MART’TA YAPILACAK MHP kurultayına AKP’den geniş katılım AKP, Cumhur İttifakı ortağı MHP’nin 13. Olağan Büyük Kurultayı’na geniş bir heyetle katılım sağlayacak. MHP’nin 18 Mart Perşembe günü gerçekleştireceği kurultaya, AKP’yi temsilen Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Parti Sözcüsü Ömer Çelik ile Genel Başkan Yardımcıları Erkan Kandemir, Mehmet Özhaseki ve Jülide Sarıeroğlu katılacak. l ANKARA/ Cumhuriyet EĞITIMIŞ’TEN RAPOR Çalışanların yüzde 81’i yoksulluk sınırının altında SEFA UYAR Eğitimİş Ankara 3 No’lu Şube, 20 Aralık20 Ocak tarihleri arasında 45 ilde, Milli Eğitim Bakanlığı ve bağlı kurumları ile üniversitelerde idari görevlerde bulunan eğitim çalışanlarına yönelik yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Buna göre, araştırmaya katılanların yüzde 80.56’sı, yoksulluk sınırı altında aylık gelire sahip. Katılımcıların yüzde 72.5’i, görevde yükselmenin liyakat esaslarına göre değil, kişisel ve siyasi referanslara göre yapıldığını düşünüyor; yüzde 57’si ise yılda en az bir kere bile tatil yapamıyor. Yüzde 32.1’i de kendisi ve ailesinin geçimini sağlamak için ek iş yapıyor. Eğitimİş Ankara 3 No’lu Şube’nin yaptığı, aralarında memur, şef, hizmetli, sekreter, şoför ve teknisyenlerin de yer aldığı toplam 612 eğitim çalışanının katıldığı araştırmanın sonuçları, eğitim çalışanlarının bulunduğu şartları gözler önüne serdi. Araştırmadan öne çıkan bulgular şöyle: n Yüzde 80.56’sı, yoksulluk sınırı altında aylık gelire sahip. n Yüzde 81.20’si, görev tanımı olmadan, yüzde 55.9’u angarya işlerde çalıştırılıyor. n Yüzde 72.5’i, görevde yükselmenin liyakat esaslarına göre değil, kişisel ve siyasi referanslara göre yapıldığını düşünüyor. n Yüzde 88.2’si, yaptığı iş karşısında aldığı ücretin yetersiz olduğunu düşünüyor. n Yüzde 93.5’i, maaşı ile gelirini sağlayıp birikim yapamıyor. n Yüzde 97.9’u, maaşının kendisi ve ailesi için iyi bir gelecek hazırlamaya yeterli olmadığını belirtiyor. n Yüzde 88.1’i tatil için bütçe ayıramıyor. n Yüzde 32.1’i ek iş yapıyor. n Yüzde 97.7’si, 3600 ek göstergenin tüm eğitim çalışanlarına verilmesini istiyor. n İş ile ilgili sorunlarda yüzde 35.2 ile liyakatsizlik, yüzde 25 ile ücret yetersizliği ve yüzde 16 ile mobbing başta geliyor. ‘Angaryaya son verilmeli’ Eğitim çalışanlarının insani yaşam koşullarını sağlayabileceği maaş artışının sağlanması gerektiği belirtilen raporda, “Çalışanların görev tanımları yazılı olarak belirlenip angaryaya son verilmeli. Tüm kurumlarda fazla çalışma ücreti ödenmeli ve fazla çalışma ücreti oranı artırılmalı” denildi. l ANKARA SP LİDERİ KARAMOLLAOĞLU Şiddetin temeli inançsızlıkmış! Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, ABD’nin Ortadoğu’ya nükleer silah taşıyabilen 2 bombardıman uçağı gönderdiğini söyleyerek, “ABD attığı bu adımlarla neyi amaçlıyor? Bu gelişmeler hiç de hayra alamet değil. Nereyi bombalayacak bu uçaklar” dedi. Bu durumun temelinde Büyük Ortadoğu Projesi olduğunu kaydeden Karamollağlu, “ABD’nin yeni başkanın atmış olduğu bu son adım da BOP’un tıkır tıkır işlediğinin bir başka somut örneği. Bu konuda en uyanık olması gereken ülke Türkiye olmalı” diye konuştu. Kadına yönelik şiddete değinen ve aileyi korumadan kadına şiddetin önlenemeyeceğini savunan Karamollaoğlu, “İnanca ihtiyaç var. İnancı olmayan, bu konuyu hazmetmemiş bir insan zıvanadan çıkar. Sokak ortasında insanı öldürür. İnsanların psikolojisi bozuldu. Ekonomik sebeplerden bozuldu, siyasi sebeplerden bozuldu. Kin beslemeye teşvik ediliyorlar. Kim yapıyor bunu? Baştakiler” dedi. “Kadını öne çıkaracağız diye aileyi yok saymanın yolları aranıyor” diyen Karamollaoğlu, “Evlenme yaşı çıkmış 28’e. Kadına önem vereceğiz diye analık, eşlik vasfı ikinci plana itilmeye kalkışılıyor. Allah akıl fikir versin. Ana şefkattir ya, sevgidir, hayattır. Siz bunları göz ardı etmeye kalkarsanız bu şiddeti önlemeniz mümkün olmaz” ifadelerini kullandı. l ANKARA/Cumhuriyet YİK TOPLANTISINDA ELE ALINDI Yayınlara ‘millilik’ ayarı mı geliyor? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Yüksek İstişare Kurulu’nda, televizyon yayınlarında milli ve manevi değerler ile dil kullanımına hassasiyet gösterilmesi gerektiği belirtildi. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Saray’da basına kapalı gerçekleştirilen toplantıya ilişkin açıklama yaptı. Toplantıda, toplumun milli ve manevi değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkelerine uygun yayınların önemine vurgu yapıldığı, televizyonda Türkçenin yanlış kullanımının önüne geçecek adımların ele alındığı belirtildi. Erdoğan da içinde bulunulan medya çağında kimi televizyon programlarının format itibarıyla Batı mahreçli olduğuna ve içeriklerin küresel düzeyde belirlendiğine dikkati çekerek, bütün yayınlarda milli ve manevi değerler ile dil kullanımına hassasiyet gösterilmesinin gerekliliğine işaret etti. l ANKARA/Cumhuriyet