Katalog

HABER 9 9 ŞUBAT 2021 SALI Yazar, aydın ve sivil toplum kuruluşlarından öğrencilere destek açıklaması ŞENLIĞE KATILIYORUZ Vurun AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atamasına karşı eylemlerini sürdüren öğrenci ve akademisyenlere yazar, aydın ve sivil toplum kuruluşlarından destek geldi. Aralarında Zülfü Livaneli, Orhan Pamuk, Ahmet Ümit, Ferhan Şensoy ve gazetemiz yazarları Zeynep Oral, Ataol Behramoğlu, Öner Yağcı ve Elçin Poyrazlar’ın da bulunduğu 147 yazar yaptıkları, “Aşağı bakmayacağız” başlıklı destek açıklamasında “Edebiyatçılar olarak bu şenliğe coşkuyla katılıyoruz” ifadelerini kullandı. Açıklamada, “Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan kayyım rektöre karşı anayasa güvencesindeki demokratik itiraz haklarını kullanan öğrenciler, öğretim üyeleri ve üniversite çalışanlarının ÇAKICI, ÖĞRENCİLERİ TERÖRİST İLAN ETTİ Bulu’ya mafya desteği Özel af yasasıyla cezaevinden çıkan organize suç örBulu’ya, “Lütfen istifa etmeyin, istifa ederseniz bu terörist öğrengütü lideri Alaattin Çakıcı, Boğacilerin önünü açarsınız. Bu kutziçi Üniversitesi Rektörü AKP’li lu ittifakta gedik açmaya hakkınız Melih Bulu’ya destek mektubu yok. Arkanızda Türkiye Cumhuriyayımladı. Daha önce CHP lideyeti Devleti’nin ve aziz milletimiri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönezin olduğunu unutmayınız” sözlik tehdit mektupları yayımlayan Çakıcı Çakıcı, dün sosyal medya heleriyle seslendi. Çakıcı, el yazısıyla yayımladığı iki sayfalık mektusabından Bulu’ya mektupla seslendi. Ça bunda, Boğaziçi Üniversitesi’nin Amerikakıcı, Bulu’nun istifası için yapılan protes lı Protestan misyonerler tarafından kurulto gösterilerinin “Cumhur İttifakı”na za duğunu ve Osmanlı’yı zor duruma sokmak rar vermek için “terörist öğrenciler” tara için faaliyet yürüten bir “fesat yuvası” olfından düzenlendiğini öne sürdü. Çakıcı, duğunu öne sürdü. l Haber Merkezi Robert Kolej Mezunlar Derneği de öğrencilerin yürüttükleri mücadeleye destek verdi. Yapılan açıklamada, “Barışçıl ve haklı protestoları devam eden öğrencilere karşı kullanılan orantısız gücü kabul etmiyoruz. Dil, din, ırk, etnik köken, cinsel yönelim ve cinsiyet kimlikleri üzerinden ötekileştirmeyi, özellikle LGBTİQIA+ karşı kullanılan nefret söylemini kabul etmiyoruz. Haklarını bilen ve arayan gençler sesimizdir. Bilimin ışığında yürüyen, hayal eden ve üreten gençler geleceğimizdir” denildi. TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi, eylemler nedeniyle 10 kişinin tutuklandığını vurgulayarak tüm tutukluların ve gözaltına alınanların serbest bırakılması çağrısında bulundu. Galatasaray Lisesi ve Galatasaray Üniversitegençliğe... Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin kurum dışından, liyakat koşullarını gözetmeden yapılan rektör atamasına yönelik tepkilerine hükümetin verdiği yanıt elbette şaşırtıcı değil. Yazıyı kaleme aldığımız saatlerde tutuklu sayısı 10 olmuştu. Tablo, AKP’nin kullanımına göre gelişiyor. Daha doğru anlatımla AKP, konuyu tabankarşıt üretme yöntemiyle şekillendiriyor. AKP’ye en çok lazım olan şey, düşman. Toplum içinden bir kesimi düşmanlaştır. Tabanına de ki “Bunlar senin bütün değerlerini aşağılıyor. Ama ben varken sana bir şey olmaz. Etrafımda toplan, gerisini bana bırak...” uğradıkları hukuksuzluğu ve baskıları si mezunları da öğrencilere destek verBir dönem doktorları düşmanlaştırdı. üzüntüyle ve tepki duyarak izliyoruz” denildi. Kamu otoriteleri tarafından kullanılan nefret söylemi ve öğrencilere yönelik “terörist” nitelemesinin hukuksuzluğu ortaya koyduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Demokratik haklarını kullanan öğrencilere polisin yönelttiği “aşağı bak” komutu, millet iradesini dilinden düşürmeyen iktidarın ülkeyi nasıl yönetmek istediği ve yurttaşlıktan ne anladığını açıkça ortaya koymaktadır. Bizler günlerdir direnenlerin ölü kelimelerin yükünü aldığını, dili canlandırdığını, tahakkümün pasını silip attığını, ülkenin önünde bin bir olasılıkla dolu yollar açtığını görüyoruz. Edebiyatçılar olarak bu şenliğe coşkuyla katılıyoruz. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki direnişin yanındayız. Zulme ve baskıya boyun eğmeyeceğiz. Aşağı bakmayacağız.” di. 1968 imzacının yer aldığı açıklama metninde, rektörlük atamasının iptal edilerek seçim yapılması, anayasal hakkını kullanan öğrencilere polis şiddeti uygulanmaması ve hedef gösterenler hakkında yasal işlem başlatılması talep edildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet 165 bin doktor mu, 50 milyon seçmen mi? Saldır doktora, al puanı. HHH Çok acı ama Boğaziçi Üniversitesi’nde de bunu yaşıyoruz. 15 bin Boğaziçi öğrencisi mi milyonlarca onları kıskanan, ulaşılmaz bulduğu için toplum dışında gören seçmen mi? ALTAN ÖYMEN VE HÜSAMETTIN CINDORUK, BOĞAZIÇI PROTESTOLARINI DEĞERLENDIRDI Her şeyi vasatta eşitliyor... Her şeyi değersizleştiriyor... Nefret söylemi yaralayıcı Heryerikimliksizleştiriyor... Her kurumun içini boşaltıyor... Son tutuklanan iki öğrencinin suçu şu: Sosyal medyadan Boğaziçi öğrencilerine destek grubu oluşturmak. Mimar Sinan Güzel Sanatlar ÜniverEski CHP Genel Başkanı Altan Öymen ve esyerek Ayşe Buğra’yı hedef almasını da eleştirdi. Öyki TBMM Başkanı Hüsamen, “Bu yaptıkları, hukumettin Cindoruk, Boğaziçi kun binlerce yıl öncesinÜniversitesi’ne rektör olarak atanan AKP’li Melih LEYLA den beri en temel ilkeleKILIÇ rinden birini, ‘suçun şahBulu’ya karşı eylem yapan siliği’ ilkesini yok saymaköğrencilere yönelik iktidar kana tır. Kaldı ki bugünkü örnekte BRÜKSEL’DE DESTEK EYLEMI sitesi öğrencisi Beyza Buldağ, cezaevine gönderilirken avukatı, dosyada sosyal medya kullanmaktan başka bir şeyin olmadığını haykırıyor ama kime? ABD’de Harvard Üniversitesi öğrencisi Mark Zuckerberg, 2004’te 20 yaşında üç arkadaşı ile birlikte bütün öğrencilerle haberleşebilmek için yöntem geliştirirken Facebook’u dından yapılan baskıcı uygula ‘suçludur’ diye itham edilen deyarattı. Türkiye’de olsa bu dört öğrenci malar ve nefret söylemlerine tep ğerli insanın da suçsuz olduğu, terörist ilan edilmek için çok ideal ki gösterdi. Öymen ve Cindoruk, hem ulusal hem de Türkiye’nin suçlar işlemişlerdi. Düşünsenize, “Esas sebepler, Türkiye’nin ana yetkisini kabul ettiği uluslaratüm öğrencileri ayartıyor, bir araya yasal bir devlet olmaktan çıkışı rası mahkeme kararlarıyla ortagetiriyor, anında haberleşmelerini dır, parlamenter demokrasinin ortadan kaldırılışıdır” dedi. Altan Öymen ve Hüsamettin Cindoruk, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da “terörist” ilan ettiği öğrencilerin durumunu Cumhuriyet’e değerlendirdi. ‘Şahsilik yok sayılıyor’ İktidarın üniversitelere yönelik ya çıkmaktadır” diye konuştu. ‘İktidar yönlendiriyor’ “Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan olaylar siyasi iktidar tarafından yönlendirilmiş siyaset tartışmasıdır” diyen Cindoruk, “Bu, Türkiye’nin yönetim tarzının bir sonucudur. Biz sonuçları tartışıyoruz, esas sebepleri tartışmıyo‘Gözlerinizin içine bakacağız’ sağlıyor... Bunlardan öte terör faaliyeti mi olur? HHH Boğaziçi Üniversitesi’nde Melih Bulu’ya yönelik tepkiler sürerken 6 Şubat’ta Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 2 yeni fakülte açıldı. Hukuk ve iletişim fakültesi... Yukarıda aktardığımız gibi iki önemli dalı sıradanlaştırmaya dönük, tamamen Bulu’ya kadro bulmaya yönebaskı girişimlerinin Türkiye’nin ruz. Sebep; Türkiye’nin anayasal lik bir karar. Üniversite öğretim üyedemokratikleşme sürecinin ilk döneminde de görüldüğünü kaydeden Altan Öymen, 1946’da üniversitelerin özerk olduğunu aktararak “1950’li yılların ikinci yarısında, demokÖymen rasiye geçiş bir devlet olmaktan çıkışıdır, parlamenter demokrasinin ortadan kaldırılışıdır. Yani kurucu iktidarın iradesi ortadan kaldırılıp başkanlık sistemine geçildikten sonra bu olayların oluşunu hukuksal değil, siyasal buluyorum” dedi. Kullanılan nefret söylemlerinin Türkiye’nin gençlerinde büyük yara açacağını belirten Cindoruk şunları kaydetti: “Türkiye’nin en büyük yarası bugünkü iktidardır. SERPİL AYGÜN Belçika’da yaşayan Boğaziçi Üniversitesi mezunları, Türkiye’de Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademsiyenlerine destek eylemi gerçekleştirdi. 150’ye yakın göstericinin bulunduğu eylemde, dört dilde bildiri okundu. Eylemciler, Türkiye’deki Boğaziçili arkadaşlarına “yanız değilsiniz” derken yetkililere de “Asla aşağı bakmayacağız, gözünüzün içine bakacağız” dedi. Belçika Boğaziçi Üniversitesi mezunlarından Elif Eski, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “Türkiye’de üniversitemiz öğrencileri ve akademisyenlerimizin yalnız olmadıklarını göstermek, onların haklı taleplerini Avrupa’da da duyurmak için bu eylemi gerçekleştirdik. Aynı zamanda onların haklı teleplerini de yineliyoruz. Üniversitemize, öğrenci ve akademisyenlerine yönelik karalama, nefret ve çirkin ifadelere son verilmeli” dedi. Eyleme, Hacettepe, ODTÜ, Gazi, Ege Üniversitesi gibi farklı üniversite mezunları, CHP Avrupa Birliği Temsilcisi Kader Sevinç, CHP Belçika Birliği’inin değişik kentlerden üyeleri de destek verdi. leri de kurumun kimliğini ve düzeyini koruması için Bulu’ya tepkilerini değişik şekillerde gösteriyorlardı. Bu durumda iki fakülteye atanacak “AK’ademisyenlerle” kadro sorunu da çözülmüş olacak. Önceki akşam TELE1’de Boğaziçi Üniversitesi’nde üç öğrenci canlı yayına katıldı. Öğrenciler Şeyma Orhan, Mehmet Yaşar Altundağ, Abdullah Esin ve ODTÜ’den Banu Poyraz, “büyüklerine” ders verircesine sağduyulu bir yaklaşımla nasıl bir üniversite istesürecindeki Rektör ataması yapan siyasi ikdiklerini anlattılar. geri dönüşler ve bunun sonucu tidar, olayları yaratan siyasi iktiBu gençlerden terörist üretmeye olan sarsıntılar başlayınca, üni dar... Bunları yaparken sonuçlaversitelerin o düzenine de müda rını hesaplayarak yapıyor. Bu soAkademisyenler yine protesto etti kalkmak için gaflet ve dalalet içinde olmak gerekir... haleler başladı. Daha sonraki talihsiz olaylardan sonra, halkoyuyla kabul edilen yeni anayasaya göre üniversitelerin özerkliği yeniden sağlandı. Üniversitelerin yönetimleri gene seçimle oluşturuluyordu. Ancak daha sonraki askeri ve sivil yönetim dönemlerinde o düzeni de bozan anayanuçların çocuklarımızın üzerinde kalmasına üzülüyorum.” Erdoğan’ın Ayşe Buğra’yı hedef almasına ilişkin ise Cindoruk, “Ay‘İRADEMIZ HIÇE SAYILDI’ AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasına karşın akademisyenlerin ve öğrencilerin eylemleri devam ediyor. Akademisyenler dün ÖĞRENCILERDEN YÜRÜYÜŞ: BUNDAN “Hedefinizde yurtdışına gitmek var mı, giderseniz döner misiniz” sorusuna öğrencilerin verdiği yanıtlar, içinde bulunduğumuz durumun aynasıydı. Hepsi geleceklerini Türkiye’de kurmaktan yana ama yurtdışına gitmek istiyor, soruyor: Bu ortamda kim geleceğinden emin? Bir ülke için en büyük tehlike, gençsa ve yasa değişiklikleri yaşandı. şe Buğra’ya Sonra da bugünkü yönetimlerin söylenen Cindoruk bir kez daha rektörlük binasına sırtlarını dönerek Bulu’nun rektör olmasını protesto etti. SONRASI BİZDE liğinin geleceğini yurtdışında görmesidir. Oysa AKP, tam tersini düşünüyor. nedeni olan demokrasi dışı uygulamalar ortaya çıktı. Bugünkü Boğaziçi olayının nedeni o uygulamaların sonuçlarından biridir” dedi. Öymen, Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlere ilişkin, “Osman Kavala denilen, adeta Soros’un temsilcisi olan kişinin karısı da provokatörlerin içerisinde yer alan bir kadındır” diifadelere de üzülüyorum. Tarık Buğra benim gençliğimde en çok saydığım ve sevdiğim isimlerdendi. Onun kızının, eşi üzerinden aşağılanmasına çok üzüldüm. Tarık Buğra’nın ‘İbiş’in Rüyası’ kitabını okursanız Buğra’nın bugünlere ışık tuttuğunu görürsünüz” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanlığı kararıyla üniversiteye hukuk ve iletişim fakültelerinin açılacak olması ve yine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın üniversite öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ayşe Buğra’yı hedef alması kınandı. Rektörlük önünde düzenlenen eylemde basın metnini Doç. Dr. Ahmet Ersoy okudu. Ersoy, 1 Ocak 2021 gece yarısı duyurulan rektör atama kararından sonra, 6 Şubat tarihinde, yine bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararıyla Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, “Bundan sonrası bizde” diyerek rektörlük önünden Güney Kapı önüne yürüyüş düzenledi. Rektörlük önünde biraraya gelen Boğaziçililer, kayyım rektör Melih Bulu’yu yuhaladı, “Asla aşağı bakmayacağız” sloganı attı. “Aşağı bakmıyoruz, kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” yazılı pankart açan öğrenciler, tutuklanan arkadaşlarının isimleEminiz, düşünen, ülkesi için kafa yoran gençler yurtdışına gitse sevinecekler. İran’da içinde solcuların da olduğu geniş bir kesimin desteğiyle şahı deviren Humeyni, hemen kendi rejimini kurmak için kolları sıvadı. Üniversiteler itiraz edince 2 yıl tüm üniversiteleri kapattı. İstediği yapıyı kurduktan sonra açtı. İktidarın söndürdüğü sadece üniversitelerin ışığı değil, Türkiye’nin Boğaziçi’ne iki yeni fakülte açılacağını öğrenrinin yazılı olduğu dövizler taşıdı. Rekgeleceği... Bulu’nun yardımcıları belli oldu diklerini belirterek 12 Eylül askeri rejiminden sonra ilk defa Boğaziçi Üniversitesi’ne dayatılan bu kararla, üniversitenin iradesinin hiçe sayıldığına vurgu yaptı. törlük önünden “Homofobik rektör istemiyoruz” sloganıyla Güney Kapı önüne yürüyen öğrenciler burada açıklama yaptı. Açıklamada, “Bugün (dün) 8 ŞuBeyza’dan mesaj Boğaziçi Üniversitesi’nde protestoların odağındaki Rektör Melih Bulu, atanmasından bir ay sonra iki ismi rektör yardımcısı olarak atadı. Öğrencilerin “Kayyım rektör” olarak nitelendirdiği Bulu’nun yardımcılığına, Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu ve Fizik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Naci İnci getirildi. Enerji piyasaları üzerine çalışmaları bulunan Kumbaroğlu, Enerji Ekonomisi Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı sürdürüyor. Naci İnci ise Boğaziçi Ünivernin geliştirilmesine yönelik çalışmaları bulunuyor. ‘Taşınmayacağız’ Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’nden yapılan açıklamada üniversitenin mevcut kampuslarından taşınılacağı iddiaları yalanlandı. “Yeni kurulan iki fakültemiz dahil olmak üzere, mevcut kampuslarda yapılacak düzenleme ve inşaatlarla eğitimöğretimaraştırma faaliyetleri aksamadan yerine getirilecektir” denildi. Öte yandan YÖK, Abdullah Gül Üniversitesi, Çankırı Karatekin Üniver‘Senato onayı alınmadı’ Bu antidemokratik kararın, üniversite akademik kurullarının bu yönde bir talep ve hazırlığı olmadan ve üniversite senatosunun onayı alınmaksızın verildiğini ifade eden Ersoy şunları söyledi: “Hukuk ve iletişim fakültelerinin açılma kararı kurumumuzun kamuya ilan etmiş olduğu uzun vadeli stratejik planlarında yer almamaktadır. Dahası yeni fakülte kurmak için YÖK ile üniversitemiz arasında gerçekleşmesi gereken müzakere ve planlama süreçleri de yürütülmemiştir. Bu adımla anayasamız tarafından korunan akabat 2021, üniversitemize atanan kayyıma karşı direnişimizin 35. günü 10 arkadaşımız tutuklu ve direnişin başından beri yüzlercemiz gözaltı ile bastırılmaya çalışıldı. Üniversite öğrencilerine ‘kaçma şüphesi var’ denilerek şafak baskınları yapıldı, kapılarımızı kırıldı, ailelerimize silah doğrultuldu. Bazı arkadaşlarımız ev hapsinde, elektronik kelepçelerle dört duvar arasına kapatıldı. Direnişimizle özgürlük ortamını sağladıktan sonra kulübümüzü yeniden açacak, Hande Kader bursunu vereceğiz. Fobiniz varsa korkun, çünkü yalnızca Boğaziçi’nde değil, tüm Boğaziçi protestolarına, Twitter hesabında yaptığı paylaşımlarla destek veren ve gözaltına alınıp İzmir’den İstanbul’a getirilerek tutuklanan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğrencisi Beyza Buldağ, “Üzülmek, sıkılmak, sinmek, korkmak yok” dedi. Adalet İçin Hukukçular’ın, sosyal medya hesabından yayımladığı mesajda, Buldağ’ın Bakırköy Cezaevi’nde ziyaret edildiği belirtildi. Buldağ’ın mesaj gönderdiği paylaşılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Herkese gösterdiği dayanışma için teşekkür ediyorum. Mücadelemiz sayesinde ben, benim gibi tutuklu bulunan tüm arkadaşlarımın serbest bısitesi Fizik Bölümü’nün 20142018 sitesi ve Iğdır Üniversitesi’ne ilişkin demik özerklik ilkesi bir kez daha açık şekilTürkiye’de eşitçe yaşamadan geri adım rakılacağından hiç şüphem yok. Hem içeride döneminde bölüm başkanlığını yap rektör adaylığı başvuru ilanı yayımtı. İnci’nin üniversitesanayi ilişkileri ladı. l Haber Merkezi de ihlal edilmiştir. Kabul etmiyoruz!” l İSTANBUL/Cumhuriyet atmak yok” denildi. l Haber Merkezi hem dışarıda mücadeleye devam!” l Haber Merkezi