29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
TURHAN SELÇUK 15 11 MART 2021 PERŞEMBE Çizginin ustasını özlemle anıyoruz Kimse alınmasın ama Turhan Selçuk gibi gerek çizgileri, gerek içerikleriyle, gerek günlük karikatürleri, gerek kitapları, sergileri, katıldığı çalışmalar, aldığı ödüllerle onu aşmış karikatürist yok sanki yaşayan... Turhan Selçuk’u, grafik mizah tarzına varışı, yalın çizgilerine yüklediği zengin içeriği ile bugün hâlâ Karanlıkları aydınlatan bir ışık güncel ve yaşayan yapan, onun yeteneği ve savunduğu değerler. Gerçi karikatürist hemen her zaman vicdan ve yürek taşımıştır ama Turhan Selçuk’un göbekli politikacısı ve kemiği çıkmış yoksulu kadar adaletsizliği ve yozlaşmayı en çarpıcı hangi görsel anlatmıştır ki? Güzel insandı. Fani bedeni yok ama eserleri, fikirleri kitaplarda yaşıyor. Amacımız sevenleriyle buluşturmak, gençlere tanıtmak, Turhan Selçuk kimdi diye sormalarına gerek kalmadan yaşatmak! Işıklar saçmıştı, ışıklar içinde uyusun. Anılardan RUHAN SELÇUK Turhan Selçuk’un özel seçkilerden oluşan “İnsan Hakları” konulu sergisi tüm Avrupa ülkelerinde dolaştı... Dönemin Dışişleri Bakanlığı kanalıyla organize edilen sergilerin herbirinin açılışına mümkün olduğunca katılıyorduk. Almanya’nın Nürnberg şehrindeki sergi açılışında Abdülcanbaz hayranı, lokanta sahibi bir Türk vatandaşımız bizi lokantasında ağırlamak üzere randevu istedi. Konsolosluk yetkilileri eşliğinde davete katıldık. Lokantanın neon lambasında Abdülcanbaz’ın portresi ve mekânın sahibi bizi karşıladı. Cam vitrininde ise Abdülcanbaz heykeli ve dergileri... İç kısımda masalarda, duvarlarda yine Abdülcanbaz desenlerinden oluşan örnekler konumlandırılmıştı... Dahası bayanların lavabo kapısında Ramona, beylerinkinde Fayrabi gibi Abdülcanbaz kahramanlarının figürleri vardı.. Lokantanın sahibi tüm grubu gece boyunca çok güzel ağırladı ve yemeğin sonunda mahcup bir şekilde masaya gelerek “Turhan Bey, efendim bir gün sizi burada görmek benim hayalimdi, ne kadar mutlu olduğumu anlatamam... Ben tüm bu desenleri uygulamadan önce sizden izin almak için çok uğraştım ancak bir türlü irtibat kuramadım. Bunları sizden izinsiz kullandığım için beni affeder misiniz” dedi... Turhan bu içtenlik karşısında çok duygulanmıştı... “Rica ederim, verdim izni şimdi, lütfen rahatsız hissetmeyin, ayrıca burada olmak beni de çok mutlu etti” diye yanıtladı... Bu kez başka bir şehirde, “Bamberg” sergisinin açılışındayız. Sergiyi gezen aynı şehirdeki bir Alman profesör bizi mensubu olduğu üniversitesine davet etti. Önce üniversiteyi gezdirdi ve üniversite hakkında devamlı bilgiler veriyordu. Alman profesör tüm bunları çok güzel konuştuğu Türkçesiyle anlatıyordu. Turhan, bir ara “Sayın profesör öyle güzel Türkçe konuşuyorsunuz ki bu kadar güzel Türkçeyi nerede öğrendiniz” diye sordu. Profesör bu soruya yanıt vermedi ve bizi odasına götürdü. Masasının çekmecelerinden ve dolaplardan çıkardığı Abdülcanbaz dergilerini masanın üzerine yaydı... “Turhan Bey, işte biraz önceki sorunuzun yanıtı, Türkçeyi bunlardan öğrendim efendim, eksiğiniz varsa alabilirsiniz” dedi. Bu Turhan’ın çok hoşuna gitmişti... Turhan Selçuk ‘Siyasetin Göbeği’nde! Karikatürün büyük dehası Turhan Selçuk, ölüm yıldönümünde üç ciltlik siyah beyaz bir seçki ile anılıyor. Selçuk’un, yıllar içinde çeşitli kitaplarda ve mecralarda yayımlanan siyah beyaz karikatürlerinin ayrıntılı bir kataloglama ve tematik düzenleme ile yayına hazırlandığı “Turhan Selçuk Seçkisi” üç kitaptan oluşuyor: Siyasetin Göbeği, Manzarai Umumiye ve İnsan Denen Garip Hayvan. Desen Yayınları tarafından uzun ve titiz bir çalışmayla hazırlanan “Turhan Selçuk Seçkisi”, sözsüz karikatürün öncüsü Turhan Selçuk’un mizahını genç kuşaklara tanıtmak ve büyük ustanın çizgilerinin nasıl da hâlâ yaşadığını göstermesi açısından çok özel bir koleksiyon. Seçkinin ilk kitabı Siyasetin Göbeği, sanatçının, 19501995 yılları arasında, Türkiye’nin ve dünyanın seçkin gazete ve dergilerinde yayımlanmış 80 karikatürünü bir araya getiriyor. Turhan Selçuk’un, koltuk sevdalısı siyasetçilere yer verdiği Siyasetin Göbeği; yoksulluğun, adaletsizliğin ve yozlaşmanın hüküm sürdüğü, gerçeklerin çarpıtıldığı bir siyasal düzeni odağına alıyor. İkiyüzlülüğün, açgözlülüğün ve çürümenin siyaseti nasıl ele geçirdiğini incelikle gözler önüne seren sanatçı, mizahın birleştirici gücüyle doğru bildiğimiz yanlışlara farklı bir perspektiften bakmamıza olanak tanıyor. Elli yıllık dünya düzeninde ne kadar az şeyin değiştiği üzerine düşündürüyor. İkinci seçkide patronlar, emekçiler ve ekonomik sistemin karşısında insan hakları, düşünce özgürlüğü ve medya gibi direniş noktaları var. Üçüncü kitapta ise kadın erkek ilişkileri, insan doğası, kültür sanat, bilim ve teknoloji gibi konulardan insana varılıyor. Sanat yaşamı boyunca karikatürün ne olduğu ve ne olması gerektiği üstüne kafa yoran Selçuk, toplumsal öngörü yeteneği ve zamanının ötesindeki eserleriyle günümüz okurlarını şaşırtmayı sürdürüyor. Grafik mizahın, karikatürün evrensel dili olduğunu vurgulayan Turhan Selçuk’un sanatsal kişiliğini, yazar Yaşar Kemal bu sözlerle tanımlıyor: “Turhan, dünyamızın kötülüklerinin, karanlıklarının ortasında durmuş bir ışık gösterendir durmadan.” l Kültür Servisi Babam Turhan Selçuk ASLI SELÇUK derdim. Öğleüstü bu kutsal Babam Tur seremoni bitmiş olurhan Selçuk du. Babam karikatüevde çalışır rü rulo yapıp beyaz dı. Ben onu ilk kâğıtla iyice sardıktan adımlarımı attığım yıl sonra karikatürü gazelardan başlayarak me tenin Cağaloğlu’ndaki rakla izledim. Çalışkan, binasına götürmek bedisiplinli, dikkatli, titiz nim görevimdi, bunu di. O tüm yaşamında gururla yapardım. her yaptığına, her dav Bu yaratıcı çalışkanranışına, her söylediğilık onun dünyanın ne aynı özeni, değişik yertitizliği göslerinterdi. deki Sa(İtalbah ilk ya, işi tüm Frangünlük sa, gazeteleri inceleyerek Aslı İspanTurhan Selçuk ya, Alönemli iç ve dış Selçuk manya, İsolaylarla ilgili notlar viçre, Rusya, ABD almaktı. Sonra çalışma vb.) başlıca yayınlarda masasının başına ge yolunu hazırladı. Çoçerek günlük karika cukluğumundan baştürünü çizmeye girişir layarak büyüme yılladi. Evin içindeki sesler rımın babamın yanınve hareketler ona asla da geçmesi benim çok ulaşamazdı. Çalışma, mutlu olmama, ondan yaratım yoğunluğu ger çok şey öğrenmeme çekten şaşırtıcıydı. Bu neden oldu. yalın, yoğun ortamda Bugünlerde onunevrensel karikatürlerini la ilgili yaptığım çalışyaratıyordu. Çizerken maları aynı yoğunlukapayrı bir boyuttaydı. la ve aynı dikkatle sürAynı konuyla ilgili dürüyorum. Babam bebirikiüç bazen de da nim kahramanım, Abha fazla karikatür çi dülcanbazım, ben de zerdi. Bitirdikten son onun sevgili Canbazira da beni yanına ça ye’siyim. O hep benim ğırıp bunlardan hangi yanımda. si iyi sence derdi. Ben Ve yapıtlarıyla, düde kendime göre bir şünceleriyle, ödünsüz seçim yapıp “Bu bence tavrıyla yaşamayı sürçok daha iyi pederim” dürüyor. ANMA TURHAN SELÇUK 20.07.192211.03. ? Aramızdan ayrılışının 11. yılında, Her zamanda, her yerde seninle... Sonsuz sevgiyle ve özlemle... EŞIN, RUHAN SELÇUK TURHAN SELÇUK HAKKINDA, ÇIZEREK GEÇEN BIR YAŞAMÖYKÜSÜ (20 Temmuz 1922 11 Mart 2010) Karikatürü eleştirinin aracı yaptı Modern Türk karikatürünün öncüsü, çağdaş karikatüre kendi üslubunu veren Turhan Selçuk, bugün aramızda olmasa da çizdiği tipler hâlâ canlı, etrafımızda yaşıyor! Tarih, toplum ve dünya üzerine sürekli düşünen Turhan Selçuk’a göre karikatür, aydınlanmanın, aklın ve zekânın sanatıdır. Turhan Selçuk’u kaybetmemizin üzerinden on bir yıl geçmiş, çizgileri de anıları da yarattığı karakterleri de capcanlı. İlk karikatürlerini Adana Erkek Lisesi’nde okurken Türk Sözü gazetesinde yayımlamış, daha sonra da başta Akbaba olmak üzere pek çok karikatür dergisinde çalışmıştı. Kardeşi İlhan Selçuk’la birlikte 1952’de mizah dergisi 41 Buçuk’u çıkardı. Karikatürleri 1950’lerden başlayarak dünya basınında, uluslararası antolojilerde ve dergilerde dönemin büyük ustalarıyla birlikte yer aldı. İlhan Selçuk’la 1956 yılında mizah dergisi Dolmuş’u, 1958’de Karikatür’ü yayımladı. İlk kitabı 1954’te yayımlandı. 1956’da Uluslararası Bordighera Karikatür Yarışması’nda (İtalya) birincilik ödülü Altın Palmiye’yi kazandı. Onu halka en çok sevdiren Abdülcanbaz’ı ise 1957’de Milliyet gazetesinde çizmeye başladı. Abdülcanbaz, Dostlar Tiyatrosu ve İstanbul Devlet Tiyatrosu gibi pek çok sanat kurumunda sahnelendi. 1958 yılında İtalyan mizah dergisi Il Travaso’nun kadrosuna girdi. 140 Karikatür (1959), Turhan 62 (1962), Hiyeroglif (1964), Hal ve Gidiş Sıfır (1969), Söz Çizginin (1979), İnsan Hakları (1995), Önce Çizgi Vardı (2002) adlı karikatür albümleri yayımlandı. Milliyet, Yeni İstanbul, Akşam ve Cumhuriyet gazetelerinde çalıştı. 1969’da Semih Balcıoğlu ve Ferit Öngören’le birlikte Karikatürcüler Derneği’ni kurdu. 12 Mart 1971 askeri darbe döneminde gözaltına alındı. 1971’de Türkiye Sanatçılar Birliği’nin “Halkın Sanatçısı Ödülü”nü alan Selçuk, 1998’de “Devlet Sanatçısı” unvanını reddetti. 1989 yılında Tüyap Kitap Fuarı’nın onur sanatçısı seçildi. 1992 yılında Dışişleri Bakanlığı ve Avrupa Konseyi’nin düzenlediği İnsan Hakları Karikatür Sergisi dünyanın çeşitli kentlerinde sergilendi. 2002’de “Çizgide 60. Yıl Sanat Gecesi: Turhan Selçuk” etkinliği gerçekleştirildi. Yurtiçi ve yurtdışında çok sayıda sergi açtı. Ulusal ve uluslararası pek çok ödül aldı. Her dönemde baskıcı iktidarlara karşı duran sanatçı, düşüncelerinden ve inançlarından asla ödün vermedi. Kardeşi İlhan Selçuk’un dediği gibi, “Turhan’ın dünyası yaşadığımız gerçek dünyanın eleştirisiyle oluştu. Zaman, artık Turhan’a çalışıyor.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle