23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 22 ŞUBAT 2021 PAZARTESİ HABER İktidar, HDP’li vekillerin dokunulmazlık oylamasını, muhalefet için algı yaratmada kullanacak ‘Dokunulmazlık’ satrancı İktidar cephesi, HDP’li milletvekilleri hakkındaki “dokunulmazlık fezlekelerinin” bir an önce TBMM Karma Komisyonu’na gelmesi gerektiğinin altını çizerken, muhalefetin bu fezlekeler ile ilgili kullanacağı oyların da “tarafları belli edeceği” söylemini kullanıyor. İYİ Parti kanadının, “dokunulmazlıkların kaldırılması görüşünde olduğuna” dikkat çekilirken daha önce parti içinde “AnayasaSELDA GÜNEYSU ya aykırı ama evet diyeceğiz” sözleri çok tartışılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise bu kez “milletvekili dokunulmazlıklarıyla ilgili ilkesel bir tutum sergilemekten yana tavır alacağına” işaret ediliyor. Gara’da 13 asker, polis ve yurttaşın PKK terör örgütü tarafından katledilmesinin ardından iktidar bloku da HDP’ye yönelik söylemlerini sertleştirdi. HDP’li milletvekilleri hakkında bugüne değin 914 fezleke Meclis’te bulunurken, Ankara Cumhuriyet Başsavcığı da 9 HDP’li vekil hakkında harekete geçerek yeni “Kobani fezlekelerini”, Adalet Bakanlığı’na gönder‘GIZLI ORTAKLAR’ SÖYLEMIYLE SIKIŞTIRACAKLAR İktidar kanadı, CHP’nin tavrına yönelik bir strateji belirleyecek. Dokunulmazlıklarla ilgili tavrın “muhalefet açısından HDP ile ilgili ‘Gizli ortak mı değil mi görülecek” görüşünde birleşen iktidar cephesi, muhalefetin karşısına da “Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerin hiçbiri devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz” kozuyla çıkacak. Ayrıca iktidarın, muhalefete dokunulmazlıklarla ilgili, “yasama dokunulmazlığı ile hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılmasının anayasanın 14, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin de 17. maddesine göre aykırı olacağı anımsatmasını yapacağı” belirtiliyor. di. Şimdi gözler, Meclis’te. Meclis’teki Anayasa ve Adalet komisyonlarından oluşan Karma Komisyon’un, HDP’li milletvekillerinin haklarında düzenlenen toplam 923 fezlekeyi gündeme alması bekleniyor. Ancak bu fezlekeler ile ilgili gerek Karma Komisyon aşamasında gerekse TBMM Genel Kurul aşamasında, muhalefetin takınacağı tutumun “bir tür turnusol kâğıdı işlevi göreceği” söylemlerine ağırlık veriliyor. ‘Stratejik ortaklık...’ İYİ Parti kanadı, “terörle mücadelenin partinin kırmızı çizgilerinden biri olduğunu”, “terörle iltisaklı her tür faaliyete karşı olduklarını” belirterek “dokunulmazlıklarının kaldırılması ve yargılama yolunun açılması için tavırlarının evet olacağına” işaret ediyor. İYİ Parti, bu durumun, “stratejik ortaklık olan Millet İttifakı’na zarar vermeyeceği” görüşünde. ‘İlkesel’ tutum Kulislerde, milletvekilliği dokunulmazlığı ile ilgili CHP’ninse, “ilkesel bir tutum sergilemekten yana tavır alacağı” da konuşuluyor. Bunun en önemli nedenlerinden birinin de Kılıçdaroğlu’nun 2016’daki tavrı olduğu belirtiliyor. O dönem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HDP’nin eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın “özerklik” açıklamalarının “anayasa suçu” olduğunu belirterek “Dokunulmazlıklarının kaldırılması suretiyle başlayacak süreç, terörle mücadele açısından ülkemizdeki havayı da olumlu yönde etkileyecektir” demişti. Bu sözlerin ardından da Kılıçdaroğlu, “Anayasaya aykırı olsa bile evet diyeceğiz” diyerek dokunulmazlıkların kaldırılmasından yana tavır belirlemişti. Kılıçdaroğlu’nun o dönemki sözlerinin gerek parti içinde gerekse taban nezdinde çokça tartışıldığına atıf yapılarak, bu kez, “CHP’nin iktidarın bu tuzağına düşmeyeceği” belirtiliyor. İktidarın “HDP’li milletvekillerinden başlayarak milletvekili dokunulmazlıkları üzerinden yeni bir siyaset oyunu kurgulamak istediği, HDP ile birlikte CHP gibi diğer muhalefet partilerini de dokunulmazlıklar üzerinden kıskaca almayı hedeflediği” ifade ediliyor. Ancak CHP’de dokunulmazlıklarla ilgili son noktada karar verecek mekanizmanın da parti meclisi ve merkez yönetim kurulu olacağına işaret ediliyor. l ANKARA HDP’den İçişleri Bakanı Soylu’nun parti ve vekilleriyle ilgili iddialarına ilişkin açıklama: Erdoğan’la iktidar savaşı var HDP Merkez Yürütme Kurulu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, önceki gün katıldığı bir TV yayınında HDP’ye yönelik sözlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı. “Gara’daki ölümlerde payı olan AKP ve ortağı MHP’nin hesabını vermek zorunda olduğu” kaydedilen açıklamada, HDP’nin suçlanması ile “işlenen ağır suçun üzerinin örtülmeye çalışıldığı” savunuldu. Soylu’nun “derhal istifaya” çağrıldığı açıklamada, “Çözüm süreci sırasında İmralı’nın ve iktidarın mesajlarını iletmek üzere Kandil’e giden HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan başta olmak üzere partili milletvekillerinin fotoğraflarının program boyunca ekranda gösterdildiği” belirtilerek şu ifadelere yer verildi: “Çözüm süreci boyunca hükümetin bilgisi dışında Kandil’e yapılmış bir tek ziyaret yoktur. Her ziyarette İmralı’da devlet heyeti ve Öcalan arasında karara varılan konular muhataplarına iletilmiş, alınan yanıtlar, her seferinde devlet heyetinde yer alanlarca Erdoğan’a rapor edilmiştir. Esasen HDP’nin her Kandil ziyareti çözüm sürecinin Kandil’e gidemeyen taraflarını temsilen gerçekleştirilmiştir. Soylu, o zaman sevap sayılan bu çalışmaları şimdi esasen bizim değil, Erdoğan’ın günah hanesine yazmaktadır. HDP üzerinden Erdoğan ile bir iktidar savaşı yürütmektedir.” Açıklamada Soylu’nun, Gara’ya giden HDP’li kadın milletvekilinin Dilan Dirayet Taşdemir olduğu yönündeki açıklamalarının da “alçakça bir iftira” olduğu savunuldu. “Soylu’nun program boyunca daha önce cemaatçilerin kullandığı yöntem ve dil ile HDP’li siyasetçileri hedef gösterdiği” öne sürülen açıklamada, “Soylu’nun bu açıklamalarla ‘iftiracı bakan’ olarak tarihe geçtiği” kaydedildi. l ANKARA/Cumhuriyet SOYLU’NUN SÖZLERİNİN ARDINDAN Erdoğan, Saraç’ın cenazesine katıldı Kamuoyunun “Alo Fatih” olarak tanıdığı iş insanı Fatih Saraç ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç’ın babası Muhammed Emin Saraç, dün Fatih Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Tedavi gördüğü hastanede 92 yaşında hayatını kaybeden Saraç’ın cenazesi, evinde helallik alınmasının ardından Fatih Camisi’ne götürüldü. Törene katılan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Saraç’ın tabutuna omuz verdi. Saraç’ın cenazesi öğle namazını müteakip Fatih Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından, Fatih Camisi Haziresi’nde toprağa verildi. l İç Politka İstifa ettikten sonra ortalıkta görünmeyen Berat Albayrak için CHP’den 7 soru: Damadı kimler susturuyor? CHP’den yapılan açıklamada Merkez Bankası rezervinde ortadan kaybolan 128 milyar dolar soruldu ve “Damadı kimler susturuyor? 128 milyar dolara ne olduğunu kimler saklıyor?” ifadeleri kullanıldı. CHP, Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden istifa eden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak için 7 soru sordu. “Türkiye’nin gerçek gündemi ekonomik buhrandır. AKP’nin ekonomi yönetimi, gelinen noktada ülkemiz için bir ‘ulusal güvenlik’ sorunu haline gelmiştir. Merkez Bankası rezervlerinin tamamı satılmış, net rezerv, eksi 47 milyar dolara kadar düşmüştür” denilen açıklamada şu sorular yöneltildi: “128 milyar dolar nereye ve kimlere gitti? Döviz rezervimiz eksi 47 milyar dolara nasıl geriledi? Dolar 8 liranın üzerine neden çıktı? Kimler ne kazandı? Millet ne kaybetti? Berat Albayrak neden istifa etti? İstifası neden haber dahi yapılamadı? Bunların hesabını sorulmasını kimler engelliyor? Bakan Albayrak’ı kimler susturuyor?” Karikatürlü bulmaca Öte yandan, Berat Albayrak’ın gizli olduğu karikatürle oluşturulan bir bulmaca görseli de paylaşıldı. CHP’nin kurumsal Twitter hesabından önceki gün de “Damat Firarda” başlığıyla bir video yayımlandı. Yapılan paylaşımda Albayrak’ın “çokomel” sözleri ve “Merkez Bankası’nın 128 milyar doları kayıp ama sorumlusu damat firarda... Yarın saat 13.00’te damadı buluyoruz” ifadelerine yer verilmişti. Daha sonra CHP’nin “Para nerede? Kayıp... Peki ‘damat’ nerede? Sen de oyna, firari damadı bul. Arkası yarın...” paylaşımının ardından Albayrak’ın avukatı İsa Sinan Göktaş, CHP’nin müvekkiline yönelik söylemlerine karşı 500 bin TL’lik dava açılacağını belirterek, Albayrak’ın görevinden ayrıldıktan sonra “eşi ve çocuklarıyla zaman geçirdiğini” ifade etmişti. l İç Politika Taşdemir’e soruşturma İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Gara’ya giden HDP’li milletvekilinin Dirayet Dilan Taşdemir olduğunu söylemesinin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Taşdemir hakkında “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan soruşturma başlattı. Soylu’nun sözlerinin ardından sosyal medyadan açıklama yapan Taşdemir ise iddiaları reddederek “Bu ülkenin İçişleri Bakanı güya bir kişinin anlatımlarına dayanarak ismimi veren bir açıklama yaptı. Bunun kocaman bir yalan ve iftira olduğunu göstereceğiz” ifadelerini kullandı. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise dün yaptığı paylaşımda, “İçişleri Bakanı’nın dün (önceki gün) akşam katıldığı programda gösterdiği resimlerin tamamı çözüm sürecinde Erdoğan’ın bilgisi ve onayı ile gittiğimiz Kandil fotograflarıdır. Ben, salı günü grup toplantımızda daha fazlasını açıklayacağım” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet AKP İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI ‘Şenocak’ın yerine Kabaktepe geliyor’ AKP İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak’ın yerine Osman Nuri Kabaktepe’nin getirileceği öne sürüldü. Şenocak sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “24 Şubat Çarşamba gerçekleştireceğimiz AK Parti İstanbul 7. Olağan İl Kongremizde aday olmayacağımı, görevimi başka bir dava arkadaşıma devredeceğimi duyururum” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Esenler Belediyesi’ne yaptığı ziyaret sırasında Kabaktepe’nin ismini dile getirdiği öne sürüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kuzeni Cengiz Er de sosyal medyada, “Ak Parti İstanbul il örgütünde 1 yıldır beklenen değişim nihayet gerçekleşiyor. Şenocak’ın yerine gelecek yeni isim de belli oldu gibi” diye yazdı. Kulislerde Şenocak’ın eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a yakın bir isim olduğu, İstanbul seçimlerinin kaybedilmesinin ardından üzerinin çizildiği iddia ediliyordu. l İç Politika AKP’LI AKDENİZ’DEN TEPKİ: Partiyi itaat etmek için kurmadık AKP Trabzon il başkanlığı kongresi sonrası üst kurul delegelerinin genel merkez tarafından belirlenmesi parti içinde tartışmalara neden oldu. Partinin Trabzon Kurucu İl Başkanı Ali Rıza Akdeniz, yerel internet sitesine yaptığı açıklama ile partisine tepki göstererek “Bu hiç normal bir uygulama değildir. Yasal olarak herhangi bir engeli yok ama etik açısından doğru bir iş değildir. Çünkü ortak akıl ve itaat kültüründen demokratik kültüre geçeceğiz diyerek AKP kurulmuştur. Yani itaat değil, demokrasi diyerek bu partiyi kurduk ve taraftar kazandık. Bu ortak akıl ve demokrasi kültürüne millet oy vermiştir. Bu uygulama doğru değildir. Ortak aklın ürünü değildir. Buna karşı çıkan parti olarak bunları yaparsak yanlış olur. Yapmayacağımız dediğimiz şeyleri biz yapmış oluruz” dedi. l İç Politika YILDIRIM DISIPLINE SEVK Babacan’ı eleştirdi, ihracı istendi DEVA Partisi, Genel Merkez Yönetim Kurulu ve Kurucular Kurulu üyesi Musa Malik Yıldırım’ı, “parti tüzüğüne aykırı söz ve eylemleri” gerekçesiyle, kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk etti. Yıldırım, Genel Başkan Ali Babacan’ın anayasanın ilk 4 maddesine ilişkin “Uygun ortam olursa, tartışılabilir” sözlerini eleştirmişti. Partiden yapılan açıklamada, “Yıldırım’ın partinin tüzelkişiliği ve organlarını, Babacan’ı doğrudan hedef aldığı” belirtilerek üslubun “Babacan ve parti tüzelkişiliğine iftira, karalama, tezyif, tahkir ve küçük düşürme mahiyeti taşıdığı” kaydedildi. Genel merkez yönetim kurulunun, kullanılan ifadeler ve üslubun, “kesin çıkarmayı gerektiren” fiiller arasında yer aldığı sonucuna ulaştığı belirtilen açıklamada, “Yıldırım’ın kesin ihraç istemi ile Genel Merkez Disiplin Kurulu’na sevki kararlaştırılmıştır” denildi. l ANKARA Aşılama... Aşılama, canlıya zarar verici bir etkene karşı, onun etkisi azaltılmış biçimde önceden verilmesi ile kazanılan bağışıklıktır. Aşıların tarihi, insanlık tarihinde gene “akıl ile dogmanın savaşımı”nın serüvenidir. Akla dayalı bilimsel buluşlar, önce mikropların neden olduğu hastalıkları keşfetmiş; Louis Pasteur’ler, Robert Koch’lar bu keşfin savaşımını vermişlerdir. Dogmalarla doldurulmuş kitlesel cehalet bu keşifleri kabul etmemiş, kimi zaman tıp çevrelerini bile ikna etmek için zorlu bir uğraş verilmiştir. Aşılar da aynı dirençle karşılaşmış, bu yolla hastalıkların önlenebileceği konusunda, gene dogmatik cehaletin karşı çıkmasıyla uğraşmak zorunda kalınmıştır. Çiçek hastalığının neden olduğu ölümlere çare olacak “çiçek aşısı”, İngiliz doktor Edward Jenner tarafından bulunmadan önce (1897), Osmanlı İmparatorluğu’nda İngiliz büyükelçisinin eşi olan Leydi Montagu, yazdığı mektuplarda “burada hasta ineklerden alınan sıvının sağlam kişilere verilmesi ile çiçek hastalığının önlendiğini” belirtmiştir (1717). Ancak İngiltere’de “bu yöntemin tehlikeli olduğu” öne sürülerek Jenner’e kadar aşılama yapılmamıştır. Amerika’nın fethinde (1792), İspanyol istilacıların çiçek hastalık etkeni sürülmüş battaniyeler vererek yerli halkın binlercesinin ölümüne yol açtıkları bilinmektedir. İşte, çiçek hastalığından insanlığın kurtuluşu bu aşının bulunup uygulanması ile olmuştur. 18. yüzyılda başlayan çalışmalar 19. yüzyılda artarak sürmüş, kuduz aşısı Pasteur tarafından bulunmuş, Koch da tüberküloz basilini keşfetmiş, aşılar arka arkaya uygulamaya konulmuştur. Tifo, tifüs, kolera, difteri, kabakulak, kızıl, kızamık, tüberküloz hastalıkları, bulunan aşılarıyla tehlikeli kitle kıyımları olmaktan çıkmışlardır. Covid 19 aşısı da insanlığın hizmetinde Bugün insanlığın karşılaştığı pandemi, yeni bir virüsün yaptığı tehlikeli hastalıktır. Covid 19 virüsü, bir grip gibi başlayan hastalığın akciğerlere inmesiyle kana oksijen taşıyan kesecikleri (alveol) işgal ederek bedeni oksijen yoksunluğu ile tehdit etmektedir. Ağır hastaların yoğun bakıma alınmasının, entübe edilmelerinin nedeni de bedenin oksijensiz kalmasına karşı tedavi edilmeleridir. Hem virüse etkili olan ilaçlar hem de oksijen yoksunluğuyla savaşım bu tedavinin özüdür. Bedenin “bağışıklık sistemi”, bu hastalıkta da devreye girmektedir. Bağışıklık sistemi güçlü kişiler virüse karşı daha iyi bir karşılık vermekte, hastalığın şiddeti azalmaktadır. Ama bağışıklık sistemi zayıflamış, başka hastalıklarla yıpranmış kişilerde hastalık daha tehlikeli olmaktadır. Bu nedenle de: Korunma: Maske takma, başkalarıyla temasın azaltılması ve mesafe konulması, ellerin, ağız boğaz temizliği virüsten korunma açısından çok önemlidir. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi: Zihinbeden bütünlüğü gözetilerek stresin yönetilmesi, dinlendirici uyku, doğru beslenme (hayvansal proteinler, yeterli kalori, vitaminlerin minerallerin sağlanması), hareket etme, zihinsel huzur, yaşam dengesinin sağlanması. Covid 19 aşısı ile bağışıklık sisteminin özel olarak bu virüse karşı güçlendirilmesi. Burada iki konuya dikkat çekmemiz gerekiyor: Birincisi, aşıya karşı öne sürülen görüşlerin temelsizliği. Aşının yan etkilerinin olması nedeniyle karşı çıkışlar yanlıştır. Her aşıda, hatta her ilaçta yan etki olasılıkları vardır ama bunların giderilmesi için alınacak önlemler de vardır. Hatta, kimyasal ilaçlara karşı çıkarak hazırlanan bitkisel maddelerin de yan etki riski vardır. Ayrıca, “bitkisel kökenli” denilerek kullanılan maddelerin denemeleri yapılmadığı için risk daha fazladır. Bilinmelidir ki, toksik (zehirli) etki yapan pek çok bitkisel madde vardır. İkincisi, aşının etkili olmadığı, boşuna yapıldığı iddiasıdır. Bu iddia da yanlıştır. Aşı her koşulda etkilidir. Elbette, yaşa, kişinin sağlık durumuna göre etkisi farklı olabilir ama her durumda etkilidir. Virüsün mutasyonunda etkisiz olacağı savı da geçersizdir. Her mutasyonda da virüs aynı virüs olduğundan etkili olacağı bilinmektedir. Bu nedenle “Covid 19 aşılaması” hiç duraksamadan sürdürülmelidir. İşte, laik bilimin zaferi Ülkemizde çok tartışılan “laiklik” konusu da burada bir kez daha karşımıza çıkmaktadır. Aşıyı bulan, geliştiren, uygulayan “laik bilimdir”. Aşı, tarihi boyunca dogmalarla, önyargılarla, dine dayandırılan boşinançlarla savaşmış, bu savaşlardan zaferle çıkmıştır. Üfürükçüler, muskacılar, hurafeciler gene homurdanmışlarsa da toplumda karşılık bulamamışlardır. Laik bilimin bu zaferinin bütün alanlar için uyarıcı, öğretici olmasını dileyelim. Cehaletten destek alarak kendini güçlü sanan her türden iktidar, laik bilim karşısında çaresiz kaldığını görecektir. Bu da Covid 19 virüsünün insanlara verdiği bir ders olsun...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle