23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 23 ŞUBAT 2021 SALI Ekonomi yönetimi değişse de AKP’nin gerilim politikası ve salgın olumsuz etkiliyor Veriler alarm veriyor Hizmet ve inşaat sektöründe sektörel güven bu ay azaldı. İmalat sanayiinde kapasite kullanımı yüzde 74.9’a indi. Turist sayısı da geçen ocak ayında yüzde 71.5 düştü. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine resmen geçilmesinden sonra Türkiye ekonomisindeki kriz daha da artarken, Nisan 2020’den bu yana yaşanan salgın da bu sorunları büyüttü. Ayrıca AKP’nin ülke içinde ve dışında uyguladığı gerilim politikası da süreci olumsuz etkiliyor. Dün açıklanan bir dizi veri ise geçen kasım ayında ekonomi yönetimindeki “köklü” değişiliğin de etkilerinin sınırlı olduğunu ortaya koydu: 4 Sektörel güven: TÜİK’in “Sektörel Güven Endeksleri, Şubat 2021” raporuna göre mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi şubat ayında ocak ayına göre hizmet sektöründe yüzde 1.4 ve inşaat sektöründe yüzde 1.3 azalırken, perakende ticaret sektöründe yüzde 0.4 arttı. Bu kapsamda gelecek üç aylık dönemde hizmetlere olan talep beklentisi alt endeksi ise yüzde 3.1 azalarak 101.4 oldu. Perakende de gelecek üç aylık dönemde iş hacmisatışlar beklentisi alt endeksi de yüzde 4 azalarak 112’ye indi. İnşaatta ise gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi alt endeksi yüzde 3.6 azalarak 89.3 değerini aldı. Bunlara karşın Merkez Bankası’nın açıkladığı ve imalat sanayiindeki gelişmeleri gösteren reel kesim güven endeksi ise Şubat 2021’de bir önceki aya göre 2.3 puan artarak 109.3 oldu. 4 Kapasite kullanımı: Yine Merkez Bankası’nın açıklamasına göre, imalat sanayii genelinde kapasite kullanım oranı (KKO), şubat ayında bir önceki aya göre 0.5 puan azalarak yüzde 74.9 oldu. KKO Kasım 2020’den sonra düşüşe geçti. Ayrıca yine şubatta mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı da önceki aya göre 0.1 puan azalarak yüzde 75.5 oldu. 4 Çalışılan saat: TÜİK’in “İşgücü Girdi Endeksleri, IV. Çeyrek: Ekim Aralık, 2020” raporuna göre sanayi, inşaat ve ticarethizmet sektörleri toplamında çalışılan saat endeksi, 2020 yılı IV. çeyreğinde 2019 yılın aynı çeyreğine göre yüzde 2.3 azaldı. Alt sektörler incelendiğinde, bu endeks sanayi sektöründe yüzde 2, inşaat sektöründe yüzde 9.6 artarken, ticarethizmet sektörlerinde yüzde 7 azaldı. Çalışılan saat verileri, salgın nedeniyle başlatılan ve emekçilerin düşük ücret almasına neden olan “kısa” ya da “ücretsiz” çalışma gibi uygulamalarla daha önemli hale geldi. 4 İhracatçı enflasyonu: TÜİK’in, “Yurtdışı Üretici Fiyat Endeksi, Ocak 2021” raporuna göre YDÜFE 2021 yılı ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 1.37 düşerken, yıllık bazda yüzde 32.51 ve 12 aylık ortalamalarda yüzde 24.58 artış gösterdi. Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri ise madencilik ve taşocakçılığında yüzde 33.07, imalatta yüzde 32.49 artış olarak gerçekleşti. l Ekonomi Servisi 2021 SOĞUMA YILI OLACAK KPMG Türkiye’nin, üçer aylık dönemlerle hazırladığı “Bakış” adlı raporunun yeni sayısında pandemi sonrası Türkiye ekonomisine ilişkin makro veriler değerlendirildi. Rapora göre bilinmeyenle mücadeleyle geçen 2020’yi, Türkiye pozitif büyüme ile kapatacak olsa da bozulan dengelerin yerini bulması zaman alacak. Türkiye 2021’in ilk yarısını yüksek faiz ortamı ve ekonomik soğuma süreci ile geçirecek. Bu süreçte atılacak reform adımları ise yılın geri kalanı ve daha uzun vade için önemli temel taşı olacak. Kısa vadeli öngörüler önceki dönemlere kıyasla görece olumlu olmakla birlikte salgında yeni dalgaların yaşanması ya da aşı sürecinin beklendiği gibi devam etmemesi gibi riskler önemini koruyor. TURIST YÜZDE 71 AZALDI Ocakta da oteller boş kaldı Turizmde salgının olumsuz etkileri devam ediyor. Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı ocakta yüzde 71.48 azalışla 509.787 kişi olurken konaklama sektöründe doluluk oranlarındaki gerilemede sürdü. Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’ye ocakta en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sırasıyla Rusya, İran, Bulgaristan, Ukrayna ve Almanya oldu. 2020 yılında ise Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 72’ye yakın geriledi. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) 2021’in ilk ayında otel doluluk oranlarının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 52.7 azalarak yüzde 29 olduğunu açıkladı. İstanbul’da düşüş yüzde 60’ı buldu. Analiz şirketi STR tarafından TÜROB için hazırlanan “Ocak 2021 Ülke Performans Raporu”na göre doluluk oranları gerilerken, oda gelirleri de düştü. Buna göre Türkiye’nin oda bedeli geçen yıla göre yüzde 17.9 düşüşle 55 Avro oldu. Sektörde en önemli gelir kalemi olarak kabul edilen toplam oda sayısı üzerinden oda başı elde edilen gelirler ise yüzde 61.2 düşüşle 15.9 Avro oldu. Sadece açık olan otellerin ortalaması dahil edilerek sağlanan ve geçici olarak kapalı olan otellerin hesaplamaya dahil edilmediği rapora göre şehir bazında İstanbul’da Ocak 2021 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 60.3 azalarak yüzde 27.1 olarak gerçekleşti. İstanbul’da oda bedeli 72 Avro ile Ocak 2020’ye göre yüzde 12.4 geriledi. Oda başı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla yüzde 65.2 düşüş gerçekleşti ve 19.5 Avro olarak ölçüldü. Antalya’daki doluluklar yüzde 46.1 azalarak yüzde 30.4 oldu. Oda bedeli de yüzde 5.3 düşüşle 43.1 Avro olarak gerçekleşti. Necati Gürsoy ADİLCEVAZ’DA 8 AYDIR İŞÇİYE MAAŞ YOK Bitlis’e bağlı AKP’li Adilcevaz Belediyesi’nin işçilerin maaşını 8 aydır ödemediği öğrenildi. Belediye, “kasada para bulunmadığı”nı öne sürerek işçilerden beklemeye devam etmelerini istedi. Telefonla ulaştığımız ismini vermek istemeyen bir belediye çalışanı, “Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Eve gidip eşimin, çocuklarımın yüzüne bakamıyorum. AK Partili siyasetçiler yaptıkları her konuşmada ekonominin büyüdüğünü söylüyor. Bu mu büyüme? CHP’li bir belediye 8 ay işçi maaşlarını ödemese dillerinden düşürmezlerdi” dedi. Adilcevaz Belediyesi Başkanı Necati Gürsoy ise maaşların 8 ay değil 3.5 aydır ödenmediğini öne sürerek belediye arazisini maaşları ödemek için sattıklarını açıkladı. Gürsoy, “Arazi satışından alınan paranın 602 bin TL’sini işçi maaşlarına ayırdık. 200 bin TL ile SGK ödedik. Biraz da mazot borcumuz vardı. Geriye bir şey kalmadı. Açık fazla” diye konuştu. Gürsoy, “Bu durum sadece bizde değil AKP, CHP, HDP dahil olmak üzere tüm belediyelerde yaşanıyor” dedi. l SEYHAN AVŞAR Şişli Belediyesi’ne hem ‘alacak’ hem ‘işe iade’ davası açtı 440 gündür eylemde ZEHRA ÖZDİLEK Şişli Belediyesi’nin iştiraki Kent Yol’da çalışırken diğer arkadaşlarıyla eşit haklara sahip olmak için “alacak” davası açan ve ardından iş sözleşmesi feshedilen çöp kamyonu şoförü Turan Aktaş, 440 gündür belediye önünde eylem yapıyor. “Alacak” ve “işe iade” davasını kazandığını dile getiren Aktaş, “Davaları kazandım ama karşı taraf itiraz ettiği için istinaf mahkemesinde. Taleplerim kabul edilene kadar belediye önünde eylemlerime devam edeceğim” dedi. Gazetemize bilgi veren Şişli Belediyesi ise hukuki sürecin halen devam ettiğini açıkladı. Turan Aktaş, Atlas isimli taşeron şirketten Şişli Belediyesi’nin iştiraki olan Kent Yol şirketine Nisan 2018 tarihinde geçiş yaptı. Aktaş, diğer arkadaşlarıyla eşit ücret talebinin belediye yönetimi tarafından kabul edilmemesi nedeniyle belediyeye ve Kent Yol’a “alacak” davası açtı. Kent Yol yetkilileri, iddiaya göre Aktaş’a “davadan vazgeçersen haklarını alacaksın” sözünü verince Aktaş davadan feragat etti. Bir süre işe devam eden fakat haklarını alamayan Aktaş, dava düşmeden feragatten vazgeçti. Aktaş’ın iş sözleşmesi 20 Eylül 2019’da feshedildi. Geçen yıl Aktaş hem “alacak” davasını hem de açtığı “işe iade” davasını kazandı fakat her iki karara da Kent Yol itiraz etti. Şişli Belediyesi ise “Davacı işçinin davalı belediyeye ait personel olmadığı”, Kent Yol da “Davacının, işyerinde çalıştığı sırada ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davrandığından iş akdinin davalı işverence haklı nedenle feshedildiği” savunmasını yaptı. Aktaş, “Bu şirket 22 senelik bir şirket. Burada çalışan sendikalı arkadaşlarımız var. Toplu iş sözleşmesi de vardı. Aynı hakları alabilir miyim diye sendika aracılığıyla yetkililerle konuştuk. Orada bize ‘mahkemeye gidin haklarınız varsa biz bu hakları veririz’ dediler. Sonra vermediler” dedi. l İSTANBUL KAFEBAR ÇALIŞANLARI: HESABI BIZ ÖDEMEYECEĞIZ Kafe ve bar çalışanları İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Antalya ve Samsun illerinde “Hesabını biz ödemeyeceğiz” diyerek basın açıklaması yaptı. Ankara’daki Tüm BelSen Genel Merkezi’nde dün yapılan açıklamada sendika adına Tuğba Nas, “Cumhurbaşkanı, ‘Kapanan dükkân yok’ dedi ama Ticaret Bakanlığı, 2020’de 99 bin 588 esnafın işyerini kapattığını açıkladı. Daha fazla işyeri kapanmadan dükkânları açın. Bakanlık verilerine göre kapalı olan 180 bin işyerinin her birinde 10 kişi çalışsa aileleriyle birlikte 10 milyon insan açlığa mahkum edilmiş durumda” dedi. l İSTANBUL ONLINE MODA FUARINA 8 BIN KIŞI BEKLENIYOR Osmanbey Tekstilci İş İnsanları Derneği’nin dört dilde düzenlediği Fashionist Online Moda ve Hazır Giyim Fuarı’nın açılışı yapıldı. Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, açılışta “Fuarın 7’ncisi online düzenleniyor, bu çok önemli. 71 tane katılımcı var, 124 ülkeden 8 bine yakın ziyaretçi bekleniyor” dedi. TİM Başkanı İsmail Gülle de fuarın bu yıl ilk kez dijital ortamda gerçekleştiğini, fuar kapsamında 500 milyon dolarlık iş hacminin firmaları beklediğini söyledi. l Ekonomi Servisi Haksız inşa ettiği otoriteyi koruyamama korkusu Başkan Erdoğan, dün Kılıçdaroğlu’nun İzmir’den seçilmiş milletvekili olduğunun altını çizerek, iktidar erki olarak üstlendikleri İzmir’deki deprem evlerinin inşaatının temel atma töreninde yaptığı konuşmadan alıntı, belleklerden silinmesi kolay olamayacak, birkaç sözcüğü paylaşmadan geçmek olabilir mi? “Ulan sahtekâr”, “Biz bu işi biliyoruz”, “Onlar yapamaz, biz yaparız”, “İçlerindeki rant kavgasından sıra gelmez”, “Döviz rezervimiz 95 milyar dolar”, “Milletin hakkını, hukukunu korumak değil, kendi karanlık emellerini saklamak için çamur atıyor, yalanlarla hakaret suçları işliyorlar”, “Dava kaybetmeye doymuyorlar”, “Biz de hakaret suçu davalarından kazandıklarımızı, halk yararına harcamalarda, size dönecek işlerde kullanıyoruz..” olarak özetlenebilecek sözcüklerin ardından, muhalefetin “Kayıp damat aranıyor” polemiği üzerinden tepkilere sıra geliyor. Başkan Erdoğan, damadının ailesinin yanında olmasından daha doğal ne olabileceği sorusunu tören izleyicileri ile paylaşıyor. Damadı olmasaydı, yaptığı işlerin bu kadar çok tepki çekmemiş olabileceğinin altını çiziyor. Başarılı katkılarının görmezlikten gelindiği anlamına gelebilecek vurgulamaları yapıyor.. Sizleri bilemem ama ilk temel atma töreninden alıntı yaptığım çarpıcı sözlerin benzerlerinin, arkasından yapılan stadyum açılışı da içinde, İzmir’de arkası gelen törenlerden canlı yayınlarda yer almadığı da benim dikkatimi çekti. Açılışlardaki bu büyük üslup farkının nerelerden kaynaklanmış olabileceği hakkında en ufak bir fikrimin olması da söz konusu değil.. HHH “Haksız inşa ettiği otoriteyi koruyamama korkusu” içerikli yazının başlığını, dün yayımlanmış, hangisi olduğu çok önemli değil, güncel koşullarda muhalefet cephesinde duran siyasi partilerden birinin başkanının aynı saatlerde kamuoyuna ulaşmış açıklamasından aldım. Haklılığı üzerinden iddialı olmaktan çok, düşündürücü bulduğum için okurla paylaşmak üzere başlığa taşıdım. “Davul zurnayla kurtarma operasyonu olur mu?”, “Yanlış yapandan hesap sorulmaz mı?”.. içerikli güncel muhalefet odaklı sorgulamaları da anımsatabiliriz. Hafta sonundan kalan, öne çıkan sorgulamalar kapsamında ise Cumhur Cephesi içinde bilinen BBP’nin başkanı Mustafa Destici’nin, CHP ve İYİ Parti liderlerini ziyaret etmesinin değerlendirmeleri vardı. Cumhur Cephesi İttifakı içinde dışlanmaya karşı bir çıkış, uyarı olduğu, iktidara yakın yorumcuların paylaştıkları yaygın görüş olarak dikkat çekiciydi. Bir başka dikkat çekici uyarı ise geçen hafta ağırlıklı uzun zamandır altı çizilmekte olunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Cumhur Cephesi’ni, daha doğrusu Erdoğan liderliği, AK Parti yönetim kadrolarını, HDP’nin kapatılması tezi üzerinden zorlama siyasetinin olası sonuçları üzerinden. Bahçeli’nin gerekirse kendilerinin yargı yolunu seçecekleri vurgulaması da içinde, İktidar ortaklığını, “Devlet projesi” algısı boyutunda olmak üzere cepheyi zorlama çalışmaları olarak yorumlamalar ağır basmakta. AK Parti cephesinin, daha doğrusu Erdoğan liderliği çatısı altındaki yapının bu konuya ilişkin net görüşlerinin oluşmadığı vurgulanmakta.. HHH Dünün sıcak gelişmeleri içinde, asıl tartışma gündeminin Türkiye’ye karşı IŞİD bahane Amerika’nın şehitlerimizin acısı sıcağında, operasyon bölgesinde, bizden görünecek yakınlıkta ABD’nin kuracağı üs bölgesi üzerinden olduğunu da unutmamak gerek değil mi? Dünün gecesinin yapılacak, bizim henüz izleyemediğimiz oturumlarının reklamlarından da gördüğümüz üzere, asıl yaşamsal tartışma gündemimizde gelecek günlerin ağırlığında bu konu olacak kaçınılmaz. Oralarda IŞİD’in olmadığı gerçeği, Amerikan projelerinin içerik ve gerçek amaçları, Türkiye’yi yaşamsal tehdit edecek boyutları öylesine çıplak ki.. Amerika’nın yeni iktidar erkinin asıl hedefinin Rusya, İran ya da Çin ağırlıklı olmasının gerçekliği bizi çok da fazla ilgilendirmeyecek. Sonuç bize dönük etkilerinin yaşamsallığı ağır basacak.. Denizli’de iş cinayeti Denizli’nin Merkezefendi ilçesinde dün yüksek gerilim hattı direğinden düşen işçi Dursun Tuğran (26) yaşamını yitirdi. Ordu’nun Gölköy ilçesinden kente çalışmak için geldiği öğrenilen Tuğran’ın cenazesi, otopsi için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi morguna konuldu. l AA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle