Katalog

9 ŞUBAT 2021 SALI ÜNIVERSITE BAHÇESINDE INŞAAT 50 yıllık fıstık ağaçları kesildi ÇAĞATAN AKYOL Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, şehirdeki Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) kampusunun içine temelini attığı bilim merkezi için ağaç katliamı yaptı. Şahinbey Belediyesi CHP’li meclis üyesi Hasan Şencan, “Üniversite kampusundaki 50 60 yıllık olan yaklaşık 100 fıstık ağacını bilim merkezi binası için katlettiler. Aklıselim bir insan, bir şehrin simgesi olan ağaçları keserek bilim merkezi açmaz” dedi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, “Müzeyyen Erkul Bilim Merkezi” için 2020 Ekimi’nde temel atma töreni düzenlendi. Törene AKP’li milletvekilleri de katılarak konuşma yaptı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, TÜBİTAK, GAÜN ve Erkul Ailesi işbirliğinde kente kazandırılacağı belirtilen bilim merkezinin 30 bin metrekare alana ve 14 bin 590 metrekare kapalı alana sahip olduğu kaydedildi. Şahinbey Belediyesi CHP’li meclis üyesi Hasan Şencan, söz konusu bilim merkezinin yapımı için kampustaki ağaçların kesildiğini öne sürdü. GAÜN’de daha önce kampus içersinde yapımına başlanan hastane için 80 yıllık olan 500 ağacın kesildiğini anımsatan Şencan, “Kampus içerisinde yaklaşık 50 60 yıllık yaklaşık 100 fıstık ağacının kesildiği, fotoğraflarda gördüğümüz gibi gün yüzüne çıktı. Kampusun 4 ay önceki haliyle, şimdiki haline baktığımızda vicdanlarımız sızlıyor” dedi. Cumhuriyet’in ulaştığı üniversite yetkilileri ise konuyla ilgili bilgilerinin olmadığını söyleyerek açıklama yapmaktan kaçındı. FLAMINGOLAR ERKEN GELDI Konya’nın Kulu ilçesindeki Düden Gölü’ne flamingolar, hava sıcaklığının artması nedeniyle bu yıl erken geldi. Her yıl nisan ayında gelip, kasıma kadar kalan flamingolar, iklim değişikliği nedeniyle şubatta gelmeye başladı. Kulu Doğal Hayatı Koruma Derneği Başkanı Murat Uludağ, “Bu yıl hava sıcaklığının mevsim normallerinin üstünde seyretmesi nedeniyle flamingolar, döneminden önce gölümüze geldi. Kuraklığın etkisiyle de gölde su seviyesinin azaldığı görülüyor” dedi. Uludağ, flamingoların göle gelmesinin sevindirici olduğunu; ancak döneminden önce geldikleri için de kaygılı olduklarını belirtti. l DHA ŞAHİN DAĞLARI’NDA ALTIN TALANI Doğa katliamı yürek sızlatıyor Kanadalı maden firması Eldorado Gold Corporation’ın Türkiye uzantısı TÜPRAG Metal Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ’nin Samsun’un Kavak ve Havza ilçe sınırları arasında yer alan Şahin Dağları’nda yaptığı altın madeni arama çalışmaları kapsamında doğa yok oluyor. Google Maps’ten edinilen görüntü, altın arama çalışmaları yürüten Kanadalı firmanın bölgede açtığı tahribatı göz önüne seriyor. TÜPRAG’ın, proje kapsamında her biri 450 metre derinliğinde toplam 462 sondaj noktası açılacağı biliniyor. Samsun KavakHavza Şahin Dağları Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Av. İlhan Ayrancı, “Ormanlara, dağlara örümcek ağı gibi yollar açtılar. Açılan tüm bu yollar sondaj sahalarına çıkıyor. Şu anda görünen buzdağının görünen yüzüdür. Görünmeyen daha bunun yüzlerce katıdır. Civardaki köylerin su ihtiyacını bu dağlar temin ediyor. Dağlar yok olduğunda, köyler içme suyu bulamayacak, bu imkânı kaybedecek” dedi. l SAMSUN BALIKÇI BARINAKLARI İÇİN PROJE Melet Irmağı barınak olacak CEMİL CİĞERİM Karadeniz Bölgesi’nin en uzun kıyı şeridine sahip Ordu’da balıkçı teknelerinin olduğu yerler barınağa dönüştürülüyor. Melet projesi kapsamında Melet Irmağı ile deniz arasında bulunan ve harabe durumda olan balıkçı mekanları yapılan projeyle barınak olacak. Yapılacak proje ile bu alan modern bir marinaya dönüştürülerek balıkçılar ve yurttaşların kullanımına sunulacak. Proje tamamlandığında Ordu’ya yeni bir turizm destinasyonu kazandırılacak. Konu ile ilgili Melet Irmağı Çevresini Güzelleştirme ve Balıkçıları Koruma Derneği üyeleri ile bir toplantı yapan Ordu Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Coşkun Alp, “Proje hem balıkçılarımızın yüzünü güldürecek hem de Ordu turizmine katkı sağlayan bir merkez haline getirecek. Melet Irmağı üzerinde bulunan ve sayıları 70’i bulan balıkçı kardeşlerimiz için bir çalışmamız var. Projesi hazır. Gelecek hafta mendirek çalışmasına başlayacağız” dedi. EPILEPSI FARKINDALIK ARAŞTIRMASI Türk Epilepsi ile Savaş Derneği’nin gerçekleştirdiği “Epilepsi Farkındalık Araştırması” sonuçlarına göre, Türk toplumunda halen bu hastalığa karşı çok fazla önyargı olduğu ve hastalığın tanınmadığını ortaya çıktı. Araştırmaya göre, her 4 kişiden 1’i, epilepsi hastasına iş vermek istemiyor, her 10 kişiden 4’ü, kendisi veya yakınlarının epilepsili bir bireyle evlenmesine karşı olduğunu belirtiyor. sibelbahcetepe@gmail.com GEREKSIZ D VITAMINI KULLANMAK SAĞLIK AÇISINDAN RISKLI ‘Toksik etki yapabilir’ DR. METİN ALIŞ: Normal ve uygun miktarlarda D vitaminini yerine koyma elbette sağlık için devamlı ve gereklidir, fakat uygunsuz dozda fazla kullanımının birtakım sağlık sorunlarına yol açtığı bilinmektedir. SAĞLIK Son yıllarda kullanımının yararlı olduğu ve genel sağlık ile hastalıklar üzerine olumlu etkiolan kişiler doktora danışmalıdır” diye konuştu. Yetersiz güneş leri daha çok gündem oluşturan D vitaminin eksikliği kadar gereksiz dozda yükSibel BAHÇETEPE D vitamini eksikliğinin genel toplum için çok yaygın olduğunu dile getiren sek kullanımı da giderek Alış, “Özellikle kapalı orartıyor. Endokrinoloji, Ditamda yaşamak, ilkbahar, yabet ve Metabolizma Uzsonbahar ve kış ayları dımanı Dr. Metin Alış “Normal ve şında yeterli güneşe maruz kalmauygun miktarlarda yerine koyma mak, D vitamininden yetersiz gıdaelbette sağlık için devamlı gerek larla beslenmek, ana sebeplerdir” lidir, fakat uygunsuz dozda faz değerlendirmesini yaptı. D vitamila kullanımı da zararlıdır. Böbrek ninin cilt güneşe maruz kaldığıntaşları, böbrek yetersizliği, kanda da vücutta sentezlendiğini, karakalsiyumun anormal yükselme ciğer ve böbreklere kadar uzanan si, böbreklerde kalsiyum birikimi bir reaksiyon zinciriyle aktif hale gibi zararlı etkileri vardır” uyarı getirildiğini anlatan Alış, şöyle desında bulundu. vam etti: Doktora danışılmalı “Normal ve uygun miktarlarda yerine koyma elbette sağlık Alış, gazetemize yaptığı açıkla için devamlı gereklimada, D vitamininin başta kalsi dir, fakat uygunyum ve kemik metabolizması ol suz dozda fazla mak üzere, birçok sistemin işleyi kullanımı da şinde rolü olan bir vitamin olduğu zararlıdır. nu söyledi. Alış “Son yıllarda D vi Ülkemizde tamini kullanımının yararlı olduğu eskiden beri ve genel sağlık ve hastalıklar üze yaygın olarine olumlu etkileri daha çok gün rak çok kulladem oluşturmaktadır. Yine eksik nılan yüksek liğinin tamamlanmasının yanı sı doz D vitamini ra, maalesef uygunsuz yüksek doz ampuller uygunlarda kullanımı da yaygınlaşmak suz toksik dozlara setadır. Toksik dozlar ve yan etkiler bep olmakta, yan etkileriden kaçınmak için ilave hastalığı nin çok sık görülmesi de problem oluşturmaktadır. Günlük D vitamini ihtiyacı genellikle 6001500 ünite civarındadır. Hiçbir hastalığı olmayan bir kişi günde ortalama 1000 ünite D vitamini kullanabilir, fakat eşlik eden hastalıkları olan kişiler dokDr. Metin Alış tora danışmalıdır. ” Yeterlilik önemli D vitamini yeterli düzeyde olan kişilerde Covid19 enfeksiyonunun daha hafif seyrettiğine dair veriler olmakla birlikte, bu konunun netlik kazanmadığını da anımsatan Alış, “D vitamini düzeyinin esas olarak yeterli olması hedeflenmeli, çok yüksek doz D vitamini almanın Covid19 enfeksiyonunu iyileştirdiği çalışmalarla kanıtlanıncaya kadar bundan kaçınılmalıdır. Ülkemizde D vitamini eksikliği yaygındır, ama aslında her iki cinsiyet arasında bir ayrım yoktur” diye konuştu. Salgın sürecinde diyabetik ayak kaybı arttı ENFEKSİYONA DİKKAT Reflü şikâyetlerini hafife almayın Göğsün arkasında yanma, boğazda gıcık, kalpte sıkışma hissi, yediklerin ağza geri gelmesi gibi şikâyetlerle ortaya çıkan reflü rahatsızlığı alınan önlemlerle engellenebiliyor. Ancak ihmal edilip uzun yıllar tedavi edilmeyen reflü, Barrett özofagus hastalığı hatta yemek borusu kanseri gibi çok ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Prof. Dr. Hasan Batırel, “Reflü tedavi edilmezse yemek borusu, mideden kaçak yapan aside maruz kalmaktadır. Uzun yıllar mide asidi yüzünden yanan yemek borusunun yüzeyini kaplayan hücreler, tahribatı azaltabilmek için mide asidine dayanıklı hücrelere benzemeye başlayabilir. Yaşanan bu mutasyon sonucu Barrett özofagusu ortaya çıkabilmektedir. Yemek borusunda kısalma veya mide fıtıkları ile birlikte görülebilen Barrett özofagusu hastalarında yemek borusu kanseri görülme ihtimali normal kişilere göre çok daha yüksektir” dedi. Diyabet hastalığının getirdiği en önemli sorunların başında ayaklarda oluşan yaralar ve buna bağlı oluşan enfeksiyonlar geliyor. Epidemiyolojik çalışmalar şeker hastalarının yaklaşık yüzde 24'ünün ayaklarında yara olduğunu gösteriyor. Bu hastaların uygun tedavi edilmemesi durumunda ise yüzde 10’unun ayakları diz altından ya da diz üstünden kesilmek zorunda kalıyor. Yapılan bilimsel araştırmalara göre, dünyada şeker hastalığına bağlı olarak her 20 saniyede bir hasta ayağını kaybediyor. Bu oranlara göre Türkiye’de de yaklaşık ayağında yarası olan 300 bin şeker hastası bulunduğu ve her yıl bu hastaların 2030 bininin ayaklarını kaybettiği biliniyor. Kader değil, önlenebilir Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, salgın sürecinde hastaların gerekli kontrollerini yaptıramadığını belirterek “Diyabet hastaları düzenli kontrollerini yaptırmadığı için ayak yaraları tedavi edilemeyecek duruma geliyor” dedi. Ertuğrul, diyabetik ayak yarası ve enfeksiyonun şeker hastaları için bir kader değil, önlenebilir bir komplikasyon olduğuna dikkat çekerek “Bunun için şeker hastaları hem kan şeker düzeylerini normal sınırlarda tutmalılar hem de tanı alındıkları andan itibaren düzenli ayak bakım kontrollerini yaptırmalılar. Gelişen bir yara ve enfeksiyon durumunda ise bu konuda özelleşmiş ünitelerde tedavilerini yaptırmaları gerekiyor” önerisinde bulundu. Yapısal kamburluğu olan 13 yaşındaki Betül: ARKADAŞINLA IYI GEÇINIRSEN... Betül Nur (13) yaklaşık 2 yıl önce okulda sırt ağrıları şikâyeti ile doktora gitti. Hastanede çekilen röntgende sırt omurunun birince incelme olduğu için Scheuermann Kifozu (yapısal kamburluk) hastası olduğunu söyledi. “Uzun süre oturunca sırtım ağrıyordu, seyahat ederken ağrım artıyordu. Oynarken kolay yoruluyordum. Sabah yorgun kalkıyordum” diyen küçük kız, “Öncelikle bu hastalığın tam bir tedavisi olmadığını ve bunun benim arkadaşım olduğunu öğrendim. Arkadaşımla iyi geçinirsem onun da bana iyi davranacağını söylediler. 2 yıldur düzenli aralarla kifoz rehabilitasyon tedavisi oluyorum. Artık daha dik duruyorum, sırt ağrım olmuyor. Rahat seyahat ediyorum” dedi. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Orhan Akdeniz ise bunun genellikle ergenlik çağında ortaya çıkan, erkeklerde kızlardan daha fazla görülen yapısal bir kifoz hastalığı olduğunu söyledi. Akdeniz, özetle şunları kaydetti: “Tam olarak bilinmeyen nedenlerle omurganın gövdesinin ön kısmı arka kısmına göre daha yavaş büyür ya da minik çökmeler olur. Bu da omurganın öne doğru kamalaşmasına neden olur. Omurgadaki bu kamalaşma sırtta öne eğilmeye ve kifoz açısının artmasına yol açar.” D vitamininden zengin gıdalar n Sardalya, somon, uskumru, ton balığı gibi yağlı balık çeşitleri, n Süt ve süt ürünleri, n Yumurta, n Portakal suyu, n Tavuk ciğeri, n Isırgan otu, n Maydanoz, SAĞLIK REHBERİ Teknoloji 7bağımlılığına karşı 7 etkili öneri! Covid19 pandemisi sürecinde hemen her anne babanın ortak yakınması oldu çocuklarındaki teknoloji bağımlılığı. Uzman Psikolog Sena Sivri, teknoloji bağımlılığına karşı şu uyarılarda bulundu. 4 Ebeveyn olarak örnek olun: Çocukların ebeveynlerini modelleyerek birçok davranışı öğrendiklerini unutmamak lazım. 4 Ekran kapatma saatleri oluşturun: Aile olarak ekran kapatma saatleri oluşturulabilir. Bunlar özellikle beraber vakit geçirilen yemek saatleri, oyun saatleri gibi zamanlarda da olmalı. 4 Kullanım saatini düzenleyin: Çocukların tablet / bilgisayar başında geçirdikleri zamanı planlamak önem taşımakta. Bu planlamayı yaparken online eğitim süresini hariç tutmak gerekmekte. 4 Çocuklara ev içerisinde aktivite üretin: Çocuklara ev içerisinde tamamlayabilecekleri görevler vermek, oyunlar üretmek gerek. Bu süreçte boş kaldıkça tablete, bilgisayara koşan çocuklar için ebeveynlerin ev içerisinde oluşturacakları alanlar, oyunlar ve eylemler (puzzle, ev işlerinde oyunvari yardımlar, oyun köşeleri, aletleri gibi) çocukların tabletten uzak kalmasını sağlayacaktır. 4 Hobiye yönlendirin: Çocuğunuzu iyi gözlemleyin ve yetenek alanlarına ya da onu mutlu edeceğini düşündüğünüz faaliyetlere göre hobiler edinmesine yardımcı olun. Çocuğunuzu ilgisini çeken bir hobiye yönlendirmek ya da yabancı bir dil öğrenmesine katkı sağlamak tablet ve bilgisayarla geçirilen vakti azaltmak adına faydalı olacaktır. 4 Ev içinde spor aktiviteleri yaratın: Çocukların fiziksel enerjilerini atabilmeleri gerek. O yüzden ebeveynler çocuklarını ev içinde spor yapmaya teşvik edebilir, onlara eşlik edebilirler. 4 Birlikte ama verimli vakit geçirin: Çocuklar yapacakları bir şey olmadığında ya da kendi hallerine bırakıldıklarında daha çok dijitale yönlenmekteler.