Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 22 ŞUBAT 2021 PAZARTESİ YORUM/HABER ÇED süreci İznik Gölü’ne 400 metre mesafedeki inşaat bittikten sonra başladı Anayasa ve laiklik “Cumhurbaşkanı” ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “yeni ve sivil bir anayasa” yapacaklarını açıklamasıyla birlikte, AKP’liler, yeni anayasanın “1921 anayasasının ruhunu taşıyacağına” dair söylemler geliştirmeye başladılar. Çünkü amaçları, demokratik laik cumhuriyeti yıkmak, onun yerine teokratik monarşik bir düzen kurmaktır! Her şeyden önce 1921 Anayasası, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin anayasası değildir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti 1921 yılında henüz kurulmamıştı. Kurulmayan bir cumhuriyetin ve devletin anayasası olmaz. “1921 Anayasası” olarak adlandırılan ilkeler, Kurtuluş Savaşı yıllarında, savaş sürecindeki yönetim işlerini düzenlemek amacıyla geliştirilmiştir. Bu ilkeler cumhuriyetin temel kuruluş ilkeleri değildir. “1921 Anayasası’nda” egemenliğin halka devredilmesi ifade edilmiştir, ancak halkın nasıl egemen olacağı somut ve ayrıntılı olarak ortaya konulmamıştır. Sözde “yeni ve sivil” bir anayasa önerirken “1921 Anayasası”nın dayanak noktası yapmak, demokratik, laik hukuk devletinin yıkılması çağrısından başka bir şey değildir! HHH Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, 1921 yılından sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayıyla, birçok devrim ve anayasa değişikliği gerçekleştirmiştir. Cumhuriyetin temel kuruluş ilkeleri, söz konusu devrimlerle ve anayasa değişiklikleriyle, 1921 yılından sonra biçimlenmiştir. Öğretim Birliği yasasıyla medreselerin kapatılması, tüm vatandaşların laik ve bilimsel eğitim sisteminden yararlanmalarının sağlanması; halifeliğin ve saltanatın kaldırılması; Medeni Yasa ile kadın ve erkek arasında eşitliğin sağlanması; üniversite reformuyla yeni üniversitelerin ve fakültelerin kurulması; kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınması; “devletin dini İslamdır” ifadesinin anayasadan çıkarılması ve laiklik ilkesinin bir anayasa maddesi haline gelmesi, 1921 yılından sonraki gelişmelerdir. AKP’nin “1921 Anayasası”na sarılmasının nedeni budur. Çünkü AKP, 1921 yılından sonra cumhuriyetin elde ettiği kazanımları ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. Anayasa Mahkemesi’nin, AKP’nin laiklik karşıtı odakların merkezi haline geldiğine dair kararı, tarih ve olgular tarafından doğrulanmıştır. HHH Laik bir ülkede, devletin dini olmaz, vatandaşların, kendi özgür iradeleriyle yapacakları seçime göre dini olur veya dini olmaz. Vatandaş, hangi dini veya mezhebi seçeceğine veya dindar mı dinsiz mi olacağına kendisi karar verir. Devlet vatandaşa, belli bir dini ve söz konusu dinle ilgili belli bir mezhepsel yorumu dayatamaz. Bunun dayatıldığı bir ülke bölünmeye ve parçalanmaya mahkumdur. Bir ülkenin birliği ve bütünlüğü, dini, mezhebi, dünya görüşü, etnik kimliği ne olursa olsun, tüm vatandaşların demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti etrafında birleşmeleriyle olanaklıdır. Dinci, mezhepçi, etnik kimlikçi bir bakış açısından, sadece çatışma, parçalanma, bölünme çıkar. Laiklik karşıtlığı aynı zamanda bir ulusal güvenlik sorunudur ve emperyalizme hizmet eder. Atatürk bu nedenle de 1928’de “devletin dini İslamdır” ifadesini anayasadan çıkarmıştır ve 1937’de laiklik ilkesini anayasa maddesi haline getirmiştir. Laiklik bir uzlaşma modelidir. Laiklik, bir yandan, dinin, siyasete, devlet işlerine, hukuka, eğitime müdahale etmemesini sağlar, bir yandan da vatandaşların dini inanç ve ibadet özgürlüklerini ve farklı dünya görüşlerini güvence altına alır. Laiklik demokrasinin önkoşullarından birisidir. Laikliğin olmadığı yerde demokrasi değil, teokrasi olur. Demokrasi halk egemenliğine dayalı bir düzendir. Teokrasi, “Tanrı”nın, “Allah”ın ve dinin egemenliğine dayalı bir düzendir. Halk, asgari müşterek bir kavramdır, somut bir gerçeklik ve olgudur. “Tanrı” ve “Allah” ise tartışma konusu olan soyut, kişisel, öznel, göreli, metafizik bir kavramdır. “Anayasanın ilk dört maddesini tartışmayız, kalanını tartışırız” söylemi de ilk dört maddenin içini boşaltmak amacını taşıyan bir tuzaktır. Anayasanın “kalan” kısmında, ilk dört maddenin açılımı olan birçok madde bulunmaktadır. Gaflet, dalalet ve hıyanet içinde olanlara halk gereken dersi mutlaka verecektir! 22 ŞUBAT 2021 SAYI: 34834 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni AYKUT KÜÇÜKKAYA Yayın Koordinatörü Serkan Ozan Yazıişleri Müdürleri İpek Özbey Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Hakan Akarsu (Ekler) Görsel Yönetmen Münevver Oskay Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Gece: Ayça Bilgin Demir l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Jale Özgentürk l İç Politika: Ali Açar l Kültür Sanat: Yazgülü Aldoğan l Fotoğraf: Uğur Demir l Spor: Sami Gürel l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: l İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. l Ankara : İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara Tel : 0312 353 29 61. l İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih mh. 1199 sok. no:1/7 SarnıçGaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. l Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25. l Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKİTLERİ İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İstanbul 06:17 07:42 13:23 16:23 18:53 20:13 Ankara 06:02 07:25 13:07 16:09 18:39 19:57 İzmir 06:25 07:46 13:30 16:34 19:04 20:20 Yasalar hiçe sayıldı Bursa’nın Orhangazi ilçesinde İznik Gölü’ne 400 metre mesafede kurulan zeytinyağı fabrikasının ÇED süreci, inşaatı tamamlandıktan sonra başladı. Avukat Erol Çiçek, tesisin inşaatının ÇED yönetmeliğine, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na ve İznik Gölü Nazım İmar Planı’na aykırı olduğunu ifade etti. GazeteDuvar’ın haberine göre; Orhangazi ilçesine bağlı Heceler köyünde İznik Gölü’ne 400 metre mesafede, temel atma töreninin ekim ayında gerçekleştirildiği zeytinyağı fabrikasının inşaatı, ÇED raporu alınmadan tamamlandı. Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nde ‘ÇED gerekli değildir’ ya da ‘ÇED olumlu’ kararı alınmadıkça projelerle ilgili teşvik, onay, izin, yapı ve kullanım ruhsatı verilemeyeceği, proje için yatırıma başlanamayacağı ve ihale edilemeyeceği belirtiliyor. Tesise inşaat ruhsatı, Orhangazi Belediyesi tarafından verildi. Bursa Barosu Çevre Komisyonu üyesi Avukat Erol Çiçek, tesisin 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu, Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği, 1/25 000 Ölçekli İznik Gölü Nazım İmar Planı’na aykırı olduğu gerekçesiyle, Bursa Valiliği’ne inşaatın durdurulması ve İmar Kanunu gereği yapılan kısımların yıkılması için başvuruda bulundu. Dilekçeye 60 gün boyunca cevap verilmemesi üzerine Çiçek, valiliğin örtülü ret işleminin çok ivedi yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Bursa 1. İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Dava süreci devam ediyor. “Bu kadar hukuk ve yasa tanımazlığın nedeni nedir? AKP’li olmak insanı bu ülkede diğer yurttaşlara uygulanan kurallardan muaf mı tutuyor? Onların yasalcezai dokunulmazlığı mı var?” diye konuşan Avukat Erol Çiçek, “Bu yatırım, AB Katılım Öncesi Kırsal Kalkınma İçin Yardım Programı’ndan (IPARD) hibe desteği de almıştır. Programın amacı tarım sektörünü ve kırsal alanları daha sürdürülebilir hale getirmek. İznik Gölü sulak alanı tampon bölgesinde, üstelik benzer tesisler için verilmiş mahkeme kararları da ortadayken, tam aksine birinci sınıf tarım ve özel ürün (zeytin) arazisinde yasadışı bir faaliyet olarak, görmezden gelinmektedir” l Haber Merkezi FETÖ operasyonunda 14 tutuklama İstanbul’da FETÖ soruşturmaları kapsamında firari durumda bulunan şüphelilere yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 30 kişiden 13’ü tutuklandı. 16 Şubat’ta FETÖ silahlı terör örgütünden haklarında devam eden soruşturmalar ve kovuşturmalar nedeniyle firari durumda bulunan ve saklandıkları “gaybubet evi” denilen hücre evlerine düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 30 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden 13’ü tutuklanırken, 16’sı adli kontrol şartıyla, 1’i de mahkemeden serbest bırakıldı. Aydın’ın Nazilli ilçesinde, FETÖ terör örgütü üyesi ‘ByLock’ kullanıcısı firari Ö.P., polis ekiplerince yakalandı. Adliyeye sevk edilen Ö.P., tutuklandı. Nazilli İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Nazilli Kom Grup Amirliği ekiplerinin uzun süredir peşinde olduğu firari Ö.P., bulunduğu adrese yapılan baskınla yakalandı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Ö.P., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Ö.P.’nin 3 ayrı telefon hattında ByLock kullanıcısı olduğu tespit edildi. l DHA Şehit mezarları tahrip edildi Adana’da, FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında şehit olan polis memuru ikizler Ahmet ve Mehmet Oruç’un kabirlerinin de arasında bulunduğu 79 mezarın taşlarına zarar verildi. Olayla ilgili araştırmanın devam ettiği öğrenildi. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, 79 mezarı tahrip edenlerin hukuk önünde hesap vereceğini belirterek, “Tahrip edilen mezarlıkları eski haline getireceğiz” dedi. İkizlerin babası Ali Oruç ise oğullarının mezar taşlarındaki fotoğraflarını okşayarak, “Buradan vicdansızlara seslenmek istiyorum; hain, ne istedin benim bu evlatlarımdan? Beni affedin, sizleri koruyamadım” dedi. l AA BULMACA 1 23 4 5 6789 SEDAT YAŞAYAN 1 SOLDAN SAĞA: 1/ Salon bitkisi olarak yetiştirilen bir ağaççık. 2/ Büyük erkek kardeş... Her tür organik yağa verilen ad. 3/ Saçları tutamlara ayırıp sık sık örerek yapılan saç modeli... Sıkıntı verme, üzme. 4/ Haylaz, serseri. 5/ Eskrimde kullanılan üç silahtan biri... Tayin. 6/ Hollanda’nın plaka imi... “Kimine bir vermez giyesi / Kiminin atına atlas çul eyler” (Yunus Emre)... Meslek. 7/ Eski Türk devletlerinde “hükümdar” anlamında kullanılan unvan... Rey. 8/ Tanrıtanımaz... Yükleme işlerinde kullanılan bir araç. 9/ Denizli yöresinde, kına gecesinde gelin için okunan mâniye verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ “Kış ortancası” da denen bir süs bitkisi. 2/ Tavır, davra2 1 234 5 678 9 3 1 2 S İ L KME A K İ DARE AYA 4 3 L A T A OD L 5 4 KRAVAT DE 6 5 6 ME ANON İ M E O T OMA N 7 7 AD NANAY 8 8 A Y D İ N AMO 9 9 KA L EM YOZ nış... Sinemacılıkta dekorun kurulduğu yere verilen ad. 3/ Öznenin dışında kalan her konu... Avcı ya da bekçi kulübesi. 4/ Uzaklık işareti... Gümüş elementinin simgesi. 5/ Birlikten yoksun ve anlaşamayan gemi mürettebatı için kullanılan sözcük. 6/ Bir nota... Yunan abecesinde bir harf... Kemiklerin yuvarlak ucu. 7/ “Altınkökü” de denen kusturucu bir kök... Yeniçeri kışlası. 8/ Kışla ve garnizonlarda giriş kapısı. 9/ Tarla, bağ, bahçe gibi yerlerden toplanan üründen arta kalanlar... Eski Mısır’da güneş tanrısı. KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com NATO’nun yeni konsepti NATO’nun Savunma Bakanları Toplantısı’ndan iki önemli sonuç çıktı: NATO Irak’ta genişleyecek, Afganistan’daki çekilme bir süre bekleyecek. Böylece NATO’nun Irak’taki 500 askeri 4 bine çıkarılacak, Afganistan’da bulunan 2 bin 500’ü ABD askeri olmak üzere 9 bin 600 NATO askeri yeni kararı bekleyecek. Türkiye’nin NATO’nun “IŞİD’le mücadele gerekçesiyle” Irak’ta genişleme kararına özellikle karşı çıkması gerekirdi. Zira ABD’nin TürkiyeSuriyeIrak sınır birleşimine çok yakın bir bölgede, Ayn Divar’da yine “IŞİD’le mücadele gerekçesiyle” yeni bir üs kurmaya hazırlanabilmesi, “meşruiyetini” bir ölçüde NATO’dan ve Türkiye’nin NATO kararlarına uyumundan alıyor! NATO’nun tehdit sıralaması NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın bu iki kararı, aslında toplantı öncesinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in yaptığı çok önemli bir açıklamayla birlikte daha da anlam kazanıyor. Stoltenberg, “Çin’in güçlenmesini ve Rusya’yla kötüleşen ilişkileri hesaba katmadığı” gerekçesiyle NATO’nun 2010 stratejik konseptinin yenilenmesi gerektiğini belirtti ve konsept detaylarının liderlerle yapılacak zirvede değerlendirilmesini önerdi. Stoltenberg, NATO’nun yeni stratejik konsepti için 10 kişilik bir ekiple çalışma başlatmıştı zaten. İçlerinde Türk diplomat Tacan İldem’in de yer aldığı bu 10 kişilik “NATO’nun Uzmanlar Grubu”, konsept için öneriler hazırlamış ve 25 Kasım 2020’de “NATO 2030: Yeni Bir Çağ İçin Birliktelik” başlığıyla yayımlamıştı. 20 başlıkta 138 öneri içeren 67 sayfalık raporun dikkat çeken yanı, NATO’nun Rusya’yı “ana hasım” olarak değerlendirmesi, fakat Çin’i “doğrudan askeri tehdit” görmemesiydi. Raporla ilgili 7 Aralık 2020’de Cumhuriyet’te İpek Özbey’e konuşan Tacan İldem, önemle şöyle demişti: “Çin’in atmakta olduğu adımların ve siyasalarının yakından izlenip anlaşılması önem taşımaktadır. Bununla birlikte Çin’in NATO için doğrudan bir askeri tehdit olmadığı raporda kayıtlıdır. NATO, Çin’e sadece sınamalar değil fakat fırsatlar penceresinden de bakmaktadır. Bu anlayışla rapor, bu ülkeyle olası siyasi diyaloğun kapısının açık tutulması çağrısına da yer vermektedir.” Her ne kadar Stoltenberg yeni konsept açıklamasında “Çin’in güçlenmesi”ni, “Rusya’yla kötüleşen ilişkiler”in önüne koysa da Münih Güvenlik Konferansı’nda konuşan ABD Başkanı Biden’ın “NATO 2030” raporundaki sıralamaya paralel olarak “Moskova NATO ittifakına Çin’den daha yakın bir ‘tehdit’ oluşturuyor” demesi dikkat çekiciydi. (Kuşkusuz Rusya’nın “yakın tehdit” olması, “asıl tehdit” olduğu anlamına gelmiyor. Pek çok ABD belgesine göre “asıl tehdit” Çin.) Uzun vadeli stratejik rekabet Biden’ın Münih Güvenlik Konferansı’ndaki konuşması, hem ABD’nin hedeflerini ve stratejisini belli ölçülerde ortaya koyması nedeniyle hem de NATO’nun yeni konseptine dair ipuçları anlamına gelmesi nedeniyle çok önemliydi. “ABD’nin geri döndüğü mesajını gönderiyorum” diyen Biden’in iki temel mesajı vardı: 1. “Çin’le rekabet çetin geçecek” diyen Biden, bu ülkeyle “uzun vadeli stratejik bir rekabete hazırlandıklarını” belirtti. Biden, Çin’e karşı mücadelede ABDAB ittifakının önemine dikkat çekti. 2. Yukarıda belirttik: Biden “Rusya’nın NATO ittifakına Çin’den daha yakın bir ‘tehdit’ oluşturduğunu” belirtti ve Putin’i “Avrupa’yı ve NATO ittifakını zayıflatmak istemekle, transatlantik birliğe zarar vermeye çalışmakla” suçladı. Üç aşamalı planlama Sonuç olarak ABD’nin üç aşamalı şu planlamayı uygulamaya sokacağı görülüyor: 1. ABD, Çin’i “asıl tehdit” görmekle birlikte, NATO ve AB için Rusya’yı “yakın tehdit” olarak değerlendiriyor. 2. ABD, bu “yakın tehdit” algısı üzerinden de AB’yle transatlantik bağı pekiştirmeyi ve NATO’yu daha etkin kullanmayı hesaplıyor. 3. ABD böylece “asıl tehdit” olarak saptadığı Çin’e karşı yürüteceği “uzun vadeli stratejik mücadeleye” yığınak yapmak istiyor. Neden? Çünkü ABD tek başına Çin’i durduramayacağını, dahası Çin ile Rusya’nın birlikte hareket ettiğini görüyor; hatta Çin’e karşı Hindistan’ı da kazanması gerektiğini hesaplıyor. Özetle, hegemonyası zayıflayan ABD, hegemonya takviye etmeye çalışıyor! 3.5 ton sahte içki ele geçirildi Manisa Yunusemre’de, polis ekiplerince bir çiftlik evine düzenlenen operasyonda, 3 ton 615 kilogram sahte içki ele geçirildi, 1 kişi gözaltına alındı. Ekipler, Atatürk Mahallesi’ndeki bir çiftlik evinde, sahte içki üretildiği bilgisi üzerine harekete geçti. Önceki gün saat 18.30’da çiftlik evine operasyon düzenleyen ekiplerin adreste yaptıkları aramada, 22 adet varil içerisinde 3 ton 615 kilogram sahte içki ele geçirildi, 1 kişi gözaltına alındı. l DHA