03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 9 ŞUBAT 2021 SALI DOLAR AVRO STERLIN FAİZ [email protected] BORSA EKONOMI ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 7.0940 3.9 kuruş 8.5460 7.1 kuruş 9.7460 6.4 kuruş 14.77 Sabit 1.535 7.74 puan 419.28 10.1 lira 2814,17 67.83 lira 2020’de, gönüllü BES’te fon getiri ortalaması TÜFE’yi 17 puan aştı BES’te getiri yüksek Kadın girişimciler için özel işbirliği yaptılar Anadolu Sigorta’nın, Arya Kadın Yatırım Platformu ile yaptığı işbirliğiyle, bu iletişim ağında bulunan girişimcilere, yatırımcılara ve üyelere sigortacılık ile ilgili interaktif online eğitimler vermeye başladığı açıklandı. Türkiye’deki “Bana bir şey olmaz” anlayışının değişmesi için çalışacaklarını vurgulayan Anadolu Sigorta 1. Genel Müdür Yardımcısı Filiz Tiryakioğlu, şöyle devam etti: “Eğitim serimizde, uzman yöneticilerimiz sigortacılığı gerçek hayattan hikâyeler ve örnek senaryolar ile anlatacak. Günün sonunda kadın girişimcilerimizi, dileriz hasar ile karşılaşmadan, ihtiyaçlarına uygun sigortacılık ürün ve hizmetlerin bilinci ile gerekli önlemleri almaları yönünde desteklemiş olacağız.” Filiz Tiryakioğlu Geleceğin aktüerini yetiştirmek istiyorlar Allianz Türkiye’nin, K.A.M.P (keşfet, araştır, merak et, paylaş), CodeBooth ve bu yıl hayata geçirdiği DatAction programları ile üniversite öğrencilerinin sigorta dünyasıyla etkileşimini artırmaya yönelik çalışmalarına devam ettiği açıklandı. Bu kapsamda şirketin gençlere staj programlarının ardından şirket içinde kariyer imkânı sunduğu belirtildi. Allianz Türkiye Genel Müdür Yardımcısı İlkay Özel, özellikle “DatAction/Aktüer Vaka Çalışması” ile sektördeki ihtiyaç göz önüne alınarak sigorta sektöründeki risk değerlendirme alanına yön verecek, yeni ürünler çıkmasına katkı sağlayacak aktüerlerin sayısını artırmayı hedeflediklerini belirtti. Bu yıl K.A.M.P. kapsamında da 40 gence staj İlkay Özel imkânı verilecek. Geçen yıl en yüksek ortalama net getiriyi gönüllü BES’te kıymetli maden fonları, otomatik BES’te ise değişken katılım fonları sağladı. Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği’nin (TKYD) Ludens İleri Finansal Hizmetler’e hazırlattığı “Emeklilik Yatırım Fonları Performans Raporu”, temelde geleceğe dönük bir tasarruf aracı olan bireysel emeklilik sisteminin (BES), birikimleri değerlendirdiği yatırım araçlarıyla önemli getiriler elde ettiğini de gösterdi. İşte rapordaki detaylar: n Gönüllü BES fonlarının ağırlıklı ortalama net getirisi, son 5 yılda TÜFE’nin 95 puan, son 10 yılda 139 puan ve başlangıçtan itibaren 2004’ten beri 414 puan üstünde oldu. Geçen yıl ise yüzde 31.5 ağırlıklı ortalama getiri, yıllık TÜFE’yi (yüzde 14.6) 16.9 puan aştı. En yüksek ortalama net getiriyi ise yüzde 56 ile kıymetli maden fonları sağladı. n Otomatik BES’te ise fonların ağırlıklı ortalama net getirileri, başlangıçtan (Şubat 2017) itibaren TÜFE’nin 3.1 puan üstünde oldu. Geçen yıl ise yüzde 14.9 ile TÜFE’yi 0.3 puan aştı. Ayrıca başladığı tarihten itibaren başlangıç fonları TÜFE’nin 7 puan üstünde olurken, başlangıç katılım fonları 0.4 puan altında kaldı. Geçen yıl en yüksek ağırlıklı ortalama net getiri ise yüzde 45.8 ile değişken katılım fonlarında elde edildi. n 2020 sonu itibarıyla BES’te portföy büyüklüğü 171 milyar TL oldu. Bunun 160 milyar lirası gönüllü BES, 11 milyar lirası otomatik BES’te. Gönüllü BES 2019 sonuna göre yüzde 34, otomatik BES yüzde 38 büyüdü. n BES, 12.6 milyon katılımcı ve çalışana ulaşırken bunların 6.9 milyonu gönüllü BES, 5.7 milyonu ise otomatik BES’te yer aldı. ‘ÖNCELIK SIGORTA BILINCINİ ARTIRMAK’ Türkiye Sigorta Birliği (TSB), “2021–2030 Karayolu Trafik Güvenliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile Trafik Medya Yüzlerinin Tanıtımı ve Trafik Medya Ödülleri Programı”nda, Trafik Medya Ödülleri Değerlendirme Kurulu üyeliği sebebiyle plaket aldı. TSB Başkanı Atilla Benli, “En büyük sorumluluğumuz bireysel, toplumsal ve ekonomik refahın artmasını sağlamak üzere sigortalılık bilincini artırmaktır” dedi. EKSPERTIZ IŞLEMLERINI DIJITAL ORTAMA TAŞIDILAR Aksigorta’nın, konut ve işyeri ürünlerinde ekspertiz işlemlerini dijital ortama taşıyarak, bu sayede azami 1 hafta süren hasar dosya kapamalarını 20 dakikaya indirdiği açıklandı. Bu yenilikle şirketin müşteri memnuniyet puanı da iki katına çıkarak 75 olarak hesaplandı. Şirket yetkilileri, sistemin müşteri ve eksperlerin sağlığını korumalarına da yardımcı olacağını, ayrıca ekspertiz süreciyle ilgili randevulaşma sürecinin getireceği olası müşteri memnuniyetsizliğini ortadan kaldıracağını vurguladı. ‘MÜŞTERI MEMNUNIYETI DEPARTMANI’ KURDULAR Erol Esentürk Monopoli Sigorta’nın, salgının gölgesinde geçen 2020 koşullarına rağmen yılı büyümeyle kapattığı, ‘Müşteri Memnuniyeti Departmanı’nı da kurarak katma değer yaratma misyonunu sürdürdüğü açıklandı. Monopoli Sigorta Üst Yöneticisi Erol Esentürk, “Dünyadaki değişimin sonucu olarak artık ‘müşteri değeri’ kavramını pek çok bileşenle bir arada düşünmek ve buna göre yapılanmak zorundayız. Bu yatırım, müşterilerimizi önceliğimize alarak rekabet sahasında güçlenme prensibimizin bir sonucu olarak ortaya çıktı” dedi. Şevket Saraçoğlu 150 BIN ÇALIŞANIYLA Mitsubishi Electric 100. yaşını kutluyor Klimadan asansör ve yürüyen merdivenlere birçok farklı faaliyet alanında teknolojiler geliştiren Mitsubishi Electric, 100. yaşını kutluyor. Mitsubishi Electric Türkiye Başkanı Şevket Saraçoğlu, “1921’de Japonya’da ticari faaliyetlerine başlayan şirketimizin kuruluşunun 100. yıldönümünü kutlamanın mutluluğu ve gururunu yaşıyoruz” dedi. “Mitsubishi Electric Group, dünya çapında 150 bin çalışanıyla büyümeye devam ediyor” diyen Saraçoğlu, şöyle konuştu: “Türkiye’de de klimadan fabrika otomasyonu sistemlerine, yarı iletken cihazlardan otomotiv ekipmanlarına, havalimanlarına özel radar teknolojilerini de kapsayan kamu sistemlerinden uydu ve uzay sistemlerine kadar pek çok farklı sektörde çığır açıcı teknolojilerimizle iş ortaklarımızı ve tüketicilerimizi bir 100 sene daha çağın ötesine taşıyacağız.” l Ekonomi Servisi 8 MILYON TL’YI GEÇIYOR Modanisa çalışanları şirketin hissedarı oldu Eticaret ve çevrimiçi giyim platformu Modanisa, çalışanlarını şirkete hissedar yaptı. Çalışanlara ayrılan ve şu andaki tahmini toplamı 8 milyon TL’yi geçen hisselerin, 5 yıl içinde 10 kat yükselen bir değere ulaşması bekleniyor. Modanisa Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Türe, “Çalışan Hisse Havuz Programı, dünyanın birçok ülkesinde görmeye alıştığımız bir durum iken ne yazık ki ülkemizde kurumsallaşmış bir program değil. 10. yılımıza girerken bu alanda öncü olmaktan gurur duyuyoruz” dedi. l Ekonomi Kerim Türe Servisi BMD’ye göre kısıtlamalar, markalara ocak ayında yüzde 60 ciro kaybettirdi Cirolarda dramatik kayıp Salgın nedeniyle sosyal hayatı kısıtlayıcı önlemlerin getirilmesi, perakende sektöründeki ciroların dramatik kan kayıplarına yol açmaya devam ediyor. Ülkenin önde gelen markaları, ocak ayını ortalamada yüzde 5060 ciro kaybıyla kapattı. Yeni yılla birlikte hammadde maliyetleri ile diğer kalemlerdeki girdilerde önemli artışlar olduğuna dikkat çeken Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, “Markalarımız bazı mağazalarda aylık cironun yüzde 10’unu genel gider olarak ödemek zorunda kalıyor. Zarar eden mağazalarda markalarımıza bir defaya özel tazminatsız erken çıkış imkânı verilmesinin tek ve en adil çözüm olduğunu düşünüyoruz” dedi. ‘Tazminatsız fesih’ Öncel, bu yıl üyelerinin yüzde 73’ünün AVM’lerde mağaza kapatmayı planlarken, yüzde 69’unun yeni mağaza açacağını beyan ettiğini aktardı. “BMD anketinde de görüldüğü gibi AVM’lerde neredeyse kapanan kadar yeni mağaza açılıyor” diyen Öncel, şöyle devam etti: “Yani uygun lokasyonda uygun kiralama koşulları sunan, ‘adil ticaret’ ilkesi ile hareket eden, genel giderlerini şeffaf bir şekilde paylaşan, ‘kiracısı ile dost’ AVM yatırımcıları için fırsatlar devam ediyor. Bir başka ifade ile ‘tazminatsız erken fesih’ uygulamasını başlatmak için endişeye gerek olmadığı görülüyor.” l Ekonomi Servisi STOK FAZLASI ÇOK, SIPARIŞLER IPTAL Küresel ölçekte hazırgiyim perakendecileri siparişleri kısarken fabrikalar açık kalmakta zorlanıyor. Avrupa’da ve ABD’de hazırgiyim perakende şirketleri stok fazlaları devam ederken, bahar siparişlerinde de kesintiye gidiyor. Bangladeş’teki giysi fabrikaları ise kötü durumda. Bangladeş Hazırgiyim Üreticileri ve İhracatçıları Birliği’nin 50 fabrikayla yaptığı ankete göre Avrupa’nın çoğunda Noel öncesi ve ocaktaki tecrit önlemlerinin şirketleri olumsuz etkilemesiyle fabrikalar normalden yüzde 30 daha düşük sipariş almış durumdalar. 2020’den olumsuz etkilenen küresel tekstil sektörü, yeni Covid19 tecrit önlemleriyle ve aşılamanın sorunlu ilerlemesiyle toparlanma umudunu yitiriyor. Bazı büyük hazırgiyim şirketlerinin normal zamanlarda indirim döneminde tamamen satılmış olması gereken geçen yılın kıyafetleri hâlâ stoklarında bulunuyor. Örneğin, İngiltere’de bir hazırgiyim zinciri olan Primark, Reuters’a yaptığı açıklamada elinde hâlâ yaklaşık 150 milyon sterlin (205 milyon dolar) değerinde 2020 bahar/yaz dönemi ve 200 milyon sterlin değerinde 2020 sonbahar/kış dönemi stoklarının bulunduğunu belirtti. l Reuters SALGINA YÖNELIK KISITLAMALAR IHRACAT YAPMA KABILIYETINI SINIRLANDIRIYOR İhracat iklimi ikinci dalgayla yeniden bozuldu Aşı uygulamaları hızlandıkça talebin artması bekleniyor. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin Ocak 2021 sonuçları, ihracat iklimindeki bozulmaya işaret etti. Aralık ayında 50.5 seviyesinde gerçekleşen İSO Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, ocak ayında 49.9’a geriledi. IHS Markit Ekonomi Direktörü Andrew Harker, “Covid19 salgını ve yayılmayı önlemeye yönelik kısıtlamaların boyutu, dünya genelinde talep koşullarını belirleyen temel unsur olmaya devam ediyor. Avrupa’nın birçok bölgesinde katı önlemler uygulanıyor ve bu durum Türk imalatçıların söz konusu pazarlara ihracat yapma kabiliyetini sınırlandırıyor” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Ekonomide 3. dalga korkusu Pandemi sürecinde en çok zarar gören kesimlerden biri olan lokanta ve kafe işletmeleri, “1 Mart’ta açıyoruz” kampanyalarına başladı. Buna karşılık sağlık kuruluşlarına mart ve nisan ayları için salgının artacağı, planlarını buna göre yapmaları konusunda haberler gönderildiği konuşuluyor. Mutasyonlu virüsün yaygınlaştığı ülkelere bakarsak, bizde yeni yayılan bu virüsün etkilerini önümüzdeki aylarda yaşama ihtimalimiz yüksek görülüyor. Bu da işyerlerinin açılma ihtimalinin azaldığını ortaya koyuyor. Sadece lokantacılar değil, tümüyle esnafın durumunun daha da zorlaşacağından, resmi rakamlarla olmasa da işsizliğin daha da artacağından, dar ve sabit gelirlinin daha da zora gireceğinden korkuluyor. İktidar sözcüleri ise çıkıp pandemi sürecini nasıl iyi yönettiklerini, hatta aşı sürecini bile diğer ülkelerden çok daha iyi yönettiklerini söyleyebiliyor. Sanki daha geçen yılın sonunda söz verdikleri, açıklamalar yaptıkları aşı miktarının ancak yüzde 20’sini getirebilen kendileri değilmiş gibi... Vatandaşı sadece Çin aşısına mahkum bırakıp, oradan geleceğini söyledikleri 50 milyon aşının sadece 13 milyonunu getirmeyi başarabilen kendileri değil, başkasıymış gibi konuşuyorlar. Örneğin BioNTech aşısının tedariki için anlaşma yaptıklarını, gereken her yerden aşıları getireceklerini kendileri söylememiş gibi davranıyorlar. Tamam, bütün ülkelerde aşı tedarikinde sıkıntı yaşanıyor ama anlaşmaya rağmen bazı aşıların gelmemesi, halkın kafasında ister istemez, “ne dolaplar dönüyor acaba” sorularına neden oluyor. İktidarın bu süreci yönetemeyeceği aslında salgının ilk aylarında belli olmuştu. Maske meselesinde “sadece devlet dağıtacak” deyip, belediyeleri bile engelleyerek insanları göz göre göre mağdur edip bunu başaramayınca belirli fiyat barajıyla maskeyi serbest bıraktıkları fiyaskoyu hâlâ hatırlıyoruz. Aşı olayında da aynısı yaşanıyor; çok açık ki salgın sürecini yönetemiyorlar. Sadece halkın virüsten korunması değil, salgının etkilerini azaltmak için de doğru dürüst bir şey yapamadılar. Salgın öncesinde devletin tüm mali imkânlarını harcadıklarını, gelir aktarma imkânının azaldığını biliyorduk ama mağdur kesimlere bu kadar az yardımı kimse beklemiyordu. Dar gelirli halkın mağduriyetini azaltmak için belediyelerin kampanyalarını engellediler, halka yardım yerine IBAN numarası vererek yardım bile topladılar... Şimdi gerçekten de mart ayından itibaren yeni bir dalga yaşayacaksak, her açıdan çok zor bir sürece giriyoruz demektir. Bunun tüm sorumlusu da söylediklerinin aksine, aşı tedarikini zamanında tamamlayamayan, aşı çeşitlendirmesini yapamayan, aşılamayı yapmak yerine üstü örtük “sürü bağışıklığı”ndan medet uman iktidar olacaktır. Bunun üzerine göstermelik kapanma kararlarını, panik yaratan salgını daha da büyüten anlık kapatma duyurularını, toplumun tümü yerine sadece işverenlerin çıkarını düşünerek gerekli adımların atılmamasını da ekleyebiliriz. DİSK raporu Esnaf, Türkiye’nin tümünde, gerçekten çok zor durumda ve o nedenle iktidarın kararını beklemeden, biraz da emrivakiye getirmek için “1 Mart’ta işyerlerini açıyoruz” kampanyaları yapıyor. Şimdiden 3. dalga korkusu yaşamaya başlayan esnaf umarız tekrar bir hayal kırıklığı yaşamak zorunda kalmaz. İktidar kendisinin bu süreci nasıl iyi yönettiğini söylerken DİSK’in yaptığı araştırma, söylediğinin tam tersinin yaşandığını kanıtladı. DİSKAR araştırmasına göre koronavirüse karşı verilen toplam ekonomik destekler kıyaslandığında vatandaşa dönük harcama ve desteklerin en düşük olduğu ülke Türkiye oldu. Araştırmaya göre Covid19 döneminde yapılan nakit harcamaların toplam ekonomik ve parasal desteklere oranına bakıldığında Türkiye, yüzde 11 ile en son sırada yer aldı. Türkiye’deki toplam ekonomik desteklerin yüzde 89’u işletmelere, şirketlere ve bankalara (sermayeye) sağlanan, kolaylıklar ve destekler oldu. Türkiye nakit harcama ve gelir desteğinin GSYH içindeki payı açısından ise en alt sıradaki iki ülkeden biri. Türkiye, milli gelirinin sadece yüzde 1.1’i kadar vatandaşına nakit desteğinde bulunurken onun gerisinde sadece bir ülke, 0.7 ile Meksika yer aldı. Bu arada Türkiye’nin kamu yardımlarını bütçeden çok, işçinin fonu olması gereken İşsizlik Fonu’nu kullandığını da söylemek gerekiyor. Gelişmiş ülkeler vatandaşlarına gayri safi yurtiçi hasılalarının yüzde 12.7’si düzeyinde nakit harcama ve gelir desteğinde bulunurken, orta gelirli ülkelerde bu oran yüzde 3.6, yoksul ülkelerde ise yüzde 1.6 oldu. Türkiye’de ise destek, yoksul ülkeler ortalamasını bile tutturamayarak yüzde 1.1 seviyesinde kaldı. Araştırmada, “Covid19 ile mücadele için çok az ülke bağış kampanyası başlattı: Türkiye, Irak, Lübnan, Sri Lanka, Güney Afrika ve Senegal” denildi. Umarız halka bir de 3. dalga faturası çıkmaz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle