08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
GÖRDÜĞÜNÜZE iNANIN FIRSATLARI 75 TL ve üzeri alışverişlerde SADECE MiGROS’TA Yayla Yerli Pirinç 2 kg (Osmancık Bölgesi Mahsulü) 29,75 YERİNE 12,00 Parex Mikrofiber Temizlik Bezi 4’lü Eko Paket /Açık Stok Adedi: 150.000 29,75 YERİNE 12,00 23 Şubat Torku Tam Yağlı Tost Peyniri 400 g CocaCola Çeşitleri/Fanta Portakal/ Sprite Limon 9x250 ml 2425 Şubat Namet Dana Kasap Sucuk 300 g Doğuş Black Label Demlik Poşet Çay 100’lü 320 g Stok Adedi: 48.000 24,90 YERİNE 12,00 Stok Adedi: 250.000 24,90 PAKET YERİNE 12,00 PAKET Stok Adedi: 150.000 29,90 YERİNE 12,00 Stok Adedi: 300.000 29,90 YERİNE 12,00 262728 Şubat Stok Adedi: 200.000 Aynı anda migros.com.tr’de Gördüğünüze İnanın Kampanyası, Money Kart ile yapılan her 75 TL’lik alışverişte geçerlidir. Her 75 TL’lik alışverişte kampanyadaki ürünlerden bir tanesi alınabilir. Kampanyaya alkollü içkiler, sigara, operatör, TL ürün yükleme satışları, Sinemia Kart paketi, elektrikli ve elektronik ürünler, bahçeevplajofis mobilyaları, egzersiz aletleri, kuyum ürünleri, fırsat paketleri, ESK paket dana kuşbaşı ve paket dana kıyma ürünleri, müşteri poşetleri ve yeniden satış amaçlı toplu satın alımlar dahil değildir. Money kullanılarak yapılan ödemelerde, Money tutarı kampanya harcama kotasına dahil değildir. Gördüğünüze İnanın Kampanyası başka kampanya ile birleştirilemez. 4 23 ŞUBAT 2021 SALI HABER Sevgili Okurlarım; Bir buçuk yıldır, Mine öleli beri yaşamım değişti. Yine amacı (öyle ya her yaşam ölümle sonlandığına, her insan ölmek için doğduğuna göre, hayatın amacı yaşıyorum yaşamasına ama bir ölümdür) olan ölüm absürttür ve başka türlü, hayatın yine oyuncuona, dolasıyla da yaşama anlam suyum ama düne nazaran daha kazandırabilecek bir şey bulmak az oyuncu, daha çok seyircisiyim. olanaksızdır. Yılmaz Türkeri Artık zaman zaman, konuşurken kalıbımdan sıyrılıyor ve o konuşan başka adamı seyrediyor, dinliÖlümün bir amacı olmayınca, yaşamın da bir amacı olamayacağına göre ölümün karşısında söyleyorum. Eskiden konuşurdum, şevkyecek ne kalıyor ki? le coşkuyla konuşur, anlatırdım. ğu karşısında kendinden geçiyor, bu HHH Şimdi ise daha çok dinliyorum. Ar sonsuz evrende bir küçücük toz taDâhi bir matematikçi, fizikçi ve yatık iki kişiyim içimde. Hangisi benim, neciği kadar bile olmadığını düşüzar olan Katolik Blaise Pascal da inhangisi o bilemiyorum. Uyku ile uya nünce, bütün başına gelenleri o son sanın evren karşısındaki umarsızlığınıklık arasındaki zamanda her ikisini suzun bir parçası olmaktan duyduğu nın farkındadır. “Düşünceler”in de inde birbirine karıştırıyor, sonra uyanıp büyük coşkuyla kalender bir tevekül sanın, doğanın en zayıf nahif yaratıkendime geliyorum. le karşılıyordu. ğı olduğunu, bütün dünyanın ve evMine öldü, biliyorum. Ama ben yiBu anlamsız sonsuzluk, Camus’nün renin küçücük bir zerresinin dahi onu ne de hep bu dönemler geçecek so tersine onda büyük bir coşku yaratı ezmeye, yok etmeye, öldürmeye yetnunda yine “ev”e döneceğim (oysa yordu. tiğini söyler ve “ama” der sonra da zaten evdeyim) ve bunları teker teker Cumartesi günü, kardeş kadar ya ekler: Ama doğa bunu yaparken ezkendisine anlatacağım duygusu için kınım, yaşamımın elli yılını birlikdiğinin farkında değildir. de yaşıyorum. te geçirdiğim, bacanağım Yılmaz Ama umarsız insan ezildiğinin biYalnız pandemi değil, yaşım dola Türkeri’yi kaybettiğimizde, bütün lincindedir. yısıyla da çevremdeki insanlar yakın bunları düşündüm, daha doğrusu Pascal’ın insan bilincini yücelten larım birbiri ardından ölüyor. Kendimi, son zamanlarda hep bu düşüncelerle bu söylemini bana göre yeryüzünün düşman siperlerine doğru elde silah dolu olduğumu fark ettim. şimdiye dek yazılmış en düşündüyürürken, çevremde insanların, saYılmaz için dost, arkadaş, koca, rücü ve dehşet verici beytinde Şeyh pır sapır döküldükleri bir ortamda his baba, enişte, bacanak olarak hep Galip şöyle dile getiriyor: sediyorum. Oradan bakınca her şeyi güvenilir bir adamdı nitelemesine “Bir şulesi var ki şebi canın bambaşka bir gözle görüyorum da yi onu tanıyan hiç kimsenin itiraz etme Fanusuna sığmaz asumanın.” ne de her şeyin bir anlamı var gibi ya yeceğini sanırım. Yani can mumunun alevi küçüşıyorum, tepki gösteriyorum. Gerçekten de Yılmaz her zaman gü cüktür ama evrene sığmaz, taşar. HHH venebileceğin, sırtını dayayabileceğin, Peki, sonra?.. Camus bu dünyada hiçbir şeyin aynı zamanda hoş, birlikte yaşama Sonrası püf!.. anlamı olmadığını içselleştirmiş bir sı keyif veren, adam gibi bir adamdı. Sonra?.. kişiydi. Ona göre yazmanın da bir Ne var ki şimdi kaybı karşısında Sonrası hiç!.. anlamı yoktu ama yazmak, kurtulbütün bu söylenenler teselli olmuyor, Sonra Yılmaz’ı tanımak ve onunla mak için bir yoldu. hayata ve ölüme bir anlam vermeye ortak anıları olmanın mutluluğunu bize Rönesans’ın haylaz çocuğu şaçalışıp da başaramayan her söz boş sunduğu için kendisine bir teşekkür ir, astronom, silahşor Jordano Bru luğa düşüyor. yollamaktan başka söyleyecek şey no evrenin büyüklüğü ve sonsuzluHayatın sonu, bir anlamda da kalmıyor. ARAŞTIRMAYA GÖRE YÜZDE 83.8, TARIKATLARA KARŞI ÇIKIYOR ‘Tarikatlar adalet duygusunu sarstı’ Aksoy Araştırma’nın ocak ayına ilişkin açıkladığı araştırmaya göre yurttaşların yüzde 83.8’i, tarikatlaSEFA UYAR rın tamamen kapatılması ya da çok sıkı denetlenmesi görüşünde. Felsefeci ilahiyatçı Prof. Dr. Şahin Filiz, toplumun, tarikatlardan ve tarikatlara dini teslim eden siyasi yapılardan uzaklaştığını vurgulayarak “Türk toplumu; din ile tarikatı, din ile siyaseti birbirinden ayırıyor. Araştırma, laikliğin Türk toplumunda artık kökleştiğini gösteriyor” dedi. Aksoy Araştırma, her ay düzenli olarak açıkladığı “Türkiye Monitörü” araştırmasının Ocak 2021 sonuçlarını paylaştı. Başkanlık sistemine desteğin azaldığı, parlamenter sisteme dönmek isteyenlerin oranının arttığının ortaya konduğu araştırmada, tarikatlara yönelik dikkat çeken sonuçlar yer aldı. “Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı siz olsaydınız, ülkede faaliyet gösteren tarikatlara yönelik hangisini uygulardınız” sorusuna katılımcıların yüzde 46.6’sı “tamamen kapatırdım”, yüzde 37.2’si “çok sıkı denetim yapardım”, yüzde 11.8’i “rutin denetim yapardım”, yüzde 4.4’ü ise “tamamen serbest bırakırdım” yanıtı verdi. ‘Dini söylem olumsuzlanıyor’ Tarikatlara yönelik sonuçları Cumhuriyet’e değerlendiren Prof. Dr. Şahin Filiz, sonuçları “ezber bozucu” olarak nitelendirdi. Türk toplumunun, siyasi partilerin tarikatlara prim vermesini onaylamadığını vurAksoy Araştırma’nın verilerini “ezber bozucu” olarak yorumlayan Prof. Dr. Şahin Filiz, Türk toplumunun, din ile tarikatı ve din ile siyaseti birbirinden ayırdığının görüldüğünü vurguladı. da, Türk toplumunun, din ile tarikatı ve din ile siyaseti birbirinden ayırdığının görüldüğünü vurguladı. Filiz, “Halk, partilerin din söylemiyle tarikatlara çıkar sağlamalarını kesin olarak olumsuzlamaktadır. Araştırmanın başka bir sonucu da ‘Toplum dinden uzaklaşıyor’ feveranının temelsiz olmasıdır. Toplumun esasen dinden ve ahlaktan değil, tarikatlardan ve tarikatlara dini teslim eden siyasi yapılardan uzaklaştığı değerlendirilmeli” diye konuştu. Prof. Dr. Şahin Filiz gulayan Filiz, “Yüzde 4.4’lük oranla ‘Tamamen serbest bırakırdım’ sonucu, en muhafazakâr görünen partiye bile güçlü bir şekilde ‘Tarikatlarla iş tutmayın’ mesajının somut sonucudur” dedi. “Tamamen serbest bırakırdım” diyenlerin oranının, tarikatlarla doğrudan ya da dolaylı olarak bağı olanları temsil ettiğini söyleyen Filiz, yanıtların oranlarına bakıldığın‘İnsanlık dışılığa tepki’ Filiz, tarikatların kapatılması ya da çık sıkı denetlenmesi yönünde görüş belirtenlerin oranının çok yüksek olmasının nedenlerinden birinin, “tarikatlarda yaşanan insanlık dışı, ahlak dışı olaylara kesin bir tepki koymak” olduğunu kaydederek “Tarikatların her alanda büyük çoğunluğun sırtından geçinerek hak ve adalet duygularını sarstıkları tescil edilmiştir. Bu, aynı zamanda, yüzde 83.8 gibi ezici bir çoğunluğun “ya kapat ya da sıkı denetle” mesajına aldırmayan siyasilerin, bu çoğunluktan aldıkları yetkiyi, yarattıkları yüzde 4.4 ile azınlıkta kalan tarikatçı çıkar çevreleri lehine kullanmalarından kaynaklanıyor. Seçen yüzde 83.8, yararlanan yüzde 4.4 olursa toplumsal denge bozulur. Bu bozulma, siyasal ve ekonomik istikrarsızlığa neden olur” ifadelerini kullandı. l ANKARA KESIMOĞLU CHP’YE DÖNÜYOR IĞNELI FIRÇA ZAFER TEMOÇIN Yerel seçimlerde aday gösterilmeyince partisinden istifa ederek bağımsız seçimlere giren ve Kırklareli Belediye Başkanlığı’nı kazanan Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun CHP’ye döneceği öğrenildi. TBMM grup toplantısında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Kesimoğlu’na rozetini takacağı belirtildi. Kırklareli’nin tüm CHP’li belediye başkanları ve meclis üyeleri de bugün törende hazır bulunacak. Kesimoğlu, üç gün önce CHP Kırklareli İl Başkanlığı’nı ziyaret etmişti. Kırklareli CHP Merkez İlçe Başkanı Özgür Uygul ile partililer tarafından alkışlarla karşılanan Kesimoğlu, sosyal medyadan “CHP Kırklareli İl Başkanı Alaaddin Güncer, Merkez İlçe Başkanı Özgür Uygul’u ve yönetimlerini makamlarında ziyaret ettim. Değerli başkanlarımıza ve saygıdeğer CHP ailesine güzel ağırlama için teşekkür ediyorum” demişti. l Haber Merkezi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle