23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ŞUBAT 2021 PAZARTESİ AŞI OLABILMEK IÇIN YAŞLI KILIĞINA GIRDILER ABD’nin Florida eyaletindeki iki kadın, koronavirüs aşısı olmak için hastaneye yaşlı kılığında girdi. Sağlık ekipleri tarafından fark edilen iki kadına polisin soruşturma başlattığı belirtildi. OdaTV’de yer alan habere göre, Orange County Şerif Ofisi, Olga MonroyRamirez ve Martha Monroy adlı iki kadının erken aşı olmak için yaptığı girişime şaşırdıklarını söyledi. l Haber Merkezi Yüksek IQ Herkese Bilim Teknoloji Dergisi’nin katkılarıyla hazırlandı Günün koşullarına ayak uyduramayan zekâ yok oluşu tetikler zeki olmak demek değil Karadeniz şubeleri Zoom aracılığıyla bir araya geldi. Eğitim Sen şubelerinden uyarı: Karadeniz’de yüz yüze eğitim ertelensin Eğitim Sen Amasya, Artvin, Giresun, Ordu, Rize, Samsun, Tokat ve Trabzon şubelerinden yapılan ortak açıklamada, Karadeniz’deki vaka sayılarının artması nedeniyle bu illerde 1 Mart’ta yüz yüze eğitimin başlamaması gerektiği belirtildi. Karadeniz’deki vaka artışlarının yüksekliğine dikkat çekilen açıklama şöyle: “100 binde 100’ün üstünde vaka seyri görülen illerin ‘çok yüksek riskli’, 100 binde 36100 arası vaka tespit edilen illerin ise ‘yüksek riskli’ olduğu açıklandı. Samsun 17129, Ordu 19442, Giresun 18434, Rize 20244, Trabzon 22802, Tokat 11852 oranları üzerinden ‘çok yüksek riskli’, Amasya 9606, Artvin 7842 oranları ile de ‘yüksek riskli’ iller kapsamında. Salgın yayılımı nedeniyle yaylalara çıkış, cenazelere katılım yasaklanmasına rağmen kapalı salonlarda siyasi parti kongrelerinin gerçekleştirilmesi, yüz yüze eğitim ve sınav kararları alınması bizim için kabul edilemez bir durumdur.” 1 Mart’tan itibaren ilkokul 1., 2., 3., 4. sınıfların, ortaöğretimde 8. ve 12. sınıfların ve mesleki ve teknik anadolu liseleri, çok programlı anadolu liseleri, güzel sanatlar liseleri ve spor liseleri derslerine ait uygulama kazanımlarının tüm sınıf düzeylerinde yüz yüze eğitime başlanmasına ve ortaöğretimde sınavların yüz yüze yapılmasına karar verildiğinin hatırlatıldığı açıklamada, “Amasya, Artvin, Giresun, Ordu, Rize, Samsun, Tokat ve Trabzon illerinde 1 Mart’ ta başlayacağı açıklanan yüz yüze eğitim ve sınav kararı ertelenmelidir” denildi. l Eğitim Servisi Ergende öfke çocukta sosyal sıkıntı Pandeminin etkileri SİBEL BAHÇETEPE Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Klinik Psikolog Dr. Ece Varlık Özsoy, “Pandemi döneminde bazı insanlarda aşırı yeme atakları olabileceği gibi diğer uçta ‘sağlıklı yeme’ bir takıntı haline gelmeye başlamış olabilir. Bu durum bir psikolojik sorun olan ortoreksiya nervoza olarak karşımıza çıkabilir” diyor. Özsoy, “Dengeli beslenme konusunda uzmanlarımızın dediklerini dikkate almalı ve gerekli olan vitamin ve besin değerlerini alacak şekilde öğünler oluşturmalıyız. Kendi ortamımızda hazırlanmış besinleri tercih edebiliriz. Yemek saatlerinin rutinini oluşturulabiliriz” önerilerinde bulundu. Özsoy, koronavirüs sürecinde çocuklarda ortaya çıkabilecek psikolojik durumları da anlattı. Özsoy, “Bir buçukiki yaş civarı bebekler için, salgın döneminde kısıtlamalarla ev içinde kapalı kalma ve insanlarla daha az iletişim kurmaları, fiziksel aktivitenin azalması olumsuz etkiler yaratabilir. Ayrıca evde bebeği oyalama yolu olarak kullanılan televizyon, tablet veya cep telefonu gibi ekrana uzun süreli maruz bırakılma, bebeklerin bilişsel, zihinsel ve psikolojik gelişimleri açısından risk oluşturur” dedi. Gelişim süreci İlk çocukluk (oyun) döneminde olan çocuklar için bu dönemde evde kalmalarından kaynaklı sosyalleşmede ve fiziksel harekette azalmanın söz konusu olabileceğini dile getiren Özsoy, son çocukluk (ilkokul) döneminde ise çocukların okula gidememeleri, sosyalleşme ve iyi ilişkiler kurma ihtiyacı kapsamında sıkıntıların yaşanmasına sebep olabileceğini anlattı. Özsoy, şöyle devam etti: “Ergenlik dönemi için ise salgın sürecinde, sosyalleşme ve kimlik kazanımı ile ilgili gelişim süreçlerinin sekteye uğraması, sürekli aileyle birlikte evde vakit geçirme, ergende öfkenin artmasına, hızlı duygusal tepkilerin görülmesine sebep olabilir, aile içi çatışmalar artabilir. Bu noktada çocuklar için mutlaka psikolojik bir yardım alınmalıdır.” l İSTANBUL Dünyanın önde gelen psikiyatrlarından Dr. Robert Sternberg’in başını çektiği yeni bir akım, bugüne dek zekânın yanlış tanımlandığını ileri sürüyor. Halihazırda kullanılmakta olan IQ testleri dar kapsamlı, bilimselliği kuşkulu, yalnızca bireye hizmet eden ve çağa ayak uydurmakta zorlanan bir zekâ katsayısını ölçüyor. Sternberg, Covid19 pandemisinin, iklim değişikliğinin, gelir adaletsizliğinin, su ile hava kirliliğinin, “sözde zeki” kişilerin aldığı yanlış kararların bir sonucu olduğunu iddia ediyor. Bazısı da keyiften uyuyor Bir ev kedisinin günde 18 saat uyuması, buna ihtiyaç duyduğu anlamına gelmiyor. Yapılan birçok araştırmaya rağmen uyku, modern bilimin tam anlamıyla çözemediği en büyük gizemlerden biri. Uykunun hastalıklarla mücadele ve hafızayı güçlendirme gibi süreçlerde etkili olabildiğini bilsek de Pennsylvania Üniversitesi’nden nörolog David Raizen, tespit edilen bu bağlantıların uykunun nihai amacını tanımlamadığını ve yanıltıcı olabileceğini ifade ediyor. Uykunun işlevinin öğrenme ve hafızayla ilgili olduğu görüşüne göre, günde 20 saat uyuyan bir yarasanın bir dâhi olması gerektiğini söyleyen Raizen, günde sadece 2 saat uyuyan fillerin güçlü hafızaya sahip zeki hayvanlar olduğunu belirtiyor. Fil gibi devasa bir hayvana iki saatlik uyku yeterliyken insan neden bunun 4 katı süre uyumaya ihtiyaç duyuyor? Türler arasında farklı Uykunun, bilim insanlarınca incelenen her hayvanda gözlemlenmiş olması, enerji alımı kadar temel bir ortak özellik olduğuna işaret ediyor. Uzun süre uykusuz durumunda çeşitli hayvanların vücutlarının parçalanmaya başladığını gösteren çalışmalar da uykunun önemini ortaya koyuyor. Peki, neden daha çok uyku her zaman Gün içinde saatlerce uyuyan kediler, köpekler, su aygırları, aslanlar... Neden bu memeliler insanlardan daha çok uyuyor? Daha çok uykuya gerçekten ihtiyaçları var mı? Yoksa yapacak bir şeyleri olmadığı için mi uyuyorlar? Bu sorulara henüz yanıt bulabilmiş değiliz. daha çok fayda anlamına gelmiyor? Uyku süresinin türler arasında farklı olmasının sebebi ne? Büyüklük ilişkisi 2005 yılında Nature dergisinde yayımlanan bir araştırma, memelilerde uykunun vücut büyüklüğü ve beslenme düzeniyle ilişkili olduğuna işaret ediyor. Bir hayvan ne kadar büyükse, o kadar fazla kaloriye ihtiyaç duyar ve bu da yemek için daha fazla zaman gerektirir. Otoburlar, etoburların yediklerinden çok daha az kalorili yiyecekler tükettiğinden yemek için daha fazla süre ayırır. Bu noktalardan hareketle, bir filin günde sadece iki saat uykuyla hayatta kalmak için nasıl evrimleştiği kısmen açıklanabilir. Tam olarak anlayamadığımız uyku mekanizmasının vahşi hayvanlarda gözlemlenmesi ve yorumlanması daha da zordur. Araştırmalarda gözlemlenen uykulardaki bazı farklılıkların göründüğü gibi olmayabileceğini göz önüne almak gerekir. Örneğin Raizen, bir ev kedisinin günde 18 saat uyumasının, hayatta kalmak için tüm bu uykuya ihtiyaç duyduğu anlamına gelmediğini ve bazı uykuların muhtemelen keyfi olduğunu belirtiyor. Dışarda veya etrafta gezmek güvenli olmadığında, yiyecek bulma ihtimali düşük olduğunda ya da sadece yapacak başka bir şey olmadığında uyku tercih edilebilir. İnsan uykusuna gelince... Raizen, en önemli şeyin insanların bedenlerine kulak vermeleri, ihtiyaç duydukları kadar uyumaları olduğunu söylüyor ve çoğu insan için yaklaşık sekiz saat uyku yeterliyken, kimileri için bu sürenin beş saat kadar az ya da 11 saat kadar çok olabildiğini ifade ediyor. https://www.livescience.com/ whysomemammalssleepsomuch.html Felçli fare yeniden yürüdü Sırt omuriliği bir kaza so Bilim insanları bundan nucu ayrıldığında ya da sonra, gen terapisinin eski hasar gördüğünde teda yaralanmalarda da işe yarayıp vi edilemiyor. Hastanın bel yaramayacağını araştıracak. den aşağısı felç oluyor. Çünkü diğer dokulardan farklı olarak sinir sistemindeki merkezi sinir uzantıları (aksonlar) yeniden büyümüyorlar. Bununla birlikte, kök hücrelerin enjekte edilmesi, elektrot destekli bir köprüleme veya “sapmaları” teşvik etmesi beklenen elektriksel uyarı ve alıştırma kombinasyonu yoluyrına da kenetlenmeye izin veriyor. la bu büyüme engellini aşmanın ar ‘İkinci aşamada, bu uyarı maddesitık yolları var. ni gen terapisiyle beyne aktarmak Bochum Ruhr Üniversitesi’nde isteyen araştırmacılar bunun için Marco Leibinger ile çalışan ekip ise hiper interlökin 6’nın genetik yapı farklı bir tedavi yolu buldu. Araş planını taşıyan zararsız taşıyıcı vitırmacılar önce reseptör de dahil, rüsler ürettiler. Bu genetik taşıyıcıbüyümeyi teşvik edici interlökin 6 lar, DNA yapı talimatını beyin mouyarı maddesini içeren bir mole tor nöronlarına taşıyorlar. Yani hakül tasarladılar. Bu kombinasyon, reketleri çalıştırmaktan sorumlu merkezi sinir sisteminin nöronla olan sinir hücrelerine. Nöronlar bunun üzere uyarı maddelerini kendi kendilerine üretmeye başladılar. Bu da sırt omuriliğindeki sinir uzantılarının büyümesini teşvik ederek sinir hasarlarını onarıyor. Bunun pratikte de işleyip işlemediğini görmek isteyen araştırmacılar, arka bacakları felç olan farelere yeni gen terapisini uyguladılar. Sadece iki ila üç hafta sonra fareler arka bacaklarını yeniden kullanmaya başladılar. Ayrıntılı incelemeler sonucunda tedavi edilen hayvanlarda, sinir sistemindeki aksonların yedi milimetre kadar uzadığı görüldü. Tasarı uyarı maddesi, diğer beyin yarısındaki ve beyin sapındaki nöronlara kadar ulaşmıştı. DERLEYEN: REYHAN OKSAY Bugün dünyanın geldiği nokta zeki olduğunu varsaydığımız insanların eseri. Zekâlarına güvenerek kritik mevkilere getirdiğimiz insanların aldıkları kararların ne kadar yanlış olduğunu tartmak zor değil. Dünya düzeninin bugün pek çok açıdan kritik eşiğe dayanmış olmasının nedeni zekâ kavramını çok dar bir açıdan ele almamız olabilir mi? Amerikan Psikoloji Derneği’nin eski başkanı, Cornell Üniversitesi Psikoloji ve Psikometri Bölümü profesörü Dr. Robert Sternberg ve onun görüşlerini destekleyenler bugün yaygın olarak kullanılmakta olan zekâ tanımının çok dar, bilimselliği kuşkulu, yalnızca bireye hizmet eden bir kavram olduğunu ileri sürüyor. Sternberg’in temsil ettiği bu akım, pek çok açıdan zekâyı yanlış değerlendirmemize bağlı olarak, gerçek dünya sorunlarına akıllı çözümler üretemediğimize işaret ediyor. Adaptif zekâ Zekânın ilk tanımlarından biri değişen çevreye uyum sağlama yeteneğidir. Bu uyum sağlayabilen adaptif zekâ sürekli olarak çevre ile ilişkilerinizle birlikte güncellenir. Sternberg, zekâyı tek bir zekâ testi ile ölçemeyeceğimizi söylüyor. Bugün çok iyi eğitim almış insanların çoğu, IQ’ları ne kadar yüksek olursa olsun acil çözüm bekleyen problemlerin çözümünde yetersiz kalabilir. Şu anda en fazla ihtiyaç duyduğumuz şey adaptif zekâ. Zekâ ile ilgili tek geçerli kavram değişebilme yeteneğidir. Adaptif zekânın bileşikleri Sternberg, adaptif zekânın, koşullara uyum sağlama, değiştirme veya yeni koşullar yaratma konusunda dört tip yetenekten oluştuğunu ileri sürüyor. YARATICI YETENEKLER: Anlamlı, yararlı fikirler üretmek için yararlanırız: İçinde bulunduğunuz koşulları hayal gücünüzü kullanmadan değiştiremezsiniz. ANALITIK YETENEKLER: Kendi fikirlerimizin veya başkalarının fikirlerinin işe yarayıp yaramadığını araştırmakta kullanırız: İçinde bulunduğumuz koşullarda neyin işe yarayıp neyin işe yaramadığını tartarız. PRATIK YETENEKLER: Koşulları değiştirirken kendi fikirlerimizi uygulamak için ve diğerlerini bu değişikliğe ikna etmek için kullanırız. BILGELIĞE DAYANAN YETENEKLER: Fikirlerimizin toplumsal bir yarar sağlaması için kullanırız. Kısa ve uzun uzun vadede kendi çıkarlarımızla toplumsal çıkarlar arasında denge kurmamızı sağlar COVID19 aşısının geliştirilme süreci bu dört yeteneğin nasıl ve nerede kullanılacağı ile ilgili güzel bir örnek oluşturuyor. Yeni mRNA aşısının geliştirilmesi tam bir yaratıcılık örneğidir. Aşı denemelerinin bilimsel açıdan sağlam ve eksiksiz olması, elde edilen verilerin doğru yorumlanmış olması analitik yeteneğin eseridir. Araştırma sonucunda ortaya çıkan aşıların geniş ölçekte üretimi ve dağıtımı tam anlamıyla pratik yetenek gerektirir. Gelelim bilgelik gerektiren yeteneklere. Karar vericiler bazı insanların aşı karşıtı olmalarına, aşıdan kokmalarına hoşgörü ile yaklaşmak zorunda. Aşının yalnızca kendimiz için değil, toplumsal sağlık için de gerekli olduğu gerçeğini toplumlara kabul ettirmek ise bilgeliğe dayanan zekâ gerektirir. Bilgelik ister Robert J. Sternberg COVID19 pandemisinin bir anlamda geleneksel zekâ kavramının artık köhnediğini gösterir bir uyarı olduğunu söylüyor: “Bu dar kapsamlı, modası geçmiş, bireyselliği besleyen zekâ kavramından artık kurtulmamız gerekiyor. Eskiye devam etmemiz durumunda yok oluş kaçınılmaz. Zekâyı, yalnızca bireysel hedeflere değil, olumlu toplumsal hedeflere ulaşmayı sağlayan bir yetenek olarak düşünmekte fayda var. Küresel iklim değişikliği, pandemi, çevre kirliliği aşırı bireysellik ile birleşince Einstein’ın IQ’suna bile sahip olmanız sizi yok olmaktan kurtaramaz.” https://www.newscientist.com/article/ mg24933174700wevegotintelligenceallwrongandthatsendangeringourfuture/ https://exploringyourmind.com/whatsadaptiveintelligence/ 10 MADDEDE DİJİTAL KÜLTÜR TANOL TÜRKOĞLU EN İYİ 10 ÜCRETSİZ YOUTUBE EĞİTİM KANALI 1) Kurzgesagt 2) Crash Course 3) Ted Ed 4) CGP Grey 5) VSauce 6) National Geographic 7) Veritasium 8) SmarterEveryDay 9) Science Channel 10) SciShow Kaynak:FreeLearningList.org
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle